/i/Dertleşme

Derdini anlatmayan derman bulamaz..
  1. 1.
    +67 -3
    Edit: Beyler trende girmişiz emeği geçen herkese teşekkürler ...

    Öncelikle herkese iyi günler umarım bugün istediğiniz gibi bir gün olur ...

    Bundan yaklaşık 7-8 sene önceydi. Hayatımın resmen bitişi , yaşama sevincimin tükenişiydi beyler. Lise son sınıftaydım , bana böylesine acı verecek o dönemden birkaç ay önce ...

    Hocalarla aram çok iyi sayılmazdı ama kimseye saygısızlık yapmazdım. Taktan yere kimseye laf sokmaya/atmaya çalışmazdım , yapmazdım. Derslerim iyiydi , ders çok çalışmazdım fakat dostlarımın/kardeşlerimin etrafımda olmadığı için derse konsantre olurdum. Sınıfta sevdiğim arkadaşım yoktu. Şimdi soracaksınız "4 senede kimseyimi sevemedin mi ?"diye. Sevemedim işte kimse yaklaşmadı bana , yanındayız demedi. Neyse beyler yavaştan başlıyım artık olaylara ...

    4-5 rez gelirse 2.partı giriyim beyler. Boş yere tekrar hatırlayıp kendimi üzmiyim.
    ···
  2. 2.
    +27
    Herşey normal seyirinde devam ediyordu. Okuldan eve evden okula... Sevdiğim kız tabi vardı ama gidipte açıklamamıştım. Utanmıştım , terslerde üzülürüm diye korkuyordum. Asosyal değildim fakat az kişiyle konuşurdum. Yine okula gelmiştim olacaklardan habersiz. Derse biraz geç kalmıştım , hoca beni bir çocuk gibi azarlamıştı. Aldırış etmedim , zaten kendimi kötü hissediyordum. Kimseyle konuşacak , atışacak halim yoktu. Ta ki hocanın o sözlerini duyana kadar " Tamam biz size birşey öğretemedik biz eşeğiz , ulan annen babandamı eşek onlardanı öğretemedi ! ". Birden kötü olmuştum , kaba kuvveti sevmem ama karşımdaki benim en değerli saydığım kişileri hiçe saymıştı. Dayanamadım , birden burnuna doğru sağlam bir yumruk attım. Yere yığılmıştı hıur çocuğu. Zaten hocaların çoğu böyledir , tehditle çalışırlar , size istediklerini yapabileceklerini düşünürler eğer karşı çıkarsanız da ellerince bir kozları vardır ; Disipline yollamak !
    ···
  3. 3.
    +18
    Öylede oldu. Beni disipline vermişti bin. Pişman değildim aksine anneme ve babama söylediği sözler sonucunsa cezasını verdiğimden gururluydum. Sonuç olarak ben okuldan uzaklaştırma almıştım o binin ise burnu kırılmıştı. "Nasıl olduda okuldan atmadılar" diye soracak olursanız hocanın sözlerini duyanlar beni savunmuştu , hoca da söylediklerini kabul edince uzaklaştırmayla cezalandırıldım. Savunulmak güzel mesele tabi ama seni , senelerdir sevipte söyleyemediğin kızın savunması çok daha güzel bir mesele. Hayatımda atlattığım rüzgarlı günlerden biride buydu işte. Sonunda uzaklaştırma cezam bitmiş okula dönmüştüm
    ···
  4. 4.
    +14
    Beyler şukumuzu rezimi ekgib etmeyelim. Duvara anlatmıyım , partları eklemeye devam ediyim
    ···
  5. 5.
    +24 -1
    Okula girdiğimde gördüğüm çoğu kişi bana bakıp aralarında konuşuyorlardı. Kantine indim sıcak bir çay aldım , oturmak için sandalye baktım sadece biryer boştu. Sevdiğim , uğrunda çoğu şeyden vazgeçebileceğim kızın yanı. Gittim kulaklıklarını takmış ders çalışıyordu. Omzuna dokundum biraz ürktü. Kulaklıklarını çıkardığında aramızda geçen konuşma şöyleydi :
    Ben : Korkuttuysam özür dilerim , oturabilirmiyim ?
    O : Önemli değil , tabi oturabilirsin.
    Ben : Teşekkürler.

    Aramızda geçen ilk konuşma değildi ama ona ilk dokunmamdı. Onu çok seviyordum ama önemlisi ADAM gibi seviyordum , aklımda onunla ne sevişme nede gibme planları vardı olmayacaktıda. Amacım onunla "Biz" olmaktı. Onu hayatıma katmaktı.

    Çayımı içerken sürekli ona bakıyordum , gözlerimi ondan ayıramıyordum. Omuzlarına kadar inen sarı saçlarını , gece gibi siyah gözlerini seyrediyordum. O an kendime yaptığımın büyük bir haksızlık olduğunu düşündüm. Onunla konuşmamak için resmen kendimi frenliyordum. Ama daha fazla dayanamayacaktım çünkü biliyordum eğer bir an önce bir adım atmassam düşecektim , meçhule dönecektim ...
    ···
  6. 6.
    +17
    Beyler ses verin boşuna vaktimi harcamıyım şuku rez ekgib etmeyelim emeğe saygı
    ···
  7. 7.
    +27
    Kendimi toparladım ve hazırdım. Bu sizin gözünüzde büyük bir adım olmayabilir ama emin olun benim için hayata tutunma meselesiydi. Tekrar omzuna dokundum kulaklıklarını çıkarabilirmisin işareti yaptım kulaklarını göstererek. Tebessüm etti , kulaklıklarını çıkardı. Sonra ;
    O : Efendim , seni dinliyorum.
    Ben : Eee biraz hızlı olacak bu ama okul çıkışı bildiğim bir kafe var , bana eşlik edermisin ?
    O : Okul çıkışı arkadaşlarımla kütüphaneye gitmemiz gerek , üzgünüm ...
    Ben : Peki yarın müsaitmisin ?
    O : Hmm yarın olabilir.
    Ben : Tamam madem yarın görüşürüz teşekkürler

    Diyerek yanından ayrıldım , adeta dünyalar benim olmuştu sanki daha 2 hafta önce uzaklaştırma alan ben değildim. Mutluydum , huzurluydum.
    ···
  8. 8.
    +19
    Ve beklenen gün geldi. Çok heyecanlıydım. Yaklaşık 10 dakika sonra o yanımda olacaktı ve beraber birlikte birşeyler yapacaktık. 10 dakika oldu fakat gelen yoktu , zil çalmıştı dışarıda bekliyordum fakat yoktu , gelmekten vazgeçti diye düşündüm. Üzüldüm , birden gökyüzüm karardı. Ya başına birşey geldiyse ? Ben onun saçının teline dahi önem gösterirken ya o bir yerlerde acı çekiyorsa. Diye düşünürken onu okul kapısından çıkarken gördüm. Yanıma geliyordu , gülüyordu mutluydu. Derin bir nefes aldım aklımdan geçen onca kötü şeyi def ettikten sonra sohbet ede ede kafeye gittik. Oturduk , beraber yemek yedik. O kadar güzeldiki senelerce , asırlarca aynı pozisyonda kalabilirmişim gibi hissediyordum. Bana bakıp gülüyor durumdan hoşnut gözüküyordu. Hayatım düzene giricek , herşey çok güzel olacak derken telefonum çaldı.
    ···
  9. 9.
    +18
    Devam edeyimmi beyler ses verin
    ···
  10. 10.
    +16
    Arayan annemdi. Özür dileyerek yanından ayrıldım kapının önüne çıktım. Telefonu açtığımda annemin sesinden kötü bir olay olduğu belliydi. Nitekimde öyle oldu. Babam rahatsızlanmıştı. Sırtımı yasladığım , herşeyimi paylaştığım , bana ADAM olmayı öğreten , dağ gibi adam işyerinde düşmüş ve acilen hastaneye kaldırılmıştı. Bu çok büyük bir acı beyler , ana baba acısı bambaşka. Bir hışımla içeri girdim sevdiğim yüzüme gülüyordu , ben şimdi ona o böylesine melek gibi gülerken nasıl kötü haber veririm diye düşünürken "Ne oldu , kötü birşey yoktur inşAllah " dedi. Bende gerçekleri söyledim babamın düştüğünü acilen hastaneye gitmemin gerektiğini söyledim. "Seni eve bırakayım hazırlan" dediğimde beklediğimden çok daha güzel , gözlerimi yaşartan bir tepkiyle bana karşılık verdi.
    ···
  11. 11.
    +22
    "Bende seninle geleceğim , seni yalnız bırakamam" demişti. Daha ilk beraber oluşumuz olmasına rağmen beni böyle sahiplenmesi ona dahada bağlanmama sebep olmuştu. Beraber taksi durağına gittik boş bir taksiye atlayıp hastaneye gideceğimizi söyledik. Ben ağlamayı sevmem beyler , çokta ağlamam ama babamın o hali ve sevdiğimin bana böylesine candan davranması beni çok duygulandırmıştı. Bazılarınıza komik gelebilir ama sevdiğimin omzunda ağladım beyler hastaneye gidene kadar. Babamın karşısında dimdik durabilmek için , ben senin yanındayım biz beraber güçlüyüz diyebilmek için döktüm içimi beyler. Hastaneye vardığımızda bana toparlanmam gerektiğini söyledi sevdiğim. Toparlandım üstümü başımı düzelttim göz yaşlarımı sildim. Daha sonra girdik hastaneye babamın bacağı kırılmıştı. Buda kötü bir olaydı tabi fakat daha kötüsü olmadığı için şükretmiştik.
    ···
  12. 12.
    +17
    Devam edeyimmi beyler biraz ses verin şuku ve rezlerle
    ···
  13. 13.
    +21
    Beyler rezimizide alalım şukumuzu ekgib etmeyelim. Bir kerede adam gibi bir hikaye trende girsin bu hepimizin başarısı olsun. Biz hep buralardayız hikaye devam edecek.
    ···
  14. 14.
    +27
    Babamın iyi olduğuna emin olduktan onu birkaç saatliğine anneme emanet edip sevdiğimle onu evine bırakmak için hastaneden çıktık. Evi hastaneye yakın değildi fakat taksiyle gitmeyi reddetti. "Seni tanımak istiyorum bu yüzden yürüyelim" demişti. Beraber yürüdük , yürürken bol bol sohbet ettik. Birbirimizi iyice tanımaya çalıştık. En sevdiği renk maviydi sevdiğimin , benimse siyah. Onu görene , tanıyana kadar hayatımda siyahtı. Ama o benim geceme gündüz , kışıma yaz olmuştu. Yaklaşık yarım saattir yürüyorduk. Tam evinin önüne geldiğinde durdu. Yaptıkları , bana destek oluşu için ona çok teşekkür ettim. Daha sonra dayanamayıp " Seni gerçekten çok seviyorum hoşçakal" dedim. O melek yüzüyle tebessüm etti "Hoşçakal" demekle yetindi.
    Eve girmesini bekledim , girdikten sonra taksi durağının yolunu tutacakken arkamdan birinin bana seslendiğini duydum ...
    ···
  15. 15.
    +15
    Arkamı döndüğümde yaklaşık 50-55 yaşlarında bir adam bana bakıyordu. Yanına gitmemi söyledi , gittim. Bana "Az önce eve bıraktığın kızın neyi oluyorsun ?" diye sordu. Bende arkadaşı olduğumu söyledim. Sonra bana sevdiğimin babası olduğunu söyledi. Bende bugün yaşadıklarımızı , babamın düşüşünü hastaneye kendisinin gelmek istediğini söyledim. Daha sonra bana " iyi bir çocuğa benziyorsun , senin kızımın gözlerine nasıl baktığını gördüm anladığıma göre seviyorsun , seninle şu yakınlardaki kahvede bir sohbet edelim dedi. " Hiç düşünmeden kabul ettim. Benimle ne konuşacağından habersizdim ama tahminimce bidaha sevme , bırak peşini falan der diye düşünüyordum. Ta ki o sözleri duyana , hayallerim kararana , dünya başıma yıkılana kadar ...
    ···
  16. 16.
    +18
    Kahveye giderken annemi arayıp babamın durumunu sordum iyi olduğunu söyledi. Kahveye vardık , oturduk birer çay söyledik. Hayatımın o saatten sonra değişeceğini bilmeden oturdum o masaya. Benimle konuştu kızının hakkında neler düşündüğümü sordu , ne kadar ciddi düşündüğümü sordu bende hepsini dürüst bir şekilde cevapladım. Daha sonra kızım için nelerden vazgeçersin deyince birden şaşırdım , çoğu şeyden vazgeçerim dedim. O andan sonra birden gözlerinden yaş süzülmeye başladı. Bana sevdiğimde böbrek yetmezliği olduğunu söyledi. Aynı hastalığı eşide yaşamış ve böbreğinin birini eşine vermişti. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü resmen beyler. Bir günde bu kadar acı fazla dedim kendi kendime. Çökmüştüm , yıkılmıştım bıkmıştım hayattan , soğumuştum.
    ···
  17. 17.
    +19
    Benden sevdiğimin yanından bir an olsun ayrılmamamı , hep ona destek olmamı istedi. Bana kızanlar olabilir böbreğini vereceğini niye söylemedin diye emin olun o an hiçbir şey düşünemiyorsunuz beyler. Ona hep kızının yanında olacağımı , onu hiç üzmeyeceğimi söyledim. Teşekkür ettikten sonra çaylarımızı bitirip kalktık. Hastaneye döndüm. Dayımlarda gelmişti , babamla görüştüm annemi dayımlarla onlarda kalması için yolladım. O akşam babamın yanında kaldım ona anlattım durumları. Yardım istedim , bir yol göstermesini istedim. Oda bana "Sevgin ne kadar büyükse acısıda o kadar büyük olacak" dedi ve o kızı asla üzmememi söyledi. Hayatın beni birgünde bu kadar yoracağı asla aklıma gelmezdi. Yorulmuştum , ama bu bedenin değil ruhun yorgunluğuydu. Başımı yastığa koyduğumda anında uykuya dalmışım. Kabus dolu bir gecenin ardından yağmurlu bir güne uyandım ...
    ···
  18. 18.
    +20
    Okuldan izin almıştım fakat çıkış saatinde gittim. Onu görebilmek , aslında iyi olduğunu görebilmek için. Tam okul kapısından çıkarken yanında okulun en popüler çocuğu vardı. Bana güldüğü melek yüzüyle onada gülüyordu. Beraber servise bindiler gittiler. Aklıma kötü şeyler geliyordu fakat aldırış etmedim. O gülüyorduya bana yeterdi , evet kırılmıştım çok kırılmıştım ama eğer gerçekten seviyorsan , ADAM gibi seviyorsan onun mutluluğu senin mutluluğundur. Daha sonra eve döndüm iyice temizlendikten sonra babamın yanına gittim hastaneye , yine o akşam orada kaldım zaten ertesi gün babam taburcu olacaktı. Sabah olduğunda o günün iyi olmasını diledikten sonra babamın işlemlerini hallettik öğlen gibi eve döndük.
    ···
  19. 19.
    +13
    Kardeşler geldim yazmaya başlıyorum
    ···
  20. 20.
    +22
    Öğlen eve döndükten sonra yemek yedik dertleştik ailecek. Daha sonra akşam olduğu gibi yattım hayatı daha fazla kafam kaldıramıyordu bıkmıştım , çekemez olmuştum. Sırf sevdiklerimin uğruna yaşıyordum resmen. Neyse beyler sabah olunca okula gittim. Sevdiğim okula gelmemişti , sürekli takıldığı kızın yanına gidip sorduğumda geç kalkmış gelemeyecekmiş dedi. Telefonunu aldım ve "bana onunla ilgili haberleri vermen için arayabilirim" dedim ve bende telefonumu verdim sevdiğimin en yakın arkadaşına. Okul rutin devam ediyordu bitince direkt eve gittim. Yemeğimi yedim üstümü değiştirdim , akşam olmuş hava kararmıştı. Sevdiğimin evine doğru yol almaya başlamıştım. Ya ona birşey olduysa , Allah'ım sen büyüksün yardım et , inşAllah birşey olmamıştır diye diye gittim evine. Ama gitmez olaydım , keşke gördüklerimi görmez olaydım o pas tutmuş kalbime bir çizik daha atılmıştı , kırılmıştı yine kalbim ...
    ···