Tutabilir

viberden kız düsürdúm eyv panpa
ilk ciks ilk kavga ilk barisma off neler nele

Tutarsa gotume tren girsin

Tüm hızımızla devam ediyoruz.
https://www.youtube.com/watch?v=itRrG4jCa1w

Hani bir müzik dinlersin, çok beğenirsin ve bir daha dinlersin, sonra bir daha dinlersin ta ki sıkılana kadar. Her şey bundan ibaretti. Artık sıkmıştı ve monotona bağlamıştı. Ne kadar çok seviyorum seni desem de inanın içimde her zaman bir burukluk bir kırgınlık vardı. Belki de bana yaptıkları yüzündendi.

Ulan benim hayatımda hiç sevgilim olmamıştı. Ben lise hayatımda, şu ömrüm boyunca hep çekingen, ve utangaç olmuştum. Bu kız beni kendime getirmişti. Ama ben bu kıza bağlanmıştım, vurulmuştum, belki de yokluktandır bilemiyorum ama, bu kızda kendine çeken birşey vardı beni.

Ya neler neler yaşadık bir bilseniz, hepsinin sırası gelecek, isteyen okur yazdıklarımı isteyen okumaz. Ben kendi kendime de yazar ve içimi dökerim...

Diyeceksiniz ki ulan seni Joe Satriani mi gibti, ama adamın gitar çalışına hastayım be

https://www.youtube.com/watch?v=VI57QHL6ge0

Hadi ilk buluşmaya dönelim. Belki bunları buraya yazarak kendimi bu ayrılık acısından avutacağım. Neyse. Akşam buluşacağımıza dair sözleştik, arkadaşla içtik, zil zurna sarhoş olduk. Metro nun önünde bekliyorlardı kız arkadaşı ile. inanırmısınız, normalde kızlar geç kalır buluşmaya ama bu sefer öyle olmadı. iki tane Türk erkeği, iki Ukraynalıyı metro önünde 30 dakika bekletti.

Bunlarda trip atıyor bilader, tüm kızlar trip atıyor. Ama atmaktada haklı şimdi. Kız arkadaşı ile Grinin Elli Tonu adlı filmden çıkıp gelmiş, huur gibi bana yavşayan bir kız düşünün. Hah işte o yengeniz olurdu. Neyse bara geçtik. içkilerin ardı arkası kesilmiyor. Ulan ben Antalyalıyım, az çok ortam gördüm. Alkole dayanıklıyımdır. Ama her zaman çekingen ve utangaç olmuşumdur. Benim bu kıza karşı utangaçlığımı kıran olay orda olmuştu. ilk öpücük...

Önermeyeceğim müzik falan, playlist den devam edin.

Nargile söyledik, Kafalar trilyon. Nargile devrildi, bir dünya garsonlarla tartış falan. Yengeniz, pardon yenge falan kalmadı artık neyse, kız geldi yanıma oturdu. Yanına oturursam, heyecanın geçecek mi diye sordu. Kem küm ettim, yapıştı dudağıma. ilk adımı o atmıştı. Ulan huur gibi hissettim kendimi. Tüüüü kalıbımı gibeyim dedim kendi kendime.

Diğer taraftan arkadaşa bakıp göz kırpıyorum, sanki kızı ben düşürmüşüm gibi. Çocuk ta garibim, benim kızın kız arkadaşına yavşamaya çalışıyor, nerden bilsin o kızın lesbiyen olduğunu. Neyse oralarada geleceğiz durun.

Baya yiyiştik barın ortasında, kulağıma sizin eve gidelim mi diye bir soru yöneltti kız. Artık ne kadar azmışsa filmden dolayı, parçala beni diyor. Ben direk tamam dedim. Görmemiş olduğum orada belli oldu zaten. Tamam dedim demesine de birşeyi hesaba katmadım. Doğumgünü...

Ulan benim arkadaşın doğum günü vardı. Oraya gideceğiz diye söz vermiştik. iki kız uğruna arkadaş satmak da ne lan. Türk erkeğine yakışırmı bu. Kızlara bizim arkadaşın doğum günü var sonra görüşürüz dedik ve mekandan kalkıp kızları taksiye bindirdik. Aha dedim kesin bitti amk, çok büyük hata yaptık dedim içimden.

Meğer yapmamışız. Bu yaptığımız, kızları dahada kudurttu. O kadar süslenip püslenip geldik, herifler bizi reddetti amk diye triplere girdiler.

O gece çok içtik. Sabah uyandığımda, pardon ne sabahı, akşam uyandığımda kızın bana yazdığını gördüm. Konuştuk baya ve sonunda eve davet ettim. Yedik bir tak yine, arkadaşa alkol almamız gerektiğini söyledim ve hemen bir koşu 2 şişe 70cl Jack aldım. Yanına çikolata falan filan, nargileyede köz ve tütünleride aldım. Kızların yolunu gözlemeye başladık iki abaza.

Mesaj geldi, kapı çaldı. Afet ül devran, hatunum girdi içeriye. 1.70 boy, kıpkırmızı saçlar. Aklınız hayaliniz durur görseniz. Abartmıyorum beyler ciddiyim. Benim gibi bir çocuğun bulabileceği en iyi kız oydu herhalde.

Dediğim gibi bir şey çok hızlı elde edersen o şeyden çabucak sıkılırsın, her şey çok hızlı ilerliyordu aynı bu açtığım başlık gibi, bu yüzden bugünlük son entry bu olacak.

Mutfağa geçtik, o muhteşem nargilemi hazırladım. Viskileri açtık ve gece başladı. 1 bardak, 2 bardak derken, 2 şişeninde sonunu gördük neredeyse. Benim kızın kız arkadaşı, salona sigara içmeye gitti.
Bu arada hemen arada evi tanıtayım. 12.katta, baya havadar 2+1 ev. Ukraynalıların öyle rahat rahat bulamayacağı bir ev. Okadar para bayıyoruz kiraya, bırak ta öyle bir yerde yaşayalım.

Neyse fazla dağılmasın konu, kız sigara içmeye gitti. Benim abaza arkadaşımda hemen arkasından fırladı. Benim kız, yine yiyor beni. Boyun moyun kalmadı. Kulağıma falan operasyon düzenledi. Sonrada fısıldadı. Bana odanı göstermiyecek misin diye. Küçük tirintirinsinan hemen olaya müdahele etti ve cevabının evet olduğunu netçe kıza gösterdi. Kız elini benim mala atmış benden gelecek cevabı bekliyordu. Evet dedim ve kızı elinden tutup odama zütürdüm...

Beyler yarın devam ederiz, en heyecanlı yerde kestim biliyorum fakat, her şeyin bir sırası var

Neyse kaldığımız yerden devam ediyorum. Artık bir hatıra sayfası gibi kullanacağım burayı.

Kızı odaya zütürdüm. Hemen dudaklarıma yapıştı. Altında etek vardı. Hemen üstünü soydum ve yataga doğru ittirdim kızı. Üstümü çıkarıp fırlattım. Kızın üstüne doğru çıkıp, öpmeye başladım. Evet daha önce cinsel ilişki yaşamıştım, ama bu kız hırçın ve biraz asi bir kızdı. Belli ki sert isteyecekti.

Kızın altında don yoktu. Daha şapka takmadan içeride buldum kendimi. O kadar azmıştı anlayacağınız. Bunları buraya anlatmam belki de çok ağır kaçıyor ama içimi dökmek istiyorum. Battı balık yan gider diyip, 1.5 sene boyunca şapka kullanmadım.

O gece çok uzun sürdü. Kız ile yatakta rahat rahat uyuyamıyordum. Bir an önce gitmesini istiyordum. Kullanıp atmışım gibi hissediyordum kızı. Belki de o beni kullandı, kim bilir...

Bir sonra ki gün saat 16.00 gibi evden çıkardık kızları, adeta ülkemizi yurtdışında temsil eden milli sporcular gibi gururlu ve edalı bir şekilde ev arkadaşım dediğim kalleş ile mutfakta nargile içip rahatladık.

Kalleş demişken, o konuya sonra geleceğim. Ben size hemen ev arkadaşımı tanıtayım. Kendisi ile Sabiha Gökçen Havaalanında tanıştık, ilk seneyi onunla beraber okula ait olan yurtta geçirdim ve sonra onunla eve çıktım. Bir dünya olay yaşadık bu çocukla, neyse herseyin sırası var geleceğiz onlarada.

Kız ile yatakta yatarken çekildiğim fotoları, kızı bana ayarlayan arkadaşa yollayıp, egomu tatmin ettim ve kız ile daha görüşmeyeceğimi söyledim. Yalandı. Kızdan hoşlandığımın farkında değildim ama ben ona aşık olmuştum. Hem de sırılsıklam.

Neredeyse her gün buluşuyorduk. Her gün eve geliyordu. Sabah kalkıp gidiyordu. Ev arkadaşım ile aramız zaten bozuktu son zamanlarda ve bu olayların üstüne daha çok bozuldu. Eve kız getirdiğim ve kendisi bulamadığı için, kıskanarak, aileme bu durumu anlatıp, buna engel olacağını düşündü. Belki haklıydı, belki haksız. Ama o çocuk benim orada ki 1 aylık hayatımı bana zehir etti.

Neyse; Kız sosyal paylaşım sitesi olan Vkontakt hesabında, çok sevdiği bir çantanın fotoğrafını paylaşmış ve çok istiyorum diye yazmıştı fotoğrafın altına. inanırmısınız, koskoca Kiev de o çantayı buldum ve aldım. Hediye paketi yaptırdım. Ve bir sonra ki buluşmamızda ona hediye ettim. Kız şok geçirdi. Daha önce bana kimse böyle bir şey yapmamıştı dedi.

Hemen gururlandım. Tabii olum biz Türküz, sevdiğimize değer veririz... ah be ah.

Üniversiteden bir grup arkadaş ile anlaşarak bir ev bulduk. Hep beraber oraya taşınacaktık. Ben ve ev arkadaşım bir daireye, iki arkadaşımız bir daireye ve bir arkadaşımız karısı ile birlikte başka daireye taşınacaktı. Aynı apartmanda olacaktık. Her şey çok iyi bir şekilde ayarlanmıştı.

Ev arkadaşım, kendi kafasında senaryolar üreterek, ailesine, tirintirinsinan benimle eve çıkmak istemiyor diyerek, ailesini bana karşı cephe aldırdı. Tabii doğal olarak aramız bozuldu ve ben kendime yeni ev arkadaşı buldum. Neyse bu gibindirik konuları hızlıca geçelim.

Yeni ev, yeni düzen, yeni hayat. Eve taşınmamızın şerefine evde parti verdik. Kız arkadaşım, artık sevgili olmuştuk. internete beraber fotoğraflar atılmıştı, eski sevgililer engellenmiş, yeni bir ilişkiye başlamıştık.

Herşey çok güzel gidiyordu. Ta ki o güne kadar...

Yanıma gelmişti, yeni taşındığımız eve. Ben yatıyordum. 39 derece ateşim vardı. Kavga ettik, ben yorgunluktan uyuya kaldım. O ise mutfakta saatlerce ağlayıp en sonun taksi arayıp eve gitmişti.
Gece saat 1 gibi uyandım. Yoktu. Saçının kokusuna kurban olduğum yoktu. Gece o saatte taksi aradım. Evinin önüne geldim, bana ayrıldık dedi. içim kanadı be abi. Gittim bir sigara yaktım, son paramla aldığım sigaraydı. Eve dönecek param kalmamıştı. Evinin önünde ki banka oturdum ve sigaramı içip, 39 derece ateşle oturdum. Bir zaman sonra aşşağı indi. Yanıma oturdu. Sigarasını yaktı, ağlamaya başladı. Sarıldım. Sıkıca sarıldım. Kulağına yaklaşıp, özür dilerim dedim.

Affetti. Eve geri dönemeyeceğimi söyledim. Evine davet etti. O gece ona sımsıkı sarılıp uyudum...