the wicked witch

yazık ettim sana ama senin de buna inanılmaz katkıların oldu biliyosun. neden yazdığımı ben de bılmıyorum buraya. neyse

olasılığı çok yüksek bişi olsa da temennimdir yine de.
benden çok yaşaman dileği ile;
umarım bu yaşın öncekinden daha mutlu ve daha hızlı geçer,
iyi ki doğdun, iyi ki yakınlarımdasın.

ne zaman öleceğimizi bilsek hayat eğlenceli olur muydu acaba?

https://www.youtube.com/watch?v=U6GTq96eDRU

dans, kum, ateş ve bütün kaygılarını bi kenara bırakmana yetecek kadar pervasızlık.
hemen az sonrasında bile ne olduğunu - olacağını düşünmeyecek kadar rahatlık;
keyif, sıcak - baharatlı şarap ve ikisinin karışımından gelen bi sarhoşluk;
mutluluk;
eski zamanın çingenelerine, günümüzde, bedenlerimizde..
öyle..

çok önemli ek : vakit tabii ki gece ve ay yok, parlayan bizleriz.

yanımdaki şezlongda sen uzanıyor ol istedim az önce, hava serin, gök açık ve güzel; alkol, dalga sesleri, tuzlu hava ve diğer ayrıntılar da cabası olacaktı, güzeldi yani anlayacağın.
sen olsaydın, konuşmaya gerek kalmazdı, susup izlerdik sakince diye düşündüm, bilmiyorum.

https://www.youtube.com/watch?v=c3nScN89Klo

sene kaç ki?
:)

"Sen kendine sahip cikmadan baskasina sahip olamazsin"
Güzel lafmis.
bi de "çok karmagib ve hizli yasiyorsun" var.
onu biliyorum. Değiştirmeye calistigim seylerin basinda geliyor. Ve biraz istikrarla yapabilecegimi biliyorum.
artik kaybetmeye niyetim yok!

bugün buralar pek güzel.

sevgiler.

düşünce gücüyle hiçbir nesneyi hareket ettiremeyen yazar.
ama aynı zamanda hem yürüyüp hem sakız çiğneyebilecek kadar da yetenekli.
batının ahlaksızlığını doğunun otantizmini içinde barındırmayan aristokrat görünümlü anadolu insanı.
dengesizlik ve kararsızlık konusunda hava koşullarını kendine rakip gören sözlük şeysi.
ayrıca ben kızılderililere benzemiyorum.
onlar bana benziyor!

"ama hayat çok sıkıcı iken bile huzurlu olabiliyormuş"
sıkıcı hayatlar genelde huzurludur da zaten, bilmiyormuş numarası yapmamalısın bu yüzden.
avuçlarımın içine kum doldurduğumu düşünüyorum ve sonrasında dokunan parmaklarımın izlerinin, derimin, etimin parmaklarımın arasından kumla, kuma doğru aktığını..
şüphesiz ki bir şeyleri özlüyorum yine ya da bana öyle geliyor ama neyi olduğunu bilmiyorum yine, hala çok tecrübesizim.
iş esnasında alkol yasak olduğu için kahveme tatlandırıcı olarak baileys kattırıyorum barmene, etraftaki insanlar gülümsüyor, ne hinlik ama; ben de gülümsüyorum.
yazdıklarını okurken ne düşündüm biliyor musun?
"özlemek böyle bir şey mi acaba, beni özlemiş olabilir mi cidden?"
bu düşüncelerimi garip yerlere çekmeyeceğini biliyorum aslında ama illa ki senden başkaları da okuyacaktır.
oysa ben bunları sadece sana yazdım, umarım kör olur bazısı.
kör olmak demişken, ikimizi yan yana düşündüm bi an biliyor musun?
gözlerimiz yok, ağzımız da, burnumuz da, beyaz renkli, çizilmemiş bi ufka doğru sessizce yürüyoruz, hayırdır inşallah.

nefesimizin yettiği kadar bağıralım mı bir daha görüştüğümüzde?

sebebi yok ama ağlamak da istiyorum sanırım, yağmur kıvamında.

insan bazen gerçekten şaşırıyor..
şerefe demek gelmiyor içimden, şimdilik önemsiz bi detay gibi duruyor çünkü;
şaraba! diyorum bu yüzden, içelim, şarap'a.

görüşelim aslan.

bu yil cok fazla yagmur yagacak, hadi yine iyisin.

selam naber

son of a witch

ilk tenis maçında galibiyeti almış yazar *
can it get any better than this?

http://www.youtube.com/watch?v=oejTE2bForo

i guess it can..it just did
yağmur da yağdı *
http://www.youtube.com/watch?v=wP6n1kvFENQ

aklımda.

yardım sever master

yardımsever

Hocam en son ameliyat filan yazmıştın buraya. sonra hesabı entryleri sildirip gitmişsin. umarım herşey yolundadır okuyorsan bir haber yolla.

hayata karşı çabuk teslim oluyorsun.

Seni uzeninin, kiranin, canini yakanin taaaa amk..

Omrun cicek acsin senin. Seviyorum seni

gel voltran oluşturalım dese hiç çekinmeden kabul edeceğim yardımsever panpam.