1. 12.
    0
    ağlattın oç
    ···
  2. 11.
    0
    okuma kardeşim, okuma...
    ···
  3. 10.
    0
    okuyanı gibeyim
    ···
  4. 9.
    0
    şukuladım kardeşim :( ah ulan ah...
    ···
  5. 8.
    0
    reserved
    ···
  6. 7.
    +1
    yalnızlığı mı öğrenmek istiyosun?

    sigara yak da şunu oku http://inci.sozlukspot.co...ler-sigara-yakıp-okuyun/
    ···
  7. 6.
    0
    @5 entry nick uyumu
    ···
  8. 5.
    0
    o kadar yazıyı kim okucak amıknı dengesini gibtimin manya seni
    ···
  9. 4.
    0
    yalnızlık belirtisi işte kardeşim. bizim ortamımızda yeni gelen adam buyur edilir, tanışılır. burada böyle bişi yok kimsenin gibinde değilsin. 1 hafta geçti gitti bakalım devamı nasıl olacak. umutlarım kırıldı doğrusu...

    ayrıca yazıyı okudum, hak verdim şukuladım.
    ···
  10. 3.
    +1
    sanki biri seni rahat bırakmıyormuş gibi telefona bakıp aslında sadece tuş kilidini açıp kapattığın anlardan birinde mesaj yazıyormuş gibi yaptığında oldu mu?
    ben ara sıra yapıyorum ama bir keresinde mesaj yazıyormuş gibi yaparken -aslında kafam çook başka alemlerde olduğu için- telefonun ışığının söndüğünü fark etmemişim. fark ettiğimde direkt kafamı kaldırıp etrafa baktım lan aha rezil olduk beni izleyen var mı acaba diye.

    bu da böyle bir anımdır.

    bu arada; (bkz: gündüz uyuyup gece yaşamak)
    ···
  11. 2.
    0
    bizde yalnızız reis referans olarak beni göster şirkette beraber çalışalım öğle araları beraber takılırız
    ···
  12. 1.
    0
    başlığın giblenerek sonuna kadar okumanmasını umarak yazıyorum, ciddi bir şekilde...

    büyük bir şirkete, referans sayesinde üniversite stajı için görüşmeye gidersin. adamlar seni hatır gönül meselesine alırlar*. sen büyük umutlar ve bir heyecan içine girersin; yeni bir ortama gireceksin, yeni bir iş tecrubesi edineceksin. belki de senden kalmanı isteyecekler, kim bilir?

    ilk gün gelir; erkenden kalkarsın, ne de olsa dün hiç yatmadığın kadar erken yattın. 15 dakika toplu taşıma aracına yürür, ordan da 1 saat ayakta kalma mücadelesi vereceğin yolculuğuna başlarsın. sonunda mesai başlamadan işyerine gelirsin. içeri girip yukarı çıkar, sana gösterilecek masaya oturursun. bilgisayarını hazırlarlar teslim ederler falan. düşünürsün; ulan ne güzel iş falan. ne de olsa daha önce böyle büyük bir yerde çalışmadın, gururlusundur sanki kendin bir iş becermişsin gibi.

    geri kalan 4 iş gününün özetini de şöyle anlatayım;
    üsttekilerin başı aynen geçerli. ama sana iş vermediklerinden artık sıkılmışsındır, 1 hafta olmuştur ve sen sadece 1-2 kişiyle tanışmışsındır. ama sadece "tanışmışsındır" o kadar. Öğlen yemeklerinde beklersin biri seni çağırsın, ortdıbına alsın diye ama çıkmaz o biri. yalnız başına alır ceketini çıkar yemek yiyecek bir büfe ararsın, ne de olsa öğrencisin paran yok*. gider bir yol kenarı büfede öğrenci vazgeçilmezi olan tavuk döner + ayran yersin heğ yaptığın gibi o şık giyiminle. arada cep telefonuna bakarsın, birileri sanki seni rahat bırakmıyormuş edasıyla, tek yaptığın tuş kilidini açıp kapatmaktır aslında. yemeğin bitince sigara yakar, olanı biteni ve olacakları düşünürsün umutsuzluk içinde. bin gibi tek başınasındır öylece, koca şirkette yalnız bir bin! işte ilk haftanı bu şekilde geçirir, her akşdıbını şişinerek ve hayatının tadını kaybetmiş bir şekilde okuluna*, ordan da eve gidip direkt yatarak heba edersin.

    özet: yalnızlık budur, soran olursa anlatırım...
    ···