1. 1101.
    +3
    Toplumda bulamayacağın bir şey de düzeyli eleştiri. Eleştiri kelimesi sanki basitmiş ve herkesin yapabileceği bir şeymiş gibi görülür fakat alakası yok. Düzeyli eleştiri yapabilecek insan nadirdir, özeldir, kritiktir. ittifakı ayakta tutan ve ileriye doğru iten yapı taşıdır ve tabii ki de gibik zorunlu çevrenizde bu özelliğe sahip birine denk gelmeniz gibi bir durum çok düşük ihtimaldir, yoktur. Genelde nadir olan, özel olan özelliklerin çoğunu zorunlu çevrenizde görmenizin ihtimali düşüktür. Zorunlu çevrenin, toplumun kaale alınmamasını şart koşan da bunun gibi özel özelliklerden mahrum olmalarıdır. Bu insanlar size bir şey katmaz, sizi herhangi bir şekilde düzeltecek, doğruya yöneltecek, eşlik edecek, bir amaç uğrunda size yardımda bulunacak insanlar değillerdir. Kendileri böyle oldukları içinde kaale alınmamayı hak ederler bir nevi. Bunları gördükten sonra zaten ister istemez bu insanlar ile ilişkiniz yüzeysellikten çıkmaz ancak kafa dağıtmalık takıldığınız geyik yaptığınız, gözlemde bulunduğunuz bir yer haline dönüşür. -eğer ki böyle değilse, her gün kankilerle akhıyoruzz şeklinde gereksiz bir yakınlığınız varsa yanlış yoldasınız demektir. Yalnız değilseniz keza aynı şekilde yanlış yoldasınız demektir.- Burada betalarla ilişki kurulmaz lafı öyle körü körüne motto edinilip tutunulacak bir şey olsun diye söylenmemiştir. Betalarla ilişki kurulmamasının sebepleri vardır bu yüzden ilişki kurmazsın. Hacı tarafından, Tcma tarafından açıklanan, bir zamanlar söylenmiş olan lafların hiçbiri dogmaya dayanmaz. Hepsinin rasyonel, akla uygun temellendirmeleri vardır bu yüzden söylenmiştir. Eğer söylenenlerin klişe kişisel gelişim laflarından ibaret olduğu sanrısına kapılıyorsa başlığı okuyan herhangi biri, bu başlığın ekgibliğinden değil kişinin hayatta derinliğinin olmamasındandır. ne yazık ki bu sanrıya kapılan kişi bunu da kabul etmez sıçar sıvar durur genelde. Böyledir yani insan. Başlıkta gördüğünüz o çarpıtmalarla, aşağılık yaftalamalarla dolu ortam hayatın ta kendisidir. O başlıkta çirkefleşen insanlar her gün aynı çevreyi paylaştığınız insanlardır. Her gün sohbet edip taşak çevirdiğiniz tiplerin internetteki yansımalarıdır başlık süreçleri. Başlıkta yaşananlar ayrı bir dünya çevrenizde yaşananlar ayrı bir dünya değildir. Kişiler de farklı değildir. Farklı yerlerde farklı durumlarda başka insanlarmış gibi karşınıza çıkarlar belki ama aslında hepsi aynı insanlardır. dişiymiş, erkekmiş, zenciymiş, güney koreliymiş ayrımı gibi bir şey de yoktur. Sizi akılsız çevrenize kral gösteren şeyler de giblenmez. Direk kim olduğunuz önemli olandır. Aklın var mı yok mu? beta mısın omega mı?. Bu yüzden de aslında asil olan veya asil olacak ittifaklar topluma yayılamaz çünkü toplumda kim olduğun hariç her şeye bakılır, değeri yansıtmayan ne varsa onların arasında o önemli olandır. Eskiden de böyleydi şimdi de böyle ileride de böyle olacak. Bakarsanız eğer elçilerin hayatlarına çok net görürsünüz özel olan ittifakın ne kadar az kişi tarafından benimsendiğini, doğrunun peşinde olan kişileri takip eden insanların ne kadar az olduğunu. Bunlar hep toplumun karar mekanizmasının sıçmışlığını gösteren ibretlerdir. Yüz çevirmek için sebeplerdir. Böyle yani beyler sadece düzeyli eleştiriden bahsedecektim hep kaydı konu ammına. Konular birbirleriyle alakalı olduğundan oluyor sanırım bu bilmiyorum. Bu arada ben belikebond slm. nbr. s.s
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Knk tcma.org'tan banlandıktan sonra orada yazan bi sen kalmıştın zaten. * Moderatörler de yok kadroda, o yüzden mesajları ve yeni üyeleri onaylayan da yok gerçi
      ···
    2. 2.
      0
      Mesajların ve yeni üyelerin onaydan geçmesi gerekiyordu bi aralar ama o olay kalktı diye biliyorum. Herhangi bir entry girişi için onaya gerek yok artık, yeni üyeliklerin durumunu bilmiyorum ama muhtemelen onlar için de geçerli. Aktiflik fazla olmasa da orası da takip ediliyor. o yüzden oraya da yazmaya devam etmekte fayda var burası ile beraber.
      ···
  2. 1102.
    +3
    Kötülük ile savaşırken dışarıdan olayların ayrıntısını bilmeyen bir kişi olayı sanki sen kötülük yapıyormuşsun gibi yaftalayabilir. O onun sorunudur vebali kendinedir. Kınanadabilirsin, bu yine senin sorunun değildir. Eğer ki savaştığın şey savaşılması gereken bir şey ise ve sende doğru bir şekilde savaşıyorsan dışarıdaki nüansları yorumlamaktan uzak insanların yorumları, yaftalamaları önemli değildir, sen devam edersin. Anlayacak olan anlar ve senin yanında durur zaten. Anlamayacak olana da bir şeyleri kafasına sokmaya çalışmak boş iştir, verimsizdir uğraşmazsın. saçmalığa sapacak olan sapar aman herkes bilsin, anlasın diye bir şey yoktur. Bu dinde de böyledir. Tanrı apaçık söyler herkesin akledemeyeceğini, boş beleşe dalan insanların her dönemde olduğunu ve olacağını. Direk olarak elçilere söylenir size düşen tebliğ etmek siz onların yüklerini yüklenecek değilsiniz diye. Her ne kadar elçi de olsa, anlayışı, kavrayışı üst seviye ideal bir insan da olsa o sorumluluk insanı çok rahat bitirebiliyor demek ki de tanrı elçiye bu şekilde bir telkinde bulunuyor. Bizim için de geçerli hemen hemen. Herkesin seninle aynı yolda olmasını isteyemezsin, her insanın sana yardım etmesini isteyemezsin, her insanın iyileşmiş olmasını isteyemezsin, sen sadece üzerine düşeni yaparsın gerisi de üzerine düşeni yaparsa bir anlayış birliğinden söz edilir.
    Başlığı oluşturulurken öyle bir anlatacağım ki çıkışta herkes alfa olacak diye bir vaat verilmedi. Ben üzerime düşeni yapacağım siz yapabilecek misiniz dendi, olayın çoğu sizde dendi, verdiğin emek doğrultusunda karşılık alacaksın dendi. Güdülmeye meyilli, beni gibin ama ses çıkarmayın kafasındaki tipler zannetti ki günde üç öğün okuyunca her şey toz pembe hale dönüşecek, o hayallerinde her ne açlıkları varsa onlara sahip olacaklar, tcma bizi güdecek her şey sonsuza kadar mükemmel olacak filan. Gerçekler giber tabi hepsi başını aldı ama sor bakayım hiç biri kabul ediyor mu? Sonradan anlayıp da tcma bize güzel bir oturtmuş diyen var mı asdasdsdasd. Varsa yoksa iftira varsa yoksa çarpıtma. Hayatları aldanıştan ibaret bunların.
    ···
  3. 1103.
    -1
    Daha halen size saldırdığım yönünde ortalığı vesveseye verip kendince "beta çürütüyorum" diyenlere vereceğim tek cevap şu ki:
    Köpekliği ben yaptıysam üzgünüm. Ben hiçbirinizin kötülüğü isteyerek, zarar vermeye çalışarak, rencide etmeye onurunu kırmaya çalışarak hareket etmedim. Yaptıklarımdan bu yönde etkilenen varsa çıksın, yıktığımı onarmak için köpek olayım.
    Fakat...
    Gerçekten inanmadığı halde, bile bile beni ve diğerlerini aşağı çekmeye, canımızı yakmaya uğraşanlar gerçekten hak ettiğiniz hayatı yaşıyorsunuz ve her daim yaşıyor olacaksınız.
    Başka söze gerek yok.
    Kendinize iyi bakın zamqiler, hakkına girdiğimiz varsa hakkını helal etsin.
    ···
  4. 1104.
    0
    al-i imran 118 .
    ···
  5. 1105.
    +2
    Yardımın ve desteğin anldıbını anlamamış insan, hayatı da anlamamış, anlayamayacak olan insandır. Direkt olarak kim olduğu hakkında bir turnusoldür bu olay bir insan için. Kişinin süreçler içerisinde ortaya koyduğu ürünler kendi menfaatine çıkıyorsa, yaptığı her hamle her yöneliş kendi isteklerine, kendi zevklerine hizmet ediyorsa yanlış yoldadır durup bir yüzleşmesi gerekir. insanın düzenli olarak kendiyle yüzleşmesi gerekir aslında bazı şeyler için çok geç olmadan. Yani dünyada bulunuyorsunuz ama nasıl bir rol oynayacaksınız. Çoğunluğun yaptığı gibi kendi menfaatlerinize ve açlıklarınıza mı hizmet etmek istiyorsunuz yoksa bu boş mu geliyor, daha mı fazlası olmalı? Sizden daha büyük bir amaca adanıp bu yönde ortaya bir şeyler mi koymalısınız?
    Dünya üstünde azıcık, küçücük, ufacık kalmış olan iyilik kırıntılarını sürdürenler, ikincisini içinde hisseden insanlar. ittifak kuracağınız insanlar da yine bu insanlar, ittifak kurmaya istek duyacağınız insanlar da yine bu insanlar ve nadirler. Nadir oldukları için zaten genel olarak bu insanların ortak kaderi toplum içinde yalnızlık yaşamak, kalabalık içinde kimsesiz olmak oluyor çünkü kendilerinden bir tane daha yok etraflarında. Bu insanlarla karşılaşmanız, ittifak kurmanız da pek elinizde olan, kontrol edebileceğiniz bir şey değil, hak etmeniz ve tanrının yolunuzu kesiştirmesi ile ilgili daha çok. Hee ben gelemem böyle kesişmelere felan efenim, amı olsun yeter diyorsanız ittifak kurmak daha basit tabi bu yolu da seçebilirsiniz çoğunluğun yaptığı gibi.
    Dipnot : Son araştırmalara göre başlığı okuyan kişilerin evlilik yapma ihtimalinin başlığı okumamış olanlara göre %31 daha az olduğu belirlendi. Bunun sonucu olarak başlığı okumuş kişilerin yaklaşık 100 yıl sonra neslinin tükenmesi bekleniyor.

    Bu arada mesaj atan arkadaşa yanıt yazamıyorum sanırım belli bir entry sayısını geçmek gerekiyor. Buradan yazayım o saydıkların ben değilim hacı element uydurmayalım adasdasdas forumda da belikebond olarak yazıyordum yukarıda da belirtmiştim gerçi
    ···
    1. 1.
      -5
      Bir daha hacı kelimesini cümle içerisinde kullanma. O, öğretiye ihanet edenlerin yol göstericisi ve şakşakçısıdır.
      ···
    2. 2.
      0
      Yardımdan destekten anlamayan insan büyüklük kuruntusuna sürüklenir. Menfaat kovalar durur bencilleştikçe de büyüklük kuruntusu artar.
      Kime yardım edersin ? Gücünün yettiği bir konuda o konuyu halledememiş bir yerde sıkıntı yaşayan kişilere. Yardım eden insanda merhamet vardır bir kere.
      Yani karşındaki insanın yardıma ihtiyacı var durumun çaresi de o an sende tabi. Duruma çere olup çözüm getirip sorunu ortadan kaldırabilmen gerekir. Yani bunu karşındakinin teşekkürü için bile yapmaman gerekir. Sadece yapman gerektiği için yaparsın konu kapanır.
      Eğer içinde bulunduğun durumda " Bensiz de bir tak değilsin. Bak vermem hee uslu dur bak . Ya yarram noldu. Yav ne kadar mükemmelim yav. istesem ammına gorum bah şunu gıvrandırım. Mejbur bana gelecek hem. Var mı lan bana yan bakan. " kıvamında bir tutum sergilersen kötü niyetlisindir en basitinden. ilgi görmemenin de verdiği acıyı o an ondan çıkarıyorsundur. Bu saçmalık. Acımasızlık. gibik karakterin insani bir durumdan nasıl çıkıyor. Kinli kezban beta dişilerin omegalara yaptığına çok benziyor bu tutum.
      Güç seni delirtip böyle mallıklar da yaptırabilir. Bahsettiğim güç de aman aman bir şey değil. Sen yapmasan başkası yapar yani.

      Durum örneklendirmesiyle fikrimi sunayım dedim. Umarım anlaşılır olmuştur.
      ···
    3. 3.
      0
      Kime yardım edersin sorusunun tek bir tane cevabı yok aslında. Kişinin kim olup olmadığıyla ilgilenmeden yardım etmen gereken durum olur, yardımını alnının teri ile hak eden vardır veya tam tersi genel olarak hak etmese bile kişiye yardım etmeni gerektiren bir durum olur ya da spesifik bir target seçmeden işini, görevini yaparsın yardım etmiş olursun vesaire. Bunun gibi durumları doğru gözetebilecek akla sahip değilse kişi sıçar çünkü hayatın hiç bir alanı burada olduğu gibi tek düze giden doğrulardan oluşmaz
      ···
      1. 1.
        0
        Kanka benim orada demek istediğim sadece kendinden zayıflara yardım edersin ya da sadece iyilere yardım edersin değil. Yardım talebi güç ya da imkanların kıtlığından doğuyor. Mevzuyu tek dala indirgemiyorum. Benim yazdığım olay 'kediye takun derman demisler koşmuş üstünü örtmüş' mentalitesinin gereksizliği üzerine.

        Hatam varsa düzeltin lütfen. Sığ bakıp aşmış gezmek istemem.
        ···
      2. 2.
        0
        sana cevap olarak yazmadım hacı. Başka bir konuya değineyim dedim sadece
        ···
      3. 3.
        0
        Ben yanlış anladım kanka kusura bakma.
        Hiç değilse atasözü ile de belirttim daha bi sindi içime *
        ···
      4. diğerleri 1
    4. diğerleri 1
  6. 1106.
    0
    Lan olm sizi kime benzetiyorum biliyor musunuz?
    Kurtlar vadisindeki zazaaaaaaaaaaaaaaaaaa xd
    ananızın abisi zaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa xdxdxd
    ···
  7. 1107.
    0
    Gerçi bu yeni yetme inci veletleri, bunu da anlamayacaktır. Puh!!
    ···
  8. 1108.
    0
    ya beyler ben de bir insanım işte ne yapabilecen ki?
    Ne mutluluğu?
    Onu, benimlen anan bilir.
    Sen ne bilecen ki?
    ···
  9. 1109.
    -1
    @Hodja Dehhani
    Omzumu sakatladım lan.
    Bak ben sakatlığına destek oldum, sen benimkine olmadın üzülüyorum zamqi
    ···
    1. 1.
      -1
      Amkk salağı naberr ??
      ···
  10. 1110.
    0
    Beyler beni de alfa yapın
    ···
    1. 1.
      +1
      Yürek var mı?
      Varsa yolu gösterelim. Yoksa gibtirgit amk.
      ···
      1. 1.
        -1
        Siz yolu gösterin yürek bulunur.
        ···
      2. 2.
        0
        Tcma'nın yazdığı başlıkla başla ve görevleri yaparak ilerle. Her bir görevi büyük bir ciddiyetle ve üzerine düşerek yap.
        Sonra zaten ne yapman gerektiğini bileceksin.
        ···
  11. 1111.
    +1
    Toplum tarafından anlaşılamayan kavramlardan birisi de sevgi. Tamamen anlamından çıkarılmış durumda şuan. Herhangi bir kişiye veya ittifaka sevgi duyuyorum diyen 100 kişiden 99 unun sevgiyle alakası filan yok.
    Aklı olmayanın doğru bir şekilde beslediği sevgi de olmaz. Sürekli yanlış yerlere sapan bir kavramdır onun için ve beslediğini düşündüğü şey sevgi olmaktan çıkmıştır. Betaların ilişkilerindeki sevgi çıkar ile, kişisel ve duygusal tatmin ile yoğurulmuştur. Akıla filan dayanmaz. Duyduklarını zannettikleri duygunun her hangi bir temellendirmesi yoktur.
    Neye sevgi duyman gerektiğini bilmeden, anlamadan olmaz. Sadakat de aynı şekilde. Körü körüne besleyemezsin bu iki şeyi ama gel gör ki dıbınakodum betaları daha karşısındaki dişiyi/erkeği/organizasyonu tanımadan -tanıyamadan demek gerekir aslında çünkü o yarım akıl ile karşılarındaki insanı da doğru tahlil edemiyor bu mallar at takunu lavanta filan görüyorlar- senin için ölürüm, asarım, keserim, her şeyimsin, yaşama amacımsın gibi kafalara giriyorlar. Oysa bu insanlar sadece kendini ve kişisel çıkarlarını, duygusal tatminlerini seviyorlar başka bir şey değil. Sevgileri karşılarındaki insana felan değil, kendilerine vueeeğğiiyyyğğ

    -Aile içi koşulsuz temelsiz sevgi vardır, aile ayrı tutulur. Çok büyük bir tak yemedikçe ailene gibe gibe sevgi göstermek zorundasın diğer tarafta giberler ayıktırayım

    Özet: Seveni gibmiyorlar ya dıbınaaa
    ···
    1. 1.
      +3
      Anne sevgisi burada bahsedilen sevgi kavrdıbının dışında, programlanıştan ötürü koşulsuz gelişen istisnai bir örnek. Nitekim çocuk ileride sapıtıp malın teki olursa bu korkunç güçlü bağı bile bastırıp çocuğuyla iletişimi kesen anneler de mevcut. Duyguların içten gelen soyut kavramlar olması onları aklından bağımsız kullanacağın anldıbına gelmez, aksine seni hayvanlardan ayıran özellik aklınla onları doğru yola kanalize edebilmen. Hislerin ve isteklerin değişkendir, sadece onları dinlersen duyguların tarafından saptırılırsın. Sigara sana iyi hissettirebilir, dost ortamı yaratabilir; bu sigaraya sevgi beslemen anldıbına mı gelir? Bir insan sana duymak istediklerini söyleyebilir, ya da zayıf noktalarından seni yakalayıp süslü vaadler verebilir; bu insan sevgini hak eder mi? Yoksa hoşuna gitmeyeceğini bildiği hâlde seni gerçekle yüzleştiren insan mı onu hak eder? Ancak aklı olan, doğruyu ve yanlışı ayırt edip sevgisini de doğru mercilere yöneltebilir. Diğerleri ise menfaat ilişkisinden öteye gidemeyen, ilk çatışmada dağılacak olan zayıf bağdan ötesi değildir.

      Haşr 14: "... Sen onları birlik/beraberlik halinde sanıyorsun, oysaki onların kalpleri darmaincin/parça parçadır. Böyledir; çünkü onlar akıllarını işletmeyen bir topluluktur."
      ···
    2. 2.
      -2
      @bounddeachother

      Aklı olmayan kişiyide sevebilirsin. Nitekim peygamberimiz de aklı olmayan birini sevmiş.

      Kasas 56: "Sen sevdiğini hidayete erdiremezsin; bilakis Allah dileyene hidayet verir ve hidayete girecek olanları en iyi O bilir."

      Bu ayet indiğine göre, peygamberimiz sevdiği insanı doğruya iletmeye çalışmış, ki bu kişi birçok kaynakta amcası ebu talip olduğu ve ebu talibin müslüman olmadan öldüğü geçer.

      Yani içgüdüsel olarak aileni sevdiğin gibi, bir arkadaşını/dostunu da sevebilirsin. Bunda hiçbir problem yok.

      Hatta aklı olmasa da, kalbine güzel ahlakı yerleştiren sürekli hayır peşinde koşan insanlar da var. bilinçli/farkında değiller, akılları yok ama doğru yoldadırlar. Bunları da sevebilirsin.

      Peygamber de sevdiğini hidayete erdiremez. Uyarılara rağmen doğru yola girmeyen zaten akılsızdır, yinede peygamber sevmiş.

      Bu yüzden @brao00 'ya direkt "sıçmışsın sjhsa" derken önce bi kendi sıçmığını temellendir.

      Ayrıyeten uyarmak bâbında şunu söylemek isterim.
      sürekli bir "bold dediyse doğrudur, dehanni dediyse 3x doğrudur" kafası var. sen dahil bi kaç kişide gördüm bu semptomu.
      Belli başlı isimler var burada, bold, dehanni ve bir kaç kişi daha. Bir uyum halinde iç içe olmuşuz, sanki birbirimizi eleştiriye korkar veya bu gruptan biri birşey yazdıysa; "o dediyse doğrudur" minvalinde davranışlar farkediyorum.

      Halbuki gruptan birinin yazdığı yazıyı, anarchst veya herhangi biri yazsa hemen eleştirilir.
      "Olur mu, o akılsız. Hemen karşı argüman uydurayım." Kafasına geçiliyor.

      - "ne grubu amk biz grup degiliz hiyooo" potansiyel cevaba karşılık; gruptan kastım, belli başlı isimler/kardeşlik yolunda olan isimler/uyum halinde olanlar/ortak amacı olanlar'dır.-

      - @iambold ve @hoca dehanni ikisinide, doğru amaç peşinde olduklarından severim müthiş saygı duyarım. Sadece örnek olarak isim verdim yukarıda. (hay dıbına koyim şu "ne olmadığını belirtme" durumunun)-

      Allaha emanet olun. Barış ile.
      ···
    3. 3.
      +1
      Burada birbirimizi destekleme dışarıdan gelenleri dışlama gibi bir durum söz konusu değil. Ben eğer ki boldu bir kez daha oku diyorsam bunun sebebi boldun durumu yeterince kapsayıcı olarak açıklaması, doğruyu söylemesidir. Birbirimizi peşkeşleme gibi bir durum görüyorsan hala denilecek bir şey yok.

      ---\\\"Hatta aklı olmasa da, kalbine güzel ahlakı yerleştiren sürekli hayır peşinde koşan insanlar da var.\\\"
      ---\\\"akılları yok ama doğru yoldadırlar\\\"

      Bold \\\"Ancak aklı olan, doğruyu ve yanlışı ayırt edip sevgisini de doğru mercilere yöneltebilir. Diğerleri ise menfaat ilişkisinden öteye gidemeyen, ilk çatışmada dağılacak olan zayıf bağdan ötesi değildir.\\\"

      ---\\\" Yani içgüdüsel olarak aileni sevdiğin gibi, bir arkadaşını/dostunu da sevebilirsin. Bunda hiçbir problem yok. \\\"

      Bold \\\" Duyguların içten gelen soyut kavramlar olması onları aklından bağımsız kullanacağın anldıbına gelmez, aksine seni hayvanlardan ayıran özellik aklınla onları doğru yola kanalize edebilmen. \\\"

      Kasas 56 dan peygamberin akılsız, kitle mensubu betalarla sevgi bağı kurduğu anlamı çıkmaz. Burada Peygamberin sadece aracı, tebliğ edici, uyarıcı olduğu hatırlatılırken Tanrının ise bir kişinin doğru yola girip girmemesinde asıl etken olduğu vurgulanıyor daha çok.
      Umarım anlarsın.
      ···
    4. 4.
      +2
      Eleştirilen nokta aileye ve yakınlara sevgi besleyenler mi ki bu örnekleri verdin? Bağlam kayması yaşamışsın. Menfaatlerini sevgi adı altıyla örtenlere yönelik bir yazı bu. Yoksa betaya da yeri geldiğinde sevgi beslersin fakat bunun bir sınırı vardır, yoldaşlarınla kurduğun sevgi bağıyla bir tutulamaz.

      Akıl yoksa tam anlamıyla bir arınmadan söz edilemez ve insanlara yardım ediyorum diye düşündüğün noktalarda aslında zarar verdiğinin farkına bile varmazsın. Aklın yoksa, tam anlamıyla sorgulamadan tanrıyı da bilemezsin. Korkunla, sosyal menfaatinle bir şeyler yaparsın; vicdanın tatmin de olur ancak bilinçli bir arınış söz konusu değildir.

      Etiketçilik mi? Olm ne alaka ya? Bir kişi hakikati söylüyorsa hakkı teslim edilir. Yeri geldiğinde bu insanlar birbirini çok sert şekilde de eleştirdi. "Sizden olmayan herkese beda diyürsünüz" diye vızıklayanlar geldi aklıma. Beta olduğu için o insana beta deniyor ve doğal olarak dışlanıyor çünkü kabak gibi gerçeği çarpıtıyor, duygusal rahatlama için eleştiriyor. Tam tersiymiş gibi yansıtmışsın, bunu böyle yorumlamak da ciddi sıkıntıların olduğunu gösterir. Umarım üzerine düşünürsün, tanrı yardımcın olsun.
      ···
    5. diğerleri 2
  12. 1112.
    +1
    Disiplin ve adanmışlık gerçekten önemli ve kritik, disiplin ve adanmışlığın neye olduğu daha da önemli ve kritik. Çünkü kim olduğunu direkt belirleyen, değerini belirleyen şeyler bunlar. Bir beta da adanmışlık gösterebilir. Bir beta da departmansal olarak muazzam işler ortaya koyabilir. Tarih boyunca dolu insan vardır böyle harika işler ortaya koyan ama beş para etmeyen, karaktersiz, yozlaşmış insanlar. insan sırf kendi heva hevesi için, basit tatminler için bile olsa sağlam işler çıkarabilir yani. Kendisine gibten motivasyonlar edinip bunlara adanabilir. Belli bir süreliğine hoş gözükebilir de kazandığı geçici başarı vesaire. Böyle bir rahatlama, küçük dağları ben yarattım kafasına sokabilir ki baktığında bu da anlık olarak güzel bir hissiyattır. Fakat hissiyattır işte. Hissiyatlar değişir ve geçicidir doğru olanı yansıtmaz. Eğer ki insan yaşadığı hayatta sadece etrafındakilerden almaya odaklanmış ise, amaçlarını ve hareketlerini kendisini yüceltmeye adamış ise er geç yaptıklarının bir cevap olmadığını, kendisine sadece boş beleş bir hayat verdiğini anlayacaktır. -bunu bilmek için ota taka dalıp çıkmaya gerek yok. Bire bir tecrübeye gerek yok, bazı şeyler yaşanmadan da bilinir bu da onlardan biri işte.- Kişi evrenin merkezine kendisini koyar da bencil bir mantalite ile hareket ederse varlığı ne kendisine fayda verir ne de etrafındakilere. şu vardır ki bir süre sonra böyle bir insanın etrafında da kimse kalmamaya başlar. Yalnızlaşır bir süre sonra çünkü kurduğu bütün ilişkilerin hepsinin sebebi uzun veya kısa vadeli karşı taraftan bir şeyler almaya çalışmak olmuştur ve insanlar artık bunu bilirler. Çıkar ilişkileri kısa vadede sanki bir avantajmış gibi görünür fakat uzun vadede artık akılsız toplum bile senden yüz çevirmeye başlar. En malı bile yavaş yavaş anlar ne tak olduğunu. Böylece yalnızlaşırsın. Etrafında kalanlarda senden bir şeyler tırtıklamak isteyen seninle aynı mantalitede olan çakallar olur. Bir süre sonra da anlarsın açgözlülüğün, benmerkezciliğin seni nereye getirdiğini amma geç olur. Olması gereken ise insanın kendi çapından çıkması, egosundan ayrılması ve etrafındakilere yardımı esirgemeyerek güzel işlere vesile olmasıdır ki bunu da ancak tanrı inancına sahip olabilmiş insanlar gerçekten başarabilir.
    ···
  13. 1113.
    +4
    Buraya esprili bir şey yazıp videoyu atacaktım ama aklıma güzel espri gelmedi mal gibi kaldım .s neyse, saha görevinden önce izlenmesi önerilir altın vurush garantili.

    https://www.youtube.com/watch?v=0aIR2oe6h-Y
    ···
  14. 1114.
    +3
    Çok derin açlıklarım vardı benim. Uzun süre başlığı sadece o iyi hisleri almak için anlamadan tekdüze defalarca okudum. Tcma'nın anlattıkları hiç gibimde değildi, gözümü hep menfaatlerim bürümüştü. Uzun süre de tcma'yı taklit ettim, onun gibi olmak için ıkındım durdum. Hatta onun cümleleri ile kızları etkilemeye çalıştım. Bir ara bir beta dişisiyle sevgili bile oldum. Sadece açlıklarımdan ötürü onun betalığını göz ardı ettim ve aylarca ilişkiyi bitirmeye cesaret edemedim.

    Nickaltına ilk geldiğim zamanlarda hacının yazılarını okumadan atlayıp hacıyı takip edenleri öğretiyi terk etmekle yaftaladım. Oluşan ittifağı ve insanlardaki o keskin gelişimi görmek beni korkutmuştu. Onların haksız olmasını istiyordum çünkü ne kadar taktan bir halde olduğumla yüzleşmek zorunda kalacaktım. O sebeple acizce çarpıtmalarla saldırılarda bulundum burada. Hacıyı okuduğumda anlattıklarını zerre anlayamayacak kadar zayıftı aklım. Okuyordum fakat sanki hiçbir şey filtreden geçmiyordu, çok karışıktı yazılar. Tonga, o dönem oturup ders çalışır gibi çalışmam gerektiğini öğütlemişti bana. Ne oldu bilmiyorum, ancak sürekli okuya okuya ucundan bile olsa bir şeyleri anlamaya başlamak çok iyi hissettirmişti. Tcma'yı ve öğretiyi zerre anlamamış olduğumu da fark etmeye başlamıştım.

    Bunun gerçeğiyle de en çok tcma.org'da yüzleştim. Bana doğru yolu göstermeye çalışan kardeşlerime kükredim, hakikati görmemekte de direttim. Çokça güvenden yoksun ve çabuk duygusal çalkantıya sürüklenen ruh halini yansıtıp durdum. Tartışmalarda gereksiz gereksiz alevlendim ve bolca betalık sergiledim. Hatalarımı bile dönüp analiz edecek kadar kim olduğumla yüzleşmekten korkan bir acizdim işte. Yaptığım pislikleri örterek işin içinden kurtulacağımı sanacak kadar da aptaldım, sanki hakikat değişecek.

    Girdiğim tartışmalarda karşı tarafın içten içe haklı olduğunu hissediyorsam mesajını hızlı hızlı geçerek okuyordum ve kelimeleri de işime geldiği gibi eğip büküyordum. Sonrası mantıksal safsatalarla bir ton sıçıp sıvama işte. Hep böyleydi ama. Benim meselem hata yapmakta değildi, bir türlü görmek istemiyordum. Akılsızlık buradaydı. Amacım sadece haklı olduğumu ispatlamaktı. Kırılgan egomun zarar görmesini engellemekti. Bir acizin acıdan kaçışı işte. Herkesin bana zarar vereceği kuruntusu gözümü kör ediyordu. insanların bana yardımcı olmak için yazacağı düşüncesi ihtimal dahilinde bile değildi. Eğer bir şey kendi zihnimdeki gerçeklik algısıyla çatışıyorsa anında tetikleniyor ve alevleniyordum, bununla başa çıkamadığımda da hastalıklarım artıyordu.

    Forumda sürüyle aptallık yaptım. Gereksiz gereksiz gazla işlere girişmeler, korkudan açığa çıkan insanlarla birleşme arzusu (bu da birlik olmanın önemini anladığımdan değil, sadece menfaat odaklı bir bakış açısı). Final edition pdf'inde bile o kadar aptalca bir motivasyonum vardı ki. Yapılan çalışmaya dahil edilmediğim için tetiklenmiş ve gecemi gündüzüme katarak 2 günde pdf'i hazırlamıştım. Hazırlarken birinci gözettiğim değer insanların faydası olmadığı için özensiz ve hatalarla dolu bir içerik oluşmuştu. Amacım aklımca hoca ve hells'e tembelliklerini göstermek ve beni aralarına dahil etmemelerinin bedelini ödetmekti, saçma salak bir intikam furyasına kapılarak yapmıştım. Bir de bir site yapma işine girişmiştim, burada da işin gerekliliğini falan hiç düşünmeden bodoslama atlama olayıyla HaRiqA 1 sh0w yaptım. Len malak madem insanlarla kardeşliğe girmek için ortak bir iş yapacaksın, ortak akıl ile fikirleri bir danış. Ben siteyi açtım, şunu bunu yapıyorum isteyen gelsin hıııdıbına kafası nedir aq? Niye kendini bu kadar abartıyorsun? Net aptallık. Olay zaten ne yaptığın değil ki, nasıl yaptığın ve motivasyonunun ne olduğu.

    En büyük vakam da tcma=gbosadam ultra süper analizini yapmakla gerçekleşti. Çok iyi tespitler yaptığımı göstererek takdir kazanma arzum beni rezil bir tabloyla karşı karşıya bırakmıştı. O kadar malcaydı ki jack betası bile beni desteklemeye başlamıştı, evet tcma'nın hırsız olduğunu görmüşsün vazgeçme diye pompalıyordu huur çocuğu. Kendimi bu konuda uzun süre affedemedim. Tam ilerlediğimi düşünüyorken, momentumu arkama aldığımı zannederken halbuki çoğu şeyin üzerini örterek sadece kendimi kandırıyormuşum. insan sağlam bir duvara toslamadan bazen ne kadar mal olduğuyla asla yüzleşmek istemiyor. Büyük bir çöküntü yaşadım ve ardından gelen kendini sorgulama evresi ile birlikte uzun süre mesaj atmadım. Bunu yazacak kadar yarım akıllıysam kardeşliğe girme şansım neydi ki? Süper tespit yapma menfaatiyle güdülüp bulduğu kanıtları saçma sapan isteğine göre yamayan bir morondan ne çıkar? Ne kadar okkalı bir mal olduğum gerçeğinden bu sefer kaçış yoktu. Pes edip kaçmayı ciddi olarak bu dönemde düşündüm. ilk defa bu işin bana göre olmadığı ihtimalini ciddi olarak hesaba kattım. Fakat bunu yapamayacak kadar çok ilerlemiştim, öğreti ve tcma her daim zihnimin içindeydi. içime dönmeye karar verdim çünkü çenemi açtığım sürece daha da fazla batıyordum.

    Hiçbir şeyi anlamamıştım ki; ne öğretiyi, ne tcma'nın değerini, ne buradaki insanların değerini. Kardeşlikle hiçbir işim olamazdı benim. Bir ara kendime şunu sordum, vaadlerin hepsine kolayca ulaşmış olsan ; sınırsız paran olsa, çok alımlı bir kadınla evlensen, ne bileyim aklına ne geliyorsa işte, hâlâ kardeşliği ister misin? Kendi çapımda elde ettiklerim bile zütümü kaldırıyordu benim. Neden kardeşliği istediğimin üzerine bile sağlamca çoook sonraları düşündüm, işte bu kadar katıksız bir huur çocuğuyum. Sadece menfaat için senelerce burada yazdım, bildiğin sırtlanlık işte.

    Kaderimde kardeşlik var mı bilmiyorum, bildiğim tek şey insan kaderi açığa çıkana kadar çabalamaktan asla vazgeçmemeli. Hayatın verdiği dersleri de anlamadığın sürece aynı duvara çarpmaya devam ediyorsun. Olanlar oldu ve temiz bir sayfa açmaktan başka bir çarem yok. insan geçmişini değiştiremez derler, değiştirmen de gerekmez, olaylara bakış açını değiştirmen yeterli. itiraflarınla yüzleştiğinde artık o geçmişteki olaylar senin peşini bırakır ve gelişimin önü de ancak böyle açılır. Eski olaylara acıyla bakarken bir anda pozitif bakarsın çünkü itiraf ettiğinde artık o insan olmaktan vazgeçmenin ilk adımı atmışsındır. Bunları hep kendime itiraf etmiştim ancak buraya yazmayı sürekli olarak erteliyordum, bundan vazgeçip aksiyon almama vesile olan hoca dehanni'ye de teşekkürü borç bilirim. Tekrardan sağ ol kanka.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      -1
      itiraf ve yüzleşme nasıl yapılır adlı çalışma. Örnek hareket. Congrats bro you are not the same no more.
      ···
    2. 2.
      0
      Sağ ol kanka. Senin bu prolifik halin de beni mest ediyor. (Birbirine yağ çeken betalar detected)
      ···
    3. 3.
      0
      @iambold
      knk bu yazıyı neden yazdın?
      Rahatlama veya özür amacıyla mı yazdın bu yazıyı yoksa farklı bir amaç için mi?
      Çünkü kendin ile yüzleşmişsin zaten ve önemli olan da budur. Kendin ile yüzleşip, iç hesaplaşmayı yaptığın vakit başkalarına açıklamaya gerek kalmaz.
      Yüzleşmek, içini insanlara dökmek midir? Cidden merak ediyorum.
      ···
      1. 1.
        +2
        Her yerin bir sorumluluğu var, ben yoluma buradan devam etmeyi seçiyorum. Eğer düzeldiğimi iddia ediyorsam itiraflarımı da burada açıkça yazmam gerekir. Birine yanlış yaptığında kendine itiraf edip ilişkiyi devam ettiriyor musun? Belki ilk adım olarak bunu yaparsın ki doğal olan budur. Daha sonra oturup o insanla da konuşur, samimiyetini ona ispatlarsın. Karşılıklı güven böyle oluşur. Nickaltı da bizim için bir otorite görevi görüyor. Hedefin kardeşlikse kendin çalıp kendin oynamanın bir anlamı yok. Ayrıca kai'nin de dediği gibi bunun bir çok getirisi var. Bir kere aldığın etki çok daha güçlü ve arındırıcı oluyor. Seni okuyan insanlar da herkesin benzer durumlarla boğuştuğunu, düşüp kalktığını görüp hatalarından dolayı kendilerini yalnız hissetmiyorlar.
        ···
      2. 2.
        0
        Anladım knk. Peki öğreti ile alakası olmayan normal çocukluk travmaları, kişisel travmalar, hastalıklar vb. Açıklanmalı mı? Yoksa kişisel yüzleşme midir bu.
        ···
      3. 3.
        0
        Büyük travmaları atlatabilen insanların o olayları yeniden anlattıklarında çok rahat bir şekilde sanki başka birinden bahsediyormuşçasına konuştuklarını gözlemlersin. Çünkü aşmışlardır o mevzuyu ve o yanlışları yapan insanı farklı birisi olarak görürler. Eğer sende utanma, suçluluk duyguları tetikleniyorsa demek ki hâlâ onları omzunda taşıyorsun. Özel hayatınla ilgili hassas durumlar haricinde yazmanda bana göre bir sakınca yok. Yine de bu tecrübesiz olduğum bir konu, yani yanılıyor olabilirim. Diğer arkadaşların görüşlerini de dinlemen daha faydalı olur.
        ···
      4. diğerleri 1
    4. 4.
      +1
      @babanizgeldi123
      Kanka bişeyleri örtbas etmeye çalışmak yerine itiraf etmek iyidir, iyileşmenin alfana gitmenin yolunu açar, tamirat için ilk adımdır fakat bu itirafı başkaları önünde yapmak daha etkilidir deneyen farkeder zaten.

      Onun haricinde bold ellerine sağlık detaylı örnek alınası bi yüzleşme olmuş.
      ···
      1. 1.
        -1
        @kaiihiwatarii
        Tesekkürler knk.
        topluluk önünde itiraf etmek hem rahatlatır hem daha etkili. benim demek istediğim, topluluğa itiraf etmeden, sadece kendine itiraf etsen de olur mu, kritik nokta kendin ile yüzleşmek değil mi?

        Benim hatırladıkça tiksindiğim, geçmişte hem başkasına hem kendime zulüm ettiğim. akılsız hatıralarım var unutamadığım birkaç tane.

        Ve hepsi ile de yüzleştim. Hatalarımı, mallıklarımı yüzüme çarptım. Ders aldım.
        Bu yeterli değil mi? Yoksa bunu birilerine anlatmak da mı gerekli? Çünkü anlatmak istemiyorum bir taraftan, sonuçta gerekeni yapmışsam yeterlidir benim için. Ama yeterli değilse bir kaç sayfa destan ben de dökeyim buraya. Bunu öğrenmek istiyorum.

        Ayrıca yaptığım betalıklar aklıma geldikçe acısını/utancı'nı tekrar yaşıyorum. Onurumu kaybetmiş gibi hissediyorum. Bu kendinden utanmak normal midir? Veya olması gereken midir?

        @hoca dehanni bir ara bu doğaldır, acı zamanla azalır/geçer tarzında birşey söylemiştin. iki kelam sende eder misin.
        ···
      2. 2.
        0
        Kendine itiraf etmen yeterli, burada kilit olan hastalıklarını çeşitli ıkıntılarla örtbas etmeye çalışmak yerine yüzleşmek fakat insanların önünde yapmanın da ekstra faydaları olacağı bi gerçek ama dediğim gibi sadece kendime itiraf edersem iyileşemem gibi bi durum yok.

        Utanma mevzusu sallantılı duygu durumları falan omegabetalıktan omegaya tırmanırken gayet normaldir kanka, iyileştikçe duyguların senin üzerindeki tahakkümü azalıyor yani zamanla geçer. Ama şunu bil insan hatasını, hastalığını itiraf ettiği müddetçe kendini aklayabilir -ki zaten itiraf edebiliyorsa tam beta olmamıştır, betaya düşmek üzere olan omegabeta bile kendini kurtarabilir-.

        Ayrıca beyler biliyoruz ki travmalar genelde küçüklükte edinilip hayatta gibildikçe kartopu etkisiyle büyüyor ve başlıkta bunları iyileştirmeni öğütlüyor, öğütlemekle kalmayıp travmalarının çoğunu dürtüyor travma dürtücü telkinleri ile -mesela örnek olarak 'amaçları sensin, sadece sen. seni parçalayacaklar ölü adam' kısmı verilebilir-. işte bunlar vesilesiyle travma dürten kısımları ıkınıp geçmek yerine gerekli yüzleşmeleri yaşarsanız başlığa dair anlayışınız ciddi manada artar beyler, akıl ancak hastalıklar iyileştiğinde kanatlanır. insanların binlerce lira döktüğü bu travmaları açığa çıkarma işi tcma tarafından başlıkta müthiş şekilde yapılmış durumda, bunlardan faydalanmayı bilelim.
        ···
      3. diğerleri 0
    5. diğerleri 2
  15. 1115.
    +1
    Çoğu kişi iş hayatında başarılı olmak için kendi menfaati hariç başka bir şeyim düşünülmemesi gerektiğini sanar. insanın kendisinin yükselebilmesi için etrafındaki kişilerin düşmesi gerektiğini zannederler. Ben kazanacaksam herkes kaybedebilir şeklinde bir mentalite vardır. Bunu özel sektör tecrübesi olanlar gözlemlemiştir. Her yer kendi çıkarından başka bir şey düşünmeyen sığırlarla doludur. Sonra bunların yaptığı saçmalıklar filan vardır
    Kendisinden üst statüde bulunanlara peşkeş çekerken altlarına her türlü sindirme, ezme, aşağılamalarda bulunmak gibi. iş hayatı sektörde ful bu amcıklarla doludur. Bunlar zannederler ki bu şekilde bir profil izlersem, bana fayda sağlayan hariç başka hiç bir şeyi gözetmezsem işimde başarılı olurum saygınlık kazanırım vesaire. Fakat durum böyle değil. Hatta tam zıttı. Her yerde olduğu gibi meslek hayatında da iyileşmiş insanın yeri çok farklı. Hatta iyileşmiş, akıl sahibi bir insan 5 0 önde başlıyor diyebilirim. Özü saf olanın meslek hayatında gibilmesi, mal yerine konması gibi bir durum yok. insanların bundan ödü kopar mesela. iyilik yapınca enayi durumuna düşmekten, kandırılmaktan çok korkarlar. Açıkgözlü, tilki gibi olman gerektiğini aksi durumda insanların seni gibeceğini düşünüp öyle hareket ederler. Bu mantalitenin yaygınlığından dolayı da içinde ufaktan iyilik kırıntısı kalan insanlarda böyle hastalıklı sürü içerisinde zamanla yaygın görüşe uygun olarak davranmaya başlarlar. Anlayacağınız çoğunluğun sahip olduğu hastalıklı zihin yapısı aralarda kalan pıtırcıklarıda bir süre sonra kaşarlanmış sektör tilkilerine dönüştürür. Bu yazıda bunun yanlış olduğunu söylüyorum. Bu toplum tarafından avantaj sanılan gözü açıklıklık hali kişiye kayıp verdirmekten başka bir işe yaramaz ve sanılanın aksine başarıya da ulaştırmaz. -istisnalardan bahsetmiyorum- Kendi çıkarından kafasını çıkarıp verdiği hizmete odaklanan, yardımın desteğin anlamı anlamış, açlıklarını yenmiş ve gerçekten anlamı olan işlere hayatını adamış, kuran ahlakı olan insanlar asıl kazanan insanlardır. Sadece tanrının onayından, kurtuluştan bahsetmiyorum. iş hayatında da bu insanların bakıldığında ezici bir üstünlüğü var. -yine aynı şekilde istisnalar olabilir arınmış bir insansındır fakat departmansal olarak doğru işleri ortaya koyamayabilirsin felan.- Hangi iş olduğu farketmez istersen satış elemanı ol. Eğer ki insanın motivasyonları kendinden büyükse, ve yaptığı işi gerçekten insanlara hizmet vermek için, yardım etmek için, faydada bulunmak için yapıyorsa asıl bu insan alanında önde gelen ve saygıyı gören insanlardan oluyor. Kısa kesiyorum, gelmek istediğim nokta : Kur an ve bize nasıl yaşamamıza dair verilen emirler, edinmemiz gereken özellikler, bizi dünya hayatında alçaltmıyor, değerimizi eksiltmiyor, hayatımızı çekilmez hale getirtmiyor. Tam aksine bize değer katıyor, işlerimizin rast gitmesini sağlıyor, ömrümüzü doğru bir şekilde geçirmemize yardımcı oluyor. Yani orrrrospu çocu olmanın lüzmu yok kankilerr. Hayırlı, coronasız günler geçirmeniz dileğiyle bol bol elinizi yüzünüzü yıkayın yakalanmayın bu taka zaten şurda iki kişiyiz giberim belanızı adasdsasda

    -Yukarıda vereceğimi söylediğim isimler C.J Skender ve Frank Lloyd Wright. Hayatları incelenebilir.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1 -1
      "Çoğu kişi iş hayatında başarılı olmak için kendi menfaati hariç başka bir şeyim düşünülmemesi gerektiğini sanar. insanın kendisinin yükselebilmesi için etrafındaki kişilerin düşmesi gerektiğini zannederler."
      iyi niyetli olanları koruyup kollayarak ilerlersen sadece iş hayatında kazanmaz, hayatın kendisinde kazanırsın.
      Kazandığını sananlar da gerçekte patronun kim olduğunu görürler.
      ···
  16. 1116.
    +2
    http://www.incisozluk.com.tr/e/207004110/

    “@hoca dehanni bir ara bu doğaldır, acı zamanla azalır/geçer tarzında birşey söylemiştin. iki kelam sende eder misin.”

    Bu doğaldır, acı zamanla azalır.
    -Hoca dehanni.

    Şaka bir yana özelden yazdığım ve “bu doqaldır” şeklinde anlaşılan kısmı atıyorum kafalar karışmasın:

    “Kanka bana da şuan oluyor yaptığım mallıklar felan, sorun şu; bunları üstünden atamamışsın demek ki yani \"evet ben bu hataları yaptım ama sonra disiplinimi ve kendimi toparladım, doğru kararlar verdim ve belli bir noktaya geldim ve şuan gayet iyi yardırıyorum\" moduna girmediğin sürece o hatalar canını çokça yakacak -o moda girsen de arada üzülürsün elbet ama şuanki kadar derin olmaz acıların, ha ölü toprağını üzerinden atarken de zamanında gömdüğün travmaları aşarsın ve acı çekersin ama bunlar pişmanlığın acısı olmaz anlamışsındır-. Yani sen aklını güçlendirip keskinleştireceksin, duyguların seni yönetmeyecek -mesela bir insan neden inci\'deki ezik tiplerle mal mal takılır burada gereksiz başlıklar açar, bitcoin ile felan uğraşır, kötü giden hayatının sende yarattığı etkileri böyle şeylerle uğraşarak bir süreliğine iyi hissedip bastırma çabası mı? Bunların asıl sebeplerini düşünebilirsin iyi olur senin için, sonrasında buraya veya kendine itiraf etmen de-. Bu şekilde disiplinini koruyup potansiyelince aşacaksın mevzuları tanrı aksini istemezse.”

    Onun dışında @babanizgeldi213 iyi niyetli değilsin. Yazdıklarından betalık akıyor. Yani potansiyeli düşük olmak ve anlamamak ayrıdır hakikate direnmek -direnme sonucunda olayları bağlamdan koparıp bir şeyler yaftalamak, basitçe açıklanmış şeyleri sırf kendi masalının okunmasını istediğin için tekrar sormak pışpışlanmak istemek, istenmediğin şeyler söylenince muhatabına saldırmak, hint kumaşı giydirilmiş kütük rolünde burada kendi dogmalarını dayatmaya çalışmak vs hep bunun içinde bunlar semptom yani- ayrıdır. Bu şekilde ortamı kirletemezsin. Ya hastalıklarınla gerçekten yüzleş -bütün hastalıkları hallet öyle gel demiyorum, egonu kırmak için adım at aksi halde zerre kadar ilerleyemezsin ayrıca buraya itiraf yapmanın lafı geçtiğinde bile tedirgin olduğun ve direndiğin yazdıklarından anlaşılıyor- ve iyi niyetli olduğunu göster biz de elimizden geldiğince yardım edelim ya da sie bu kadar açık.

    Ha beyler tavrımda analizimde felan hata bulursanız söyleyin lütfen ben de kendimi düzelteyim şu zayıf aklımı güçlendireyim.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      " şu zayıf aklımı güçlendireyim. "
      Böyle söylemekten vazgeç.
      Hatan bu
      ···
  17. 1117.
    +2
    @bond, Tolere ettiğin mevzular senin karakterini gösterir. iyi niyeti hak etmeyen birine gösterdiğinde nankörlük görürsün, aynı şekilde iyi niyetli birine de soğuk gidersen de zulmetmiş olursun. Buradaki iyi niyet kıstası kişinin hakikati araması, kendisini düzeltme yolunda çabalamasından başka bir şey değil. Babanızgeldi'nin cıvıklığı, açıklanan konuları uzatması, aslında düzelmek için değil ortalığı bulandırmak için burada bulunmasını gördüğün halde tavrını ortaya koymadığında bu sefer dengeyi gözetememiş oluyorsun. Sert tavır kişiyi gerçeklerle yüzleştirmek için elzem olabilir ki bakarsan karşıdakinin akılsızca ısrarı üzerine bu tavır konuluyor. Şu noktada net çizgi çekilmeli ki olay pışpışlamaya dönmesin.

    Ayrıca bond, sende bariz ego kırıntıları var. Beklediğin tepkileri alamadığında küskün çocuğa bağlıyorsun, güvensiz tavırlara meyletmeye başlıyorsun ve bunu uzun süredir yapıyorsun. Öğretide derinleşme tavsiyesini üstünlük kuruntusuyla karıştırmışsın. Senin iyileşmen için o tavsiye verilmiş orada. Bazı olayları zihnini öğretiyle temizlemedikçe göremezsin. Umarım üzerine düşünürsün.

    @hoca, senin tepkilerde konuları uzattıkça tatmin olma seziyorum kanka. Mevzuyu kestirip atman gereken yerde karşı tarafı ikna etmek için daha da detaya giriyorsun. Mesele sakız gibi uzuyor, hem sen kendini tekrar ediyorsun, hem de karşı taraf işi nankörlüğe bağlama fırsatı buluyor. Bir de konuyu olabildiğince basit anlatamıyorsan tam anlamamışsın meselesi var. Muhtemelen geniş çerçeveden alayım nüanslar ekgib kalmasın diye düşünüyorsun fakat ipin ucunun bir yerde kaçtığını hissediyorum. Tekrar edeyim bunlar sadece gözlemim, aklında bulunsun diye söylüyorum.

    Tanrının rahmeti üzerimize olsun gençler.
    ···
  18. 1118.
    +1
    http://www.incisozluk.com.tr/e/207032463/

    Beyler bakın bu şekilde bir tavırla yazdıklarınızı silip işi "oldu bitti sıqıntı yok ehehe .s.s"ye getirmek hiçbir işe yaramaz. Böyle yapıp sonra yazdıklarını silmek demek zaten "aman hata yaptığımı diğerleri görmesin beni eziq görürler" ıkıntısı.

    Direnmeyin abi, itiraf edin. Hastalıklarınızdan kaçmayın. Zaten kaçamazsınız, ancak süreniz doluncaya kadar ertelersiniz. Sonra çok pişman olursunuz. Gizleyemezsiniz de, yani siz itiraf etmeden de kimin ne mal olduğu yaptıklarından-yapmadıklarından o kadar belli oluyor ki. Hiçbir sonucu düşünmeden içinizdeki pislikleri akıtın buraya. Egonuzu sırtından bıçaklayın. Ben yaklaşık 10 ay süren bu depresif halden geçen yaptığım itiraf vesilesiyle -elbette asıl olarak tanrı'nın izni ve yardımıyla- kurtuldum abi. itiraftan önceki ve sonraki yazıların yansıttığı ruh hallerine bakın göreceksiniz zaten. Aksi taktirde zaten tıkanırsınız gelişim melişim de hikaye olur. Acziyetinizi, hastalıklı düşüncelerinizi itiraf edin. Boyun eğin.

    http://kancik.sozlukspot.com/w/boyun-e%C4%9F/
    http://kancik.sozlukspot.com/w/boyun-e%C4%9Fin/
    http://kancik.sozlukspot....itiraflar%20yaln%C4%B1zca

    "burada

    kimlikler yok...
    burada, sizler yahut hiçbir saçmalık yok...
    burada, sadece kardeşlik var.
    ve siz de, onun parçası olmak için ıkınan çıraklarsınız.
    basit dünya yahut burayı karıştırdığınız an, uçarsınız... ,
    kardeşlik'in gücünü ve sınırlarını tahmin dahi edebilseydiniz, her şey plana dahil sözünün en azından küçük bir kısmını anlayabilirdiniz.

    (unbelievable my7 ?, 17.08.2013 22:19)

    başarı yok...
    yenilgi, kimlik, yetenek yok...
    burada sadece siz ve boyun eğişiniz var.
    ve bunun size zarar vereceğini düşünüyorsanız, burası size yaramayacak...

    (unbelievable my7 ?, 18.08.2013 17:12)"
    ···
    1. 1.
      +1
      insan bazı şeyleri görmemeye, köşelere bir yerlere ittirip yokmuş gibi hayatını sürdürmeye, kısa vadede rahatlatan ama zarardan başka bir şey olmayan düşüncelere sarılmaya meyilli. Huzuru bozmak, kendini iyi hissettirmeyecek sulara girmek ve biraz oralarda gezinmek hayattaki en zor şey zayıf insanlardan isen. Bunun gibi olaylar bana zayıf olduğumu, olması gerekenden çok uzak olduğumu hatırlatıyor.
      Sağol uyarıların ve tavsiyelerin için, dikkate alacağım. Daha önceki sildiğim yaklaşımım içinde ayrıca üzgünüm, kusura bakma :(
      ···
  19. 1119.
    0
    https://eksisozluk.com/entry/52723318
    ···
  20. 1120.
    0
    “Alfamla yüzleşip bütünleştiğim gecenin sabahı, hiçbir çabam olmadığına rağmen iki dişi bana telefon numarasını vermişti." Hiçbir çaban olmamasından kasıt, herhangi bir zorlama olmadan yapılan bir şey galiba. Hiçbir zorlama olmadan sadece aklına estiği için, eğlenmek için yaptığı şeyler gibi. Eskiden bunu çok farklı düşünüyordum. Sadece inanmanın başarı getireceğini düşündüğümden ötürü sorgulamadan alıp geçiyordum.

    "Sadece daha özgüvenli, mutlu ve asla kafasına basit olayları takmayandım kendime göre ; yani alfa oluşum bana bunu kazandırmıştı." Alfa oluş sadece bunları kazandırıyorsa alfanın özelliklerini alfa olmadan önce alıyoruz. ve alfalık bize giblememeyi(tamamen giblememeyi) öğretip bunları otomatikleştiriyor. bir keresinde iki dişiyi orada olmadığıma... yazısında da buna değiniyor. Bunları yaptığımda ben alfa değildim tarzında bir şey söylüyor. Bu da altın vuruşun yavaşça olduğunu aşı vurma mantığının okuyucuyu çekmek için olduğunu kanıtlıyor sanki.

    "Ben bunu asla onları sindirmek için kullanmadım fakat onları çizgileri içinde tutan beni koruyan alfamdı aslında." Burası biraz sıkıntılı. Sindirmek ne? Törpülemek veya ezmek mi? Çoğu yerde kullanıyorsunuz bunu. Ayrıca cümlenin ikinci kısmı da çok büyük anlam içeriyor ama ben bunu pek çıkaramadım.

    Bu biraz garip oldu. Şimdi siz burada daha derin konular konuşurken tahminen sizin bildiğiniz şeyleri sordum. ama bu olmalı bence. belikebond'un tcma. orgdaki yazılarını 200 kişi görüntülemiş, başlığı takip eden net 100 kişi falan demek, ama yazı yazan sadece 5 10 kişi var. Geri kalanların da büyük bir kısmının başlığı anlamadığını düşünüyorum çünkü başlık kolayca anlaşılacak bir şey değil. Bakkal hesabı gibi oldu ama anladınız siz xd Benim gibi sorması gereken şeyler olan çok kişi vardır diye düşünüyorum. Biliyorum bunlar daha önce çok konuşuldu araştırılıp öğrenilebilir ama değinmediğiniz çok şey var ve araştırıp okuma bir tartışma ortamı kadar kaliteli değil. Bu konuda böyle düşünüyorum. Hatalı olduğum bir yer görürseniz lütfen yazın
    ···
    1. 1.
      +2
      Orada sindirmekten kastı; muhtemelen elinde bir güç varken, bu gücü; onlara zarar vermek için kullanmak yerine; onların, kendisine saldırmaya kalktığında; bir şekilde;
      ya giblemeyerek ya da onları dilediği şekilde cezalandırarak karşılık vermek.
      Ve işte bunun sonucunda da kendisini korumuş oldu.
      Nabza göre şerbet olayı var bir nevi. Ve bu olay kendisine zarar gelmesini engelliyor.

      Soru her ne kadar basit görünse de senin; üstüne düşündüğün ve içinde bulamadığın bir şeyler illa ki olabilir.
      Kafana takılan ne varsa bu başlık altında veya güvendiğin herhangi bir yerde; basit veya saçma olduğunu düşünsen de, sorularına tam olarak bir cevap almaya çalışmanı takdir ediyorum. Fakat yine de biraz daha düşünsen çabucak ulaşabileceğin cevaplar zaten, bunu da bilirsin muhtelemen.

      Her zaman çabalamaya bak...
      ···
      1. 1.
        0
        Kanka doğru diyorsun. Kendim akıl etmeden full sağdan soldan arak yaparsam hem aklım gelişmeyecek hem aklımda kalmayacak. Uzun süre düşünmeyle bir şeyler çıkarabiliyorsun az çok. ama bu yeterli olmuyor bence. ileriden birinin sana bir şeyler anlatması senin baştaki ve sondaki şeyleri birleştirmene yardımcı oluyor. Ucu açık kalan parçaların birleşmesi gibi. Bu, adama da yardımcı oluyor, yanlış düşünceleri açıklarken kendi aklında daha net oturuyor(bir şeyi anlamak için basitçe anlatabilmek mevzusu) bu yüzden bir tartışma ortamı olması gerekiyor. Her yönden geliştiriyor. Hem şüphe duyduğun düşünceleri teyit ediyorsun hem de gibimtrak düşüncelerin olduğunda gidişatın farkına varmış oluyorsun. Teşekkür ederim bu arada
        ···
    2. 2.
      0
      Alfanın onları çizgilerinde tutmasının anlamı sıradan insanların üzerinde kurdukları hakimiyeti/etkiyi/ulaşımı bir alfanın üzerinde kuramamaları mesela herkese istediği gibi olduk olmadık şekilde davranan birileri olur -sözle anlatılmaz pek gerekte yok başlığı sindir fazlasıyla anlarsın- ama seninle iritabata geçmek isterse kendine çeki düzen verip üstünlüğüne boyun eğmiş şekilde davranırlar yani bu da alfanın donanımlarının sonucu kendine güven, özsaygı, cesaret mental iç oyun gibi şeylerin yüksek olmasının sonucu
      ···
    3. 3.
      0
      @mitch @therfore i am
      http://kancik.sozlukspot.com/w/kimdir-bu-my7
      Aynen kanka mevzu ayna prensibi gibi. My7’ın kancıktaki yazısı. Başlıkta nabza göre şerbet dediği şeyi başlıktan önce de açıklamış. Karşıdaki bir beta ise saldırmaya çalışacaktır, onu bilumum yöntemlerle gibersiniz ve betalığa yüz tutmuş tiplerin de gözünü korkutursunuz. Bir şekilde işi düştüğünde size karşı temkinli yaklaşır. Karşıdaki eli yüzü düzgün bir insansa hiç kasmaya gerek olmazz zaten kendimiz olmak yeter.
      Ne garip işleyişi var amk şu entrylerin, kendi entrymi nasıl yanıtlayamam
      Yanıtlayabiliyomuşum...
      ···
    4. diğerleri 1