/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +60 -18




    Günümüz istanbul'unda geçen hikayemiz, şehrin ışığından ve güzelliğinden kaçmak zorunda kalmış gecenin çocuklarını tek tek bulmayı hedef edinmiş bir 'beyefendi'nin kelle avcılığıyla başlıyor.Şehrin en sorunlu isimlerini bir araya getirmeye amaçlayan bu 'beyefendi'nin neyi amaçladığı ve kimlere hizmet ettiği sorusunun cevabı ise şehri ve insanlarını derin uykularından uyandıracak cinsten




    Beyler laga luga yapmayı sevmem.Efsane olmaya geldim.iddialıyım.
    Hikayeme güveniyorum.Üzerine düştüm.Multimedya içerikler hazırladım.

    Dilime güveniyorum.Özendim.Sözlükte sürekli açılan gibik sokuk cinli hikayelerden bıktıysanız,artık yaratıcı bişeyler okumak istiyorsanız,Ya da ne diyo bu amk denyosu diyorsanız okumaya başlayın.

    Yorumlarınızı ve bol küfürlü eleştirilerinizi bekliyorum.

    https://www.wattpad.com/story/50533399-gecenin-%C3%A7ocuklar%C4%B1
    ···
  1. 2.
    +3
    Amk rez aldım da okumuyom ki
    ···
    1. 1.
      +7
      Bol küfür edebilirsiniz dedi beyler doluşun sövmedik yerini bırakmayalım binin

      Edit: ilk şukunu verdim güzel degilse acımam çeviririm çuguya
      ···
    2. 2.
      0
      üstte olsun diye panpa helal et
      vay amk herif bildiğin markalaşmış bu konuda
      ···
    3. 3.
      0
      Süper bir hikâye bence devam etmeli şukulayı
      ···
    4. 4.
      0
      gibici bir hikaye bu beyler
      ···
    5. 5.
      0
      efsane olur bu hikaye muazzam bir emek var ortada
      ···
    6. diğerleri 3
  2. 3.
    +1
    Reserve
    ···
  3. 4.
    +1 -3
    Cinleri gibeyim rez
    ···
    1. 1.
      0
      nasıl bir pgibolojik travma yaşıyorsun lan cine küfür allahı hafife almalar falan?
      ···
    2. 2.
      0
      Allahci kardes artık yok akşam onu gibip yerine geçtik huahahahahah
      ···
  4. 5.
    0
    Rezervatullahuekber
    ···
  5. 6.
    0
    Rezzz..
    ···
  6. 7.
    0
    Bu saatten sonra ne efsanesi amk
    ···
  7. 8.
    +19 -4


    GECENiN ÇOCUKLARI : PROLOGUE






    Bilgisayarın başındaki adam daracık odanın rutubetinden ve nemli havasından bunalmış,bir an önce işini bitirip gitmek istiyordu. Odanın dört bir tarafındaki moloz birikintileri etrafa sürekli bir toz dalgası yayıyor, tavanda asılı duran cılız ampül ise odayı aydınlatmayı başaramıyordu. Bilgisayarın başındaki adam ,beklemekten sıkılmış olacak ki,gömlek cebinden bir sigara daha çıkardı ve ateşledi. Kül tablası olmadığı için külleri yere döküyor ve bilgisayar ekranına boş boş bakıyordu. Kapı çalınıp açıldığında, adam sigarasının yarısındaydı ve bir hışımla arkasına döndü.

    -“ Kısa kesicem,8 kişi bulamadım ama işe başlayacak sayıya ulaştık.” Diye hızlıca lafa girdi. Sözü kapıdan girene bırakmadan.

    -“ Koca istanbul’da aradığım gibi 8 kişi bulamadınız mı? Sahada o kadar adamım var dedin ?,seninle bu yüzden çalışıyorum biliyorsun.” Diye cevapladı içeri giren.

    Aldığı cevaptan memnum olmayan bilgisayarın başındaki , memnuniyetsiz bir ses tonuyla ;

    -“ Hepsini bulacağız. Sadece daha fazla zaman lazım. Pazardan iyi domates seçmiyoruz burda, istanbulun en sorunlu en pgibopat tiplerini bulmamı istiyorsun benden... ”

    Cümlesine devam etmeden kısa bir durakladı. Gözleri merakla büyüdü. kaşlarını kaldırıp, yumuşak bir ses tonuyla;

    -“ Sahi, Sen napacaksın bu tipleri?”
    Diye sordu.

    -“ iş.”
    Diye cevapladı ayaktaki, suratını ince bir tebessüm kapladı sonra.

    -“ Neler buldun?” diye ekledi.

    -“ Şuna bir bak istersen” dedi bilgisayarın başındaki ekranı işaret ederek.

    Ayaktaki, odanın yüzeyini kaplamış molozlar arasından yolunu seçerek bilgisayar ekranına yaklaştı.

    Ekranda bir kız resmi, isim ve adres bilgileri yazıyordu. Oturana dönerek;
    -“ Neymiş bunun hikayesi?” diye sordu.

    -“ Kaliteli sapıklardan bu kız. Bence hikayesini kendisinden duymak daha çok hoşuna gider.”

    Diye cevapladı bilgisayarın başındaki sigarasından son bir duman alıp yerde söndürdükten sonra.

    -“ Öğrenelim bakalım.”diye konuşmayı bitirdi ayaktaki , Masanın üstündeki dosyayı aldı ve tekrar yıkıntı arasında yolunu arayarak odadan çıktı.
    ···
    1. 1.
      +33 -4
      Lan senin dıbına koyayım dilin burası için fazla iyi biraz daha kötü yaz. Böyle bi üslup istesem gider kitap okurum aq niye burda hikaye kovalayayım.Sen roman felan çıkar hadi gibtir

      Not:Eğer ergen bir hayran kitlesi istiyorsan wattpad den de yazabilirsin
      ···
      1. 1.
        +13 -2
        aşırı imge kasmadım, kelime oyunlarıyla betimlemelerle boğmadım, dilime azıcık dikkat ettim o kadar. Düzgünce yazılmış bir hikaye okuyamam diyorsan o senin gerizekalılığın. Benim dilim budur. Böyle yazmaktan zevk alıyorum. istediğin üslupta hikayeler sol taşakta gırla zaten seç beğen birini takıl orda.Bu başlık da böyle olsun.
        ···
      2. 2.
        0
        Güldürdün bin
        ···
      3. 3.
        0
        panpa aynen devam böyle fazla betimlemeye boğmadan hikaye akmıyo yoksa .
        ···
      4. diğerleri 1
  8. 9.
    -1
    @1 işsiz bine en güzel örnek
    ···
  9. 10.
    0
    Hikayeninde seninde amk devam et
    ···
  10. 11.
    +10 -1


    Birinci Bölüm: Hande






    “Ağzım yine leş gibi kokuyor” Diye düşündü kendi kendine hande. Bardan ‘düşürdüğü’ zavallı kollarında kör kütük sarhoşken onu dengede tutmaya çalışıyor, Kadıköy’ün ara sokaklarında gecekonduvari evine zütürmek için yolunu arıyordu. Zavallının ona ısmarladığı biralardan gelen cesaretle barın ortasında çılgınca dans etmekten yağlanmış saçları suratına yapışıyor,Bu durum sinirini bozuyordu.

    -“ N-Nereye gidiyoruz?” diye sayıkladı hande’nin kollarında sarhoş çocuk.

    -“ Eve !” diye cevapladı hande güven veren bir ses tonuyla.

    -“ Ev... ” diye sayıkladı sarhoş çocuk. içmek ona yaramamıştı. Kız düşürmek umuduyla uğradığı bardan istediğiyle dönüyordu ancak ‘düşürdüğü’ kız, içme konusunda ondan daha dayanıklıydı. Hande’nin desteğiyle, kaldırımda garip bakışlar arasında zar zor yürüyebiliyordu.

    Kadıköyün Ara sokaklarını beraber aşındırdılar. Nihayet Hande’nin ev diye adlandırdığı döküntüye vardıklarında, çocuk kendini merdivenlere attı. Elleriyle alnını ovuşturuyor, ayılmaya çalışıyordu.

    -“Geldik, geldik. Merak etme..” diye telkin etti Hande onu, üzerinde Kapının anahtarını ararken.

    -“Nereye geldik?” diye sordu sarhoş çocuk. Sesi yeni uyanmışçasına kalın çıkıyordu.
    ···
    1. 1.
      0
      Up
      Suradan yer alayim hikayenin degerlenir buralar hikayenin degeri bilinirse.

      ilk entry e sahibi linki ekle belki bazilari gormemistir.
      ···
    2. 2.
      0
      Rezimi alayim buralar istanbulun eski şilesi
      ···
  11. 12.
    +7 -1
    -“ Aşk yuvamıza, ahahah!” diyerek ince bir kahkaha patlattı hande.Çocuğu merdivenden kaldırıp içeri attı.

    Kapının hemen yanındaki tuşeyle ışıkları açtı. Loş bir ampülun gösterdiği kadarıyla sarhoş çocuğun görebildiği ;incin bir yatak,bir eski tekli kanepe ve etrafa saçılmış iç çamaşırlardan oluşan bir kaostu. Hande çocuğu bir çırğıda yatağa itti.

    Sarhoş çocuk hafif ayılmanın da etkisiyle birazdan ciks yapacakları gerçeğini idrak etti. Suratını aptal bir sırıtış kapladı ve yatakta öylece uzandı.

    -“ Dişlerimi fırçalayıp geliyorum” diye böldü çocuğun rüyavari ruh halini hande.

    -“ Ağzım kokmasın” diye ekledi.

    Sarhoş çocuk cevap bile vermedi. Emeline ulaşmış olmanın verdiği mutluluğu onu aptal etmişti.

    Hande banyoya geçti. ışıkları açıp Kapıyı kapattı.

    Kirli aynaya bakıp kendi kendine

    “ Bu sefer de yapıcak mısın?”

    Diye düşündü. Kendine cevap verircesine kafasını salladı yansımasına.
    Kulak pamuklarının oldukları küçük kutuyu açtı ve içindeki ince tığ’ı aldı.
    Yansımasından yön alarak yavaşça tığ’ı ağzının içine, üst damağına sapladı.
    Tığ’ı çıkardığında ucundaki kanı dudaklarıyla emdi. Damağındaki sızı onu hafifçe sarsmıştı.
    Ama bu acıya alışkındı. Zira,üst damağındaki ilk yara değildi bu... Tığ'ı aldığını kutuya koyup,
    Işıkları kapatmadan Banyodan çıktı.
    ···
  12. 13.
    +8 -1
    Yatakta öylece uzanan zavallının üzerine çullandı.Öpüşmeye başladılar.
    Çocuk, şehvetle öpüşürken dilinin ucuna gelen kan’ın tadını aldı.bir anda irkilip sağına tükürdü.

    -“ Fırçalarken olmuştur, diş etlerim... ”Diye telkinledi hande Hemen.Çocuğun şüphelenmesini istemiyordu.

    Zavallı sarhoş çocuk, Cevapdan tatmin olucak ki,hafif uçmuş kafasının verdiği şehvetle handeyle öpüşmeye devam etti.

    Zevksiz ve ruhsuz bir ön sevişmenin ardından, Tüm süreci hande’nin de yönetmesiyle,

    ikisi o gece korunmasız birlikte oldular. Erojen bölgelerinin temasıyla sarhoş çocuk, ancak birkaç dakika dayanabildi ve suratında aptal bir sırıtışla, hiç efor sarfetmediği ilişki seansından sızarak ayrıldı.
    ···
  13. 14.
    0
    Rez amk hepsini beraber yaz temizinden
    ···
  14. 15.
    +7
    Simsiyah perdenin örtemediği kısımlardan sızan cılız sabah ışığı, çocuğun suratına vuruyordu.

    Büyük bir esnemeyle ve kasılmayla uyandığında yatakta yalnız olduğunu gördü. Dün gece olanları net olmasa da iyi hatırlıyor, kısa saçlı, deri ceketli bir kızın onu bardan alıp buraya getirdiğini biliyordu. Sonrasında ne yaptıklarını da ağzında hala kalmış olan hafif kan tadının farkına vararak hatırladı.

    -“ Hande..” diye sayıkladı. Etrafı gözlemliyordu.

    Derme çatma sayılabilecek derece köhne bu mekan,bir banyo ve yatak odasından oluşuyordu. Kafasını iyice gezdirdikten sonra yanıbaşındaki komidide bırakılan notu gördü.

    “ Hoşgeldin : ) ” yazıyordu notta.

    Çocuk nota anlam veremedi. Ayaklandığında dış kapının açık bırakıldığını gördü.
    Hande ondan erken uyanmış, odada etrafa saçılmış tüm eşyalarını toplamış ve aceleyle bu köhne mekanı terketmişti...
    ···
  15. 16.
    +11
    Hande, sarhoş çocuktan çaldığı cüzdanın içindeki para miktarına göre seçtiği bir pub’ta yarım yamalak hazırlanmış kahvaltıyla güne başlamaya çalışıyordu.Pub’ın en köşesindeki ikili masaya kurulmuş, yeni açılmış mekanın elemanlar tarafından temizlenmesini seyrediyordu bir yandan soğuk yumurtasını yemeye uğraşırken.Bir yandan da çocuğu düşünüyordu.Bu pişmanlık-haz karışımı ikilemi vücudundaki zehri başkasına bulaştırdığı her seferde yaşıyordu.ilk zamanlarda büyük tereddüt nöbetleri olarak başlayan bu ikilem zamanla hafiflemiş ,hande’ye eski zayıflığını hatırlatan bir anı haline gelmişti.

    Mekanın kapısı, tepesinde kurulu zilin çalınmasıyla birlikte açıldı.

    içeri, takım elbiseli, gündüz vakti güneş gözlüğü takmış, kasıntı görünümlü ama yine de “beyefendi tarzı” giyinmiş biri girdi. Doğrudan kasaya sipariş verdikten sonra tereddüt etmeden hande’nin masasına doğru yöneldi.
    ···
    1. 1.
      +10
      Gündüz vakti güneş gözlüğü takmış Sen alacakaranlıkta mı takıyorsun ak.
      ···
  16. 17.
    +7 -1
    Hande, gözlerinin üzerine doğru gelen adama dikmiş, lokmasını yavaşça yutuyordu. ‘beyefendi’ hiçbir şey söylemeden, tam karşısına yavaşça kuruldu. Elindeki dosyayı masanın üzerine bıraktı, Gözlüğünü çıkardı ve handeyle direkt göz teması kurmaya başladı.


    Hande, şaşırmış vaziyette, karşıdan ilk tepkiyi bekliyordu.
    Kaşlarını kaldırarak adamı işaret etti.
    ‘beyefendi’ , sanki olayın eğretiliğinin farkına yeni varmışçasına ;

    -“E, özür dilerim, oturabilir miyim?” diye sordu.

    Hande sert bi şekilde nefes verdi, ağzında hala lokma varken ;

    -“ Oturdun zaten, şimdi mi izin istiyorsun?” diye cevap verdi iğneliyici bir tonda
    .
    -“ Hayır deme ihtimaline karşılık önceden oturmak istedim. işimi şansa alamam.” Diye cevapladı.

    Handenin gözleri büyüdü..
    ···
  17. 18.
    +7 -1
    -“ Pardon?” diye cevap verdi.

    -“ iş. iş için burdayım. Hande... Ya da Efsun mu demeliyim? Ya da Sude?”

    Hande elindeki çatal bıçağı bir hışımla tabağa koyup ayaklandı.

    -“ Polissin... ” diye cevapladı hande kafasını aşağılayıcı bir şekilde oynatırken.

    -“ Sakin ol, polis değilim.” Dedi gizemli adam. Elleriyle handeye oturmasını işaret etti.

    -“ Sadece konuşacağız, Olay çıkmasına gerek yok.Ben senin tarafındayım.”

    Hande ağzındaki lokmayı hızlı bir şekilde çiğnerken oturup oturmama arasında gidip geliyordu.
    Karşısındakinin polis olması kılığıyla ters ilişkiliydi. Ancak Sahte isimlerini nerden biliyordu,Bu ayrıntı onun kafasını kurcalıyordu.
    Derin bir nefes alıp masaya tekrar oturdu.
    ···
  18. 19.
    0
    Yannan gibi gidiyo oç
    ···
  19. 20.
    +7 -1
    -“ Güzel.” Dedi beyefendi

    Sakin bir şekilde, hande’ye ellerini gösterek, yavaşça önündeki dosyadan 3 fotoğraf çıkardı. Hande’nin muhtelif zamanlarda, değişik mekanlarda çekilmiş 3 ayrı fotoğrafı.

    Hande’nin kaşları istemsiz yükseldi. Suratı donmuş bir vaziyette adama bakıyordu.

    -“ Saç rengini sürekli değiştiriyorsun.Bu güzel,Bu 3 fotoğraftada farklı renkteler.”
    Hande cevap vermedi. Hala bu konuşmanın nereye varacağını, karşısındakinin amacını anlamamıştı.

    -“ Ceketini Değiştirmiyorsun ama, sana yeni kıyafetler lazım.”

    Hande duydukları karşısında sinirlenmişti. Karşısındakinin tavırları sinirlerini bozuyordu.

    Sinirle ;
    -“ Lan, sen kimsin? He? Ne istiyorsun? Onu bir de bakalım... ” diye sözünü kesti adamın erkeksi bir ses tonuyla.

    Beyefendi gülümsedi.
    ···