/i/Tespit

  1. 37.
    0
    Kısacası ülke panoptikon benzeri bir yer. Aslında tamamen bir hapisnahenedeki mahkumların izlenme korkusu ile hareket edememesi. Bu tarz bir denetleme mekanizması 5 şirketin insanlara verdigi telefonlar ile yaptığı korku acaba izleniyor muyum ben takip ediliyor muyum korkusu insanları bir şeyler yapmamaya veya denileni yapmaya itiyor. insanlar sırf bu yüzden bu ülkelerde ne arkadaş ne de dost edilebiliyor çünkü bunlarda denetim mekanizmasının bir parçası. Farklı bir izlenim sezdiğinde hiç acımadan ifşa edebilir. Bu da tam istenilen bir durumdur zaten. Bizim angaje olan elemanın yakalanması da farklı hareketler sergilemesidir yakalandığında da aslında onunla birebir ilgilenilmesi böylesine mesai harcanması ülkelerde farklı düşünen birilerinin neredeyse hiç olmamasıdır. Sonuç olarak şuanda hasım dediğimiz ülke ne sosyalist ne komünisttir. Tamamıyla totaliter bir rejimdir. Halk zihninin kontrol edildiğini bilmez. Hiç bir şeyden haberdar değildir. Angaje olmuş adamımız neredeyse böyle şeyleri fark eden tek kişidir ve adamimizla saatlerce vakit gecirmişlerdir . Tüm bu anlattiklarimizdan şu çıkarım çıkartılabilir böyle fazlaca adamlar sokabilirsek oraya 5 şirket korkmaya başlayabilir.
    ···
  2. 36.
    0
    Eğitim ise daha önce dediğimiz gibi insanları cahil birakmamin bir yönetimi. Bu ülkelerde de eğitim giderek kötüleşiyor öğretmen olanlar düşük maaşlar ile çalıştırılarak öğrencilere heyecan veya umut veremiyorlar çünkü kendilerinde yok. Fakat bu insanları cahil bırakmak için zor bir yöntem ama yapılması gerekiyor eğitimsizlik hiç bir propaganda ile açıklanamaz veya yapılabilir ama şuan zamanı değil. Daha kolay bir yöntemi var. Dili yok etmek. Bu zaten kendileri tarafından angaje olmuş elamanimiza söylenmişti. Dili öldürdükleri için insanlar hem cahil hem de bir şeyler bilenler de anlatamıyor derdini. Örneğin o ülkede ki bir kişi ülkedeki durumun çok kötü olduğunu insanların aslında daha iyi yaşayabileceğini şuanda sirketler tarafından hegemonya olduğunu söyleyemez. Çünkü hegemonya terimi yok veya daha farklı bu 5 şirketi kotuleyebilecek kelime yok. insanlar bunları kullanmayı çoktan bıraktı. Bir fikri kelimelere dökebilcek bir terim yoksa insan zamanla o fikri düşünmeyecektir. Zaman içinde o sirketler tarafından kötü tabir edilen kelimeler yok olacaktır. Her yeni gelen çocuklar şirketlerin tam istenilen halk olacaktır.
    ···
  3. 35.
    0
    Aslinda ülkede düşman da yok. Sadece oluşturulmuş olan yazılmış olan bir düşman var. Hiç bir zaman çatışma yok hiç bir zaman ölen birisi yok. insanların hirsizlik yapılacak bir durumu yok gücü ve enerjiside yok ama bu 5 şirket biliyor ki insanların öfkesini kusacak düşman bulmazsa öfke dönüp dolaşıp onlara gelecek. O yüzden halkı kendi safında tutmak için hep bir düşman hep bir uğraşacak bir şey bulmak zorunda hiç bir şey yapmasa da bir şeyler yapmış gibi olmak zorunda.
    ···
  4. 34.
    0
    Suçlar birimi propaganda birimi ve iç istihbarat en sağlam çalışan birimlerdi. Bu üçü iç iciler ve binaları da yan yanalardi. Binalar en üst kattan zaten birbirine baglilardi. insanlara bilgi vermekten çok onları galeyana getirmeye çalışırlar. Bu durumda insanlar neden böyle olmuş ne uğruna bir insan ölmüş gibi şeyler sormaz sadece nefret ederler. Düşünmezler çünkü etrafındaki herkes nefret etmiştir sadece kendini akışına bırakır böylelikle düşünmek zorunda olmaz. Bu galeyanda bazı kişilerde hareketsiz kalır veya bir şey yapmaz veya herkesten farklı hareket eder. işte orada iç istihbarat devreye girer ve onu alır. Böylelikle toplumda farklı olanlar ayiklanmış olur
    ···
  5. 33.
    0
    Ülkede suçlar birimi bilinmeyen suçları ortaya çıkarıp bunu halka duyurmaktadır. Bu aslinda kulağa hoş gelebilir ancak bu da insanı insandan nefret ettirmektedir. Örneğin suçlar birimi suanki şirketin bir yöneticisinin ailesinde birisine suikast düzenlediğini ve bir masum insanın öldüğünü bu suçlunun şu şu kişi olduğunu söyledi ve propaganda birimi bu suçu yayınladı. Propanga birimi bu suçu biz kalıbına sokarak ve diğer tarafıda düşman ilan ederek yayınlar. Hiç bir tartışmaya girmeden duyguları on plana çıkararak cümleler kurar ve kendini olabildiğince gizler. Bunu nasil mi yapar. Ülkelerde aslinda iletisim cok cok kolaydir ve bir çok haber kaynağı da vardır. Bu haber kaynakları da farklı şekillerde haberlerini sunarlar. Bu haberler hep farklı haber kaynaklarından yayınlanır ki böylelikle propaganda yapan gizlenenilir. bu haberlerin sunulduğu yer mecra en büyük şirketlerden birine aittir. Bu şirket istemez ise bu haberi değiştirir veya yayınlamaz.
    ···
  6. 32.
    0
    Devlet yönetimine girecek olursak devlette iç istihbarat çok çok etkili insanların sahip olduğu telefonlar aslinda birer bilgi sağlayıcı. Bu bilgiyi elbette devlete sağlıyor. Bundan 200 yıl kadar önce bu bilgiler satılarak hukumetlere veriliyordu fakat şuanda devletin yönetimini direkt sağladıkları için telefonlar devlete bilgileri verip baskı rejimini iyice güçlendiriyor. Baskı o kadar güçlüdür ki insanlar gerçekten mutsuz ve çelimsiz gözükmektedir. insanlar mutsuz olsalar bile. Onlara sahte mutluluk asilanabilmekte. Bunu bir çok yöntemle yapabiliyorlar. Daha mutsuz insanlar mutsuz insanları mutlu edebilir veya izlenme ile sahte mutluluk elde edilebilir. Toplumdaki insanlara yaptıklarını gösterme veya anlatma araçları vererek ve bunları kac kişinin gördüğünü söyleyerek daha mutlu hale getiriyorlar. Bunu yapan propaganda birimi. insanlar mutsuzluğunun farkına varmadan daha mutsuz insanları görerek kötü yasantilarinin farkına varmiyorlar. Veya nefretlerini böylesine ustalıkla hazırlanan sosyal mecralara kusarak aslinda bir nevi masturbasyon yapıyorlar.
    ···
  7. 31.
    +1
    öyle yada böyle demokrasiyi mağlup edeceğiz , hitler bir günde doğmadı
    ···
  8. 30.
    0
    Aslinda bizim bildiğimiz kadarıyla 200 yıl kadar önce o bölgede liberal bireyselcilik görüşü hakimdi. Fakat şuanda bu bireyselciligin kapitalist ekonominin getiridigi oluşturduğu sirketler tarafından oluşan bir düzen var. Bu düzen oylesine ilmek ilmek işlenmiş ki şuanda insanlar 100 yıl öncesini hatırlayamıyor. Ekonomik açıdan tam sosyalist bir düzen var. Aslında bundan 200 yıl kadar önce insanlar aile kurup sevdiği kişilerle evlenir ve evde baba çalışarak 2 veya 3 cocugu okutabilir onlari ilgilendiği şeylere yönlendirebilirdi. Daha sonra yavaş yavaş bu düzen bozuldu. Fiyatlar artmaya başladı. Küçük küçük kendi dünyalarında savaşlar çıktı. Bu savaşlar sonrasında belirli silah şirketleri büyüdü. Daha sonrasında belirli hastalıklar oluştu. Bu hastalıklar sonrasında ilaç şirketleri bilişim şirketleri büyüdü. Ülkelerde faizler arttı bundan sonra bankacilik şirketleri büyüdü. Aslında bakıldığında ülkeler sirketler büyüdü ama insanlar küçüldü. insanların ekonomiden aldığı pay küçüldü. Bu tür şeyleri ölçen bir çok ekonomik gösterge vardı fakat ilerleyen zamanlarda sirketler seçimlerde soz sahibi olup devlet yönetiminde pay alınca bu tür ekonomik göstergeleri yalan verilerle sundu daha sonrasında ise tamamen sunmayı bıraktı. Her şey zamanla oldu. Yavaş yavaş insanları alistirdılar ve toplum sağır dilsiz en sonunda ise kalpsiz oldu.
    ···
  9. 29.
    0
    Çocuklar gençler hiç bir şey öğrenmiyorlar. Hepsi cahil. Hiç birinin fikri yok. Bireysellik yok. Özgürce düşünce yok. Belli sosyal medya hesaplarında insanlar istediklerini paylaşıp yazabiliyorlar fakat burayı da özgürce yazan kendi fikirlerini sunan kişileri yakalama ve tespit etme yeri olarak görebiliriz. Tabi 200 yıl önce bu mecralar insanların fikirlerini sunduğu bilgi paylaşımı yaptığı yerken şuanda nefret kusulan insanların birbirine düşman olduğu ve önceden de yazdığımız gibi özgür düşünen kendi fikri olan kişilerin toplumun geri kalanı tarafından dışlandığı ve böylece yakalanıp nereye gittiği belli olmadığı bir mecra. Eğitim aslında insanları birbirini ispiyonlamayı öğretiyor. Farklı olanlar diğerleri tarafından fark edilip yok ediliyor büyük ihtimal öldürülüyor ve böylece sistem devam ediyor.
    Bilindiği üzere angaje olmuş olan elemanımız en son sevdiği kızın saçlarının rengini görmüştü. Fakat toplumda sadece siyah beyaz ve onların tonları var. Diğer renkler eğitim ile yok olmuş.
    ···
  10. 28.
    0
    Ahhh ne ara sabah oldu ya. Hava hala karanlık sabah olmadı mı yoksa. Anne senin oturma odasında ne işin var? Sen ne zaman bizim eve geldin?
    - Oğlum bugün güneş doğmadı.
    Anne ne diyorsun ne güneşi sen neden öyle bakıyorsun bana?
    - Güneş doğmadı. Bugün insanlar uyanmadı. Bugün dünya bitti.

    işte bu da ayrı bir rüya. Neden böyle rüyalar gördüğümü bilmiyorum şimdi zaten bunu düşünecek halim yok işe geç kaldım. Hemen gitmem gerekiyor. Grup amirim ile son olayı konuşup beraber ilk raporumu hazırlamam gerekiyor.
    Başkentte istihbarat birimi yeni açılmıştı. Aslinda üniversitede kendisi sosyoloji okumuş ve akademisyen olmak istiyordu ama kendisine böyle bir iş teklifi geldikten sonra kabul etti. Ülkede neden daha önce istihbarat birimi yoktu? çünkü herhangi bir tehdit yoktu. Fakat son yıllarda yaşanan olaylar bu birimin açılmasını zorunlu kılmıştı. istihbarat birimi 5. Yılını yeni kutluyordu. Eğitimden sonraki ilk çalıştığı birimdi. 6 ay eğitim aldıktan sonra başkente uzman olarak atanmıştı. iş yerine geldiğinde grup amiri ve çalışma arkadaşları ile toplantıya katıldı. Şimdi söz grup amirindeydi.
    - Evet arkadaşlar bildiğiniz üzere hasım ülkeye gönderdiğimiz ve kendisini sürekli izlediğimiz takip ettiğimiz eleman maalesef yakalandı. Şimdi espiyonaj faaliyet raporunu teşkilat başkanına sunmak üzere toplandık. Bugün bu raporu hazırlamamız gerekiyor. Hasım ülke hakkında bir çok meseleyi biliyoruz zaten. Bunun raporunu hazirlamaliyiz.
    Espiyonaj faaliyet raporu:
    Hasım olarak adlandırdığımız toplum yaklaşık 87 tane devleti barındırıyor. bu devletler zamanında sürekli savasmislar. Son 100 yıldır savaşsız bir şekilde yaşıyorlar çünkü sınırlar tamamen açılmış ve geçmiş 200 yılda ülkelerdeki insanlar sürekli sınırlardan diğer sınırlara geçmiş ve farklılıklar tamamen bitmiş. Son 100 yıldır barış olarak adlandirabilecegimiz savassizlik durumu hakim fakat bu 87 ülke şuanda bildigimiz kadarıyla 5 en büyük şirket tarafından yönetiliyor. 87 ülkenin tamamında aynı egitim veriliyor aynı şekilde insanlara bu 5 şirketin yaptığı telefon veya bu cihazın içindeki uygulamalar sunuluyor. Bunun için insanların maaşından belli ücretler kesiliyor. Eğitimleri erken yaşlarda başlıyor ve uzun sure devam ediyor. Tabi biz bu eğitim Yılını düşününce bizi geçmişler eyvah dedik ama yaklaşık 15 yıl süren eğitim hiç bir şey öğretmiyor. Bu konuda emin şekilde bunu rapora sunuyoruz.
    Tümünü Göster
    ···
  11. 27.
    +1
    Rez bune böyle ya devamı gelsin
    ···
  12. 26.
    +2
    - Ben onun hangi ülkeye ait olduğunu biliyorum. Dünya sandığından daha büyük ve tehdit asiri yakınımızda. Teknolojilerinin bu kadar arttığını hiç farketmedik. Nasıl bir teknoloji kullanıyorlar anlamadım. Eğer böylesine bir teknolojileri varsa bizim önümüzdeler. Bunu raporlanmamız lazım ama şuanda üst yönetime ne diyeceğiz. En büyük 5 şirket yönetimine rapor vermemiz gerekiyor fakat bu rapora bunu sunmak biraz aptallık olur. Direkt savaşa sokarlar bizi ama suanki askerlerimiz yetmez insanlarda pekte savaşacak durumda değil. Kimsenin aitlik hissi yok. Zorla savaşa soksak o da problem çok fazla zayiat olur. Raporu düzgünce hazırlamak lazım. Bunu kimseye anlatmayacaksin zaten yeni elemansin teskilatta böyle şeyler olur. Bu gördüğün adam dünyamızın karanlık bölgesinden gelen ajan bunu şuanda insanlar bilmiyor ama dünyanın ileri bir ucunda haritalarda olmayan bir ülkeler zinciri daha var. Bu bilgiler asiri kısıtlı bende çok bilmiyorum ama şuanda Yaşadığımız olay çok büyük bir problem bizi gozetliyorlar yakında daha da fazla olurlar buldukça olay duyulur. Biz bunu raporlamiyoruz bu aramızda kalıyor mesele daha da büyümesin yoksa başımız daha da ağrır.

    DÜNYANIN YENi DÜZENi DEĞiŞMEYE BAŞLIYOR. BiLiNENiN ÖTESiNE GEÇiLiYOR.
    ÜTOPYA VE DiSTOPYA SAVAŞI BAŞLIYOR.
    iLK ARC SON BULDU.
    SiMDi BILINMEYEN DÜNYAYA GiDELiM.
    BU BiR iSTiHBARAT YAZISI
    AKIL OYUNLARI BASLIYOR.
    ···
  13. 25.
    +1
    Belki sorun benim değil mi? Bütün kötülüklerin sorumlusu benim veya biziz doğru değil mi? Bu kac yıl sonraki görüşmemiz? Sorun biz miyiz? Konuşsana dilini mi yuttun? Bakıyorum çok güzel kelimeler ile haşır neşirsiniz. Milleti cahil bırakmasını biliyorsunuz ama kendiniz çok zekisiniz. Zaten öyle olmaz mı sizin tarafınızda değişik yönetim biçimleri var değil mi? Nerede sosyalist rejim varsa oradaki yöneticiler en kapitalist oluyor? Nerede liberal görüş hakim ise bireyselcilik var ise orada eşitsizlik oluyor hep zengin taraf bu bireyselcilikten yararlanıyor. Hep sizin çocuklarınız bir yerlere geliyor. Fakirler kendi çöplüğünden çıkamıyor. Biz sizi gayet iyi tanıyoruz. Sizin kim olduğunuzu biliyoruz. Sizin gibi değiliz. Helal olsun bu adamimizi yakaladın. Şunu unutma asla savaş istemeyiz. Zaten bunu sizde istemezsiniz.
    O sırada bu konuşmada odada bulunan kişi onu sorgulayan bir amir birde onun yardimcisi vardı. Neler olduğunu amir çok çok iyi biliyordu. Amirin yardimcisi teşkilata yeni girmişti heyecanlı bir gençti ama noldugunu anlayabilmiş ve amirin açılan gözlerine bakıyordu. Amir bağırdı
    - Gelin buraya alın bunu her yerini inceleyin. Öldürmeden bedenine istediğinizi yapın bakın ne var bunda. Gerekirse her yerini kesin ama sakın ölmesin çok işimiz var onunla.
    Yardımcı amirinin açıklamalarını bekliyordu.
    - Burada neler olduğunu anlayabildin mi? Bulunan bu çocuk sencede sonda farklı değil miydi? Sence o sözlerini o mu kurdu yoksa daha farklı bir kişiliğe mi büründü?
    -Amirim bildiğim kadarıyla dünyada şuanda savaş yok ve bizimde hiç düşmanımız yok dünyada şuanda barış hakim ama sonlara doğru bir savaş tehditi vardı. Tabi istihbaratta her şey olabilir ama bu şahıs hangi ülkeye ait ya da kişilik bozukluğu mu yaşıyor. Çift kişilik olabilir.
    ···
  14. 24.
    +2
    Sence şuanda yaşadığımız dünya da aşk var mı sanıyorsun he böyle bir maddi dünyada aşktan bahsedebilir miyiz he. Aşk terimini herkes kullanıyor bizim en guzel yaptığımız şey bütün kavramların içini boşaltmak hepsini herkes kullanıyor ama hiç birinin anlamı yok hiç biri yaşamıyor. Dil yaşamıyor gelişmiyor biz istersek yeni kavramlar koyuyoruz sizde kullanıyorsunuz. Biz yeni sey ekliyoruz onu sosyal medyaya koyuyoruz saniyeler içinde botlarımız onu beğeniyor paylaşıyor sizde kullanmaya başlıyorsunuz. Dili de biz öldürdük. Bak sen bunu düşünebilmis miydin? Ben senden daha farklıyım sen bir hiçsin. Seni sevdiğini söyleyen kız senin adını bile sormadı. Seni merak etmedi sadece içi boş anlamsiz cümleler kurdu sen buna kandın. Biz zaten sizin kelimelere derin anlamlar yüklemenizi istemiyoruz öyle konuşun istiyoruz. Ama biz kelimeleri terimleri biliyoruz aşk mesela sarmagibtan geliyor. Aynı onun gibi yavaş yavaş seni alıyor seni sarıyor senin sen olmanı sağlıyor kendinden bir şeyler katarak. Dışarıdan sen aşık olduğun kişi oluyorsun aynı sarmagib gibi . Bunu biz biliyoruz ama Senin yerde gezinen solucanlardan farkın yok. Senin adını merak eden yok ne düşündüğünü bilen ve uğrunda olan yok ama beni sevebilirsin senin ne düşündüğün ve ne yaptığın benim umurumda bak beni sevebilirsin ben sen ne düşünüyorsun ne hissediyorsun merak ediyorum ona göre sistemi düzelteceğiz bizim için siz ve sizin gibiler çok çok önemli sizi izleyerek burayı düzeltiyorum. Gel bana anlat ne istiyorsun bu dünyayı düzeltmek mi istiyorsun her şeyin iyi olmasını mi istiyorsun bana her şeyi anlat söyle bana ne iyiyse senin için ben onu yok edeyim söyle aile mi arkadaşlık mi dostluk mu muhabbet mi hepsini yok edeyim. Bu güç elimde yapabilirim. Bana sadece anlatman lazım. Senin o lanet olarak adlandırdığın şey bu dünyanın ta kendisi bunu biz elimizdeki güç ve para ile yaptik. insanları çalıştırdık her ay fiyatlar artarken onlar her ay aynı maaşı aldı. Her ay alim güçleri azalırken biz daha zengin olduk. Biz zenginleştikce daha da güçlendik. Elimize daha fazla olanaklar aldık. Şuan ise her şey bizim her şeyi kontrol edebiliriz. Düzgün yalanlar bulup bu yalanları yeterince fazla mecrada televizyonda ınternette sosyal medyada söyleyince bunu doğruya çeviriyoruz
    Bunu insanlar göremedi sen gördün ve sende bizim için bir hiçsin. Bir problem değilsin. Çünkü seni biz yönetiyoruz. Kalbini biz attırıyoruz sen istesende istemesende o nefesi alip vereceksin her nefeste acı ceksende yine alacaksin bunu biz yapiyoruz seni bu dinyaya oylesine bagladik ki o kadar acizsin ki o kalp tüm bu acılara ragmen atıyor. Senin o çok sevdihin aşk duygusunu bile ben sana verdim kime aşık olacağını bile biz seçiyoruz. Güzellik kavrdıbını biz buluyoruz neyin güzel neyin çirkin olduğunu biz belirliyoruz. senin ne sevdiğini ne yaptığını nereye gittiğini nerede yürüyüp nerede otobüse bindigini nerede araç kullandığını biliyoruz. Bu güç bizde ve sana verileri veriyoruz sen bu verilerle mutlu oluyorsun. Şuan da şu kadar ülkeye gittin şu kadar şehiri gezdin diye verileri veriyoruz sen bunu arkadaşlarına atıyorsun bakın bana ne kadar gezdim diye. Bu sistemde herkes mutlu sen mutsuzsun. Belki problem sensindir.
    Tümünü Göster
    ···
  15. 23.
    +1
    Gözlerim kaniyordu resmen. Bu beyaz ışık hiç insanca değildi. Sanki benim karanlığı sevdiğimi biliyorlarmis gibi olabildiğince ışık vardı odada. Bir adam geldi. Düzgün giyimli saçları taranmış temiz birisiydi. Konuşmaya başladı
    Hiç düşündün mü sana adını birisi sordu mu? Sen kimsin birisi seni merak etti mi? Bunları hiç düşündün mü? Sen farklıydın dimi bunu hep düşündün değil mi diğer insanlardan daha farklıydın onların göremediklerini görüyordun. Toplumun günümüzün problemlerini biliyorsun değil mi? Bazen bazı insanlar kurallara ayak uydurmakta güçlük çeker. Sisteme ayak uydurmaz uyduramaz. insanlar yaradislari gereği farklı oldukça kendilerini daha üste görür bu üste olma duygusuna kapildikca daha da ileriye gider sistemi değiştirme noktasını düşünmeye başladığı anda biz geliriz ve düzeltiriz. Ben öyle bir şey düşünmedim diyecekken ağzımı kapattı. Sen düşündün onu düşündün ve bizimlesin. Buranın neresi olduğunu mu merak ediyorsun. burasi düzeltme merkezi en son ne hatırlıyorsun söyle bana. Seni sevdiğini söyleyen ve aşktan bahseden birisi mi çok güzel konuştu değil mi? Ben yazdım nasıldı soyle bana en son seni öpmüştü cevap vermemiştin burada bana cevap verebilirsin.
    ···
  16. 22.
    +2
    Ne anlatıyor anlamadım ama bu kadar uzunca yazdığına göre adam haklı.
    ···
    1. 1.
      +1
      Knk mutluluk diyorum yok bunu anlatmaya çalışıyorum. Mutluluk diye bir şey yokkkk. Ayrıca mutlu gibi görünen insanlar yalancı ve sıkıcı. Ekliyorum dizilerde filmlerde romanlar da dahi mutluluk yoktur kimse de sevmez mutlu insanları. Mutsuz insanlar kendilerinden daha mutsuz insanlar gördükçe mutlu olur. Sonra farkederler ki mutluluk yokken ben nasıl mutlu oluyorum. Sonra yine mutsuz olurlar.
      ···
      1. 1.
        +1
        Mutluluk genel bir durumdan ziyade anlık bir şi bence.
        ···
  17. 21.
    +1
    Sabah uyanıp evden çıktığımda dünya daha bir farklı gibiydi sanki güneş çok daha farklı doğmuştu. ilk defa böylesine kendimi dinç hissediyordum. Kendimi çok iyi hissediyordum ve onu kapımın önünde gördüm. Bana gülümsedi ve elimi tuttu gel dedi beraber kahvaltı yapacağız ve bütün günümüz beraber geçecek. Her zaman gidip oturduğum yerde beraber oturalım dedi. O yere gittiğimizde bu sefer o konuşmaya başladı ben dinledim. Biliyor musun ben de senin gibiyim bende senin gibi konuşuyorum bende senin gibi farklıyım. Bende bu dünyanın ne kadar farklı olduğunu düşünüyordum bende yaşadığım şu döneme tutunamadım. insanların ne kadar farklı olduğunu bende fark ediyordum ve farkındalığın bu dönemde en büyük lanett olduğunu anladım. Bende beni insan yapan şeyleri hissedebiliyorum. Seviyorum biliyor musun sevebiliyorum bir çiçeği seviyorum japon çiçeğini sevebiliyorum. Ben eskiden insanlar sırada beklerken birisinin o sıranın en önüne geçip herkesin hakkına girmesini seviyorum ben o adamın medeniyet kasmamasini seviyorum. O samimiyeti seviyorum. Ben insanların tartışmasını seviyorum ve konuşarak doğruya gidebilmesini seviyorum. Ben seni seviyorum ben sana aşığım benim de hatırladığım anı seni çocukken ilkokuldayken sevdiğimdi. Aşık oldum ben biliyorsun aşk en büyük ve en karmagib lanet bu dünyada. Ben bunu seninle tatdım. O yüzden farklıyım o yüzden konuşabiliyorum yazabiliyorum farkına varabiliyorum. Sana söyleyebiliyorum ben seni seviyorum. Sana aşığım. Biliyor musun bu dünyada şuanda aşık insan yok. insanlar o yüzden hayvandan farksız durumda sevmeden yaşıyorlar o yüzden de intihar etmeye çalışıyorlar. Ama onu da beceremiyorlar. Çünkü bu dünya yasanilmaz bir yer aşk duygusu olmadan. Ama ben senin için ölürüm insan aşık olduğu kişi için ölür ama onun için hayata devam eder. Sence bu dünyadaki şuan yaşayan insanlar ne bu dünyada yasayabiliyorlar ne de ölebiliyorlqr. Maddiyata o kadar önem veriliyor ki her an birikim yapmaya çalışıyorlar paraya değerinden fazla değer veriyorlardı. Şuanda dolar kuru kaç bilmiyorum ama yoldan çevirdiğimiz herkes dolara paha bicemez. her biriktirdiği şeylerle bir şeyler alıyorlar parasının yetmediği yerde de kendisinin olmayan para ile kredi çekip ihtiyacı olmayan şeyler alıyorlar ve çalışmaya mahkum oluyorlar çünkü ödeme yapması gerekiyor ve alınan her şey sosyal medyada yayınlanıyor seyirciler tarafından izlenerek yaşıyorlar. Adeta bir gosteride bir şirkte yasarcasina yaşıyorlar her an izleniyorlar bu izlenme sayısından keyif alıyorlar. Doğal plan duygular koreldikce yapay duygular zevk vermeye başlıyor. Böylesine bir insan bu dünyada ne yaşayabilir ne de ölebilir. Beni bu durumdan senin aşkın kurtardı. Ben seni severek farklı oldum. Ben tekrar söylüyorum sana aşık oldum. Gel ne dersin gidelim buralardan kaçalım kendi halimizde yaşayalım bu dünyadan uzak ama sana yakın yerde yaşayalım. Müzik şiir kitap her şeyi beraber yapalım. Müzik olmasa bile dans edelim insan olalım seninle .
    Akşam olduğunda şehiri tepeden gören bir parkta bulusacaktik ben erkenden geldim şehiri izliyordum estetikten uzak sanki zorla yaşamaya çalışan bir canlı gibiydi uzaktan çok kötü gözüküyordu. Her gördüğümde kotu oluyordum Ama uzaktan bir ışık gibi o geliyordu bütün kötülerden uzak bir kurtarıcı gibi yürüyordu. Saçları elleri yüzü her şeyi güzeldi adeta bir şiir gibiydi. Şiirin ta kendisiydi bütün vücudu en güzel kafiyeydi. Yanıma geldiğinde fark ettim saçları turuncuydu sabah nasıl görmemiştim saçlarının rengini ya da görmüştüm de anlamamış miydim ben bundan önce hiç mi yaşamamıştım. Ya da renkler onunla mı bu dünyaya geliyordu. Hiç bilmiyordum ama yanıma gelip elimi tuttuğunda bu dünyada değildim başka bir yere gitmiştim. Sadece yanağımı öptü o anda dünyadaki bütün kitapları sanki bir odaya toplamışlardı beni de o odaya sokup kapıyı kapatmışlardı o kokuyu içime çekip dünyayı hissediyordum ve yanağım yanıyordu. Bu duygu çok farklıydı.
    Gözlerim yaniyordu. Aşırı ışıklı bembeyaz bir oradaydım. Yeni uyanmıştım ama sanki gözlerim açık bir şekilde tutulmuştum.
    Tümünü Göster
    ···
  18. 20.
    +1
    https://imgyukle.com/i/yGv1nR

    Bana evinde kahve yapıp verdiğinde kahvenin böyle bir şey olduğunu bilmiyordum. Bu yaptığın ne diye sordugumda bana kahve olduğunu söyledi ama ben ilk defa böyle bir koku duydum dedim. Kahve böyle kokmaz ki dediğimde bunu üst yöneticilerden aldığını söyledi. Hayatımda içtiğim en güzel kahve ve hayatımda gördüğüm en güzel yüzü görüyordum. Neden simdi geldiğini sordum ona neden her şeyin daha kötü olduğu bu dünyaya daha da alışmaya başladığım anda seni gördüm diye sordugumda aynı soruyu o da bana sordu. Her şeyin daha kötü olduğunu ve bu döneme tutumamadigini anlatıyordu. O konuştukça ben mest oluyordum. Sadece konusmuyordu şiir okuyordu. Biliyorsunuz çünkü normal akilla şiir ve edebiyat yapılamaz. Zaten bu dünya da normal akılla şiir yazılamaz ki şuanda toplumdaki insanlar normal ve dümdüz. Hiç kimse hiç bir şey hissetmiyor. Herkes aynı. Herkes aynı şeyi giyiyor aynı şeyi düşünüyor aynı yaşıyor aynı renk aynı saç aynı ayakkabı herkeste aynı şeyler var. Ama sen konuşunca şiir oluyor şarkı oluyordu. O anda dünyada gördüğüm en güzel yüz gülmeye başladı. Ben bunları içimden söylediğimi sanarken dışımdan söylemiştim ve o güzel yüz daha da güzelleşmişti. Sen hep böyle konusurbmusun diye sorduğunda mutlu olduğum zamanlar konuşurum dedim. Hatta biliyor bazen yazıyorum bile. Güzel oluyor iyi hissettiriyor.
    -Sen ne zamandır böylesin?
    Ben çocukluktan beri böyleyim hep farklıydım zaten bu yüzden hep insanlardan uzaklaştım. Biliyor musun en yakın olduğum kişi sensin düşün artık 1 gündür konuşuyoruz. Güldü ve ben kendimi insan gibi hissettim. Normal birisi gibi hissettim. Sohbet edebildim birisi ile. Herhangi bir çıkar beklemeden küçük hesaplar yapmadan içimden geldiğince konuştum konuştuk. Ben konuşurken o sustu dinledi o konuşurken ben. O gece eve gidip uyuduğumda bebekler gibi hissettim. Bu sanırım insan olmaktı
    ···
  19. 19.
    +1 -1
    Bir gün dışarıda yürürken herkesin bir yerlere yetismeye calistigindan nefret edercesine yürürken birden o kalabaliklar icinde önüme tanıdık bir yüz geldi ve güzel kokular duygular önümden geçti gitti. O yüzü bir yerden tanıyordum eskiden çok eski bir zamandan zihnimin bir köşesinde her zaman kalan bir yüzdü. Daha sonrasında bir parkta otururken aynı yüz yine geldi ve selam verdi. Bana beni nereden tanıdığını sordu. Bende aynı soruyu kendisine soracaktım. ikimizinde geçmişi bir yerde kesişiyordu. Böylesine kasvetli bir dünyada o yanıma oturduğunda daha iyi hissetmiştim. Düşündüğüm kişi olabilirdi. ilkokulunu sordugumda aynı okula gittiğimizi öğrendim.
    -Bir yerlerde kahve içelim mi?
    Bu soruyu bana tatlı sesi ile sordu. Uzun zaman sonra birisiyle kahve içip konuşacaktım. Her zaman bunu istiyordum. Her zaman buraya bu dünyaya tutunmak istiyordum. Tutunupta düşmemek istiyordum ama şuan hissediyorum. Bu kahve bu sohbet iyi gelecekti bana eskiden de olsa küçükte olsam sevdiğim birisi ile konuşup sohbet edecektim. Aslında dedemin anlattığına göre eskiden bu sürekli yapılırmış dünyanın normali buymuş. insanlar oturup sohbet edermiş. Şuan da bu asiri anormal durum ama ben gidip kahve icip ve sohbet edeceğim.
    ···
  20. 18.
    +2
    Çabuk yaz bin, ara verme tadı kaçıyor, okunmuyor sonra.
    ···