unbelievable my7

tonga,
çok güzel özetlemişşin. altına degil imza, kafa bile atarım. takdir edersen benim de eklemek istediğim ufak bir nokta var. "Ha dediğin de doğru kesinlikle insanlar karanlığa mum yakmaktan ise karanlığa küfretmeyi tercih ediyorlar. Fakat yadsınamaz bir gerçek var ki Türkiye öyle bi zifiri karanlık ki yaktığın mum bile bir gibim ifade etmiyor." bu cidden cok önemli bir nokta.bu kadar harikulade bir sekilde kelimelere döktüğün için tekrardan kutlarım. öncelikle, egri oturup dogru konusalım, burada kalıp kısa sürede birşeyleri değiştirmek ancak devrimle olur. demokrasiyle, hele hele bizim gibi gelişimini tamamlayamamış topumlarda --ki zaten bizdekinin adı demokrasi degil oklokrasidir--legal siyasetten medet ummak zırvalıktır. bugun kim gelirse gelsin, öncelikli olarak burjuva sınıfının haklarını ve konforunu gözetecektir. aksi takdirde zaten ülke yönetimine gelemez, hadi inanılmaz birsey oldu ve geldi(cidden imkansız da neyse) orada maalesef barınamaz. napacagız o halde, devrim mi? toplumlar, kendi devrimlerini kendileri yapmalıdırlar. yani bu öyle komünistlerin devrim anlayışı gibi bir devrim degil. onlarınki ıslak hayallerden öteye gecemez. komünist devrim apayrı bir zırvalıktır. toplum belli bir bilinç seviyesine ulaşmadan sen ya da ben birşeyleri degiştiremeyiz. ancak ve ancak mum yakabiliriz.ama senin yaktıgın mum, gözleri olmayanlarca görülmeyecektir. eger bir yerde zulüm varsa karsısında olmalıyız, hakkı gözetmeliyiz, hakikati yayıp insanları uyandırmalıyız evet,ama bunu ne kadar yapabileceksin. sesi cok cıkan cahillerin arasında ezileceksin.kim için mücadele edecegim? eline 1 gram güç geçse seni beni gibmekten beter edecek aklı yarımlar için mi? kendi dogrusunu dayatmaya calışan "sözde aydın" kitle için mi? kendi ezilmişliği ile gurur duyan, bunu degiştirmek için kılını kıpırdatmayan işçi sınıfı için mi? toplumlar bireylerden oluşur ve bireyler "birey" olmaya basladıkları zaman toplumlar "toplum" olur. değişim bireyden baslar, oyle salak salak eline silah alıp milleti faşistçe degişmeye zorlayarak bir gibim olmaz. peki bireyler nasıl değişir? işte kanka, o da yakılan mumlarla değişir. nedir mum? bir yazı, bir fikir, bir üretim,bir buluş,bir beste, bir heykel... o mumları görecek insanlar var. gelecekte de olacak. sayıları birgün artacak. burada kalıp köhneleşeceksem, dışarıya çıkıp topluma daha faydalı olmayı yeğlerim. eger burada fikirlerim baskılanıyorsa, aklım tehdit olarak görülüyorsa ki görülüyor, giderim. giderim çünkü burda kalırsam mumu daha yakamadan söndürecekler. ama dediğiniz gibi , sırf kendi zütüm rahat etsin diye kaçıyorsam haksızım. sırf daha iyi arabalara daha ucuza bineyim diye amarigolara gidiyorsam, akılsız bir mahlukatım demektir. çünkü bu çukurda yaşayan insanlara karşı borçluyum ben. ben burada yasayayım diye ölen insanlara. yoksa gibmişim elinde cugarasıyla tüm gün okey oynayan kadir amcayı.

ek: beyler kötü mü yazıyorum la. bunu bana eger iyi yaziyorsam övgü almak için ya da ekgibler olsa da iyi yaziyorsun kanki deyip altımın pışpışlanması ihityacını hissettiğim için sormuyorum.ben kendim son zamanlarda pek begenmiyorum yazilarımı, yani anlatmak istediğim seyler cok oluyor ama sanki güzel toparlayamıyormuş hissine kapılıyorum.bir de toparlamanın dışında yazım kalitesi olarak ne ifade ettiğini de kestiremiyorum yani son zamanlarda bunu daha da az kestirebiliyorum diyebilirim. ha diyebilirsiniz tabi yani güzel olsaydı belirtilirdi zaten ya da yine aynı şekilde ciddi sorunlar olsaydı uyarılırdın gibisinden.ama yine de sormak istedim yani eger ortada bir yerlerdeyse de eleştiri gelecek demektir ve bunları bilmek benim için daha iyi olacaktır. insan kendisi okudugu zaman cogunlukla sahiplenici bir duyguyu üstlendiği için kendi hatalarını/ekgiblerini gercekte olandan daha az veya yumuşak görme egiliminde oluyor. özellikle bu yazı daha yeni yazılmışsa etki daha büyük bir hale geliyor. biraz bu sebepten biraz da son zamanlarda aklıma takılan bir konu oldugu için sorma gereksinimi duydum.