iki sene önce yazın ünide 2. sınıftayken hatunun birini tavladım ama tavlamak için epey uğraştım. Neyse bunu yemeğe çıkardım. Dönüşte evinin kapısında bana iyi geceler derken, bir kahve yok mu bana? diye, gibici bir soru sordum. Gülerek tamam dedi hatun.

Neyse evine çıktık. Bu kahve yapmaya gitti. Ben salondan seslendim. Evini gezebilir miyim? diye seslendim. Öğrenci evi aq incin biraz haliyle. Bir dakika diyip direkt yatak odasına gitti. Toparladıktan sonra, tamam gezebilirsin canım, dedi. Yanıma geldi. birlikte evini gezmeye başladık. Yatak odasına girince, biliyor musun yatak odaları beni hep heyecanlandırır diye yarralayıcı cümleyi kurdum ve dudaklarına yapıştım.

Öpüşürken bunu kucağıma aldım balık etli bir hatundu ama yatak çok uzakta değildi. Kızın boyu 1.75 felan var bide uzun yani. Sonra ne olduysa oldu. dıbına koduğumun parkesinin üstündeki kilim kaydı. Her şey bir saniye içinde olmuştu. Ben yerdeydim ama hatun kucağımda değildi. Yatağın yanındaki kaloriferin yanında kafasını ovalıyordu. huur, kucağımdan fırladığında havada uçup kafasını kalorifere vurmuş. Ağlamaya başladı.

Ulan bişeyde diyemedim kıza aq. Ben yanında 15 dakika bekledikten sonra kapıyı çektim gittim. Sonra kız bir daha yanıma ne geldi ne arayıp sodu beni.

Buda böyle gibimsonik bir anımdır beyler.