yahu herşey sahte olmuş arkadaş bu dünyada

neyse esaskız içki içmeye başlamıştı. dediğim gibi önce kıyafetlerdeki değişiklik, sonra içki içme sevdası.. güzel.. ben amerikadayken(nefret ederim bu cümlenin girişinden). kavgalarımız da oldu, ama yoluna girmişti herşey. meğer girmiyormuş, meğer sadece alışkanlıkmış gerisi yalanmış.
hava alanından indiğimde uçağın saatini yanlış söylemişim, 2 saat kadar bekledim hava alanında, ama geldikten sonra öyle bir sarılmıştı ki, ne 8 saat yolculuk ne hava alanında beklediğim 2 saat koymamıştı. derin derin çekmiştim o kokuyu içime bütün yorgunluğum gitmişti sanki.

neyse ben x şehrine geldim, okuluma başladım. o da y şehrinde art director. bu aslının tak yemeleri yüzünden, dergi gecikiyor, son 1 hafta sabahlamak zorunda kalıyorlardı. bende allah var o ara oyun oynuyordum, yani sabahlamaları konuşmamamız benim de rahat rahat oyun oynamam demekti. beni çok fazla sıkmazdı günde 4 saat oyun oynicam desem tamam derdi ama ben 8 9 saat oynardım, yeter artık özledim derdi, yeter!
bu sabahlamalar beni için için çok rahatsız ederdi ama hiç bişey diyemezdim(iş sonuçta amk, kızın kariyeri söz konusu) gel zaman git zaman işler yoluna gitmeyince, aslı esaskız ve esaskızın bir arkadaşı bir şirket açmaya karar verdiler.

ama ayda 1 ayda 2 görüşüyoruz. yani 2 şehir arasında gerek o gerek ben mekik dokuyoruz. ama değişimi hissediyordu bünyem. ben aynı bendim peki değişik olan neydi? fondoten kullanan kızlarla bütün gün dalga geçebilecekken sakalıma fondoten bulaşmaya başlamıştı.. evet sakalım uzamıştı ben değişmiştim(!)
neyse, ben erasmusla polonyaya gelmeye karar verdim. gitme dedi, gidicem dedim tamam dedi. polonyaya gelmeden ben y şehrine geldim 1 hafta kadar beraber takıldık hasret giderdik, iş yerine falan gittim. sürekli aslı ya kitliyorum sürekli eziyorum bu aslıyı, esaskız aslıyı bana savunmaya başlamıştı. aha dedim aha bu işin rengi belli oldu.

ergen misin amk? bana diyordun depresyona girdiğimde ergen ergen hareketler yapma, ne gibime yapıyorsun bu hareketleri diye. sen kendin yaptın ergenliği haberin yok. aslı twitter da takılmayı severdi, esaskız da twitter aldı kendine takipci sayısı da normalin üstünde. aslı sex and the city kafasında bir kız, benim yanımda bile rahatca am züt muhabbeti yapabiliyordu. baktım esaskız da twitter dan bu muhabbetleri yapmaya başlamış. (erkek halimle ben rahatsız oldum amk! noluyor). neyse ben polonyaya geldim. herşey güzel wassap üzerinden konuşuyoruz, bak dedim. ne içki içicem ne club lara gidicem, sadece kumar oynicam ona da karışmayacaksın dedim. tamam dedi nasıl istersen sadece rahat ol keyfini çıkart.

hayatını gibem liseli

1 hafta oldu, herşey yolunda hiç bişey demedi. 2. hafta oldu yine bişey demedi hatta dalgasını bile yapıyorduk.
3. hafta oldu (3. hafta 2 yada 3 kere gitmiştim sanırım) bu kumar beni rahatsız etmeye başladı dedi. karışma! dedim.
4. hafta kumar oynamanı istemiyorum dedi. (-naptın nasıl geçti gecen? +fena değildi ama biraz para kaybettim -ne ladar? +400 euro kadar)
o kadar parayı kaybettikten sonra kumar oynamama kararını almıştım, hala da oynamış değilim.

@25 annen yanımda tahmin et ne diyor sana? yavrum geç oldu hadi uyu benim az daha işim var dedi. istersen vereyim klavyeyi konuş?

bu bira bitti amk, dur yenisini açıp bi sigara içip geliyorum sözlük. 15 dakikaya burdayım. (iyice şizofren oldum lan)

eee anlat panpa sonra

@29 dinlemek zorunda değilsin panpa ama alaka gösterdin sağolasın. yalnız takılmaya alıştım ben yalnız olunca insan daha bi harbi oluyor. bazen diyorum kendime sat herşeyi git buralardan anamoth diye.
neyse ben kumarda para kaybedince, vay efendim ben geleceğimiz içi o kadar yatırım yapıyorum para biriktiriyorum da sen nasıl kumarda yiyorsun bu parayı.
not: bu kumar kavgasından 1 hafta önce de evlilik konusu açılmıştı, korktuğumu bildiği halde üstüme gelmişti o yüzden de bi tartışmıştık. baya uzun ölçekli kavga nitelikli bi tartışmaydı.
küfürleşme! evet birbirimize küfür etmeye başladık. hoşcakal dedi. hoşcakal dedim.

1 hafta geçmişti üstünden, o 1 hafta kendimi nasıl mutlu hissettim anlatamam. sanki dedim dünyalar benim oldu (sözde hayatımı gibiyordu ya) eğlencenin dibine vurdum, -10 derecede sokakta yattım. sabahlara kadar o club senin bu club benim gezdim amk.
1 hafta sonra okkalı bir ayrılık mesajı. içiyordum barda. sadece hoşcakal diyebildim.. hoşcakal.
barmene işaret ettim bana 5 shot vodka getir. barmen getirdi, aritmatik dizi eşliğinde vodkaları içtim. o gece nasıl geri döndüm hatırlamıyorum.

birisi teselli versin amk anca dinlediniz

@30 dinlemek istemesem burda olmam panpam sen devam et geri döndükten sonra noldu

@32 konuyu bi öğrenelim amk ne ne değil mutlaka teselli edecez amk anlatsın içi açılır rahatlar o yüzden önce dinliyoruz

sabah uyanabildiğimde, facebook u açtım. bir baktım beni silmiş. "... ilişkisi var gözükürken sadece ilişkisi var kalmış" ilişkisi yok olarak değiştirdim.
bunu yaptım. sanki mutluluğum bitmiş bi hüzün bi ağırlık çökmüştü, agresifleşmiş insanları kırar olmuştum.
http://youtu.be/lErDTBRZn3Y
bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç..

bu şişelerin dibi delik mi yahu? neyse 1 ay oldu içimde bir sızı, tabi her gece clubing her gece sarhoşum. 2 ay oldu yine aynı..
3. ayda arkadaşlarımla odamda içki içiyorduk.(o arada unuttum kurtuldum derken bir mail) -çok özlüyorum seni ne yaparsan yap ne edersen et çok özlüyorum.
cevap vermemeyi düşündüm.. sonra parmaklarımdan bu sözler döküldü, herşey için çok geç. ne sen eski sensin, ne de ben eski ben. çok yıprattık birbirimizi. artık eskisi gibi olamayız. olamayız.
hemen cevap geldi: - biliyorum değişmedin, hala eski sensin, hala benim aşık oldugum adam.
bende cevap yazdım: +belki aşık oldugun adamım ama sen aşık oldugum kadın değilsin.
-birsürü bişeyler yok sana gençliğimi verdim, yok artık çocuk değiliz ben artık yetişkin bir kadın oldum bilmem ne.
+ kafam iyiyken bişeyler yazmışım hatırlamıyorum, seni çok sevdim hep sevicem hiç unutmicam ama seni hayatımda istemiyorum(özeti).
o gün kaybolmuş arkadaşımı aramışım gelmiş beni almış yurda bırakmış(inanın hatırlamıyorum hiç birini). hatırladıgım en son sahne barda cep telefonumdan mail yazmaya çalışmam, yazamayınca da off giberim yahu deyip 1 içki daha söyleyip devam etmemdi.

vay ızdırabını gibeyim panpa biraz seri

eyv panpalar sağolun sadece içimi dökcek adam yok o yüzden burda yazıyorum. ahh ahh ben şu an kendi şehrimde olsam inerdim sahile denizle dertleşirdim ne yapayım sözlüğü. (yabancı asıllı oda arkadaşımla türkçe dertleşmişim bir gün sabah ayılınca kahkahalar atarak anlatıyordu).
sabah kalktım mail box umda 2 mail. 1 inan çok özledim dayanamıyorum. 2 sensiz olmuyor olmuyor işte.
+ bende seni özledim ama artık bu iş çığırından çıktı, olacak gibi değil istemiyorum seni hayatımda.
-neden istemiyorsun? evet sana karıştım, yine olsun yine yaparım. bu senin değil bizim geleceğimiz olacak.
+istemiyorum seni hayatımda lütfen cevap atıp rahatsız etme.
-peki neden istemiyorsun?
+ artık seni sevmiyorum.(yalaan!! inkar iftiraaa)
bir süre hiç bişey demedi. inanın demedi.
""" çok önemli attığı ilk mail, benden nefret etme idi, bende senden nefret ediyorum hayatımı gibtin benim dedim. ondan sonra @35 deki konuşmalar işte."""

tamam pardon seri yazmaya çalışıyorum, ondan sonra bi sigara içmeye çıktım(odamda sigara içemiyorum, çıktım merdivenlerde sigara içtim) o arada hiç muhabbetimin olmadıgı bi türke anlattım derdimi. abi bilmiyorum ne yapacagımı bilmiyorum inan kafam çok karışık dedim.
sadece türkiyeye gidene kadar bekle, şu an devam et. türkiyeye git bi yüz yüze görüş ondan sonra kararını ver dedi. beklediğim cevap buymuş demek. koşa koşa odama çıktım ve mail attım.
-köpek gibi seviyorum seni, deli gibi özledim. eşşeklik ettim, eşşeklik ettik..
+hala benim eşşeklik ettiğimi düşünüyorsun yani? bende seni özledim ve seviyorum.
-sadece sil baştan yapmak istiyorum bu 3 ayı unutalım. başka bişey istemiyorum
+bu 3 ay benden çok şey zütürdü ben unutabilcegimi sanmıyorum.
-sadece unutalım seni hala deli gibi seven biri var burda.
+ senin kafan karışık, otur düşün taşın. sana türkiyeye dönene kadar müsade, hatta sana türkiyeye döndükten sonra pgibolojik tedavi görene kadar müsade, birbirimizi yıpratmaya gerek yok. git düzel adam ol gel.
cevap yazmadım.

ertesi gün bir mail, ben konunun buralara gelmesini istemiyordum, sadece benden nefret etmemeni istiyordum, hakkını helal etmeni istiyordum.
cevap yazmadım.
helal et hakkını birbirmizin üstünde çok hakkımız var benimki helal olsun sen de helal et.
yine cevap yazmadım.
öyle olsun, hoşacakal. bir daha seni rahatsız etmeyecegim.
ve gerçekten bir daha mail atmadı. 1 ay geçti üstünden. tabi ben bu süreç içinde (bu güne kadar) her gün clubing yapıyorum derslerde uyuyorum ortalama bi insanın tüketeceginin 2 katı alkol ve sigara tüketiyorum.
hani iyi gibiyim, odada yalnız başıma kalmadıgım sürece aklıma gelmiyor, ama yalnız başıma oldugumda uykularım kaçıyor sözlük. şu an oldugu gibi.
bugun odama ayık gelmiştim sözde ama dolapta zor zamanlar için sakladıgım nevaleyi açtım. yani içmeden olmuyormuş demekki sözlük.
2 gün önce doğum günüydü. hiç umursamadım bişey olmaz diye düşündüm, sunum hazırlamam gerekiyordu sunum hazırladım. akşam olunca duvarlar üstüme üstüme gelmeye başladı. twitter ı açtım (onun hesabını engellemiştim) engelini kaldırdım, eski tweet lerini gördüm. bi adamla yan yana bi fotografı var. bu aslı huursu upload etmiş. (demekki mutlu) tweetleri de gayet mutlu gibi, arada bi mutsuz gözükse de mutlu gibi(yada @1 deki gibi rol yapıyor hiç bilemeyecegim bunun cevabını)

az önce yine açtım. bu sefer daha az mutlu gibi, ortak arkadaşlarımızda saygı göstermeye başladılar artık. (eskiden kavga edince hemen neden böyle oldu saçmalamayın falan derlerdi, şimdi bişey demiyorlar, onunla ayrı benimle ayrı muhabbetleri. hatta aynı gönderiye bile taglemiyorlar 2 mizi aynı anda)
kaç saat oldu bilmiyorum. az once diyeyim. twitter ı açtım acaba napıyor diye. mutsuz sanırım bu sefer, arada bi mutlu gözüküyor ve bi cümlesi beni bitirdi.
"bugun yapacagım son bişey kaldı sonra tamamen kapatacagım bu defteri"=bugun anneler günü. ve annemi çok severdi. allah var annemde onu kızı gibi severdi.
benden cok onu merak ederdi hatta onu arardı.