1. 1.
    -2
    başlangıç tarihimiz. 06.08.2014 not edin bunu.Önceden 1-2 hikaye çalışmam oldu. Beğenildi şimdi burada yazacağım umarım beğenilir. Yarın öğle saatlerinde başlıyoruz.
    ···
  2. 2.
    -1
    Yine gibik bir okul sabahına uyanmıştım. Okul sabahından ziyade okulun açıldığı sabah olması gerçekten insanı bıktırıyordu. Lise 2 ye geçmiştim, istanbul'da ailevi olarak yaşadığım bir takım olay beni Mersin'e kadar sürüklemişti, oralara geliriz. Yatağımdan kalktım ve elimi yüzümü yıkadım. Elimi yüzümü yıkarken kısa süreliğine düşündüm.Ne yapacaktım ? Kimseyi tanımıyordum Lise 1 faciasını yeniden yaşayacaktım. Liseye zaten alışamamıştım. Tuvalletten çıktığımda annemi karşımda gördüm elinde bir gazete vardı. Gazeteyi gösterek "Bugün seni okula ben bırakıyorum."dedi. Gazeteyi elime aldım ve habere baktım.Son 2 ayda yaklaşık 17 kişinin kayıp olduğu yazıyordu."Bir bu ekgibti."diye aklımdan geçirdim. Anneme baktım ve gülümseyerek "Olur."dedim odama geçtiğimde sinirliydim herkes tarafından bir süt çocuğu gibi gözükecektim ama annemi tanırdım inatçıydı tek çocuk olmamda onun inadını ikiye katlıyordu. itiraz etmedim yeni ütülenmiş olan okul kıyafetlerimi giydim aynanın karşısına geçtim. Saçlarımı düzelttikten sonra kahvaltıya gittim.
    ···
  3. 3.
    -1
    Annem öğütler veriyordu. Kafa sallayarak onu onaylıyormuş gibi yapıyordum. Kahvaltımı bitirdikten sonra aşağıya indim ve arabanın başında annemi beklemeye başladım. Etrafımı da kolaçan etmeyi ihmal etmiyordum. Sonuçta 17 kişi kayıptı. Aklıma yalan olabileceği geldi fakat gazete şehrin gazetesiydi.Ben bunlarla kafa yorarken annem geldi.En öne oturdum ve kemerimi bağladım çantamı arka koltuğa attıktan sonra arkama yaslandım ve yolu izlemeye başladım, gergindim.Annem ise hala öğüt veriyordu. Benim aklımdan geçen tek şey ise okulda 1-2 arkadaş edinip o seneyi geçebilmekti.Ev ve okul merkezdeydi fakat birbirlerine ters istikamettelerdi.Ev şehrin bir ucunda okulda şehrin bir ucundaydı ancak 25 dakika sonra okula varabilmiştik. Okulun ilk günü olduğu için evden erken çıkmıştık geç kalma gibi bir durum olmadı. Annemle birlikte müdür yardımcısının yanına doğru gidiyorduk. Tüm gözler üstümüzdeydi bazılarının arkamızdan kahkaha attığını duyabiliyordum.
    ···
  4. 4.
    -2
    Sorun çıkarmadım. Kuzu kuzu müdür yardımcısının yanına gittim. Sınıfım belirlenmişti okulun ilk günü yapılan törenlerden sonra sınıfa girebilmeyi başardım. Okulu gezme gibi bir fırsatım olmadı zaten sınıfımı zor bulmuştum. Gidip en arkaya oturdum. Etrafı izliyordum, kızlar her zaman ki gibi hasret gideriyordu. Erkekler ise o sezon Türkiye Ligi'nden yapılan transferlerden filan konuşuyordu.Çok geçmeden 4 sınıf arkadaşımın bana doğru geldiğini gördüm.Bu sefer şansım yaver gidecek diye düşünüyordum. Tanışmak isteyeceklerdi belki de ? Nerden geldin diye muhabbet kuracaktık ? Hangi takımlısın ? Hangi sporlarla ilgilenirsin ? Ben bunları aklımdan geçirirken."Kalk ordan ana kuzusu orası bizim yerimiz."diye bi cümle ile karşı karşıya kaldım 4 lü grup kendi kendine gülüyordu. Tüm sınıfın gözü bizdeydi gururuma yediremedim bir an.Okulun ilk günü olay mı çıkacaktı ? Kalkıp gideyim diye düşündüm.Bir yanda da onlar başka yere otursun diye düşündüm."Duymadın mı? Annen okuldan gitti seni koruyacak kimse yok kalk ordan!"diye bağırmaya başladılar.
    ···
  5. 5.
    -1
    dinleyen yok mu
    ···
  6. 6.
    -1
    Ben ise hiç istifimi bozmuyordum.En sonunda "Gel benim yanımda otur."diye bir cümle duydum 2 sıra önden. Sınıfta buz gibi bir sessizlik oldu. Nedenini anlamadım yerimden kalkıp beni yanına çağıran çocuğun yanına geçtim.Pek konuşkan değildim sadece selam verebildim kısık bir sesle karşılık verdi.Tam konuşmaya gireceğim sırada hoca sınıfa geldi. Anlayacağınız sohbetimiz yarım kaldı. Hoca sınıfa girdi. Nasılsınız filan sınıfta büyük bir uğultu koptu. Gelen öğretmen kadındı.167 boylarında sarışın güzel diyebileceğimiz cinsten bir şeydi. Masasına geçti ve defteri yazmaya başladı. Hocayı inceliyordum. Defteri yazarken ön sırada ki kızlarla konuşuyordu. Defteri yazmayı bitirdikten sonra. Masaya 2 kere vurdu ve "Evet gençler tamam."dedi. Sınıf susmuştu. Ayağa kalktı ve "Aramıza yeni katılanlar var galiba."diyerek yanıma geldi. Ayağa kalktım."Adım Berkalp, istanbul'dan nakil olarak geldim."dedim. Gülümseyerek "Hangi rüzgar attı seni buraya ?"dedi."Ailevi meseleler."dedim gülerek."Anladım bende Sevcan yeni edebiyat öğretmeninim tanıştığımıza memnun oldum Berkalp."dedi.1-2 adım geri çekildikten sonra "madem ordan başladık, Berkalp'in sıra arkadaşı bize tatilini anlatsın bakalım, Mert yaz tatilin nasıl geçti?"Sıra arkadaşımın adının Mert olduğunu öğrendim.
    ···
  7. 7.
    -1
    dinleyen hiç kimsemi yok beyler
    ···
  8. 8.
    -1
    neyse devam ediyorum çıkar elbet 1-2 kişi.
    ···
  9. 9.
    -1
    Mert ayağa kalktı ve "Evde oturdum hocam."dedi.Bu cümle Sevcan hocanın hoşuna gitmemiş olacak ki ,"Mert insanlarla bir şeyler paylaşmalısın. Geçen sene burada ki ilk seneniz olduğu için sessiz olduğunu zannettim ama bu sessizliğini bozmalısın.Bir derdin varsa benimle paylaşabilirsin."Mert bu cümlelerin karşısında sadece kafa sallamıştı. Anladığım kadarıyla Mert sessiz bir çocuktu kimseyle konuşmazdı. Beni yanına çağırdığında sınıfın buz gibi bir sessizlikle onu izlemesi bu yüzdendi. Peki neden böyle bir şey yaptı ? Bunu öğrenmeliydim.O gün çıkışta Mert'i bulmaya çalıştım. Bulamadım sanki kuş olup uçmuştu bende otobüs durağına doğru yürümeye başladım. Aklımdan 17 kişi geçiyordu. Kalabalık yerlerde durmaya çalışıyordum. Otobüs geldi. Otobüse bindim ve yolu izlemeye başladım.Çok geçmeden yanlış otobüse bindiğimi farkettim. Hemen ilk durakta inip annemi aradım etrafta kimseler yoktu annem merkeze doğru gitmemi istedi. Telaşlanmıştım.Telefonu kapattım ve merkeze doğru döndüğümde karşımda Mert'i gördüm.
    ···
  10. 10.
    -1
    @15 panpa henüz o kadar iyi değilim. ilgi alanım değil ama deneriz.
    ···
  11. 11.
    -1
    Şaşırdım Mert ise tip tip bana bakıyordu."Mert."diyebildim. Kafasını salladı.

    -Kayboldum sanırım yanlış otobüse binmişim.
    +Buralar tehlikelidir Berkalp.
    -Biliyorum gazeteyi okudum.
    +Buralarda gezmeni pek tavsiye etmem.
    -Peki senin ne işin var ?
    +Benim evim buraya yakın.
    -Buralardan geçerken tedirgin olmuyor musun ?
    +Pek sayılmaz.

    O sırada telefonum çaldı annem arıyordu. Anneme yeniden yolu tarif ettikten sonra annem zorda olsa beni bulmuştu. Annemi Mertle tanıştırdıktan sonra eve döndük. Mert'in orda yaşadığını duyunca şaşırdım. Düşünmeye başladım. Farkettiğim diğer bir şey daha vardı içime kapanık biri olmaya başlamıştım.O akşam bilgisayardan o çevrede olan olayları araştırdım.17 kişi hala bulunamamıştı ne ölüleri nede dirileri.Her gün Mert ordan geçiyordu ama bir şey olmuyordu. Soru sayısı 2 olmuştu. Diğer gün servisle okula gittim. Annem servis işlerini halletmişti. Bundan sonra yanlış otobüse binme şansım yoktu.
    ···
  12. 12.
    +1 -1
    Okula gittiğimde direk sınıfa girdim. Mert yine aynı yerinde oturuyordu."Günaydın."dedim ve aynı şekilde karşılık aldım. Nasılsın iyi misin ayaklarından sonra konuşmaya başladık yeniden.

    -Dün aklıma bir kaç soru takıldı.
    +Dinliyorum.
    -Sende ordan geçiyorsun ama sana bir şey olmuyor ?
    +Beni yanlış anlamışsın.
    -Nasıl yani ?
    +Oranın kaçırılma olaylarıyla ilgisi yok. Orası başka bir mahalle. Yeni gelenleri sevmezler
    -Şu sıralar aklım hep kaçırılma olayında.
    +Anormal değil.
    -Pek konuşkan değilsin anladığım kadarıyla.
    +Doğru anlamışsın.
    -Benimle neden konuşuyorsun dün beni yanına çağırdın.
    +O seni sevdiğim için değil o 4 lüyü sevmediğim içindi.

    Aklımdan sessiz olduğu kadarda ters biri olduğu geçmişti.O gün başka konuşmamız olmadı. Zaten Mert içine kapanık biriydi.
    ···
  13. 13.
    -1
    Eve gittim biraz televizyon izledim. Sonra koltukta uyuyakalmışım. Sabah okula gittiğimde Mert'in telefon numarasını aldım."Akşama psye veya bilardoya gidelim?"Mert bu sorum karşısında şaşırmıştı ama hiç istifini bozmadan "Tamam, olur."dedi.Hem okulun ilk günleriydi benim gibi bir inek için ders çalışmakta gerekmezdi. Mert şehirde ki en yakın arkadaşımdı.Ne yalan söyliyim bende onun kadar içe kapanık biriydim artık. Kendi kafamda yorumlardım her şeyi 2 gündür doğru düzgün konuşabildiğim sadece benim gibi olan mert vardı.

    -Okuldan çıktıktan 1 saat sonra buluşalım ?
    +Tamam sen büyük otobüs durağının oraya gel.Şehri henüz bilmiyorsun. Gezeriz bugün.
    -Çok iyi olur.

    Mertle vedalaştıktan sonra servise bindim eve gittim. Anneme konuyu anlattığımda izin alamadım biraz ısrar ettim ve beni kırmadı.Üstümü giyindim ve büyük otobüs durağına doğru yola çıktım.
    ···
  14. 14.
    -1
    Mert beni bekliyordu. Selamlaştıktan sonra yürümeye başladık.

    +Çevren var mı ?
    -Hayır tek arkadaşım sensin.
    +O zaman bugün sana çevre de yapalım.

    Mert kimseyle konuşmayan içine kapanık biriydi ama benimle çok iyi anlaşıyordu nedenini anlamadım. Bana yardım etmeye çalışıyordu. Belki de bana acımıştı. Biraz yürüdükten sonra bir bilardo salonuna girdik. Nerdeyse bilardo salonunda ki herkes Mert'i tanıyordu. Nedenini bilmiyorum çokta saygı duyuyorlardı. Tanınan biriydi.Bir bilardo masası kiraladık.

    +iyi bilardo oynar mısın ?
    -Çok iyi oynarım.

    Bana dalga geçer gözlerle bakıyordu.

    +iyi kozlarımızı paylaşalım o zaman.

    Mert başlayacağı sırada bir adam bize doğru gelmeye başladı tahminimce çalışandı.
    ···
  15. 15.
    0
    "Bir isteğiniz olursa beni çağırmanız yeterli."dedi ve gitti.

    Mert'e bu kim amk gözleriyle bakıyordum. Atışını yaptıktan sonra "Bu Mehmet abi buranın sahibi, abimin en yakın arkadaşlarındandır."abisi sayesinde tanınan bir çocuktu mert belki de.Pijamalılar bana gelmişti.ilk atışımda deliği buldum. Mert dudaklarını büzerek."iyi oynuyo gibisin."dedi. güldüm "Hiç şansın yok."dedim. Mert kaşlarını çattı fakat 2.atışımda başarılı olamadığım için sıra Mert'e geçmişti. Mert atışları yapmaya başladı ve oyunu bitirdi."Tebrik ettim."

    -Biraz dinlenelim rovanşı alıcam.
    +Nasıl istersen kardeşim fakat beni bu oyunda yenebilen yok.

    Şaşırdım. Herkes illaki yenilmişti. Belki de yalan söylüyodur diye geçiştirdim.2 çay istedik ve konuşmaya başladık.

    -Ailevi meseleler yüzünden buraya taşındım.
    +istanbul'da çevren nasıldı ?
    -Çok iyiydi
    +Burda da yakında iyi olur, benim bir ablam bir abim var.Şehrin merkezine biraz uzakta yaşıyoruz. istanbul'da bende yaşadım güzel şehir.
    -Seni hangi rüzgar attı buraya.

    Şaşırmış gibiydi.
    ···
  16. 16.
    0
    -Evet dinliyorum.
    +Dalmışım kusura bakma, babam devlet memuru o yüzden.
    -Anladım, okulda içine kapanık birisin buralarda çok tanınıyorsun.
    +Okulda içime kapanık değilim olması gerektiği gibiyim.Hem sabahları sinirli olurum pek konuşmamak en iyisi.
    -Uyku yüzünden mi ?
    +Evet uykumu alamadığımda çok sinirlenirim.
    -Benziyoruz.

    Çaylarımız bitti kalktık ve rovanşa başladık. Daha başlar başlamaz tüm topları sokmuştu siyah top hariç. Siyah top basit bir yerdeydi fakat atışı başarılı değildi. Sıra bana geçti. Basit yerlerde olan tüm topları deliklere sokmayı başardım. Sadece siyah top kalmıştı. Onuda deliğe sokmayı başarsam bile beyaz topta diğer deliğe gittiği için oyunu yine Mert kazanmıştı gülmemek için kendini zor tutuyordu. Bende sinirden delirecektim.
    ···
  17. 17.
    0
    Burda mısınız beyler
    ···
  18. 18.
    0
    neyse illaki okuyan çıkar devam ediyorum.
    ···
  19. 19.
    +1
    Hesabı ödedikten sonra dışarı çıktık.

    +iyi bilardo oynuyorsun.
    -Senden iyi değilim.
    +Son oyunda şanslıydım.
    -Bak buna katılıyorum
    +Bir sorunun olursa bu bilardo salonuna gelip benim ismimi vermen yeter.
    -Sorun ?
    +Bu şehirde yenisin ne olur ne olmaz.
    -Sen nasıl bu kadar tanınıyorsun ?
    +Abim saolsun.

    Şimdi ise plastation kafeye doğru gidiyorduk. Evimde de vardı ve çok iyi oynuyordum bilardonun rovanşını bu sefer peste alacaktım. Kendimden emindim. içeri girdik Mert bu sefer sadece sahibine selam verdi.

    +Burda dikkat et kimseyle göz göze gelmemeye çalış.
    -Neden ?
    +Dışarı çıkınca anlatırım.
    -Ne oynucaz

    Bana klagibleşen tip tip bakışını attı.
    ···
  20. 20.
    +1
    Pes oynamaya başladık.Ben Bayern Münih'i o barcelonayı aldı.

    -Bu sefer şansın yok.
    +Yine iddialısın.

    ilk yarıyı 1-2 önde kapattı, sinirden kafayı yiyecektim. Belli etmemeye çalışıyordum.1-2 oyuncu değişikliği yaptım. ikinci yarıya başladık.Son dakikada Robbenle attığım golle maçı uzatmalara taşıdım. Sinirlenen taraf bu sefer oydu.

    +Bunu sadece abim yapabiliyordu.
    -Bunda da mı yenilmiyordun ?
    +Abimi yenemiyorum.
    -Bunda yenilmez değilsin yani ?

    gülümsedim. Maçı almam gerektiğini düşünüyordum. uzatmaların ilk devresinde de bir şey olmadı. ikinci devresinin son dakikasında yine gol attım ve maç penaltılara gitmeden yendim. Mert'in gözü dönmüş gibiydi.ona rağmen

    +Tebrikler kardeşim.
    -Rovanşı aldım.

    Bu sefer hesap ödemeden çıktık.

    -Neden kimseyle göz göze gelmemem konusunda beni uyardın ?
    ···