/i/Ben

Discord Sunucumuz Açıldı!
discord.gg/incisozluk
  1. 1.
    +44 -6
    Dram dolu bir aşk hikayesidir...
    Sabaha kadar sürsede yarım bırakıp gitmeyeceğim...

    Bazen içindeki ekgibliği ifade etmek için , sözler yetersiz kalabilir . Gidersin, gelirsin, konuşursun, susarsın, bazende içersin...
    Ama bunları yaparken hep o ekgibliği içinde, taa derinlerde hissedersin.

    Pgiboloji bunu bastırılmış duyguların yansıması olarak görmekte. Ünlü bir piskoloji uzmanının bunun üzerine çok beğendiğim bir sözü vardır.

    "ifade edilmemiş duygular asla ölmez, sadece diri diri toprağa gömülür ve sonradan daha korkunç şekilde tezahür eder."

    S. Freud

    Herif bu kadar yaşanmış ekgibliği 3 satır söze sığdırmış...

    Ekgiblik... Bazılarımız çok derinlerden hisseder.
    O kadar derinden hisseder ki bu ekgiblikle yaşamak ona o kadar zor gelir ki ...

    Bu gün sizlere duyguları bastırılmış bir aşk hikayesi anlatacağım...

    içinde EKgibLiK hisseden herkes için...

    Başlayalım..

    O zamanlar 19 yaşında gençliğimin en güzel yıllarıydı. Yaşam doluydum .. Bu hayatta ve düzende var olmaya çalışan bir geçtim. Fakir bir ailenin çocuğuydum. Bu fakirlik beni ekgib bir yaşama itmişti. Hayatımın büyük bölümü ekgibler içindeydi ... Neyse asıl hikayeye geçelim...

    Lise hayatım boyunca, okul bitimlerinde çalışmaya gidiyordum. Bu sebepten dersler ile fazla haşır neşir değildim. Bu yüzden derslerim sıkıntılıydı. Lise son Sınıfta bu hayattan kurtulup , yaşam koşulları daha iyi bir hayata kavuşmam gerektiği fikri beni üniversite sınavına çalışmaya itti. Ama ilk senemde bilgisiz ve tecrübesiz olduğum için kazanamamıştım. Ama pes etmeye hiç niyetim yoktu. Bu sefer düzen değil ben kazanacaktım ve buna inanmıştım. Bu yolda önüme hangi zorluklar çıkarsa çıksın pes etmeyecektim...

    Lise son Sınıftaki Sınavın hezimetini yeni yeni üzerimden atıyordum. Kendimi ve beynimi toplayıp tekrardan bu sınav sürecine çalışmaya hazırdım. Bunun içinse bir dershaneye kayıt olmuştum.

    Yaz aylarında dershaneler kapalıydı ve dershane süreci daha başlamamıştı. Ama benim kayıt olduğum dershane , yaz aylarında lise son Sınıf ve mezun öğrencileri bir sınıfa koyup sınav sürecine hazırlık dersleri mahiyetinde dersler vermeye başlamıştı. Ve dershanedeki ilk Günlerim başladı...

    Devam ediyorum...

    Edit : Sonuna kadar okumazsan birşey anlayamazsın yazdıklarımdan...
    ···
  2. 2.
    +23
    Yıl boyunca Seda yı hep okulda görüyordum.. Konuşuyordukta .. hatta arada kocası da çocuğunu okula getirirdi.. Onunlada biraz muhabbet etme fırsatımız olmuştu.. iyi bir insana benziyordu...

    Bütün bir yıl bu zulümü çekiyorum. Arada düştüğüm duruma efkarlanıp meyhanede soluğu alıyorum... Gece sarhoş eve gelip o muhteşem insan , eşime sarılıp uyuyordum..

    içmezsemde kızım Seda ile oyunlar oynuyordum. Her yalnız kaldığımda ağlıyorum... Hayatın beni getirdiği bu duruma isyan ediyordum ...

    ANLADIM Ki BU AŞK iÇiMDE HEP EKgib KALACAK...

    VE BEN ONU HiÇBiR ZAMAN UNUTAMAYACAĞIM...

    Hayatımda EKgib YAŞANMIŞ BiR AŞK HiKAYESi gibi kalacak...

    AMA EŞiM HAYATIMDA OLMASA BU DURUMLARIN ÜSTESiNDEN GELEMEYEBiLiRDiM.. O BENi AYAKTA TUTUYORDU...

    BÜTÜN OLANLARA RAĞMEN YAVAŞ YAVAŞ BU DURUMA ALIŞMAYA BAŞLIYORSUN...
    O AŞK EKgib KALSADA EŞiMiN VARLIĞI O EKgibLiĞi KAPATIYORDU...

    ONU ÇOK SEViYORUM...

    Beni dinlediğiniz için teşekkür ediyorum..

    Eyvallah...

    Edit: iyi bayramlar kardeşlerim...
    ···
    1. 1.
      0
      iyi bayramlar
      ···
    2. 2.
      0
      Adamsın sen
      ···
    3. 3.
      0
      bir solukta okudum helal olsun kardeşim
      ···
    4. diğerleri 1
  3. 3.
    +18
    Lan hiçmi okuyan yok... Vay be yine yalnız kaldık.
    Canınız saolsun...
    ···
  4. 4.
    +18
    Ders bitti tenefüs zili çaldı...
    O anda Seda ve ben aynı anda kapıdan çıkıp kantine doğru yürümeye başladık...
    Ben "Hayat nasıl gidiyor. " dedim
    Seda "iyidir , sende nasıl gidiyor , ders çalışabiliyor musun " dedi
    Ben "monoton dünya , stabil bir hayat, ders konusunda ise çalışmaya çalışıyorum, diyelim" dedim.
    Seda " Anladım " dedi gülümseyerek..

    Kantinin kapısından girdiğimiz anda "Sana çay ısmarlayabilir miyim , hem biraz muhabbet etmiş oluruz " dedim
    Seda o anda gözlerime bakıp bana gülümsedi ve "Tabi neden olmasın, ama poğaçalar benden " dedi.

    Çaylarımızı ve poğaçaları alıp bir masaya oturup muhabbet etmeye başladık...
    O kadar güzel görünüyordu ki benimle konuşurken , ses tonu, konuşması, güzelliği ile karşımda oturmuş , o kocaman kahverengi gözleri ile gözlerimin taa içine bakıp benimle konuşuyordu.. Çok güzeldi herşey...
    Bu güzel muhabbeti ders zilinin çalmasıyla son bulmuştu...

    Sonra kalkıp derse gittik..
    ···
  5. 5.
    +14
    Seda'yı her gördüğümde anlamsız bir heyecanı kalbimde hissedebiliyordum. Bir süre sonra Onu görmek ve varlığını yakınımda hissetmek açıkçası bana huzur ve mutluluk vermeye başladı. Ama içinde bulunduğum durum benim iplerimi tutuyordu. Seda yı sadece gözlemliyordum. Ötesine gitmek beni korkutuyordu... Bu duruma bir çare bulmak zorundaydım. Güzel olan herşey onda ve ben onu kaybedemezdim. Ona ulaşmam gerekiyordu...

    Yine bir sabah sınıfa geldim. Sırama oturdum. Bir süre sonra Seda bütün zerafeti ile sınıftan içeri girdi. Ve benim oturduğun sıranın sol tarafındaki sıraya oturdu. Kitaplarını masanın üzerine koydu ve bana doğru baktı o anda göz göze geldik , bana gülümseyip "günaydın" dedi.
    Lan oğlum ne diyom bana günaydın dedi lannn..
    Bende ona "günaydın " dedim. Sonra sınıfta etrafa bakmaya başladık arada göz göze geliyor ve birbirimize gülümsüyorduk..
    O anlarda o kadar mutlu hissediyordum ki kendimi...

    Artık bir atılım yapmam gerekiyordu...
    ···
  6. 6.
    +14
    Sabah hazırlanıp dershanenin yolunu tuttum.
    Dershaneye giderken kafamda , bu sınav sürecinin nasıl üstesinden geleceğimi düşünüyordum...

    Bu düşünce yoğunluğu ile dershanenin önüne kadar bir solukta gelmiştim.. Daha sonra içeri girip idari katı geçip sınıfıma girdim...

    Sınıfta 10 kişi civarında öğrenci vardı..
    Sıranın birisine oturdum ve dersin başlamasını bekledim..
    Bu sırada sınıftan içeri giren öğrencilerde vardı..
    Ve biri kapıdan içeri girdi..
    1.70 boylarında buğday tenli , yüzü ,kaşları , kocaman kahverengi gözleri, saçları yani o kadar güzeldi ki... Beni bir anda kendisine odakladı ... Ama bunlarla uğraşacak ne vaktim vardı ne gücüm...

    O sınıfa girdikten sonra hocada sınıfa girdi...
    ilk muhabbetlerin ardından , yoklama faslına geçti...

    Hoca isimleri okurken , onun ismini çok merak ettiğim için sol tarafımda "burada" cevabı gelen herkeze bakıyordum...
    Hoca "Seda buradamı" dedi.
    Ve o elini kaldırıp "burada" dedi...
    Artık ismini öğrenmiştim...
    ···
  7. 7.
    +13
    Devam ediyor...
    ···
  8. 8.
    +11
    Seda nın etkisi günden güne artmaya başlamıştı... Artık onu hayatımın her anında yanımda görmek istiyordum. Ona aşık olmuştum. Bunu hayal kurmaya başladığım da anladım... Ama bu kadar zor bir süreçte bunu nasıl yapacaktım...
    Sonra dedim ki kendi kendime...
    Ya her engelde pes mi edelim , belki de bu yüzden kaybediyorumdur. Dedim

    Ve atılım yapmaya karar verdiğim an..

    Çarşıda merkezi bir yerde. Bir arkadaşımla başka bir arkadaşımı bekliyordum . Orada durduğumuz sürece insanların kalabalığı gözümü yoruyordu. Bu kalabalıktan sıkılıp tek bir yere odaklanıp düşünmeye başladım .

    Onun etkisi artık her an içime işliyordu .. Her an onu düşünmeye başlamıştım . Hayatıma karşılığı olmayan bir heyecan katıyordu , onu düşünmek bana keyif veriyordu.

    Bu düşünce yoğunluğu ile karşımdaki yaya geçitindeki çizgilere odaklandım. Düşünmeye devam ettim.

    Bir an kafamı kaldırıp karşı kaldırıma baktım .
    Ve O nu gördüm. Sanki düşünce ile real in tesadüfü gibiydi .. Her zamanki gibi çok alımlı ..
    Doğal saçları , saçlarının uçları dalga , makyajsız , sadece dudaklarında parlatıcı kullanmış , Kocaman kahverengi gözleri ve bütün ihtişamlı görüntüsü ile karşımda . ve bana doğru geliyordu..

    Gelirken attığı her adım kalbimin atışlarını dahada sertleştiriyordu. Ve karşımdaki kaldırımdan , benim bulunduğum kaldırıma doğru ilk adımını attı. Aramızda 16 metre falan var .
    Ve geliyordu. Ama nasıl geliyordu .
    O yaya geçidinde yürümeye başladığı an sanki dünya , zaman , insanlar, herşey durdu ve sadece o hareket ediyordu ve yaya gecitini yarıladığı an sol tarafından bir rüzgar esti . Saçlarını havalandırdı . O da saçlarının bozulmaması için başını sağ tarafa doğru çevirip saçlarını düzeltme çabasına girişti o çaba o kadar tatlı gösteroyordu ki onu ...
    Ve saçlarını düzelttiği anda kafasını karşı tarafa doğru ,"bana doğru" geldi ve göz göze geldik. Bana gülümseyerek selam verdi ve gitti..

    işte o an onu kazanmak için herşeyi yapmam gerektiğini anladım.Onu hayatımın baş köşesine koymam gerekiyordu.
    ···
    1. 1.
      +1
      Kardeş 16 metre miydi ciddimisin
      ···
  9. 9.
    +10
    Üniversite hayatım süresince aynı zamanda çalışıp para kazanıyordum.. Bunu yapmak zorundaydım... Hastalığından dolayı yurtta kalamamıştım .. Bulaşıcı olduğu için almamışlardı.. Bu yüzden üniversiteyi okuduğum şehirde bir arkadaşıml eve çıkmıştım..

    Ama Seda olgusu hala içimde bir yerlerdeydi..
    Üniv. 2. Sınıfta sırf onu unutmak için birçok kızla beraber olmuştum.. Onlara her dokunduğumda , her öptüğümde , her sarıldığımda , her ilişkiye girdiğimde Seda yı kafamda öldürmeye çalışıyordum.

    Üniversite hayatım durgun geçti. 4 yıl boyunca ya tek başıma yada ev arkadaşımla takılırdım.
    Her zaman suratı asık, melankoli bir ruh hali geziyordum.. Kimseyle konuşmuyordum...
    Sadece Seda yı kafamda öldürmek için arada kız arkadaş yapıp onlarla konuşurdum...

    Bu durumu atlatmak için pgibolojik destek te aldım. Zaman herşeyin ilacı derler ya 4 yılın sonunda onu unuttuğumu hissediyordum...
    Sadece anı olarak kalmıştı... Hayatın normal gidişatına girmiştim...

    Ve o anıları diri diri toprağa gömdüm...

    AMA BEN NE ZAMAN KiMiNLE SEViŞSEM HALA ONU ALDATIYORMUŞ GiBi HiSSEDiYORDUM...
    ···
  10. 10.
    +10
    Üniversite sınavına girdik. Ve sınav sonuçları geçen seneye göre iyiydi ama yine bir taka yaramıyordu... istediğim gibi bir puan alamamıştım... Bu durum benim piskolojimi çok bozmuştu ne yapsam olmuyordu.. Umutsuzdum... Ama Seda nın varlığı bir nebze olsada beni teselli ediyordu...

    Ama benim Sedaya bir yaşam vaat edebilmem gerekiyordu.. Bunun içinse astsubaylık mülakatlarına hazırlandım.. Puanım buralar için yüksekti.. Eğer ben astsubaylığı kazanamazsam Seda ya güzel bir hayat önüne seremezdim.. Bu durum canımı çok sıkıyordu...
    Bu süreçte Seda da benim yanımda bana destek olmaya çalışıyordu...

    Ama bütün bu çabalarım sonuçsuz kaldı...
    Bütün yılın sonunda elim boş döndüm...

    Artık odanın karanlığına gömülüp 1 hafta boyunca orada tek başıma düşündüm.. Bu durumdan kurtulmam gerekiyordu ...

    Ve bütün gücümü toplayıp bir sene daha burada kalmaya ve ders çalışmaya karar verdim.. Bir hışımla oturduğum yerden kalkıp Seda nın fotoğrafını çalışma masamın bitişiğindeki duvara yapıştirdim... Onu her gördüğümde bana güç verecekti..

    Ve bu düşüncelerimi Seda ya da anlattım..
    Kendisi de bana destek olmaya çalıştı...
    Beni teselli etmeye çalışıyordu...
    ...

    Tercih sonuçları açıklandı...
    ···
  11. 11.
    +10
    Ciddi ciddi okuyan arkadaşlar kendisini belli ederse ... Sabrinin vurduğu top misali dağlara taşlara yazmayayım...
    ···
  12. 12.
    +9
    Seda ile olan yakınlığımız başlamıştı ve kendimi çok iyi hissediyordum.. Dershane süresince hep birbirimize yardımcı olduk. Destek olduk.. O da beni çok seviyordu..

    Fakir bir ailenin çocuğu olduğum için param her zaman olmazdı ama olduğu zaman onu bir cafeye zütürüp orada muhabbet ederdik... Hayatımız hakkında herşeyi paylaşmıştık...
    Anlayacağın birbirimizi çok seviyorduk...

    ...

    Seda cilveli bir halle bana "Aşkım beni ne kadar seviyorsun?" dedi..
    Ben "Babam annemi nasıl sevmişse bende seni okadar seviyorum.. Aşkımı babamdan almışım" demiştim.. Bu sözüm onu o kadar mutlu etmişti ki bana sarılıp , öpüşmeye başladık...

    ...

    Her günümde her anımda aklımda ...

    Ama bu güzel günlerinde sonu gelmeye başladı...
    ···
  13. 13.
    +9
    Bu anlatacaklarım bu sene içinde oldu...
    Bu arada kızım 6 yaşına girdi..
    Bu sene okula başlayacak ...

    Memleketime geldikten sonra yeni dönemde çalışacağım okula ve Milli Eğitim Müdürlüğünden resmi işlemleri yaptım..

    1 ay sonra yeni öğrencilerim ve yeni sınıfıma kavuşacaktım... Ve bana yeni kayıt yapılan öğrenciler yani 1. Sınıf öğrencileri vereceklerdi..

    Okuldaki ilk dersime girmek için evden çıktım..

    Duymuşsunuzdur MEB yeni başlayan 1. Sınıf öğrenciler için uyum süreci ile 1 hafta erken okula başlatıyordu , bu süreçte öğrencileri okul ortdıbına ısınması için eğitim veriyorduk..

    Okulun kapısından içeri girdim. Ve çocukalar anneleri ve babarı ile sırada bekliyor ve müdür ise bir konuşma yapıyordu..
    ···
  14. 14.
    +9
    Yolda yürüdüğümüz sürece bana bakıp gülümsüyordu... Sanırım ne yapacağımı anlamış görünüyordu... Herşey planladığım gibi gitmesi gerekiyordu... Kusursuz olması gerekiyordu...

    Yolda yürüdüğümüz sürece o kocaman kahverengi gözleri ile kafasını bana doğru çevirip bakıyor ve gülümsüyordu... O an ona söyleyeceklerimin onda karşılık bulacağını anlamıştım...

    10 dk sonra ona , hisstettiğim herşeyi söyleyeceğim yere geldik. Onu getirdiğim yer park görünümünde , büyük çınar ağaçlarının bulunduğu bir yer...

    Geldik ve iki elini tuttum... ve o kocaman kahverengi gözlerine dalıp sözlerime başladım..

    "Seni tanıdığım günden beri , hayatıma çok güzel bir renk katıyorsun. ilk başlarda senden az da olsa etkilendim .. Ama seni tanıdıkça sana karşı olan duygularımın yoğunluğu artmaya başladı.. Seni tanıdığım sürece her anımda seni düşünmeye başladım. Artık ben bu duyguları taşıyamaz hale geldim.. Bu zamana kadar hiçkimse ile duygusal bir bağ yaşamadım, hayatımda ilk defa birisine karşı bu denli yoğun duygular hissettisarıldı. uşturucu gibi.. Her anımda seni yanımda görmek, sana sarılmak, o kocaman kahverengi gözlerine dalıp bakmak istiyorum .. Hayatımın sonuna kadar yanımda olurmusun... Çünkü ben seni çok seviyorum... "
    Bu sözlerimi söylediğim sürede yüzü sürekli gülüyordu. Ve sözlerimi bitirdiğim zaman ellerini boynuma atıp bana sarıldı.. "Bende seni çok seviyorum.. Hayatımın sonuna kadar seninle beraber olacağım" dedi

    Ve kaburgallarımızı kırılırcasına birbirimize sarılıyorduk...

    Seda ile olan Aşkımız orada başlamış oldu...
    ···
  15. 15.
    +8
    Pazar günü saat 12 gibi Seda ile ilk konuştuğum o yere gittim...
    O ilk konuşma , herşeyin başladığı .. Büyük çınar ağaçlarının olduğu yer...

    20 dk sonra orada oldum.
    Etrafa bakmaya başladığım sırada Seda nın bir Bankta oturduğunu gördüm.. Ağlıyordu..

    Yanına gittim ...
    Tam karşısına geçtim ve beni gördü... Birden boynuma sarıldı... Ve bana "Çok özür dilerim .. Herşeyi ben mafettim .. Seni asla bırakmamalıydım... Çok özür dilerim... Sana ve bana bunları yaşatmamalıydım.." dedi
    Ben "Sana ilk kez burada seni sevdiğimi söylemiştim.. O zamanlar 19 yaşlarında bir delikanlıydım. Şu anda 33 yaşına geldim hala seni seviyorum. Evlendim çocuğum oldu ismini Seda koydum ... Ve hep hayatımın sonuna kadarda içimde yaşanamamış ekgib bir aşk olarak kalacaksın.. Ve ömrümün sonuna kadar seni seveceğim " dedim ve ilk günkü gibi öpüşmeye başladık..
    Hem öpüşüyoruz hem ağlıyoruz...
    Nasıl bir durum...
    Ama imkansız ve ekgiblik duygusu çok kötü...

    ilk günkü gibi kaburgalarımız kırılırcasına birbirimize sarılıyorduk...

    Seda "Kendimi hiçbir zaman affetmeyeceğim.. Hayatımızı bu duruma ben getirdim.. " dedi...

    Sonra o kacaman kahverengi gözleri ile gözlerime ağlayarak bakmaya başladı... Benimde gözlerimden yaşlar boşalıyordu...

    30 dakika boyunca ağlayarak birbirimize sarılmış bir vaziyetteydik.. Sanki bu durum 14 yıllık reklama girmiş bir aşkın buluşması gibi..
    Ona o gittikten sonra olan herşeyi anlattım..

    O üniversitedeyken yaşadıklarım, üniversitede yaşadıklarım, atandığımı , nasıl evlendiğimi herşeyi anlattım...

    O da bana neler yaşadığını anlattı...
    ···
  16. 16.
    +8
    Yaklaşık bir hafta boyunca dershane de Seda ile takılıyordum. Ama kafamda bir soru beni hep rahatsız ediyordu... Ya o bana karşı arkadaşça yaklaşıyorsa ... Bu durum herşeyi maffedebilirdi...

    Ama gemileri yakmıştım artık. Onunla arkadaş olarak kalmak bana zulüm gelirdi..

    Yine standart bir dershane gününde Sedaya "Çıkışta seni bir yere zütürmek istiyorum. Seninle konuşmaya ihtiyacım var " dedim
    Seda meraklı bir yüz hali ile " olur , peki nereye gideceğiz" dedi.
    Ben " gidince görürsün" dedim o da tamam dedi .

    Dersler bitti ve yola koyulduk..
    ···
    1. 1.
      0
      Mafyaedebilirdi kardeş dogrusu
      ···
  17. 17.
    +8
    ilk bir ay ara ara telefonda konuşuyorduk. Onun uzakta olması canımı çok acıtıyordu..
    Ve onunla konuştuğumda erkekliğimden utanır hale gelmiştim... Ona bir hayat sunamamıştım...
    Her gün sinir krizleri geçirmeye başladım..
    Yaşıtlarım çoktan bir yerlerde birşeyler olmaya başlamıştı ama ben daha bir tak olamamıştım... Geçim sıkıntısı ayrı dert , Seda nın uzakta olması ayrı dert , derslerin yoğunluğu ve uykusuz geceler ayrı dert, stres ayrı...

    1 ayın sonunda Seda ile konuşmalarımız azalmaya başlamıştı.. Aradan 2 hafta daha geçti ve bana şu mesaj geldi...

    "Çok özür dilerim... Ama ben artık uzakta yapamıyorum... Bu durum ikimiz içinde kötü bir durum ... Sana bunları yaşatmak istemezdim ama ben ayrılmak istiyorum... " diye mesaj geldi...

    Mk o zamanlar telefonlar çok pahalıydı sırf onunla konuşabilmek için 1 ay amelelik yapıp para biriktirip kendime telefon almıştım..
    Ve sonuç bu ne diyim ben buna hayatıma girdi ve anasını gibti bıraktı... Dünyanın mk. Hayatın mk. Bir insan bu şekilde bırakılırmı.. Onunla konuşunca bir nebze olsa bu zor süreçte biraz güç alıyordum. Artık o da yok...

    Mesajına karşı "Bu kadar, Sanırım kafanda bitirmişsin... Benim hiçbir sözüm seni geri getiremeyecek... Ama ben seni ömrümün sonuna kadar unutmayacağım .." dedim ve o gün sabaha kadar ağladım..

    Dışarı çıkıp cebimdeki bütün paraya it öldüren şarabı aldım ve odama girip ağlaya ağlaya içtim...
    ···
  18. 18.
    +8
    Fotodaki pozisyona geldim
    ···
  19. 19.
    +7
    Artık zaman her zamankinden daha zor geçiyordu. Herşey üstüme geliyordu.
    Odamda oturduğum zaman duvarlar üzerime geliyor ve ben de duvarlara vuruyordum , geri gitsinler diye...

    Piskolojim alt üst olmuştu... Dersler bir yandan, geçim kaygısı bir yandan, gelecek kaygısı bir yandan ,bu yaşadığım durum bir yandan...

    Bu olan durumların hepsini topladığımız zaman muazzam bir tranva gibi ... Sağlığım bozulmaya başladı muazzam bir şekilde kilo vermeye başladım.. Bildiğin iskelete döndüm..

    Muazzam bir şekilde öksürük başladı.. Bir süre sonra öksürüklerin ardından ağzımdan kan gelmeye başladı.
    Ve "Verem" olduğumu öğrendim Tıp dilinde "Akciğer TBC" Allah tan o dönemde bu hastalığın tedavisi bulunmuş... Ama tedavisi uzun bir süreçti... Bu kadar aşırı kilo kaybetmemin sebebi de bu hastalık olduğunu doktorlar söyledi...

    Bu şekilde sınava girdim ve yüksek bir puan aldım..

    Tercih yaptım ve o dönemlerde çok tutulan "Sınıf öğretmenliği" bölümünü yazdım.

    Ve kazandım.. Aynı zamanda Hastalığımın tedavisine başladık. Okulun 1. Dönemi dahil Yaklaşık 8 ay boyunca tedavi gördüm ve bu hastalığı atlattım.. Okulun 2. Dönemi sağlıklı bir insan gibi yaşamaya başladım..
    ···
  20. 20.
    +7
    Ders bittikten sonra bir meyhaneye gidip gece yarısına kadar içtim.. Eşim beni aradığında ise biraz canımın sıkkın olduğunu eve biraz geç geleceğimi söyledim..

    Gece sarhoş bir vaziyette eve geldim.. Üzerimi değiştirmeden eşime sarılıp uyudum...

    Ertesi gün okula gittim.. Seda çocuğu ile konuşuyordu. O anda hangi öğrencimin Seda nın çocuğu olduğunu öğrendim...

    O an bütün yaşadıklarıma küfür ediyordum.. bir insan için bundan kötü ne olabilirdi..

    Seda benim okulun bahçesinde olduğunu gördü .. O kocaman kahverengi gözleri ile bana doğru hüzünlü bir vaziyette bakmaya başladı..

    Herşey intihar gibi ...

    Sonra çocuğunu oynaması için bırakıp yanıma doğru geliyordu.. Yaklaşıyordu...

    Karşıma geldi. Üzgün bir vaziyette bana "Sana bunları yaşattığım için çok üzgünüm... Affet beni.. Ama sen beni affetsen bile ben kendimi hayatımın sonuna kadar affetmeyeceğim" ağlamaklı bir vaziyette dedi..

    Bu sözlerine karşı söyleyebileceğim çok fazla bir şey yoktu..
    "Kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir durumdayım. Keşke tayinimi buraya istemeseydim... Bu durum benim için çok acı verici... Hayat bize bir oyun oynuyor.. Sanırım ben bu oyunu başından kaybedeceğim " dedim

    Ben bunları derken Seda nın gözlerinden yaş akmaya başladı... Onu öyle görmek Benide kötü etkiledi.. Ağlamaklı bir sesle "Hadi kimse ağladığını fark etmeden bur lavaboya git. Rimellerin akıyor" dedim ve bunları derken bir peçete uzattım.. Ama bende haykıra haykıra ağlamamak için kendimi zor tutiyordum...

    O lavaboya gitti.. Bende öğretmenler lavabosuna gidip yüzümü yıkadım ve derse geçtim...

    Dersten sonra meyhaneye gittim... içmeye başladım...
    ···