1. 1.
    +18 -4
    kore savaşı..
    1950 kasım'ının soğuk bir günü..

    --spoiler--
    Türkler bir bölük kadardılar. Bulunduğumuz tepe üzerine mevzilerimizi hazırladık ve gelecek emirleri beklemeye koyulduk. Ben Türkçe bilmiyordum ve onlardan da ingilizce konuşan kimse yoktu. Böylece sessiz ve soğuk bir gece geçirdik. Ertesi sabah kendimizi Çinliler tarafından kuşatılmış halde bulduk. Gergindim. Hiç savaş tecrübesi olmayan bir birlikle beraberdim ve onlarla konuşamıyordum. Onlar ise daha mutlu olamazlardı. Oturup piknik yaptılar. Ne tarafa baksalar, düşman vardı. Hangi tarafa ateş etseler Çinlileri öldürebilirlerdi. Onlar da, tüm sabahı Çinlileri öldürerek geçirdiler. Ben ise, bir kenarda oturmuş, buradan nasıl çıkacağımızın planlarını yapıyordum. Güneş yükseldiğinde herkesin cephanesi iyice azalmıştı ama Türkler yine de inanılmaz derecede sakindiler. Bir avcı zinciri oluşturdular, süngülerini taktılar ve sırıtarak yüzlerini kuzeye döndüler. Döndükleri yönü gördüm ve anında anladım ki, gitmek istediğim yön orası değildi. Ayağa fırladım ve yumruğumu güneye doğru savurmaya başladım. Türklerin oluşturduğu muharebe hattı güneye doğru çark etti ve birden kendimi tüm Kore Savaşı içerisinde gördüğüm en mükemmel eski usül süngü hücumunun içinde buldum. Buradan şu dersi çıkardım: Türkler asla tuzağa düşürülemez. Başı belada olan kişiler, onları kuşatanlardır. O gün, onları süngülerini kullanırken görmek ilham vericiydi. Onlar birer dervişti. Sıradışı bir teknikleri vardı ve bize Fort Benning'de(Amerikan Piyade Okulu) öğrettikleri gibi değildi. Düşmanın üzerine atlıyorlar, süngüyü düşmanın karnına sokuyorlar, etraflarında dönüyor ve tüfeğin kabzasına sol elleriyle bastırarak düşmanın bağırsaklarını deşiyorlardı. O güne dair, en canlı şekilde hatırladığım şey ise, o hücumu izlerken Tanrı'ya veya Birleşmiş Milletler'e veya Türkler'in bizim yanımızda savaşmasına sebep olan her kimse, o kişiye karşı duyduğum minnet duygusudur.

    Anthony Herbert - Soldier
    --spoiler--

    kaynak: http://koltukgenerali.blo...ir-amerikalnn-gznden.html
    ···
  2. 2.
    +10 -6
    süpermiş ya.

    türklerin kendileri ile hiç bir alakası olmayan bir bölgede sırf sömürgeci güçlere karşı dimdik ayakta durmaya karşı çalışan işçilere karşı nasıl bir katliam yaptığını anlatan inanılmaz gurur verici bir duygu. allah askerimizi oraya zütüren, onların canını orada aldırtan, ve binlerce masum insanı bombalayıp para babalarına peşkeş çekilen bir ülkeye hizmet ettirenlerden razı olsun...

    ne ulu bir milletiz elhamdülillah.
    ···
  3. 3.
    +2
    @1 sizi böyle kandırıyorlar amk tam gerizekalısınız. kore savaşında boşuna öldü o askerler amk gerizekalıları

    @12 şuku inci

    --spoiler--
    bir türk askerinin 1950 yılında abd'ye maliyeti.
    kore halkını öldürmeye gönderilen türk askerleri için abd'li yetkili foster dulles'ın sarfettiği söz tam olarak şöyledir:

    <<türk askeri çok masrafsız, günlük masrafı 23 cent’i aşmıyor.>>

    --spoiler--

    --spoiler--
    23 sentlik askere dair

    mister dallas,
    sizden saklamak olmaz,
    hayat pahalı biraz bizim memlekette.
    mesela iki yüz gram et alabilirsiniz,
    koyun eti,
    ankara'da 23 sente,
    yahut bir kilodan biraz fazla mercimek,
    elli santim kefen bezi yahut,
    yahut da bir aylığına
    yirmi yaşlarında bir tane insan
    erkek,
    ağzı burnu, eli ayağı yerinde,
    üniforması, otomatiği üzerinde,
    yani öldürmeye, öldürülmeye hazır;
    belki tavşan gibi korkak,
    belki toprak gibi akıllı,
    belki gençlik gibi cesur,
    belki su gibi kurnaz,
    (her kaba uymak meselesi)
    belki ömründe ilk defa denizi görecek,
    belki ava meraklı, belki sevdalıdır.
    yahut da aynı hesapla mister dallas,
    (tanesi 23 sentten yani)
    satarlar size bu askerlerin otuzbeşini birden
    istanbul'da bir tek odanın aylık kirasına,
    ciksen beş onda altısını yahut,
    bir çift ıskarpin parasına.
    yalnız bir mesele var mister dallas,
    herhalde bunu sizden gizlediler.
    size yirmi üç sente sattıkları asker,
    mevcuttu üniformanızı giymeden önce de,
    mevcuttu otomatiksiz filan,
    mevcuttu sadece insan olarak,
    mevcuttu,
    tuhafınıza gidicek,
    mevcuttu
    hem de çoktan mı çoktan
    daha sizin devletin adı bile konmadan.
    mevcuttu, işiyle gücüyle uğraşıyordu,
    mesela mister dallas,
    yeller eserken yerinde sizin new york'un,
    kurşun kubbeler kurdu o,
    gökkubbe gibi yüksek,
    haşmetli, derin.
    elinde bursa bahçeleri gibi nakışlandı ipek.
    halı dokur gibi yonttu mermeri
    ve nehirlerin bir kıyısından öbür kıyısına
    ebem kuşağı gibi attı kırk gözlü köprüleri.
    dahası var dallas,
    sizin dilde anlamı pek de belli değilken henüz
    zulüm gibi,
    hürriyet gibi,
    kardeşlik gibi sözlerin,
    dövüştü zulme karşı o,
    ve istiklal ve hürriyet uğruna
    ve milletleri kardeş sofrasına davet ederek
    ve yarin yanağından gayri her yerde,
    her şeyde,
    hep beraber
    diyebilmek için,
    yürüdü peşince bedrettin'in…
    o, tornacı hasan, köylü memet, öğretmen ali'dir,
    kaya gibi yumruğunun son ustalığı,
    922 yılı 9 eylülü'dür.
    dedim ya, mister dallas,
    herhalde bütün bunları sizden gizlediler.
    ucuzdur vardır illeti.
    hani şaşmayın,
    yarın çok pahalıya mal olursa size
    bu 23 sentlik asker,
    yani benim fakir, cesur, çalışkan milletim,
    her millet gibi büyük türk milleti.
    --spoiler--
    Tümünü Göster
    ···
  4. 4.
    +3 -2
    sağol panpa.
    ···
  5. 5.
    0
    elim ayağım titredi.
    ···
  6. 6.
    0
    @ 12 inci bunun altına imzamı atar kaşemi basarım... (müdürüm)
    ···
  7. 7.
    0
    @1 mükemmeldi panpa saolasın
    ···
  8. 8.
    0
    @12 ağır haklı

    millet olarak kibrimiz mağrurumuz herşeyin üstünde maaşallah, her an biri çıksa da koltuklarımızı kabartacak şeyler anlatsa modundayız

    amk
    ···
  9. 9.
    0
    ilk başta inanmamıştım bu yazıya ama doğruymuş. adam amerikada savaş kahramanı ve bizim askerler hakkında süper yazı yazıyo vay anasını
    bu da ingilizcesi:
    anthony hebert's (who was us the liasion officer at the first days) writes in his book "soldier";

    (from another forum) "the turks were of about a company size. we established a perimeter on our hill and sat back to wait for some further word. i didn't speak their language and nobody in their group spoke english, so we spent a cold, quiet night and the next morning found ourselves surrounded by chinese. i was nervous.
    there i was with a unit that had never been in combat before, we were surrounded and i couldn't even talk to them. they couldn't have been happier. they were having a picnic. every way they looked, it was the front. they could fire in any direction and kill chinese. they used up most of the morning doing just that, while i sat around trying to figure out how i could get the hell out of there. by the time the sun was high, everybody's ammo was low, but the turks were calm as hell about it.
    they formed a skirmish line, fixed their bayonets and faced north with grins on their faces. i saw the direction they were facing and knew instantly it wasn't where i wanted to go. i jumped up and jammed my fist to the south. their line whirled, and i suddenly found myself swept along in one of the most sucessful, old fashioned bayonet charges of the entire korean war. i learned a lesson from that.
    the turks are never trapped. it's the people who surround them who are in trouble. watching them use their bayonets that day was a revelation they were dervishes. they had a peculiar style--one i hadn't learned back at benning. they lunged, drove the bayonet into the abdomen, whirled, struck down hard on top of the rifle with their with their left hand and consequently disembowled their victims. my most vivid memory of that charge is of my gratitude to god or the united nations or whoever was resposible for putting the turks on our side."

    later, hebert was awarded a turkish medal for his bravery with the turkish soldiers. he was the most decorated enlisted man in korean war."

    kaynak: http://inci.ca/u5y8m7j3ia
    ···
  10. 10.
    0
    hilal- taktiği
    ···
  11. 11.
    0
    okudum amk iyiymiş gurur duydum eyvallah
    ···
  12. 12.
    0
    @26 hilal kuralı ne amk kaç yüz yillik taktiği kural yaptı gibtir git yat giberun
    ···
  13. 13.
    0
    uzatmayın binler Türk her yerde hunharca giber
    ···
  14. 14.
    0
    tüylerim diken diken dıbına koyım
    ···
  15. 15.
    0
    güzel hoşuma gitti
    ···
  16. 16.
    0
    nato ülkesi olmak zor iş... uşaklık kanları gazileri görmüyor.. uşaklık parayı görür paraya hizmet eder ancak..
    ···
  17. 17.
    0
    @15 gibi kalıp kafalı arkadaşlar. "siz" dediğiniz kim? hiçbir yorum katmadan kaynağını da göstererek kopyala yapıştır yaptım ve hemen "siz" oldum. bana göre de gerizekalı kişi, hangi ülkenin hangi olayda ne menfaat güttüğünü kendisi dışında kimsenin bilmediğini zanneden peşin hükümlülerdir.

    inci sende bi sktrgit. paranın gücünden filan yakınıp para için sözlüğü kreşe çevirmeni de usa'in baskısıyla yaptın zaten tabi. böle de bi yanardönerlik yok amk
    ···
  18. 18.
    0
    @12 sözde anarşist fikirli parlak beyin narsist bin konuştu.
    ···
  19. 19.
    0
    1950 de süngümü vardı .
    ···
  20. 20.
    0
    özet geç bin
    ···