Kurduk değerli kardeşlerim ! Büyük Türk-islam Birliği adlı ittifak Organizasyonu bu günden itibaren kurulmuştur. Şimdi dilerseniz bu ittifakın kapsamalarını sizlerle maddeler halinde paylaşayım.

BÜYÜK TÜRK-iSLAM iTTiFAKI

- Anlaşma Devletleri :


Türkiye Cumhuriyeti

Azerbaycan

Kazakistan

Kırgızistan

Özbekistan

Türkmenistan

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti

Anlaşmanın bazı maddeleri :

- Anlaşma devletlerinin birine yapılmış bir saldırı, diğer tüm devletlere karşı yapılmış bir saldırıdır.

- Türkiye ittifakın Kurucu Lideridir.

- Tahran ittifakı antlaşması devletlerinin, Bu ittifaktan haberi olmakla beraber, Tahran ittifakı bu ittifak ile irtibatta olacak. Ve yakın işbirliği içerisinde olacaktır.

Ekonomi :

- Anlaşma Devletleri Ekonomik Ortaklık antlaşması imzalamıştır.

- Anlaşma Devletleri Ortak Pazar antlaşması imzalamıştır.

- Türkiye-Kırgızistan, Türkiye-Özbekistan ve Türkiye - Türkmenistan arasında ekonomik yardım antlaşması imzalanmıştır. Bu antlaşmaya göre Türkiye belirtilen ülkelerin ekonomisini büyütmek ve geliştirmek üzere, ülkelerinin hertürlü harcamalarının %10'unu karşılayacaktır.

- Türkiye ve diğer Türk devletleri arasında toplamda 120 milyar dolarlık ticari antlaşmalarının protokolleri imzalanmıştır.

Giyimden, Endüstriye ve Tarıma kadar bir çok sektör de işbirliği kararı alınmıştır.

- Enerji sektörü en önem verilen sektör olacak. Gelecek 10 yılda, Türk devletlerinin Enerjide dışa bağımlılığı en az %20 'ye kadar indirmesi sağlanacaktır.

Askeri :

- Türk Silahları Kuvvetleri; Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan da 2 adet, Kırgızistan'da 1 adet olmak üzere 7 adet üs kuracak ve bu devletlerin herhangi bir tehlikeyle karşılaşması durumunda, üslerden direk müdahale yetkisine sahip olacaktır.

- Anlaşma devletlerine gönderilecek olan Bordo Bereli birlikleri, Türk askerlerini eğitecek. Program Sürekli olarak devam edecektir.

- Üye ülkelerin başkentlerine Türk-islam Yönetim Binaları kurulacak. Sürekli olarak iletişim içerisinde olunacak ve bu binalar MiT'e her gün rapor verecektir.

- Antlaşma devletlerinin ordusu modernize edilecek, Türk Savunma Sanayi şirketleri, Üye devletlere %50 fiyat indirimi yapacaktır.

- Türk Savunma Sanayi şirketleri, Büyük Türk-islam Birliği üye devletlerinin siparişlerini acil kodu ile hazırlayacak ve ilk sıraya alacaktır.

- Üye devletlerin vereceği siparişler derhal yapılandırılacak, ödemede süresiz kolaylık sağlanacaktır.

Değerli kardeşlerim bu askeri antlaşmalar sayesinde inşallah Savunma Sanayimiz altın çağını yaşayacak, Kardeş devletlerimiz ise 10 yıl içerisinde dünyanın en güçlü 30 ordusu içerisinde olacaklardır.

EK ANTLAŞMALAR :

- Ortak Amaç Antlaşması imzalandı.

- Araştırma ortaklığı Antlaşması imzalandı.

- Ordu Trans-geçiş antlaşması imzalandı. Bu antlaşmaya göre acil bir durumda ülkeler birbirlerinin sınırlarını izin beklemeksizin kullanma hakkına sahip olacaktır.

- Yapılan bir diğer antlaşma sayesinde, Üye devletlerin vatandaşları her hangi bir engelle karşılaşmadan ülkelere seyahat edebilecektir."

Toplantı sonra erdi, Liderler omuz omuza pozlarını verdiler ve yemek yemeye geçtiler. Türk-i Cumhuriyetlerde kutlamalar başladı.

Dünya basını bu olaya sessiz kalmamış ve " Türkler Birlik oldu, bu bir tehlike mi ?" benzeri başlıkları manşetten vermişti.

Birlik tamamlanmıştı, ordudan tutun her türlü ekonomik antlaşmaya kadar yapılmış, kuruluş süreci başlamıştı. Türkiye artık kendini sağlama almıştı. Bir taraftan dünya devleriyle güçlü bir ittifak yapmış, Nato'yu tek taraflı terk etmiş, diğer taraftan Soydaşları ile bağını mürekkeplere dökmüş ve resmileştirmişti... Hiç şüphe yoktu ki Türkiye yeni bir döneme girmişti...

- Dünden Yarına Fon Müziği-

Yeni Türkiye söylemi artık somut bir hale gelmiş, Nato üsleri kapatılmış, ülkede Çin ve Rus üslerinden başka yabancı asker kalmamıştı.

Suriye'de kontrol tam anlamıyla sağlanmış, durum stabil hale gelmişti.



Suriye'nin haritası şu anda 3 e bölünmüştü. Damascus ve aşağısı Esad Rejimi kontrolündeydi. Yukarısı IŞiD'in elindeydi.

Ülkenin Kuzeyi ise Türk Silahlı kuvvetlerinin kontrolü altındaydı. TSK kontrolündeki bölgelere Türk inşaat Sektörü çoktan varmış.

Evleri dikmeye başlamıştı. inşaat sektörü bayram ediyordu. Gerçi Suriye'deki belirsizlik vardı birde...

ESAD, Türkiye lafını ağzına bile almazken, IŞiD ile mücadele veriyordu. TSK ise elindeki vilayetlerin kontrolünü tam olarak sağlamış ve karakolları kurmuştu bile...

Şehirlerin kritik noktalarına Savunma Siperleri inşa edilmiş, Ağır bombardıman Silahları kontrol altındaki vilayetlere sevk edilmişti.

Sınır kontrolleri hat safhada ve içeriye kimse sokulmuyordu. Bu yeni bir kara harekatının habercisi olabilir miydi ?

IŞiD bir yandan ESAD rejimi, diğer taraftan Türk Askeri derken, eski etkinliğini kaybetmiş ve uykuya geçmişti adeta. Fakat bir önemi vardı. Rejim askerleri ve TSK arasındaki kalkan görevini görüyordu.

TiB yerleştirdiği ajanlar sayesinde IŞiD'den saniyesi saniyesine, bilgi topluyordu...

Avrupa bildiğiniz gibi.. IŞiD bir tren istasyonunda Canlı Bomba eylemi yapmış ve 35 kişiyi öldürmüştü. Bu kadar zayıflamışken avrupada hala ses getiren eylemler yapabiliyordu IŞiD, zaten bu Türkiye'nin işine gelen bir durumdu, gerçekçi olmak gerekirse.

işin tuhafı PKK sloganları atan kalabalık bir grup, Brükselde işletmelere saldırmış ve izdihamlarda 7 Belçika vatandaşı ölmüştü.

PKK bitirilirken, avrupanın sessiz kalması birileni sinirlendirmişti. Tayyip Erdoğan'ın " bu terör döner dolaşır sizede varır elbet "

sözü vucüt buluyordu adeta...

Bir gerçek vardı ki Türk Yurtları ve Doğu Bloğu arasındaki bu dayanışma sayesinde, ASYA kıtası hayat bulmuş ve Dünyanın gözleri bir anda bu tarafa çevrilmişti. Hepsinin arasında dengeyi sağlayan bir Devlet vardı. ASYA'nın bu denli üstünlük kurmasını sağlayan bir devlet..

Avrupa ve Asya'yı birleştiren devlet.. Onun, türlü türlü belalardan, badirelerden sürekli kurtulan bir lideri vardı. Kasımpaşalı kısa sürede ülkede Devrim denecek değişiklikler yapmıştı.

Hep söylerdi ya "Doğumlar Sancılı Olur." ülke olarak bunun anldıbını artık daha iyi anlıyorduk...

Fakat hali hazırda Suriye ile devam eden bir savaş vardı. Ve bu savaşın sonucu her şeyi belli edecekti, ülke ya ŞAH'a kalkacaktı, ya da bütün hazırlıklar ve kurulan ittifaklara olan güven sarsılacak ve çıkmaza girilecekti.

Orta'da henüz ses çıkarmayan ve sinsi sinsi bekleyen, zamanında kendi halkına Varil bombaları yağdıran bir Diktatör - ESAD REJiMi- vardı. Bu cani herif ne olduda bu kadar sessiz bir tavır takınıyordu ? ilerleyen günlerde belli olacaktı illaki.. Unutmamamız gereken bir diğer konu ise, Tahran ittifakı'nın diğer ülkelerinin Esad Rejimini desteklemeleriydi.

Erdoğan bunları düşündü, düşündü, düşündü ve çoktan uykuya dalmıştı...

BEYLER CÜMLETEN iYi GECELER, YARIN DEVAM ETMEK ÜZERE ALLAHA EMANET OLUN, SORUNUZ OLACAKSA BURALARDAYIM.