ulu önder gazi abdullah öcalandan özlü sözler

@83 aynen devam moruk puhaha kaynağa bak

Ey kahraman kürt eşeği, sen ahırda gibilmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.

ulan amk yarildim ahajaja harikasijiz

Memleketin efendisi hakiki müstahsil olan eşektir

kürte altın semer taksan eşek yine eşektir

eşeklerini geride bırakan hewal geride kalmaya mahkumdur

hiçbir hewal yokturki eşek gibmeden ilerleyebilsin

rojava savaşı'nın hiddetlendiği, milli kürt benliğinin vatan için olabilecek en üst düzeyde fedakarlık yapmayı gerektiği bir seferberlik dönemiydi. başkomutan ve büyük mareşal -kendisi bu olaydan önce 1. kobane ve serekaniye muharebelerini kazandığı için kürt tarihinin ilk büyük mareşali olmuştu- abdullah öcalan, çalışma odasında harıl harıl çalışmakta, dönemin son sosyo-politik, jeo-stratejik ve ekono-fotografik olaylarını incelemekte, geleceğe yönelik diplomatik, sosyolojik, arkeolojik hatta mikrobiyolojik tespit ve öngörülerde bulunmaktaydı. işte tam o anda, gerillalardan biri, odaya ışidli bir rehineyi getirdi. ulu önder abdullah öcalan, ikisini de buyur ettikten sonra yüce gönüllülüğünün bir simgesi olarak ikisine de mırra söyletti. mırralar bittikten sonra, gerillaya odayı terk etmesini emretti. gerilla aman efendim bu adam çok tehlikeli zaten herkesin kafasını gözünü kesip kesip format dolu kavanoza atan bir manyak bu, dese de öcalan lafı geçiştirerek gerillayı odadan çıkarır.

ışidli militana "niye bizle savaşıyorsunuz? ne istiyorsunuz? kürt vatanına niçin kast ediyorsunuz? gavurun oyuncağı niye oluyorsunuz?" gibisinden giderli sorular sorar. ışidli militan ise, öcalan'ın kafir olduğunu tüm kafirlerin yok edilmesi gerektiğini, pkk'yla da bunun için savaştıklarını söyler. abdullah öcalan "madem çok öldürmek istiyorsun, al şu bey babamdan kalan beylik bıçağımı karnımı deş git." der. gerçekten yüreğin varsa yap bunu, diye de ortalığı daha çok kızıştırır, üsteler. fırsat bu fırsat, diyen ışid militanı bıçağı kaptığı gibi saplar ulu önder abdullah öcalan'ın karnına.

fakat o da ne! bıçak geçmez, geçemez. abdullah öcalan "uğruna adam öldürdüğün allah, beni yeryüzündeki gölgesi ilan etmiştir. haydi sıkıysa bunu da inkar et." der. ışid militanı ise "gibtir lan, bildiğin çelik yelek giymişsin dıbına koduğumun ibibiği" der. abdullah öcalan bu hakaretlere daha fazla dayanamaz ve alnının çatından vurur ışid militanını. kafasının kesilmesini ve tahta bir çubuğun üzerinde kobane sokaklarında gezdirilmesini emreder.

bu da abdullah öcalan ile aşık atanların sonunun ne olacağını göstermesi açısından tarihi bir ayar niteliğ taşır şüphesiz.

yurtta bölücülük cihanda bölücülük

eşek yok dediler ; bulunur dedi,
molotof yok dediler ; yapılır dedi,
Elektrik yok dediler ; kaçırılır dedi,
ülke yok dediler ; bölünür dedi.

eşek gibme mülkün temelidir

bu gib o eşeğe girecek

hiçbir şeye ihtiyacımız yok yalnız bir şeye ihtiyacımız var oda eşek gibmektir

bilelim ki eşek gibmeyi bilmeyen hewaller başka milletlere yem olurlar

söz konusu eşek ise gerisi teferruattır

Ulu önder kobane de bir tepeden muharebeyi seyrederken bir eşşek sürüsünün harpten kaçtığını gördü ve sordu. durun neden kaçıyorsunuz ..eşşekler aaaiiiii dedi bunun üzerine ulu önder ' ben size savaşmayı değil sevişmeyi emrediyorum dedi.biz sevişirken geçen vakitte en az 100 sıpa doğar ve bizim yerlerimizi alır dedi ulu pekekent..

Biz kürtler, bütün tarihimiz boyunca kaçakçılığa ve bölücülüğe timsal olmuş bir milletiz.

eşeksiz hewal düşünülemeyeceği gibi eşek gibme eğitimi vermeyen okulda düşünülemez

istikbal dağlardadır

@103 ahahaha bu çok iyidi panpa