1. 1.
    +2
    Sana hep dünyaya bir kere geldin, tadını çıkar mesajını verirler ve senden sürekli tüketmeni, itaat etmeni ve tekrar tüketmeni isterler. Çünkü daha çok satın aldığın zaman daha mutlu olacağına inanmışsındır bir kere. Mavi jeans kot, adidas ayakkabı, lacoste gömlek alınca nirvana’ya ulaşacağını zannedersin. Ayrıca dünyada olan biten ne varsa, ne dolap dönerse dönsün saklarlar onu senden.

    tüket, mutlu ol, dert etme, tüket, mutlu ol..

    Bu kısır döngüde döner durursun moruk. Ve sürekli, insanlarla çıkarın için takılmanı öğretirler sana. Herkesin bu dünyaya sırf kendi için geldiğini ve tüm insanların kişisel çıkarları için, ''babam ve oğlum’daki salim'in babasını yıkıp geçtiği gibikarşısına çıkan her şeyi ezmesi gerektiğini yoksa kaybedeceklerini öğütlerler. Sen de karşına çıkan insanlarabu beni keklemek istiyor, o yüzden o beni keklemeden benim onu keklemem lazımbilinciyle yaklaşırsın. Sonuç itibariyle herkes birbiriyle çıkarı için arkadaş olur, çıkarı için takılır. Kimse kimseyi gerçekten sevmez bu sistemde. Gerçekten sevilen tek şeybu sistemdirçünkü.

    Sonuç itibariyle insanlar inanılmaz bir şekilde rol yaparlar. Daha yükseğe tırmanmak için, daha çok para kazanmak için, daha çok tanınmak ve daha çok sevilmek için sürekli rol yaparlar. insanlar çünkü
    herkesin beni tanıması, herkesin beni sevmesi lazım'' kafasına sahiptirler. O merhabalar, memnun oldumlar, ağıza sığmayan kahkahalar, takdimler, kalabalıklar, onu okudum bunu okudumlu çok satan kitap sohbetleri, rujlar, rimeller, çizik atılan kirli sakallar, şişman göstermemesi için içine çekilen göbekler, kazak altından sarkıtılan gömlekler, hobiler, fobiler, kompleksler, mendil satan çocuklara iğrenç bir şefkatle bakan gözler, zippolar, sigara tabakaları, deri çantalar, facebook fotoğrafları ile mutlu taklidi yapmalar ve tüm post-modern sohbetler ile insan nasıl bir sahteliğin içinde olduğunun farkında bile değildir.

    Bu sistem böyledir moruk. Bu sistemde sahipler de mutludur köleler de. Sahipler sistemi kurdukları için, kölelerse sistemden habersiz oldukları ve dayatılan sahte hayatlara sahip oldukları için mutludurlar.

    Özet: Bacağına yaptırdığı dövmeyi sergilemek için kışın ortasında şort giyen üniversitelinin feryadı.
    ···
  2. 2.
    +2
    bizi kontrol altında tutmak için o kadar güzel bir sistem kurmuşlardır ki farkına bile varamazsın bunun moruk. Siz ekran başında eğlenirken onlar o sahte hayat tarzlarını siz farkında olmadan size çoktan sunmuşlardır bile. Televizyon, iğrenç sinema filmleri, ucuz aşk ve kişisel gelişim romanları.. Kısacası popüler kültürün bütün ürünleri bu taktan sistemin birer parçasıdır.
    ···
  3. 3.
    +2
    kapitalizmin yarattığı sömürülmeye mahkum zihniyetli insancıklar birlikteliği ile oluşturulmuş suni, amaçsız, boynundaki tasma kimin elindeyse onun çektiği tarafa fütursuzca gitmekte hiç bir sakınca görmeyen, zavallı toplum.
    yaşam formları ile büzüşüp kalmış bir grup insancık.
    mutsuzdur
    mutlu olmak için;
    satın alır.
    ay sonu faturaları görünce depresyona girer.
    soluğu pgiboloğun yanında alır.
    prozaca takılmayı öğütler pgibolog ona zira tasmayı tutan emperyalist ülke buyurmuştur ki prozac faydalı ilaçtır.
    bir sonraki ay pgibologartı huzur verici ilaçlardan müteşekkil faturayı görünce daha bir çıldırır.
    telefona koşar yada msnde huzur arar.
    çare yeni çıkan o son model hede*yi almaktır
    bir kaç gün oyalanır
    sıkılır
    yeni bir şey daha alır
    sıkılır
    aldıkça fatura kabarır
    kabardıkça fatura biraz daha kul köle olunur patrona
    uzar gider bu insancık yaşam formu, büzüşüp kalır.
    ···
  4. 4.
    +2 -1
    tyler;

    biz tüketiciyiz. tutkulu bir yaşam tarzının yan ürünleriyiz. cinayet, suç, fakirlik bunlar beni ilgilendirmiyor. benim için önemli olan magazin dergileri. beş yüz kanallı televizyon, iç çamaşırımda kimin adının yazdığı...
    sahip oldukların, sonunda sana sahip oluyorlar.
    ···
  5. 5.
    +1
    berbat eğitim sisteminin birer ürünü olan okullara gitmenizi, mezuniyet fotoğraflarınızı facebook’a atıp hava atmanız için bir diploma almanızı, sabahtan akşama kadar çalışacağınız ve her pazar sabahı kendinizi bir tak zannetmenizi sağlayacak bir işe girmenizi, cosmopolitan dergi sayfalarını karıştırıp tek hobinizin ‘’televizyon izlemek’’ olduğu, düşünme yetinizin olabildiğince kısıtlandığı bir hayat tarzını dikte ederler. Düşünmenizi istemezler, seçme şansınız yoktur bu sistemde. Seçmenizi istedikleri politikacılar ekranda en fazla gösterdikleridir. Almanızı istedikleri ürünler rekldıbını en çok yaptıklarıdır. Benimsemenizi istedikleri hayat işte tam şuanda yaşadığınız o taktan hayattır.
    ···
  6. 6.
    0
    ben her izin gunumde alisveris yapyorum allahtan haftada bir gun izinliyim her defasinda 300 tl harcamaktan iflahim kururdu
    ···
  7. 7.
    0
    Şukuşukuşuku
    ···
  8. 8.
    0
    Usenmedim okudum herseyi ne guzel anlatmissin hocam fight clubin girisindrki kimsenin pek gormedigi warning yazisindada dedigii gibi sadece birer istatisligiz
    ···
  9. 9.
    0
    Kendime sukuyu borc bildim
    ···
  10. 10.
    0
    http://imgim.com/warning-tyler-durden-500x375.png
    eğer bunu okuyorsan, bu uyarı senin için. bu anlamsız güzel baskılı kağıttan okuduğun her kelime hayatından harcanan diğer bir saniye demek. yapacak başka işlerin yok mu? hayatın gerçekten bu kadar boş mu da bu anları daha iyi geçirebileceğin bir yol düşünemiyorsun? yoksa saygı ve inanç beslediğin otoriteyi ortaya koyanlardan çok mu etkilendin? okuman gereken her şeyi okur musun? düşünmen gereken her şeyi düşünür müsün? sana alman gerektiği söylenen her şeyi satın alır mısın? apartmanından dışarı çık. karşı cinsten biriyle tanış. lüzumsuz alışverişi ve mastürbasyonu bırak. işinden ayrıl. bir kavga başlat. yaşadığını kanıtla. eğer insanliğini ispat edemezsen, bir istatistik olarak kalacaksin. artık uyarıldın(Çevirisi)

    iLAVE
    Allah kahretsin, bütün bir nesil benzin pompalıyor, garsonluk yapıyor. Beyaz yakalı köleler. Reklamlar arabaların ve giysilerin peşinden koşmamızı, ihtiyacımız olmayan taktan şeyleri alabilmemiz için nefret ettiğimiz işlerimizde çalışmamızı sağladı. Biz tarihin ortanca çocuklarıyız. Ne yerimiz var ne amacımız. Bir Büyük Savaşımız yok bizim, Büyük Buhranımız yok. Bizim Büyük Savaşımız ruhani bir savaş. Büyük Buhranımız kendi hayatlarımız. Televizyon tarafından bir gün milyonerler, sinema tanrıları, rock yıldızları olacağımıza inandırılarak büyüdük. Ama olmayacağız. Ve bunu yavaşça öğreniyoruz. Ve çok, çok öfkeliyiz.
    ···