tüm polislerin işçi sınıfına

karşı almış olduğu tutumu şiddetle kınıyorum ve hepsinin anasını gibtiğimi belirtmek istiyorum. emekçi işçi sınıfına yapmış oldukları mazlumca işkenceler, baskılar, ve dayatmalar hiçbir zaman işçi sınıfını yıldıramaz. canlı örneğimiz var, daha taze taze. 1993 yılında sivas'ta 33 canın diri diri yakılmasında, dinci nesiller vardı. birilerinin kışkırtması ile alevlere verildi ve polis baskısı ile yangının söndürülmesi engellendi. bugün ise 33 yanan masum canın mahkemesi zaman aşımına uğradı. Mahkemenin zamanaşımı kararının hemen ardından mahkeme salonundan gelen ilk tepki "Bu kararla yeni katliamlara davet çıkartılıyor" oldu. evet yeni katliamlara davet çıkardı ve emekçi halkı adliye sarayının önünde polislerin orantısız gücü karşıladı. 7'den 70'e herkes orada polisin joplarından tattı. kendime vurulmasından o kadar çok rahatsız olmamıştım, ama polisin anneannesi yaşındaki kadına vurması beni çıldırttı ve şimdi burada küfür etmemin sebebi oldu. siz huur çocukları, gözlerini para bürümüş itler, siz amerikadan gelecek olan haberle irkilmiş olan binler, siz huur çocukları.
fetodan korkmuş olduğunuz kadar allahtan korkmuş olsaydınız katliamlar ve bu kargaşa yaşanmamış olacaktı.
yaşasın işçi sınıfı, yaşasın hakkını arayan emekçi halk.

@2 makine mühendisiyim panpa, ister istemez etkisi altında kaldım. ayrıca şukunu da verdim. "che"

@7 doğrudur saygı duyarız anca biz buna, diyecek bişeyim yok sana.

@9 haklısın ama şuan askeriye tamamen iktidarın elinin altında. sivas katlidıbını yapanlar dindar nesillerdi, şimdi yine dindar nesiller yetiştirilmeye çalışılıyor, yani bu da demektir ki daha bu katliamlar devam edecek, daha masum bir çok canlının canı yanacak.

ayrıca şunu da belirtmek isterim ki, bugün görülen ve zaman aşımına uğrayan sivas katliamı duruşmasında, duruşmayı ve alınan kararı pretosta etmek için toplanan gruba, yine polisler tarafından yapılan orantısız gücü kınıyorum. polisler ne kadar huur çocuğu olduklarını bir kez daha tekrarlamış oldu. 7'den 70'e herkese orantısız güç kullanan polis memurları, anneannesi yaşındaki teyzelere, büyük babası yaşındaki amcalara da aynı gücü kullanmış olmaları beni çıldırttı ve şimdi burada küfür etmemin sebebi oldu.
kendi yediğim joplarda canım o kadar yanmamıştı fakat kendilerinden yaşlı insanlara da aynı müdahalenin yapılmış olması, anneannesi yaşındaki teyzenin gözlerimin önünde joplanmış olması benim canımı daha çok yaktı.
şimdi siz söyleyin, fetodan gelecek olan emirden korkmuş olan bu itler, gözlerini para bürümüş olam bu binler huur çocuğu değil de nedir ?

@13 onları yapmasında aç mı kalsın o kadar işçi ? sistem onlara onları yapmasını mecbur kılıyor. tekeller, özelleştirmeler ile devam eden işçi sınıfının ezilmesi, gaz bombalarını, joplarıda yapmasını mecbur kılıyor. şimdi özelleştirmeler sayesinde iş güvenliğin, can güvenliğin bile yok. onunda kanıtı var, Esenyurt'ta insanlık dışı bir alanda çadır içinde yaşayan ve çıkan yangında yanarak hayatını kaybeden 11 işçi ve taşeron şirket bünyesinde çalışan diğer işçiler için olayın ardından sigorta yapıldığı ortaya çıktı. ya buna ne diyeceksiniz.

@17 adamın dibisin. ama sana da dokunan yerin olduğunun farkına varmıştım. ama yine de babana küfür etmek zorundayım, bugün ki gördüklerimden dolayı, şuan da hiçbir polisi bir diğerinden ayırmam.
eğer ki gözlerini para bürümüş olmasaydı direnirlerdi, sendikalı olma haklarını kullanırlardı. devlet askeriyesiz yapamaz zaten, gibe gibe sendikalı olma haklarını kazanırlardı, daha iyi bir yaşam sürdürebilmek için. şimdi onları işten çıkarsalar ne olur ? hiç bir güvencesi var mı çıkarılmayacak diye ? arkalarında onlar için mücadele eden toplum var mı ? yok hiç biri.
sigortasız işçi çalıştıran taşeron firma olayı duyar duymaz hemen işçilerin sigortasını başlatmış. yani birşeylerin başlaması için illaki birilerinin canı mı yansın ? sorarım sana.

türkiye de sendikalaşarak veya değişik organize olma yolları ile birlikte tek bir yürek olsa, hesapları sorulmamış faali mechul cinayetler kalmazdı. birinin yediği jopu herkes hissetmiş olsaydı, haklarını aramak için direnen işçilere jop vurdurtmazlardı. ama şimdi herkes kendi canının derdinde, düzen bizleri o hale getirdi.

direnmeliyiz SONUNA KADAR DiRENMELiYiZ, bu güzelim ülkeyi o çabulculara bırakamayız.