1. 1.
    +88 -18
    "part 4"
    ertesi gün yine geldi. arka taraftaydım kimse yok mu diye seslendi... bir saniye geliyorum dedim.. sen zahmet etme ben geliyim arkaya dedi
    arkaya geldi
    - merhaba
    -merhaba
    -sana kahvaltı için sürprizim var
    -sürprizleri cok severim
    -gözlerini kapa ağzını aç
    gözlerimi kapadım ve ağzımı açıp beklemeye başladım tam o anda ağzıma giren o farklı tad beni benden aldı.. hergün gelen ptt çalışanının 20 cm'lik gibi gırtlağıma kadar girmişti. Hayatımda yaptığım en güzel kahvaltıydı diyebilirim. Saatlerce sömürdüm.O da bizi izledi ve kendini parmakladı.Ptt calisani bir beni gibti bir onu gibti.
    ···
  2. 2.
    +8 -5
    http://inciswf.com/1304539277.swf
    ···
  3. 3.
    +10
    evet beyler kısacık birşey anlatıcam gibleyen gibler giblemeyen giblemez umrumda değil.

    bu hikaye aslında bir hayatın çöküşüdür.
    insanın tahmin etmediği anda neler geldiğini göstermek için anlatılmaktadır.
    30 mayıs 2010 ve 30 mayıs 2011 tarihleri arasında geçen günler...
    bir hayatın çöküşüne sahit olacaksınız...
    ···
  4. 4.
    +10
    sıkınden bahsetmenı ıstemıyoruz
    ···
  5. 5.
    +2 -4
    Aslen Rizeli olan Recep Tayyip Erdoğan 26 Şubat 1954'te istanbul'da doğdu. 1965 yılında Kasımpaşa Piyale ilkokulu'ndan, 1973 yılında ise istanbul imam Hatip Lisesi'nden mezun oldu. Fark dersleri sınavını vererek Eyüp Lisesi'nden de diploma aldı. Üniversiteyi Marmara Üniversitesi iktisadî ve Ticarî Bilimler Fakültesi'nde okuyan Erdoğan, bu okuldan 1981 yılında mezun oldu.

    Gençlik yıllarından itibaren sosyal hayat ve siyasetle içice bir yaşamı tercih eden Erdoğan, disiplinli ekip çalışmasının ve takım ruhunun önemini kendisine çok genç yaşlarda öğreten futbolla 1969-1982 yılları arasında amatör olarak ilgilendi. Aynı zamanda bu yıllar, genç bir idealist olarak memleket meseleleri ve toplumsal sorunlarla ilgilenen Recep Tayyip Erdoğan'ın aktif politikaya adım attığı döneme rastlamaktadır.

    Lise ve üniversite yıllarında Milli Türk Talebe Birliği öğrenci kollarında aktif görev alan Recep Tayyip Erdoğan, 1976 yılında MSP Beyoğlu Gençlik Kolu Başkanlığı'na ve aynı yıl MSP istanbul Gençlik Kolları Başkanlığı'na seçildi. 1980 yılına kadar bu görevlerini sürdüren Erdoğan, siyasi partilerin kapatıldığı 12 Eylül döneminde, özel sektörde bir süre müşavirlik ve üst düzey yöneticilik yaptı.

    1983 yılında kurulan Refah Partisi ile fiilî siyasete geri dönen Recep Tayyip Erdoğan, 1984 yılında Refah Partisi Beyoğlu ilçe Başkanı, 1985 yılında ise Refah Partisi istanbul il Başkanı ve Refah Partisi MKYK üyesi oldu. istanbul il Başkanlığı görevi sırasında diğer siyasi partiler için de model olan yeni bir örgütsel yapı geliştiren Erdoğan, bu dönemde özellikle kadınların ve gençlerin siyasete katılımını artırmaya yönelik çalışmalar yaptı; siyasetin tabana yayılarak geniş halk kitleleri tarafından benimsenip itibar görmesi yolunda önemli adımlar attı. Bu yapılanma, mensubu bulunduğu Refah Partisi'ne 1989 Beyoğlu yerel seçimlerinde büyük bir başarı kazandırırken, yurt genelinde de parti çalışmaları için örnek teşkil etti.

    27 Mart 1994 yerel seçimlerinde istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan, siyasî yeteneği, ekip çalışmasına verdiği önem, insan kaynakları ve malî konulardaki başarılı yönetimiyle dünyanın en önemli metropollerinden biri olan istanbul'un kronikleşmiş sorunlarına doğru teşhis ve çözümler üretti. Su sorunu, yüzlerce kilometrelik yeni boru hatlarının döşenmesiyle; çöp sorunu ise dönemin en modern geri-dönüşüm tesislerinin kurulmasıyla çözümlendi. Hava kirliliği sorunu Erdoğan döneminde geliştirilen doğalgaza geçiş projeleriyle son bulurken, kentin trafik ve ulaşım açmazına karşı 50'den fazla köprü, geçit ve çevre yolu inşa edildi; sonraki dönemlere ışık tutacak birçok proje geliştirildi. Belediye kaynaklarının doğru kullanımı ve yolsuzluğun önlenmesi amacıyla olağanüstü önlemler alan Erdoğan, 2 milyar dolar borçla devraldığı istanbul Büyükşehir Belediyesi'nin borçlarını büyük ölçüde ödedi ve bu arada 4 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi. Böylece, Türkiye'nin belediyecilik tarihinde yeni bir çığır açan Erdoğan, bir yandan diğer belediyelere örnek olurken, bir yandan da halk nezdinde büyük bir güven kazandı.

    Recep Tayyip Erdoğan, 12 Aralık 1997'de Siirt'te halka hitaben yaptığı konuşma sırasında, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından öğretmenlere tavsiye edilen ve bir devlet kuruluşu tarafından yayınlanan bir kitaptaki şiiri okuduğu için hapis cezasına mahkum edildi ve istanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine son verildi.

    Recep Tayyip Erdoğan, 4 ay kaldığı cezaevinden çıktıktan sonra kamuoyunun ısrarlı talebi ve gelişen demokratik sürecin bir sonucu olarak 14 Ağustos 2001'de arkadaşlarıyla birlikte Adalet ve Kalkınma Partisi'ni (AK Parti) kurdu ve Kurucular Kurulu tarafından AK Parti'nin Kurucu Genel Başkanı seçildi. Milletin teveccüh ve güveni AK Parti'yi daha kuruluşunun ilk yılında Türkiye'nin en geniş halk desteğine sahip siyasî hareketi haline getirdi ve 2002 yılı genel seçimlerinde üçte iki parlamento çoğunluğuyla tek başına iktidara taşıdı.

    Hakkındaki mahkeme kararı nedeniyle 3 Kasım 2002 seçimlerinde milletvekili adayı olamayan Erdoğan, yapılan yasal düzenlemeyle milletvekili adaylığının önündeki yasal engelin kalkması üzerine, 9 Mart 2003'te Siirt ili milletvekili yenileme seçimine katıldı. Bu seçimde oyların yüzde 85'ini alan Erdoğan, 22. Dönem Siirt Milletvekili olarak parlamentoya girdi.

    15 Mart 2003 tarihinde Başbakanlık görevini üstlenen Recep Tayyip Erdoğan, aydınlık ve sürekli kalkınan bir Türkiye idealiyle, hayatî öneme sahip birçok reform paketini kısa süre içinde uygulamaya koydu. Demokratikleşme, şeffaflaşma ve yolsuzlukların engellenmesi yolunda büyük mesafeler katedildi. Buna paralel olarak ülke ekonomisi ve toplum pgibolojisini olumsuz yönde etkileyen ve onyıllardır çözülemeyen enflasyon kontrol altına alındı, itibarını yeniden kazanan Türk Lirası'ndan 6 sıfır atıldı. Devletin borçlanma faiz oranları aşağı çekildi, kişi başına düşen millî gelirde büyük artış gerçekleştirildi. Ülke tarihinde daha önce görülmemiş hız ve sayıda baraj, konut, okul, yol, hastane ve enerji santrali hizmete girdi. Bütün bu olumlu gelişmeler, bazı yabancı gözlemciler ve Batılı liderler tarafından "Sessiz Devrim" olarak adlandırıldı.

    Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği'ne giriş sürecinde ülke tarihinin dönüm noktası olarak nitelenen başarılı girişimlerine ek olarak, akılcı dış politikası ve yoğun ziyaret-temas trafiğiyle Kıbrıs sorununun kalıcı çözüme kavuşturulması ve dünyanın çeşitli ülkeleriyle verimli ilişkiler geliştirilmesi konularında önemli adımlar attı. Tesis edilen istikrar ortamı iç dinamikleri harekete geçirirken, Türkiye'yi bir merkez ülke haline getirdi. Türkiye'nin ticaret hacmi ve siyasal gücü, yalnız içinde bulunduğu coğrafî bölgede değil, uluslararası alanda da hissedilir düzeyde arttı.

    Recep Tayyip Erdoğan, 22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde %46.6 oy alarak büyük bir zafer kazanan Ak Parti’nin Genel Başkanı olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin 60. Hükümeti’ni kurdu ve tekrar güvenoyu aldı.

    Recep Tayyip Erdoğan evli ve 4 çocuk babasıdır.

    Ailesi
    26 Şubat 1954 tarihinde doğdu.
    4 Temmuz 1978'de Emine Hanım ile evlendi.
    Ahmet Burak, Necmeddin Bilal, Esra ve Sümeyye olmak üzere 4 çocuk sahibidir.

    Eğitim Durumu
    1965 yılında Piyale Paşa ilkokulu
    1973 yılında Istanbul imam Hatip Lisesi
    1981 yılında Marmara Üniv. iktisadi Ticari Bil. Fak.

    Siyasi Kariyer
    1976 yılında MSP istanbul Gençlik Kolları Başkanlığı'na seçildi.
    1984 yılında Refah Partisi Beyoglu ilçe Başkanlığı'na seçildi.
    1985 yılında Refah Partisi Istanbul il Başkanlığı'na seçildi.
    1994 yılında istanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na seçildi.

    2001 yılında AK PARTi'yi kurdu ve Genel Başkanlığa seçildi.
    15 Mart 2003 tarihinde T.C. Başbakanı oldu.
    Tümünü Göster
    ···
  6. 6.
    +4
    "part 1"
    tarih 30 mayıs 2010...

    benim için bazı şeylerin başlangıcı bazı şeylerin bitişi anldıbına geldi bu tarih...

    günün 12 saati çalışıyordum benim için o 12 saat o kadar uzun geliyordu ki anlatamam. biran önce eve gidip yatma isteği oluyordu içimde. çalıştığım yer o kadar da kötü biryer değildi ama hergün o insanları gördükçe tiksinmiştim artık. müşterileri bile aynıydı sabah saat 10'da ilk müşterilerimiz 2 deli olurdu, daha sonra saat 1 gibi ptt de çalışan abaza amcamız gelirdi 1 saat boyunca cinsellikle ilgili kitapları inceler giderdi. hayatımın 4 senesi o kitabevinde çalışarak geçti ta ki onla karşılaşana kadar yani 30 mayıs 2010'da.
    benim hayatımın bitişiydi o gün...
    ···
  7. 7.
    +4
    "part 3"

    o gün 3 kez daha bozuk para istemek için geldi gitti mağazaya. ufak ufak sohbet etmeye başlamıştık. nerde çalıştığınıda öğrenmiştim karşıdaki pastanede çalışıyordu.3 gün boyunca her sigaraya çıktığımda yanımda bitiveriyordu o içten tatlı sesiyle merhaba diyordu ve hemen yanıma oturuyordu. yaşı birazda ufak geliyordu 92 liydi dost olarak mı yoksa başka şekildemi yaklaşıyordu anlayamadım potda kırmak istemiyordum. artık muhabbetler derine inmeye başladığı için erkek arkadaşın nerde seni çıkışta almaya gelmiyormu diye sordum oda erkek arkadaşım yok ki tek başıma gidiyorum eve demişti. sanırım çarşamba günüydü haftada işten erken çıkabildiğim gündü acayip yorgundum eve gidip yığılmak istiyordum. hırkamı aldım ve mağazadan çıktım. arkamdan biri seslendi.
    -aa ne çabuk bitti bugün mesain?
    -bırakta bitsin sabahtan beri burdayım.
    -hadi ya ne güzel bende çıkıcam 5 dakika sonra.
    -ohh ne güzel gidip eve yatarsın.
    -yaaa ne demezsin
    -niye ki?
    -eve gitmek istemiyorum bugün hiç.
    -bende can atıyorum ne güzel *
    -tühh
    -noldu?
    -belki biryerlere gider miyiz diye soracaktım.
    -valla çok yorgunum bugün bir kahvaltı borcum olsun sana.
    -ok o zaman *
    -görüşürüzz
    -bye bye.
    ···
  8. 8.
    +3 -1
    "part 23"

    hayalimizdi inönüde maç izlemek.
    hatta formalarımızı bile hazırdı

    bende onda

    siyah beyaz
    19 03
    ölüm yaşam

    yazacaktı...

    peki herşey istediğin gibi gidermiydi bu hayatta? tabii ki hayır mutlaka çomak sokulurdu biryerde...
    ···
  9. 9.
    +2 -1
    beyler kafamda giriş gelişme sonuç belirlemediğim için ne yazacağımı tam kesitiremiyorum o yüzden yavaş oluyor biraz.
    ···
  10. 10.
    +2 -1
    ulan o kadar okuyonuz madem şuku verin ipneler
    ···
  11. 11.
    +2 -1
    beyler bu gecelik bu kadar olsun. kusuruma bakmayın saat 11 den beri aralıksız yazıyorum.
    takip edenlere beğenenlere teşekkürler.
    rezerve atın mutlaka devam edecek bu hikaye unutmayın okuyan olsada olmasada...
    iyi geceler hepinize
    ···
  12. 12.
    +2 -1
    @105; eyv kardeşim.
    ···
  13. 13.
    +2 -1
    "part 24"

    hani demiştim ya kız arkadaşıma hayatımı endekslerim diye evet beyler o kadar kendime verdiğim o kadar sözün hiçbirini yine tutamamaya başlamıştım...
    gece onla yatıyordum sabah onla kalkıyordum yine ama bir farkla bu kız diğerlerinden farklıydı bana yaşama isteği uyandırıyordu. yanımda olması sıcaklığı benim için yeterdi hiçbişeyi düşünemez olmuştu...

    temmuz ayları...

    ee haliyle bütün sene aralıksız çalıştım o sene ki tatil planlarımı çok erken yapmıştım.her sene yaptığım gibi sağlam bir otele gidecektim bunu teeee ocak ayında tamamlamış taksitlerini bile bitirmiştim.
    ve tatil zamanı gelmişti ama yaşadığım şehirden 1 hafta bile olsun ayrı kalmak istemiyordum çünkü o yanımda olunca iyi hissediyordum kendimi.
    -aşkım ben tatile gidiyorum...
    -nereye?
    -side
    -çok güzel yerdir keşke birlikte gitseydik
    -senin hayatıma gireceğini bilseydim birlikte giderdik ne güzel olurdu...
    -evet aşkım keşke öyle olsaydı. madem sen yoksun bende alanyaya gideyim hem yakın olur belki görüşebilirz orda
    -off süper olur aşkım

    artık tatil zamanı geldi bavullarımı topladım ve ablamla birlikte yola çıktım. yoldayken bir an olsun elimden telefon ekgib olmadı yol boyu mesajlaştık...
    her mesajın sonunda seni şimdiden özledim cümlesi oluyordu ikimizde de...
    ···
  14. 14.
    +3
    biz daha milli olamadık adam 1 günde 10 amı geri çeviriyor.
    ···
  15. 15.
    +2 -1
    beyler beğenen varmı tamdıbını okuyan merak ettim?
    ···
  16. 16.
    +2 -1
    "part 55"

    ertesi gün 3. numarayı almış validem
    ters adamımdır işim rast gitmez.
    tın tın tın gittik gene hastaneye numara yandı girdim içeri.
    -merhaba.
    -...
    -boynumda bi şişlik var
    -...
    -ilgilenecekmisniz?
    -bekle işim var gömüyon mu.
    -ulan ben senin neyse.(zor tutuyordum kendimi)
    -geç bakalım şuraya.
    -nerde şişlik?
    -şurda.
    -beze var bişi yok
    -doktor bey boynumu çevirmekte zorlanıyorum zor yutkunuyorum.
    -olur öyle geçer yakın zamanda
    -ilaç?
    -geçer dedik ya
    -ulan bana bak o ünvanını giberim senin doğru dürüst muayne etmeden ilaç vermeden nasıl geçecek bu? nasıl teshis koyacan
    -sana mı soracam benden daha iyimi bilecen
    -ulan varya ben buralarda oturuyorum elbet görürüm seni!
    -gibtir git senlemi uğraşacam!
    ···
  17. 17.
    +2 -1
    "part 99"

    son dönemlerde sevgilinizle en çok kavga ettiğiniz sebepler nelerdir diye sorsam
    çoğu kişi
    ya kız arkadaşınız mesajınıza hemen cevap vermemiştir
    ya facebook şifresini vermemiştir
    ya da sürekli şüphelendirecek birşeyler yapıyordur.
    peki hiç söyle düşündünüz mü?
    hayatımıza giren birçok teknoloji hayatımızı hep olumsuz yönde etkileyebiliyor misal
    görüşmek istemediğiniz bir insan size bir tuş uzaklığınızda
    yada
    eski sevgiliniz hiç beklemediğiniz bir anda facebookta sizi ekliyor...
    hiç aklınızda yokken bir anda kendini tekrar hatırlatabilir
    bu örnekler o kadar çok çoğaltılır ki gerçeği görmüş olursunuz...

    hayatınızda ilk sağlam ilişkiyi nerde gördünüz?
    el cevap; anneniz ve babanızda.
    onların zamanında nasıldı ilişkiler?
    sağlam neden?
    kavga edebilecek çok fazla sebepleri yoktu.
    facebook mu?
    telefon mu?
    internet mi?
    yoktu beyler yoktu.
    köse başında beklerlerdi sevgililerini
    her sabah 2 dakika görme umuduyla...
    ···
  18. 18.
    +1 -2
    http://inciswf.com/1296317785.swf
    ···
  19. 19.
    +2
    gibinden mi bahsetcen
    edit : pardon @3 ve @6 yapmış beyler görmedim
    ···
  20. 20.
    +2
    "part 2"
    0 4 sene içinde o kadar çok insanla tanıştım ki o kadar çok kız arkadaşım oldu ki ben bile hatırlamıyorum ama hiçbiri bu kadar hayatımın içine etmemişti panpalar.

    sigara molasına çıkmıştım sıcak birgündü. geldi karşıma oturdu sanki birine benzetmişte ismimi hatırlayamamış şekilde bakıyordu kısa bir süre kesiştik böyle sigaram bitti girdim içeri. çalışmaktan halim kalmamıştı ayaklarımı sürüyerek gidiyordum artık mağazaya. içeri girdikten 5 dakika sonra mağazaya geldi yine karşımdaydı.

    -merhaba
    -merhaba
    -bozuk paran var mı?
    -var tabi.
    -saol.
    -daha önce hiç karşılaştık mı yüzün hiç yabancı gelmiyor dedi. bende yo hiç görmedim seni olsa hatırlardım dedim. peki dedi bozuk parasını aldı boynunu eğdi gitti..
    ···