/i/Siyaset

Saygı Çerçevesinde Özgür Siyaset Platformu
  1. 1.
    +27 -11
    parmağında bir yüzük bizim ise herşeyimiz vardı , şimdi onun herşeyi var bizim ise bir büzüğümüz kaldı!
    ···
  2. 2.
    +14 -5
    neyin vardı fukara huur cocugu
    ···
    1. 1.
      +2 -3
      sanane huur çocuğu
      ···
      1. 1.
        +6 -1
        tayip ananı gibsin ; banane huur cocugu.
        ···
      2. 2.
        +1
        uzun adam yoktu ülkede huur çocuğu çoktu uzun adam geldi :

        3 Kasım 2002 genel seçimlerinden birinci parti çıkan AK Parti, 19 Kasım 2002'de 58. Hükümeti Abdullah Gül'ün başbakanlığında kurdu. Gül, görevi 14 Mart 2003'te Recep Tayyip Erdoğan'a devretti. 59. Hükümet, Erdoğan'ın başbakanlığında kuruldu. AK Parti iktidarında kurulan dört hükümet, önemli yapısal değişikliklere imza attı.
        Güçlü tek parti iktidarının getirdiği moralle toparlanan piyasalar ve ekonomi dünyası, devlet yatırımlarına paralel yatırımlara girişti. 2002 yılının Kasım ayı ile 2011 yılının kasım ayı arasında geçen 9 yılda ekonomi, sağlık, eğitim, ulaştırma ve demokratikleşme gibi alanlarda önemli icraatlar gerçekleştirildi.
        -Demokratikleşme-
        Türkiye'nin üçte birini kapsayan Olağanüstü Hal (OHAL) uygulaması, AK Parti'nin iktidara geldikten sonra attığı ilk demokratikleşme adımı oldu.
        Doğu ve Güneydoğu'da günlük hayatı kolaylaştırıp, devlete olan güvenini artırmak için atılan adımlara TRT 6 kanalında 24 saat Kürtçe yayın, Kürtçe dil kursu açabilme izni gibi demokratikleşme adımları eklendi.
        Cumhuriyet tarihinin en büyük demokratikleşme adımları ise anayasa değişiklikleri ve referandumlarla geldi. Cumhurbaşkanının halk tarafından 5 5 modeliyle seçilmesine ilişkin anayasa değişikliğinin yanı sıra 12 Eylül 2010 referandumuyla yürürlüğe giren demokratikleşme adımları, yargıda yapısal reformları da beraberinde getirdi.
        Kadınlara, engellilere ve çocuklara yönelik pozitif ayrımcılık anayasaya girerken, sendikal hakların genişletilmesi, Kamu Denetçiliği Kurumunun (Ombudsmanlık) kurulması gibi önemli uygulamalar Türk hukuk sistemine girdi.
        Anayasa değişikliğiyle siyasi partilerin kapatılması durumunda milletvekillerinin vekilliklerinin düşürülmesine son verildi. Yüksek Askeri Şura kararı ile ordudan atılanlara yargı yolu açıldı. Sivillerin, askeri mahkemelerde yargılanmasına son verildi. Askerlerin, askeri suçlar dışındaki suçlarla ilgili olarak sivil mahkemelerde yargılanması sağlandı. HSYK kararları, yargı denetimine tabi hale getirildi.
        -Enflasyon tek haneli rakamlara geriledi-
        2002 yılında yüzde 65'lerde seyreden yıllık enflasyon, tek haneli rakamlara düştü. 2011 verilerine göre yıllık enflasyon yüzde 7 bandına yerleşti.
        Türkiye, 1969 yılından bu yana en düşük enflasyonu son dönemde gördü. 2002'de 26,8 milyar dolar olan Merkez Bankası döviz rezervi, 2011 başında 82,6 milyar dolara yükseldi.
        2002 yılında 230 milyar dolar milli gelirle dünyanın 26'ncı büyük ekonomisi olan Türkiye, bu yıl 780 milyar dolar milli gelirle dünyanın 16'ncı büyük ekonomisi konumuna yükseldi. 2002'de 3 bin 500 dolar olan kişi başı milli gelir de 3 kat artışla 10 bin dolara ulaştı.
        2002 yılında IMF'ye olan 23,5 milyar dolar borç, 2011'de 5,1 milyar dolara düşürülürken, yeni bir anlaşma imzalanmadı. Türk Lirasından 6 sıfır atılırken, 2002 yılında 392 TL olan en düşük memur maaşı, 3,5 kat artışla 2011'de bin 460 TL'ye yükseldi.
        -Ulaşım-
        2002 öncesinde Türkiye genelinde toplam 6 bin kilometre olan bölünmüş yol miktarı, 2011'de 13 bin 500 kilometreye ulaştı. Bölünmüş yollarla birbirine bağlanan şehir sayısını 6'dan 74'e çıkaran bu uygulamayla Hükümet, iş dünyasını canlandırmayı ve işsizliği azaltmayı da hedefledi.
        Ulaştırma Bakanlığı uzmanlarının yaptığı hesaplamalara göre bölünmüş yollar sayesinde yıllık seyahat süresi 155 milyon saat kısalırken, yaklaşık 650 milyon litre yakıt tasarrufu sağlandı. Ulaştırma Bakanlığı verilerine göre bölünmüş yollar sayesinde trafikte ölümlü kaza oranı da yarı yarıya azaldı.
        Ankara-Eskişehir ve Ankara-Konya arasında hızlı tren seferleri başladı. Türkiye, hızlı trenle tanışan dünyanın sekizinci ülkesi olurken, Ankara-istanbul arasının hızlı trenle 4 saate indirilmesine yönelik projenin, 2015'te sonuçlandırılması hedefleniyor.
        2003'te 8 milyon kişi yurt içinde havayoluyla seyahat ederken, bu rakam 2010 sonunda 42 milyona ulaştı. Bu dönemde yaklaşık 10 milyon kişi, ilk kez uçağa bindi.
        -Eğitim-
        Bütçeden savunma harcamalarına ayrılan pay azalırken, eğitime ayrılan ödenek artırıldı. 2005 bütçesinin yüzde 52'si eğitim yatırımlarına ve harcamalarına ayrıldı.
        2002'de 7,5 milyar lira olan Milli Eğitim Bakanlığının bütçesi, 2011'de 34,1 milyar liraya yükseltildi. 2002-2003 eğitim-öğretim yılında 369 bin olan derslik sayısı, 2011-2012 eğitim yılında 504 bine yükselirken, öğretmen sayısı da aynı dönemde 525 binden 744 bine yükseldi.
        2003'ten itibaren ilk ve ortaöğrenimde ders kitapları ücretsiz olarak dağıtıldı. Düşük gelirli ailelerin ilk ve ortaöğretime devam eden çocukları için, annelerin hesabına her ay para aktarma uygulaması başlatıldı. Bu kapsamda ilk ve ortaöğretimdeki 9,5 milyon öğrenciye 2011 başına kadar toplam 1 milyar 700 milyon liralık eğitim yardımı yapıldı.
        -Sağlık-
        Hastanelerin tek çatı altında toplanmasıyla birlikte isteyen vatandaşın istediği hastaneye gitmesi sağlanırken, özel hastanelerde tedavi olmanın yolu da açıldı. Aile hekimliği uygulaması başlatıldı.
        Son dokuz yılda sağlık harcamaları 8 kat arttı. 2001 yılında 4 milyar 576 milyon lira olan sağlık harcamaları, 2010 yılında 27 milyar 504 milyon lira artarak 32 milyar 80 milyon liraya ulaştı.
        2011 yılının ilk 2 ayında yapılan sağlık harcaması ise tek başına 2001 yılını geride bırakarak 5 milyar 685 milyon lira düzeyinde gerçekleşti. 2003-2011 arasında 509'u hastane ve ek binası, bin 384'ü birinci sağlık kuruluşu olmak üzere bin 893 yeni sağlık tesisini hizmete açıldı.
        -Savunma sanayii ithalattan ihracata yöneldi-
        Savunma sanayiinde dışa bağımlılığı azaltmak için geliştirilen çalışmalar, son yıllarda meyvesini vermeye başladı. 2002'de 47 milyon dolar olan savunma sanayii ihracatı, 2010'da 1 milyar dolara ulaştı.
        Milli helikopter Atak Projesinde sona gelinirken, yerli tank Altay, çevre ülkelere ihraç edilen ürünler arasında yerini aldı. Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumunun 2002 ihracat rakamı 2 milyon dolarken, kurumun cirosu, 2010'da 33 milyon dolara yükseldi.
        Malezya, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Hollanda, Ürdün, Pakistan ve Güney Kore, Türkiye'den savunma sanayii ürünü tedarik eden ülkeler arasında yer aldı. Savunma sanayiinde 2002'de 50 milyon dolar olan ARGE harcamalarına ayrılan payı 10 kat artışla 2011'de 500 milyon dolara çıktı.
        -Dış politika-
        Kuzey Afrika'ya açılma stratejisi, Ortadoğu'da dengelere yön verme girişimleri, Türkiye'yi bölgenin lider ülkesi konumuna yükseltirken Türkiye, 50 yıllık aranın ardından 2009'da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde geçici üye oldu.
        Dış politikada Brezilya ile birlikte dünyanın yeni yükselen değeri olarak görülen Türkiye, ABD'de Başkanlık seçimini kazanan Barack Obama'nın ilk yurtdışı seyahat yaptığı ülke olarak tüm dünyanın gündemine oturdu.
        Sınır komşularıyla başlayan ve çevre ülkelerle geliştirilen iyi komşuluk ilişkileri sayesinde Türk vatandaşlarından vize istemeyen ülke sayısı 61'e çıkarıldı. Karşılıklı vize muafiyeti anlaşması üzerinde görüşmelerini sürdüren Dışişleri Bakanlığı, bir yandan da yeni büyükelçilikler ve konsolosluklarla dış temsilcilik ağını geliştirme yönünde adımlar atmaya devam ediyor.
        -Tarımsal ihracat 4 kat arttı-
        2002'de 9 şehirde bulunan doğalgaz, 2011'de 69 ile 274 ilçeye ulaştı. 4 bin 510 kilometre olan doğalgaz boru hattı uzunluğu ise 11 bin 441 kilometreye çıktı. Türkiye, 2009'da Nabucco Projesine imza koyarak dünya enerji koridorundaki yerini aldı.
        Türkiye, Tarımsal Gayri Safi Hasıla büyüklüğünde dünyada 7'nci sıraya yükseldi. 2002'de 36.1 milyar lira olan Gayri Safi Yurtiçi Hasıla rakamı, 2010'da 2 kattan fazla artış göstererek 78.8 milyar liraya ulaştı. Sektör 2011 yılında da yakaladığı yüzde 4,1'lik artışla yükselişini sürdürüyor.
        Yaklaşık 30 milyon civarındaki turistle birlikte yılda 100 milyona yakın insanın gıda ihtiyacını karşılayan Türk tarım sektörü, bugün 177 ülkeye bin 530 çeşit tarım ürünü ihraç ediyor. 2002 yılında 4 milyar dolar olan tarımsal ürün ihracatı, 2011 başında 3 kat artarak 12.7 milyar dolara çıktı.
        Sporda önemli uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapan Türkiye'ye gelen turist sayısında da önemli artış kaydedildi. Köyü ve şebeke suyu olmayan köy kalmasın anlayışıyla geliştirilen Köydes ve Beldes projeleriyle köy ve mezraların yüzde 89'u asfalt yol ve şebeke suyuna kavuştu.
        Tümünü Göster
        ···
      3. 3.
        0
        o kadar uzun yazı mı olur tabikide okumadım
        ···
      4. diğerleri 1
  3. 3.
    +8
    http://i1.wp.com/habersiz...=1.5&resize=642%2C425

    uzun adam <3
    ···
    1. 1.
      0
      birde devlet bahçelinin gaflarını gösterirler heryerde. erdoğan için internette 5 dakika arama yapsam 50 gaf bulurum şerefsizim
      ···
  4. 4.
    +5 -3
    ahahahahaha adam 2000-2003 doğumlu falan heralde rte öncesi dönemi bilmiyor herşeyimiz varmışmış ahhahahahaha
    ···
    1. 1.
      +1
      neyin ekgibti söyle
      ···
      1. 1.
        0
        ananın amı ekgibti
        ···
    2. 2.
      0
      kanka sen bunlara ne bakıyon ya, amk salak solcuları marjinal olucaz diye züt yalıcaklar.
      ···
      1. 1.
        0
        sen marjinallik için yaptığımızı san güzelim öyle sanmaya devam et sen
        ···
      2. 2.
        0
        s.git amk salağı seni. öğretmışler 10 sene önce erdoğan amerıkanın askerı dıye, haala daha aynı kafada
        ···
  5. 5.
    +1 -1
    Helal büzzükçü tayfa !1!!1!111!!
    ···