bu başlık altında ele alınan her türlü isim kişi ve kuruluşlar hayal ürünüdür olayların benzerlik göstermesi yazarların ruh hastası karakterleri ile alakalı olabilir bu başlık altındaki yazı ve yazarlar hiçbir suçla itham edilemez
….
liseliler bunu okuduktan sonra kör oldular….
evet ilk bakışta saçma gelebilir, ancak ikisi arasında oldukça benzerlikler var. Dilerseniz bunlara biraz göz atalım.
Bildiğiniz gibi
v for vendetta adlı filmde, egemenliği elinde tutan, halkın özgürlüğe kavuşmasını engelleyip kirli işlerini kimseye sorgu sual olmadan yapabilen, ingiliz olmayan insanları ve kendilerine karşı gelen insanlara yasadışı deneyler yapan, hatta kendi halkını sebep oldukları epidemik bir viral hastalık yoluyla ölüme terk eden bir dikta rejiminin çöküşü anlatılır. Aynı dikta rejimi bundan 10 sene önce kendi ülkemizde vardı, eğer hatırlıyorsanız. insanların özgürlükleri önündeki setler çok fazlaydı, hiiçkimse ertesi gün bir darbenin olmayacağından emin olamıyordu. Ülkenin zenginleri ise devletin cebindeki parayı çekip, ülkeyi krize sokuyorlardı, sonra zarar ettiklerini söyleyip imf den borç aldırıp, memur maaşlarını kestiriyorlardı, ve sözde zararlarını karşılatırken devleti bir kez daha düzüyorlardı. Ve hükümetler yıkıp hükümetler kuruyorlardı. Rahmetlik ecevit (allah rahmet eylesin), bu insanların background oyunlarıyla bir piyon gibi kullanıldı. işin kötüsü bu durumun düzeltilmesi için hiç umut yok gibi görünüyordu. Tıpkı
v for vendetta nın dediği gibi “ bu insanları yargılayabilecek bir mahkeme yok” tu. Bu insanlarla savaş demokratik ve adil yargılanma ile yapılamazdı. Mahkemeyi istediği gibi etki altına alabilen, bir açıklama ile ülkenin değerlerini sarsabilen ve bunu yaparken ülkesinin geleceğini değil, kendi çıkarlarını gözeten bu hiçbirşeyden korkmayan insanları adalet değil, ancak “v” yargılayabilirdi.
Bizler Arap baharında insanların demokrasi için nasıl ayaklandığını yanıbaşımıza kadar gelen iç savaşlarda gördük. Peki size bir soru sorayım o zaman. 2007 de
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde maalesef zütten uydurulan 367 olayının hemen sonrası yapılan genel seçimlerle çiçeği burnunda iktidar olan t@yyeap, tekrar meclisi topladığında, mhp Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılan meclise girmese neler olurdu?. Ben cevap vereyim; Halkın yarısının oy verdiği bir partinin atanmışlar karşısındaki çaresiz mağlubiyeti insanları sokağa dökmeye yeterde artardı da… alı size türk baharı… evet bizim baharımız kavgasız ve gürültüsüz oldu. Bence araplardan 120 yıl önce tanzimat ile başlayan demokrasi geçmişi olan bir ülkede, bu olayın daha sessiz devam etmesi normaldi de…
Daha sonra ortaya çıkan ergenekon, balyoz, 3 temmuzla başlayan şike süreci… swh vb.. ile insanlar şok edici gerçeklerle karşılaştı, devletin bir numaralı düşmanı insanların yarısının oy verdiği bir parti ve irtica idi. Patogonya ordusu anlaşıldığı kadarıyla terör ve dış tehditlerle savaşmak yerine irtica ve darbe ile daha çok ilgileniyorlardı. bu duruma el atan kişi ise yine “v” oldu. Bu insanlarla
v for vendetta nın yapmadığı bir yolla savaştı, hem zorbalık hem adalet. Bu size garip gelebilecek olan bir combo olabilir, ama bu yapılıyor işte. Sanırım kanser olan “v” miz, filmin sonunda yaptığı işleri hayatıyla ödeyecek gibi duruyor.
özet: sadece saygı göster yeter
