/i/Anket

    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +3
    Okul çıkışı cep aynamdan kendimi kontrol ettim. Doğal harika bir ruj kullanmıştım; yani dışardan bakan birisinin ruj olduğunu anlamasına imkan yoktu. Göz farım için de aynısı geçerliydi. Makyaj yapıyor olduğumu bilmek, ama dışardan görenlerin bunu anlayamaması gerçekten tatmin ediciydi. Kendimi çok doğal hissediyordum. Küçük aynanın kapağını kapatıp çantamın içine geri koydum. Tam o esnada bir ses benim ismimi söyleyerek bana seslendi.

    Soluğum kesildi ve arkamı döndüm. Dil bilgisi hocam bomboş sınıfın çıkış kapısının önündeydi. Yüzünde sert bir ifade vardı. Çok ürkütücü görünüyordu. "Demek etrafta böyle sinsice dolaşmanın sebebi buydu? Utanç verici sapkınlıklar yapıyordun demek ha? Ailen bunu duyunca ne diyecek acaba?" Yüzüm bir anda düştü ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. "Hocam lütfen, bunu onlara söyleyemessiniz." Bir yandan da utancımı gizleme dürtüsüyle elimdeki makyaj çantasının ardına gizlenmeye çalışır bir edayla, ürkek ürkek titriyorum. Dil bilgisi hocam sınıfın kapısını kapatıp üzerime yürümeye başladı. "Bu ciddi bir mesele" dedi katı bir ses tonuyla. "Öyle hafife alınacak türden bir şey değil." Gözlerimi zeminde gezdirdim bir süre ve dönüp biraz da korkakça "Onlara söylememeniz için yapabileceğim bir şey var mı hocam?" dedim. Bir anda pis pis sırıtışına şahit oldum. Elini uzatıp çenemi kavradı ve şöyle bir vücuduma göz gezdirdi. lise birinci sınıfta 183 cm boyunda ve o zamanlar henüz tüysüz bir velettim, şu an yaşım 20 ve 187 cm boyundayım; yumuşak bir vücudum vardı ve kadınsı kirpiklerim gözyaşlarıyla ıslanmıştı. "Yapabileceğin belki bir şeyler olabilir." dedikten sonra odanın içinde sınıfın tebeşir, silgi, projeksiyonla ilgili aletlerin bulunduğu ufak bir odayı işaret etti ve "içeri!" dedi. Çaresiz başımı eğdim ve içeri girdim, hala gözyaşlarımı kontrol etmeye çalışıyordum. Dil bilgisi hocam kapıyı çekti ve ışıkları yaktı. Ve daha o an dudaklarıma yapıştı, onları emmeye başladı. "Soyun, şimdi." şeklinde emir verdi. Titredim. Ellerim de titriyordu ve giysilerimi titreyerek çıkardım ve yumuşakça zemine düştüler... Gergin hissediyor ve beyhude bir çabayla çıplaklığımı gizlemeye yönelik kollarımla göğsümü kapatmaya çalışıyordum. Dil bilgisi hocam yine pis pis sırıttı ve kadınsı, yuvarlak ve hatta kocaman kalçalarımı elleriyle kavradı. Hafif iniltiler çıkarıyor ve hala hıçkırıyordum. Elleri vücudumda serbestçe dolanmaya başladı. Burnumu çekiyor ve titriyordum, dudaklarım dahi titriyordu. Dil bilgisi hocam bu sefer kemerini çözdü ve pantolonunu indirdi. Kocaman yannanının ordan fırladığını gördüğümde hala titriyordum. "Yala!" dedi. Yutkundum, çaresizdim ve dizlerimin üstüne çöktüm. Elimi hocamın kalçalarına koydum ve yannanını ağzıma aldım. Ve yannanı çaresizce yalamaya, onun söylediği gibi sömürmeye başladım. Ben yaladıkça ohluyor, "Oh çok yumuşak! Çok iyi." diyordu. Gömleğinin cebinden cep telefonunu çıkardı ve birkaç defa fotoğrafımı çekti. Gözlerim hala ıslaktı ve farlarım yüzümden aşağı akıyordu. Adam boğazıma yannanını kökledi ve öksürmeye başladım, sonra beni geriye doğru çekti. Tekrar boğazıma kadar saplamaya başladı. En sonunda beni geriye doğru itti ve "Arkanı dön. Şu şeftali zütünü görelim şimdi de." dedi pis pis sırıtarak. Hıçkıra hıçkıra bana söyleneni yaptım, kalçalarımı okşamaya başladı ve sonra kocaman yanaklarını iki farklı tarafa ayırıp kocaman yannanını züt deliğime dayadı. "Tıpkı kız gibisin." diyordu ve nefes alırken kendini ileri itti. Dudaklarımı ısırıp hızlı hızlı nefes almaya başladım. Adam daldırdıkça daldırıyordu ve bir süre içimde tuttu. O sırada hıçkırarak sessiz sessiz ağlamaya başladım, züt deliğim refleks olarak yannanı sömürüyor ve sıkıştırıyordu. Yavaş yavaş içime girip çıkmaya başladı ve tamdıbını köklüyordu. Temposunu artırmaya başladı ve her itişte ben tiz bir sesle inliyordum. Kısık sesle kulağıma "Sen de Tuğba kadar güzelsin." diye fısıldadı. Burnumu çektim ve evet anlamında başımı sallayıp "Tuğba bana senin onu da korkuttuğunu söylemişti, inanmak istememiştim." dedim. Dil bilgisi hocam güldü ve "Şimdi ikiniz de elimdesiniz." dedi. Beni giberken telefonuyla birkaç fotoğraf daha çekti, yüzümün görünmesi için ayrıca özen gösteriyordu. Kullandığım far ağladığım için gözümden akmıştı. Birkaç dakika daha pompalamaya devam etti ve sonra adeta böğürerek içime boşaldı. Hıçkırarak ağlıyordum ve dil bilgisi hocam kendini üzerimden çekene dek domalmış vaziyette kaldım.

    Dizlerimin üstüne çöktüm ve çıplak göğüslerimi yerden aldığım giysimle gizlemeye çalıştım, utancımı örtmeye çalıştım. Dil bilgisi hocam ise gaddarca gülümsedi ve pantolonunu çekip düğmelerini ilikledi. "Her öğlen burada benimle buluşacaksın, artık benimsin." dedi. Şimdiyse projeksiyon ekran ve araç gereçlerin olduğu köşeye bakıyordum. Son kez burnumu çektim ve gülümsedim; arkamı döndüm ve ellerimi kalçamın üzerine yerleştirdim. "Hayır!" dedim. Dil bilgisi hocamın suratı kızardı, sinirlenmişti. "Bana itaat edeceksin yoksa ailene her şeyi anlatırım. Fotoğraflar da bende, unutma!" diye bağırdı. O köşeden başka bir ses "Hayır." dedi. Araç gereçlerin yığılı olduğu karışıklığın arasından Tuğba öne çıkarak kendini gösterdi. Elinde dijital kamerası da vardı. Birkaç tuşuna bastı ve kaydı sonlandırdı. Şeytanca gülümsemeye devam ettim. Her şey düzmeceydi; okulun muallaksi olduğum zaten biliniyordu ancak hocalarımın durumdan haberi yoktu. Tuğba "Söylediğim gibi, parola korumalı bir server'a yükledim ve parolayı yalnızca ikimiz biliyoruz." Uzun saçları tek gözünü kapatıyordu, onda da şeytani bir gülümseme vardı. Dil bilgisi hocası ise kendine yeni yeni geliyor, şaşkınlığını hala koruyordu: "Bu da ne demek oluyor?" Öne çıktım, dil bilgisi hocamın dudaklarına minik bir buse kondurduktan sonra bütün kibrimle ukalaca kollarımı göğsümde bağladım. "Tuğba bana, ona şantaj yaptığını söyloediğinde bu oyunun gidişatını değiştirmek istedik, hepsi bu hocam." dedim. "Şimdiyse bir öğrenciyle uygunsuz vaziyette yakalandığın fotoğrafların ve uzun bir videon elimizde. Öğrenciye cinsel istismarın saf kanıtları... " Adam terlemeye başladı, gergin gözüküyordu. Ecel terleri yüzünden akıyordu. Neye uğradığını şaşırmıştı. Tuğba yanıma geldi ve elleriyle kalçalarımı tuttu. "Başlangıç için, bütün derslerimize 5 vereceksin ve sınavlarımız iyi geçecek, tamam mı?" dedi.

    "Böyle olacağını hiç düşünmemiştiniz, değil mi hocam?" dedim.

    SON.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +3
    @6 hayatı boyunca bu anı beklemiş amk
    ···
  3. 3.
    +2
    Grili olan zaten bunların tokmakçısı o anlatsın
    ···
  4. 4.
    +1
    bi kız gelmemiş aq
    ···
  5. 5.
    +1
    Herif muallak cikti riza baba
    ···
  6. 6.
    0
    entry-nickin böylesi dıbına koyyim
    ···
  7. 7.
    0
    Anca çukulayin amk kezbanları
    ···