/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1351.
    +2
    Entry kaybetmistim biri eski entrymi sukulamis hikayeyi buldum amk sukulayanin tassaklarini opim
    ···
  2. 1352.
    +1
    Reserved
    ···
  3. 1353.
    +1
    Breh dıbına koyim ne çaylakmış be kaç gündüz bitmedi dıbına kodumun engeli kaldırında yazsın adam.
    ···
  4. 1354.
    +2
    gibicem çaylağını ya . mk antartikadan penguen siparişi versem 5 günde gelir mk . son entry mk yazarsa yazsın
    ···
  5. 1355.
    +1
    Sirkan amina koyim senin
    ···
  6. 1356.
    +1
    Redssssdd
    ···
  7. 1357.
    +1
    Bi bitmedi amk
    ···
    1. 1.
      0
      Bitti panpa
      ···
  8. 1358.
    +1
    Hikaye yi unuttum saol amk sirkani
    ···
  9. 1359.
    +1
    Rezerve
    ···
  10. 1360.
    -1
    Rezzzzzzzzzzz
    ···
  11. 1361.
    +1
    Lan açılmış çaylağı amk
    ···
  12. 1362.
    +38
    ertesi gün haftasonuydu , sedayla evlerimiz yürüme mesefasiyle yarım saat civarıydı. tüm gün beraber olduğumuzdan haftasonunu buluşmama ihtimalimiz yüksekti , mesajlaşmayıda sevmediğimden 2 gün görüşmeyecektim. öğrendiklerim karşısında soğukkanlılığımı korumam gerektiğini biliyordum ama bişeyler yapmadanda duramazdım. iremle konuşmanın beni biraz rahatlatabileceğini düşünüp çareyi onunla konuşmakta buldum. işlerin kilidinin onunla çözebileceğimi düşünmüştüm. son zamanlardaki tavrı ve bakışlarıyla iremin hayatıma yavaşça gireceği belliydi belkide. anlatmaya başladı.
    ireme anlattıklarının detaylarını soruyordum. gürhanla tam olarak ne yaşamışlar ve neden ayrılmışlardı?
    -seda gürhanla aynı ortaokuldalarmış ve çıkıyolarmış , sedanın dersleri daha iyi olmasına rağmen gürhan için anadolu lisesine gitmeyip düz liseye bile geldi. ilk 2 senede çıkıyolardı bizde aynı kız grubu takılırdık , bize herşeyi anlatırdı. seda onun için yaptığı fedakarlığın karşılığını görmek istiyordu. gürhanı gerçekten seviyo ama bişeyler yapıp kanıtlamasını isteyecek kadarda egoist davranıyordu. gürhanın kulağına gidecek şekilde birileri ile oturur kalkar ,bi yerlere giderdi , gürhanda çok sinirlenirdi buna ve bi kere 4.sınıftan bi çocuğu bile dövmüştü okulun arka tarafında. seda bunlardan inanılmaz haz alıyordu ama bu tavrı bitmiyordu. 1-2 kere ayrılıp barıştılar. 2.ayrılıklarında gürhan tamamen ayrılmak istediğini artık sevmediğini söylemiş , kabullenemedi bunu. başka okullardan 1-2 kişiyle çıkmış. gürhan severse tam sever bırakırsada tam bırakır dediğini yaptı ve hiç ilgilenmedi ne yaptığıyla. hatta o yüzden bugün yanındaki selçuğun sedaya yavşamasına bişey demiyor. seda kıskandırmak için 2.sınıfın yazında ve 3.sınıfın başında o 2 kişiyle farklı zamanlarda takıldılar , çıktılar. ilk zamanlar seda kıskandırmak içindi dedi ama devam etti ve o hata dediği şeyleri yaptı. gürhanla 3-4 yılda yapmadığı çoğu şeyi onlarla kısa sürede yaptı. onlarla çok fazla yakınlaştı anla işte ne demek istediğimi bakire değil şuan. işin kötü yanı hata diyo o zaman için gürhanı kıskandırmak içindi diyodu ama yaşadığı şeyleri ballandıra ballandıra anlatıp aynı şeyi bi kaç sefer yapmış. artık iş kıskandırmayı geçti gürhanın haberi bile yok bunlardan. zevki için devam etti bi süre daha bence. başına iş aldı. çocuklardan biri videoyamı ne çekmiş herşeyi. kızı tehdit etmiş , sırf tehdit yüzünden o çocukla ara ara görüşmeye devam bile etti. bu olay geçen yaz oldu. sonrasında anlatmadı bişey belki hala devam ediyodur ve seninle sevgiliyken bile o çocuğun yanına gidiyo olabilir. işte sedanın geçmişi bu.
    öğrendiklerim.. bunlar çok fazlaydı. seda için hangi duyguları besliyordum artık? irem neden arkadaşının sırlarını saklamıyorda onunla ilişkimi bitirmemi isteyecek kadar bana güvenip bunları anlatıyordu?
    herşeyi kısaca gözden geçirdiğimde tek tek kişilere notumu vermiş ve takınacağım tavrı belirlemeye başlamıştım. reyise söyleyecek bişeyim yoktu adam sapına kadar haklıydı. selçuk yavşağın teki ve hala sevmediğim bi binti. irem için bi notum yoktu ama onunla bi süre daha yakın olmam gerektiğini ve konuşmayı sürdürmem gerektiğini düşündüm ama esas düşündüğüm pazartesi günü sedaya yolmu verecek yoksa bende gibinin keyfine bakan bi bin gibi onu kullanmak mı isteyecektim? kararımı vereceğim ilk konu buydu..
    Tümünü Göster
    ···
  13. 1363.
    +32
    beklenen sabah gelmişti. kararımı vermiş ve ne yapıcağımı biliyordum. kararlı olmak önemliydi , ne yapacağımı bilmediğim zamanlarda daha çok hata yapardım. doğru yada yanlış bi karar alıp onu uygulamam gerekiyordu. güzel bi kahvaltı yapmak istedim. kahvaltıyı güzel yaparsam günümde güzel geçerdi. standart şeyler yemiş olmam gerek ama yumurta her sabah öğünümde yerini alırdı. kahvaltıdan sonra sabah sporumu yaptım. odamın kapısındaki barfiks demirinde barfiks ve yerde 20-30 şınav çektim. kişisel bakımlarımı yaptım ve çantamı sırtıma atıp yola koyuldum. hangi dersler olduğunu bilmediğimden hep aynı 1-2 kitap büyük ihtimalle tarih-coğrafya ve defter vardı bide o aralar okuduğum bukowskinin ekmek arası kitabı. o kitabı sevmiştim çok kısa süredede bitirdim zaten. gömleğimin üstüne okul süveteri giymiyordum düz siyah bi kazak tercihimdi. havalar soğuk olduğundan bot giyiyordum. siyah renkli düz bişeydi marka değildi ama sağlamdı. marka giyinmezdim , o kadar verecek paramda yoktu zaten , herşeyin sadesini , düz rengini alırdım. marka giyinip hava atan bi çok huur çocuğundan daha iyi giyinirdim. okula yaklaştığımda öğrenciler gözükmeye başlardı etrafta , kızların bu hafifte olsa ayazlı havada nasıl etek altında külotlu çorapla üşümediklerini bi türlü çözememiştim. sedada genelde etek giyerdi. okul pantolonu giydiğinde ise iyice daralttığını ve kalçalarını çok belirginleştiğini söylemeden geçemiycem. okuldaki biçok kız böyleydi gerçi. okula varmıştım artık ama bahçe boştu ve yine geç kalmıştım.
    sınıfa girdiğimde sedayla gözgöze geldik , sıramda bekliyordu her zamanki gibi. üstünde okul süveteri yerine lacivert dar bi kazak vardı , belinin inceliğini , kalçalarının ve göğüslerinin dolgunluğunu belli eden cinsten. görüntü olarak etkileyici bi havası vardı. günaydın aşkım diyerek karşıladı beni , aynı şekilde cevap verdim. iremle konuşmalarımdan habersiz güleryüzlü bi şekilde ve o gün neler yapacaklarımız üzerinde neşeli bi şekilde duran bi seda vardı yanımda. bense hiç bişeyi belli etmiyor ve ona ayak uyduruyordum. 3. tenefüse girdiğimizdeyse koridorun bi köşesine çektim. yalnız kalıp bikaç dakika hoş vakit geçireceğimizi zannediyordu , gülen yüzüne soğuk bi şekilde bakıp sessizliği bozan ben oldum.
    +ayrılmak istiyorum
    -ne ???
    +seninle daha fazla yapamıycam seda ayrılmak istiyorum diyip ordan uzaklaştım.
    bi kaç saniye olayın şaşkınlığıyla donakalmış olmalı ki 20 saniye sonra yanıma geldi kolumu tutup
    -aminoasit şakamı yapıyosun aşkım , şaka de nolur
    +ciddiyim seda bırak kolumu
    -neden be neden ne oldu birden böyle.
    +seninle yapamıycağımı anladım.
    (hızlıca yürürken yanımda yüzüme bakarak konuşuyor ,ben önüme bakıyorum)
    -o mesele yüzündenmi? geçmişimle ilgilimi ? konuşabiliriz anlatırım ne istiyosan nolur saçmalama seni çok seviyorum aşığım diyorum be
    +bişey öğrenmek istemiyorum seda..
    kendimden emin bi şekilde 2 dakikada işi bitirmiştim. sedayla ayrıldım. sınıfa geçtim. seda girdiğinde yanıma gelip defter vs. çantasına hızlı şekilde koyup suratıma beni boğmak istercesine bi hırsla yanımdan ayrıldı, kızların yanına geçmedi. boş olan bi sıraya geçti. binlik yapıp sedayı kullanmakta seçenekler arasındaydı ama ben bunu seçmiştim. belkide gizli bintim? kızlar kendini terkedenlere daha çok bağlanırlardı bunu bildiğim içinmi böyle davranıyordum? sol tarafa kafamı devirip baktığımda iremle gözgöze geldim. yeni bi dönem başlıyor ve işler bi yandan çözülürken bi yandan dahada karışıyordu..
    Tümünü Göster
    ···
  14. 1364.
    +27 -1
    sedaya yolu vermiştim. zaten pek alışık değildim 2 kişilik yaşamaya , insanlara güvenmiyordum ve yalnızlığa alışıktım. kimseye eyvallah etmezdim. kimseye gerektiğinden fazla değer vermezdim. verirsen seni ilk onlar satardı , ilk o kız aldatırdı ilk onlar terkederdi. bunu biliyordum. duyguya yer vermedim ve sedaya yolu vermiştim..
    sonraki 1 hafta boyunca okulun ilk zamanlarındaki haline döndü seda. aradaki terk fark bu sefer karşısında tanımadığı farklı bi çocuk değil , ona aşık olduğunu söylediği , dudağından öptüğü, sevgili olduğu, bi geçmişi olan ve onu hiç dinlemeden terkeden bi çocuk. benden nefret ediyordu. gözgöze geldiğimizde gözlerindeki kini görebiliyordum. laf sokmuyordu bunun ona bişey kazandırmayacağını bildiği için. susuyordu , yaptığı tek şey bakmaktı , nefretle bakmak.. ama bakışlarının altında gizlediği diğer hisleride görebiliyordum. bana aşıktı , bağlılığı artmıştı , beni istiyordu. tekrar yalnız ve arkadaşsız kalmıştım ama telefonumda bi numara vardı , ireme aitti numara. sevgili olduğumuzu nasıl tüm sınıf aynı anda öğrendilerse ayrıldığımızıda aynı anda öğrenmişlerdi. iremle gözgöze geldiğim o anda bu durumdan memnun olduğunu hissettim. benimle hiç bi konuşması olmamasına rağmen en yakın eski arkadaşının bu sırlarını bana anlattığına göre onunda kafasında bişeyler olmalıydı. irem bişeyler istiyordu..
    irem sedaya göre fiziği daha etkileyiciydi , boyları eşitti. kalçaları daha dolgun ve genişti. kilolu değildi ama kalçaları şekilli ve oldukça güzeldi. belinin inceliği kalçalarını dahada ön plana çıkarıyordu. irem bunu çok iyi kullanırdı , etek giydiğini çok az gördüm. genelde üstüne kazak altınada okulun lacivert kumaş pantolonunu iyice daraltmış şekilde giyerdi. mezuniyet fotoğraf çekimi gününde bile siyah bi dar pantolon giymiş , beyaz gömleğini içine sokmuş siyah topuklu ayakkabısıyla gerçekten at gibiydi.. sedayı öptüğüm gün onu az kesmemiştim. göğüsleride sedadan iyiydi. kızların çoğunun göğüsleri ama iremin memeleri vardı. sınıfımızda ve okulda kızlar vardı ama irem fiziğiyle tam anlamıyla kadın gibiydi. fiziğinin dışında siyah saçlarına rağmen beyaz tenli bi kızdı ,dudağıda dolgun ve şekilliydi onuda çok iyi kullanırdı. okulun disiplin anlamında daha anlayışlı hocalarının derslerinin olduğu günlerde kıpkırmızı bi ruj sürerdi. siyah saç , beyaz ten , yeşil göz ve kırmızı ruju.. seda asi , hırçın , cazibeli , istekli , güzel ve fiziğide iyi bi kızdı. ama irem için bu kadar sıfata gerek yoktu , onu tek kelimeyle özetleyebilirdim.
    ciksi..
    irem bütünüyle gerçekten çok ciksi bi kızdı , sevgilisi yoktu , reyisin binleri içinde en kıdemli olan selçuk sedaya yazarken ona yazan kimse yoktu çünkü yüz vermiyordu. tuğba ve zehra seda gibi yüz verip yine çatpat konuşurlar takılırlardı ama irem hiçbişekilde yüz vermiyordu. onlarda yazmıyordu zaten. tüm bunlara rağmen egoist yada kendini beğenmiş biri değildi , tam tersi olgun bi kızdı. diğer 3 ü kahkaha atarken o tebessüm ederdi , kimseyle dalga geçtiğini görmedim. sedadan ayrıldıktan sonra ilk defa iremle sonraki akşam konuştum. mesaj geldi..
    -ayrıldınız sedayla , benim anlattıklarım yüzündenmi?
    +etkisi var tabiki ama zaten anlaşamıyorduk. fazla ukala ve çocuksuydu.
    kısa bi süre seda hakkında konuştuktan sonra aramızda muhabbet gelişmeye başladı. bi anda arkadaş olmuş ve saatlerce mesajlaşmıştık. gecenin sonunda onu yarın sınıfta yanıma oturmaya davet ettim. biraz düşündü , sonra kabul etti 2 ders boyunca gelicekti. seda da bunu görücekti
    Tümünü Göster
    ···
  15. 1365.
    +40 -5
    soğuk bi aralık günüydü yeni bir sabah yeni bir hikaye başlıyordu benim için adeta. bi önceki günde fenerbahçeyi tt arenada 3-1 yenmiştik keyfime diyecek yoktu. kızlarla ilgili bu okulda işim rast gidiyordu. sedayla ayrılalı 1 hafta olmuştu , yeni sırasında tek başına eski arkadaşlarıylada takılmadan tek başına oturuyordu. kendini soyutlamış durumdaydı. derslere ilgi göstermiyordu , tek yaptığı iş benimle göz göze gelip bişeylerin mesajını vermek oluyordu. vermek istediği mesaj seni geri istiyorum ne olur eskisi gibi olalımdı. bakışlarındaki kin ve nefret daha masum bi hal almıştı. bi adım atmamı olumlu bişeyler yapmamı bekliyordu. bana dahada bağlanmıştı. ilk 2 derstete aynı durumdaydı fırsatını buldukça bana dönüp bakıyordu ve o anda onun ne tepki vereceğini çok merak ettiğim şey gerçekleşti..
    irem 3 ve 4.derslerde yanımda oturacaktı , bu esnada seda en ön sıradaki ineklerden ders notuyla ilgili konuşma bahanesiyle beni göreceği bi açıda dururken , irem defter ve kalemlerini toplayıp ayağa kalktı , o tarafa bakmıyordum. sedada bakmıyordu , irem bikaç adım attı , adım attığı yerde benden başka yanı boş olan yoktu ve naber diyerek yanıma usulca otururken sedaya bakıyordum. gözleri fal taşı gibi açılmış vaziyette inanılmaz bi şaşkınlık içerisindeydi. benim iremle hiç bi diyaloğum yoktu , yanıma oturması içinde bi samimiyet gerekirdi ve bu 1 hafta içinde ona hissettirmeden nasıl bunu yaptığımın şaşkınlığını yaşıyordu. en yakın arkadaşı eski sevgilisinin yanına oturuyordu. sedanın nefreti yeniden başlarken iremle olan samimiyetimde başlamıştı. seda gözleri karşıda aklı arkada kalmış şekilde sırasına oturup çaresizce kalakaldı.
    irem sol tarafıma oturdu , yine her zamanki alımlı hali , vücut hatlarını belli eden dar kıyafetleri üzerindeydi. vücudunu bana çevirerek sol bacağını sağ bacağının üzerine attı. sağ kolunu arka sıraya koydu. duruşu bile asildi. bu esnada gözüme bi detay çarptı , bi önceki gece mesajlaşırken birbirimizle ilgili konuşuyorduk. ona siyah saç , beyaz tenine kırmızı detaylar eklediğinde çok yakşır diye fikir belirtmiştim. şimdide dudaklarına sürdüğü ruj ve tırnaklarına sürdüğü oje kırmızıydı. bunun anlamı iremin aklında benimle sadece arkadaş kalmak olmadığıydı belkide. irem hem fiziğiyle hem karakteriyle daha olgun du ama o 2 ders boyunca bol bol güldüğünü sıcak davrandığını hatırlıyorum. sınıfta sadece kendi arkadaşlarıyla bu kadar sıcak görmüştüm , beni yeni tanıyorken böyle olmasını farklı yorumlamamam için bi neden yoktu. gülüşünüde çok yakından gördüm ve dişleri çok güzel gülüşüde iç ısıtan cinstendi. karakteri 10 numaraydı , fiziği zaten en çok dikkatimi çeken şeydi. bu kızla arkadaş kalmak aptallık olurdu , ondan hoşlanmıştım..
    ilk gün için iremle çok vakit geçirmedim , 2 dersten sonra kendi arkadaşlarının yanına döndü ama herşey güzel gitmişti 2 saat boyunca. sedanın kıskançlığı gözlerinden anlaşılırken çaktırmamaya çalışıyordu ama zamanındada iremin anlattklarına göre yeterince çaktırmıştı zaten.
    öğle arasına çıktığımızda herkes sınıftan bir bir çıkıyordu , sigaracı tayfa aralarında bozuklukları sayıp dalların yetip yetmeyeceğini konuşurlarken ayrıldılar , inek tayfa bahçede notlarla ilgili konuşmak için ayrıldılar , 3-5 kişi kalmıştı , sedada vardı , sınıftan yemek yemeğe inmek için çıktığımda koridorda yürürken seda arkamdan geldi ve 1 haftalık sessizliği bozdu..
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      Soğuk bir aralık günüydü, St. Petersburg'dan Moskova'ya giden bir trene binmiştim.
      ···
  16. 1366.
    +26 -2
    sessizliği bozan seda oldu..
    -aminoasit konuşalım
    +ne konuşucaz?
    -lütfen.
    herzamanki gibi koridorun tenha köşesine geçtik , seni dinliyorum dedim.
    -irem nerden çıktı birden noluyo?
    +seda ayrıldık farkındamısın?
    -ayrılmadık ya saçmalama , konuşalım bak çözeriz nolur seni seviyorum ben
    +seni kırmak istemiyorum , anlatıcağın şeyleride dinlemek istemiyorum. iremlede herşey olabilir seni ilgilendirmez artık.
    -o huur anlattı dimi herşeyi sana , anlattıklarına inanma lütfen yalancının teki o.
    +seda düzgün konuş kız hakkında kimin ne olduğunun farkındayım artık.
    ağlayarak küfürler edip canımı yakamasada eliyle ve tekmeler atarak vurmaya başladı. fazla tahammül etmedim. 2 kolunuda sertçe tutup sınıfa sürükledim , sürüklerken ağlamaklı sesiyle nolur inanma lütfen seni seviyorum , sende ben seviyosun gibi laflar ediyordu. içim biraz cız etsede onu sınıfa doğru itip kapıyı kapadım ve uzaklaştım , arkamdan gelmedi. yemeğimi yemeye indim , aksilikler üstüste gelirdi hep , 3 liraya içine 2 tane küçük köfte parçası geri kalanını yıkanmamış marulla kabuklu domates koyup köfte ekmek diye satan kantinciye içimden bi güzel sövdüm. karnımda tam doymamıştı , biraz dolandıktan sonra sınıfa çıktığımda içerden sesler geliyordu , öğle arasının dönüşündede geç girerdim sınıfa , genelde çoğu içerde olurdu , ne bu ses dıbınakoduklarım diye düşünürken yaklaştıkça sedanın sesini duyuyordum. bağırma sesleri vardı , hızlıca kapıya yaklaşıp içeri girdiğimde seda ireme bağırıyordu. tuğba ve zehra iremin arkasındaydı , reyis oturduğu yerden kalkıp kapıya yöneldi ve sınıftan giberim yapacağınız işi der gibi çıkıp gitti. diğer binlerin hoşuna gitmiş olacakki gülerek olayı izliyorlardı , olay yerine yaklaştım. irem bağırmıyordu hatta susuyordu sürekli , asilliğini koruyordu. sedanın ağzından yalancı, huur , iftiracı, elimden aldın gibi laflar çıkıyordu. sedayı tutup yerine oturtan ben oldum. arkasından sarılarak tutarak geri çektim. ellerimin bi kısmı göğsündeydi , fırsattan istifade göğüslerinide avuçlayarak sedayı oturttum sakin ol dedim. bu sefer banada bağırdı. dönüşte iremi teselli ettim , kız hiç bağırmamış tam tersi cevap bile vermeyerek duruşunu korumuştu. seda ise çantasını alıp sınıfı terketti.
    sonraki zamanlarda seda umursamaz bi tavra büründü. yavaş yavaş kabullenmeye başlar gibi gözüküyordu ama pek inanmıyordum bu tavrına. bense iremle giderek yakınlığı arttırmıştım. sık sık konuşuyorduk , kendi hayatıyla ilgili şeyler anlatıyordu. yavaş yavaş tanımaya başlıyordum onu. bu arada öğrenmiştim kalçasının bu kadar geniş , dolgun ama şekilli olmasının sebebini. o da spor yapıyordu. favori hareketlerinden biride squatmış. hızlı başlayan herşey çabucak biterdi , sedayla çok hızlı başlamıştı benden sonra herkesle ilişkisini kesmiş ama aynı şekilde çok hızlı bitmiştide. irem benimle samimiyeti artırırken kendi arkadaşlarını ihmal etmiyordu. çok hızlı gitmiyorduk ama gidiyorduk en azından ve süreyi fazla uzatmadan artık şekillendirmek gerektiğini düşündüm. konuşmaya karar verdim. okul çıkışı vakit geçiricektik. bi eğlence merkezine gittik , tuğba ve zehrada vardı , bowling oynadık. onlarda aramızda bişeyler olmaya başladığının farkındaydı ve bowlingden sonra neyse biz kaçalım artık işimiz var diyip yalandan bi bahaneyle uzaklaşırlarken ireme bakıp gülüşüyorlardı. iremde olacakları anlamış ve gülerken bana belli etmemeye çalışıyordu. bi kafeye davet ettim. biraz muhabbetten sonra seninle ikimizle ilgili bişeyden bahsetmek istiyorum diyip konuya girerken , irem yeşil gözlerini büyütüp fazla falso vermeden habersizmiş gibi beni dinlemeye başladı. uzun bi konuşma yapmıycaktım zaten. dediklerim aynen şunlar oldu:
    seninle olan arkadaşlığım çok güzel gidiyo , hoş vakit geçiriyorum. tavırlarını duruşunu seviyorum , seninde memnun olduğunu hissediyorum. güzel ve hoşta bi kızsın ben bu arkadaşlığımızı biraz daha yakınlaştırmak istiyorum.
    kahve bardağını 2 eliyle tutup tebessüm ederken etrafa bikaç saniye boş bakıp atıp gözlerini kaçırdı. bana baktı ve..
    çok tatlı bi şekilde olur dedi. tebessümle karşılık verdim. 1 elini kendime çektim ve romantik bi ortam oluşur gibide olsa fazla romantizme gerek yok hem bu kadar gerilmekte yeter diyip konuyu değiştiren ben oldum.
    +el falı biliyorum ben bakmamı istermisin?
    -aa öylemii , baksana
    fırsatıda bulup yanına oturdum iyice yan yanaydık, elleri elimdeydi , parmaklarımla elindeki çizgilerin üzerinden okşayarak gidiyordum. kızlar bundan huylanır ve hoşlarına gider. el falı bahanesiyle ayaküstü iremi tahrik ediyordum. gerçekten gizli bin olabilirdim. unuttuğum bi kaç bilgiyi yalandan uydurmaya başladım. işte bu hayat çizgisi , bu kader çizgisi , kader çizgin hayatla kesişiyo yani hayatının aşkını bulucaksın gibi laflarla konuyu kendimede çekip güleceği şeyler söylüyordum. bi kızı ciddiyetten ve gerginlikten en kısa sürede rahatlayacağı güleceği bi moda sokabilirseniz 1 değil en az 10 adım öndesiniz demektir. bunu iyi kullandım o gün çıkışta beraber yürüdük , hava soğuktu ve artık sevgili olmamızında verdiği samimiyetle elini tutarak yürüdüm. diğer eli montunun cebinde kafasında kapşonu vardı, kapşonunun kapattığı gözlerini konuşurken beni görebilmek için iyice kafasını kaldırmasıyla ciksiliğinin üzerine tatlılıkta ekliyordu bu kız. ayrılacağımız yerde , sedanın bi zamanlar bana söylediği lafları ona sattım.
    +güzel bi gündü teşekkür ederim herşey için diyip yanağına bi öpücük kondurdum. ben teşekkür ederim dedi ve gülerek uzaklaştı. aferin lan aminoasit diye kendi içimde bi kutlama yapıp , kendimi şereflendirirken uzun zamandır yaşamadığım aksiyon o an gerçekleşti..
    Tümünü Göster
    ···
  17. 1367.
    +28
    4 tane 16-17 yaşlarındaki kekolar bilader hayırdır napıyosun burda dediler.
    her ne kadar kavgadan korkmasamda 4 kişiyle baş etmenin kolay olmayacağını bildiğimden rahatsız olmayacakları ama geri viteste atmış gibi olmayacağım cevaplar vermem gerekirdi.
    +arkadaşımı bıraktım dönüyorum şimdi kardeşim noldu neden sordunuz?
    -seni kızla falan gördükte baya yanyana samimi , sokak ortasında yakışıyomu bilader?
    +kız arkadaşımı öperken sizemi sorucam kardeşim?
    -bu mahallenin namusu var, çocuklar var akıllı olcaksınız , utanmasan kızı domaltıp gibicen burda lan
    (bu cevaptan sonra bunları niyeti anladım ve geri vites yapanı gibsinler diyip)
    +istersem giberim lan senmi karışacaksın dıbınakoduğumun evladı.
    bunu dedikten sonra geri dönüşü olmayan yola girdik.
    belliki kanı kaynıyo düzeni bozup yanındaki çelimsiz fırlamalardan biri bana hızlıca vurmak için yaklaştı, zidane'ın leverkusene şampiyonlar ligi finalinde carlosun ortasına gelişine vurduğu vole gibi çenesine koyduğum yumrukla yere indirdim. kavganın sonuna kadar kalkamadı o bin. diğerleri biraz daha tedbirli şekilde etrafımı sardılar. tamam kavgadan korkmam ama brucee lee de değilimki dıbınakoyum birini tutarken diğerini döveyim , hamle yapmalarını bekledim sadece. sürekli etrafımda dönüp birinin yapacağı şeye karşılık vermeye çalışıyordum , 1.sn geç kalsam ondan yiyeceğim darbeyle diğerleride saldırıp ebemi gibebilirlerdi. ilk başta açık olan mesadeyi yavaş yavaş daraltıyorlardı , o esnada bi tanesi daha hamle yaptı ve anlık bi refleksle çok şiddetli olmayan bi tekmeyi karnına geçirdim. 2 sini indirdim diye sevinirken biraz afalladıktan sonra tekrar 3 lediler etrafımı. gibeyim böyle mahalleyi 1 tanemi insan evladı geçmezde kurtarmaz ki diyordum içimden. en sonunda arkamdaki bini kaçırdım ve bacağıma bi tekme attı , dizüstüne düştüm. diğer 2 si aç köpek gibi yaklaşırken o ilk başta konuşan atarlı binin gibine doğru bi yumruk attım. zaten dayak yiyeceğim belli olmuşken en son saniyede onada bi tane geçirdim ve o da biraz kıvrandı. arkamdaki boynumdan tutup arkaya düşürdü. diğeri tekmelemeye başladı. ilk yumruğu indirdiğim bin hala oturmuş sersemliği atmaya çalışıyordu üzerinden. çene hassastır sağlam koyarsanız kalkamaz kolay kolay. bikaç tane yüzüme yumruk yedim. zaten direncimde düşmüştü. en son küfür ve tehditler edip uzaklaştılar. uzun zaman sonra ettiğim ilk kavgada sağlam dayak yemiştim. tek tesellim 2 sine zarar verebilmem oldu. kaşım açıldı , gözüm ve bikaç yerim morardı. bacağım bikaç gün ağrıdı sonra geçmişti. ertesi gün okulda irem olayı duyunca çok üzüldü , benimle daha çok ilgilendi. bana ilk o zaman canım benim ya gibi hitaplara başlamıştı. sonuçta sevgiliydik. bende ona tatlım diyordum. selçuk bini zütüyle gülüyordu. tenefüste reyis yanıma geldi ve olayı sordu. önemli değil kardeşim serseriler işte diyip geçiştirdim. ısrar etti olayın nerde olduğunu falan sordu.
    -aminoasit kardeşim söyle sen nerde olduğunu olayın , buraya yeni gelmiş arkası olmayan adamlara 4 kişi kim saldırdıysa bizde bi diş gösterelim diyince söyledim olay yerini.
    reyis binlere baktı , binlerden biri orada kürt mesutlar takılıyo onlar yapmıştır dedi. telefon numaramı istedi verdim reyise.
    okul çıkışı eve giderken telefon çaldı. reyis arıyordu..
    -aminoasit kardeşim dünkü yere gel bekliyorum dedi.
    10 dk lık mesafeyi hızlıca yürüyüp 5 dakikada vardım. dünkü 4 bin ordaydı , yanlarında reyis ve onun 3 bini. reyis söz aldı. dünkü 4 şerefsiz mum dökmüş gibiydiler.
    -bu arkadaşın adı aminoasit, bu sene yeni geldi , buranın çocuğu değil kız arkadaşını bırakıp dönerken siz namus bekçiliği yapıp 4 e tek daldınız bu çocuğa. şimdi bizde 4 kişiyiz. varmısınız 4 e 4 ?
    + yok gürhan abi ayıp ediyon.
    -o zaman adam gibi şimdi özür dileyin. sonra size 2 şer yumruk atacak.
    gururlarını eze eze istemeselerde kabul ettiler. bense yumruk atmayı kabul etmedim. reyis ısrar etti , vurmazsan akıllanmazlar dedi. o zaman indirdiğim 2 sinin dışındaki bu 2si birbirine vursun 2 şer tane dedim ve o gün o olayı kapatıp reyis ve binleriylede bi süre yürüyüp geri döndüm. binlerden birine
    +kimdi bunlar dedim buralarda pek kürtte yoktu
    -kürt değil zaten ya esmer olduğu için kürt mesut derler ona , kendi çöplüğünde öten bi horoz
    +gürhana neden hiç karşı gelmediler ?
    - 4 e 4 zaten giberiz biliyolar , hem gürhanı bu ilçede herkes tanır. kimse diklenemez.
    intikamım alınmıştı. rahatlamıştım. peki bu gürhan denen reyis muamelesi gören herif ne ayaktı? sene başından beri bu sorunun cevabını merak ediyordum ama kimseyede sormamıştım. o günkü olaydan sonra iyice buna kafayı takmıştım. bu kadar saygı görmesi ve ondan korkulmasını kıskanmaya bile başlamıştım belkide. ben böylelerine diklenmek , karşı durmak için vardım. sene başında karşısında durdum ama hoşgeldin demişti , şimdi ise dayak yediğim çocukları dize getirip iyilik yapmıştı. ben nasıl diklenecektim buna? bulunduğum yerde benden üstün birisini kabullenemiyordum. fırsatını bulsam ona kim olduğumu göstermek kendimi ispatlamak istiyordum ama karşısında olmak için bi nedende gözükmüyordu kendimi kai hiwatari gibi hissetmiştim. peki yanındamı olacaktım? yok artık dedim. ben yalnızım kimseyle işbirliği yapmam. reyisin dıbınakoyum dedim. neydi bu sır perdesi??
    Tümünü Göster
    ···
  18. 1368.
    +30
    intikamımın alınmasıyla rahatlamıştım ve yaralarımda daha hızlı iyileşiyordu, intikamımı reyis almıştı , reyis neden benim meseleme burnunu sokup yardım etti diye değil daha çok neden bu kadar saygı gördüğünü merak ediyordum ama aklım bi yandan iremdeydi. bana şefkatle yaklaşmıştı, sürekli bişey isteyip istemediğimi sorması annemden bile görmediğim ilgiyi göstermesi inanılmaz hoşuma gidiyordu. zütünün yanında bu kızın kalbininde iyi olduğunu görmüştüm.3-4 gün sonra çok küçük izler kalmış , olayın izlerini iyice atlatmıştım. bu sürede seda bana olan umursamaz tavrını sürdürüyordu ,o da irem ve benle olan kavgalarının izlerini atlatmışa benziyor , sürekli telefonda biriyle gülerek konuşuyor sürekli mesajlaşıyordu , seda yine birini bulmuştu kesin. artık birbirimizin yüzüne bile bakmıyorduk ama onunla aramızda ileride tekrar bişeyler olma ihtimalide az değildi. herşeyin bittiğini düşünmüyordum.
    iremle olan ilişkim gayet iyiydi , daha hiç öpüşmemiştik , kalçasını avuçlamamıştım , frikik vermeye çalışmıyordu ama onun duruşu bile yetiyordu , göğüslerinin altına kollarını koyup büyük göstermeye ihtiyacı yoktu , yüzyüze konuşurken bile kazağının sardığı vücudundan patlayacak gibi dimdik duran göğüsleri herşeye yetiyordu.bi gün ayrıldığımızda sarılırken göğüsleri kendi vücudumla onunki arasında sıkışmıştı , hava yastığı gibiydi. iremin kur yapmaya hiç ihtiyacı yoktu , put gibi dursa beni heycanlandırabilirdi ama çok iyi bi kızdı be dıbınakoyum onu sadece cinsel obje olarak görüp fantazilerime alet edemiyordum. çok iyi bi kalbi vardı, çok sıcak bi gülüşü.. bunu da akışına bıraktım..
    Artık okula , şehre alışmaya başlamıştım , sene başındaki diğer sınıftan 3 4 kafa çocuk halı sahaya çağırdılar , uzun zamandır futbol oynamamamıştım ama yetenekliydim , sırıtmazdım. Öylede oldu , sadece bileklerim hamlaştığından çalım atmakta zorlandım , onun dışında pas ve şutlarım iyiydi , 3 4 farkla kazanmıştık. Çıkışta terli şekilde evin yolunu tutarken sinemle karşılaştım. Reyisin yanına gidiyormuş , naber nasılsınlardan sonra sohbet kitaplara geldi. Okuyormusun hala dedi.
    +tabiki , aylak adam diye bi kitap okuyorum bu aralar
    -oo yusuf atılgan..
    Bu kız gerçekten kültürüydü , boyu biraz uzun 173 174 gibiydi. Reyisle buluşucağı yere yaklaştık ve ordaydı , bizi görünce kötü bi tepki vermedi. Bizde aminoasitle kütüphaneden tanışıyoruz yolda karşılaştık diyip emin bi şekilde lafa girdi. Birbirlerine güveniyorlardı hiç sıkıntı olmadı , bende tokalaştım reyisle ve yarın sinemin doğumgünü istersen sende iremi al gel diyip benide davet etti. Bi kez daha şaşırdım ve iremle konuşunca haberleşiriz diyip yol aldım. Akşam sorduğumdada gidelim dedi. Reyis ve ben sevgilerimizle bi akşam geçirecektik..
    Ertesi akşam canlı müzikli bi kafede buluşup doğumgününü kutladık , pasta kesildi. Sade giyinmiştim , siyah pantolon üstüne beyaz tişört , aksesuar olarak 1 2 sade bileklik.. irem herzamanki gibi oturduğunda kalçasını yanlardan taşıracak bi pantolon ve dar bi kazak. Tüm vücut hatları belliydi. Saçlarını salmış ve hafif dalgalıydı. Dudaklarıma kırmızı rujunu yine sürmüştü. Slow parçalar çalınmaya başlandığında kızlar bize yaslanmaya başladı ve bizde arkamıza yaslanıp müziği dinliyorduk. Bikaç dakika sonra reyisle sinemin öpüştüğünü gördüm. iremse başını göğsüme yasladı , sağ kolumu omzuna atıp sarıldım, kendi başımı onunkinin üstüne koyup o güzel kokulu saçlarını.. huzuru kokuyordum adeta. Bi yandan ortamıda bulmuş kızı kollarımın arasına alıp sarılmışken öpüşmenin zamanı geldi dedim. Omzuna attığım sağ elimle onun sağ elini tutuyordum , sonra yanağını okşamaya başladım , yumuşacıktı. Konuşurken kısık sesle konuşuyordum. Bütünleşmiş gibiydik. Parnaklarımın tersiyle boynunada hafifçe okşarcasına sürtüyordum. Boyundan böyle temaslardan çok hoşlanırlar ve huylanırlar. Arada saçıyla oynayıp okşadım , saçlarıyla oynanmasınada bayılırlar. Sağ elimle boynunun altından hafifçe kaldırdım ve yüzyüze , gözgöze. ,el eleydik. yüzü çok güzeldi , zütü güzel kızların yüzünden çok zütüne bakarız ama bu kızın o kadar güzel bi kalçası olmasına rağmen saatlerce yüzünü izleyebilirdim. Bacak bacak üstüne atmıştı , sol elimle çenesinin altından nazikçe tutarken baş parmağımla dudağınıda hafifçe okşadım. Kıpkırmızıydı. Gözleri yeşil , teni beyaz.. artık zamanı geldi diyip yavaşça dudağına gözlerimi kapatarak eğilip 3-4 saniyelik güzel bi öpücük kondurdum. Sedaya uyguladığım taktiğin aynısını yapıp geri çekildim ve tepkisine baktım. Eğilirken derin bi nefes almıştı , o 3-4 saniyenin hazzını almak için nefes alıp vermemiş , tutmuştu. Kafamı geri çekerken gözleri daha yeni açıyor ve tuttuğu nefesini gözlerime bakarak verirken kabaran göğsüde yavaşça indi. Göz gözeydik , bakışları.. hala anlatmakta çok zorlandığım bi şekilde bana bakıyordu. Masumca , huzurla , tatlılıkla , istekle , mutlulukla.. bi sürü kelime var ama sanırım o anki bakışlarını tek bi kelimeye sığdırabilirim. Aşkla..
    Gözleri aşkla bakıyordu , çok etkileyiciydi. Tekrar eğilip 1-2 dk daha öpüştük. Aşkı hissediyordum. ilk öpüşmemizde bu kadar aşkı hissettiysem daha fazlasında ruhum kanatlanıp uçardı..
    Tümünü Göster
    ···
  19. 1369.
    +30
    Yeni bi heycan yaşıyordum iremle. sedayı zaten giblemiyordum ne tak yerse yesindi ama bi yandanda aklım ondaydı iremle duygusal olarak bi bağ hissetsemde ara sıra sedanın istekli hallerini düşünmeden edemiyordum. Onunla daha hızlı başlamıştık ve daha fazlası olurdu. iremle mutluydum ama bi yanımda sedayı istiyordu , o yanımın ne olduğu malum. Kolay yol oydu ama sedada yol olmuştu zaten. gibtiret irem daha ciksi diyip bu düşünceleri atmaya çalıştım. Yılbaşına 3 4 gün vardı. Sınıfta hiç sevmediğim şey , yılbaşı çekilişi yapıldı, istemesemde iremin ısrarıyla katıldım. isimler yazıldı kura çekildi. Sınıf 18 kişiydi. Öndeki inek kızlardan birine hediye alıcaktım. Bana kimin alıcağını bilmiyordum. ismim kime çıkmıştı dıbınakoyum? Bide süpriz diye bana şu çıktı diye kimse kimseye söylemedi. ireme reyisin binlerinden onur çıktı ama onurla takılan arkadaşı zehraya verdi , ondaki ismi kendine aldı. Ön sıralardaki bi çocuk. Zehranın yüzü orta , boyu 172 173 civarında zütü güzel olan bi kızdı. Bu nasıl sınıf dıbınakoyum herkesin zütü güzeldi. Bu kız bu zütle onur denen vasıfsıza neden ilgi gösteriyordu bilmiyorum sadece biraz yakışıklıydı o kadar. Kura eğlencesi bitince derse döndük. Ders coğrafyaydı , hocanın adı duygu.. 29 30 yaşlarında 165 civarı boy , büyük ihtimalle çakma sarışın , yüzü güzel bi hatundu. Sanırım lise öğretmenliği insanı strese soktuğundan biraz göbeği vardı ama o fazla kiloları zütüne vurmuş olacakki zütü güzeldi , genişti. Kumaş bi pantolon giyerdi, kalçadan dize kadar dar ve hatlarını öne, çıkarır ama dizden sonra genişler paçası geniş olurdu. ispanyol paça sanırım. Bekardı , bi kere evlenip boşanmış. Dersi erken bitirdiğinde sohbet etmeyi sever ve kızlarla banada bulun gibi laflar eder arkadaşça davranırdı. Okula yeni geldiğim ve coğrafyam iyi olup ilgi gösterdiğim için bana ayrı bi ilgi gösterirdi. El kaldırdığımda çok az başkasına söz vermiştir. Sıraların arasında gezerken benimle daha fazla sohbet eder , eşyalarımla ilgilenir hatta tek oturduğumda yanıma otururdu. Bu ilgiden sedada aşırı , irem normal seviyede rahatsızdı ve kıskanırlardı. Sedayla ilk başladığımız ve yanımda oturduğu bi gün dersi erken bitirince , yine havadan sudan konuşurken siz sevgilimisiniz diye gülerek sordu. Sedayla birbirimize baktık ve seda hocaya sen işine bak huur , aminoasit benim edasıyla evett hocaaam dedi. Duygu hoca doğrumu aminoasit diye gülerek tekrar sordu , bende onayladım. Duygu hoca şakayla ciddiyet arası bi havada sedadan başkasını bulamadınmı çok çektirir sana dedi. Seda ciddiye alıp biraz atarlandı, duygu hoca şaka yapıyorum kız desede sonraki 2 3 hafta ona biraz takmış ve banada biraz tripli gibiydi daha az muhattap oldu. Sonra düzelmiştik ama 3 hafta önce bana gereksiz yere sınıfın ortasında kızıp dersten çıkmamı istediği günden beri duygu hocaya hiç pas vermiyor , derse ilgi göstermiyordum. Krem rengi dar pantolon giydiği bi gün önümdeki kızın yanına oturmuştu, onun önündekiler bi test sorusunu sorduğunda önündeki sıraya uzanarak hayatımda ilk defa bu yaşta domalan bi kadın görmüştüm. Yanımda irem vardı. O manzarayı anlatamam , eğildi desem eğildi değil. Bildiğin domaldı. Gözlerim fal taşı gibi açıldı ve ilk 3 4 saniye o manzaranın şaşkınlığıyla tadını çıkardım. irem farkettiğinde sadece o tarafa bakıyormuş gibi yapıp ufak ufak bakmaya devam ettim. Kız en sonunda bana bak bişey anlatcam diyip duygu hoca normal oturana kadar beni zorla oyalayıp ona bakmamı istedi, bişeyde anlatmadı. 1 2 dk sonra duygu hoca arkasına dönüp iremle konuşmaya başladı. Bu sefer ona sordu sevgilimisiniz diye. Banada küsmüyüz diyip gönlümü almaya çalışsada pek yüz vermedim. Bi sonraki dersimizin boş olduğunu biliyordu ve bana kütüphanenin arşiv odasında işlerim var bana yardım edermisin dedi. ireme baktım gözlerindeki hayırı görsemde kabul ettim. Baya trip attı, hocayla aramız kötüydü onu düzeltmek konuşmak istiyodur diyip ikna etmeye çalıştım. Tenefüs olup sonraki ders zili çaldığında kütüphanenin içindeki 20 metrekare civarı içinde bi masa ve sandalye olan kitaplarla dolu küçük bi odaya girdim. Duygu hoca içerdeydi.
    Tümünü Göster
    ···
  20. 1370.
    +17
    -geldinmi aminoasit gel gel , bak şu kitapların etiketinde numaralar yazıyo , ona göre raflara koyucaz tamammı.
    +tamam hocam.
    binbir fantaziyle girdiğim odada beklemediğim bi tepkiyle karşılandım. içeri girer girmez kapıyı kitleyip pantolonumun kemerine atılmasını bekliyordum. öyle olmadı. kitapları dizerken
    -küsmüyüz hala : )
    +yok hocam ne küsü.
    -katılmıyosun derslere
    +biraz tripliydim sadece.
    gönlümü aldı , aramız düzeldi. bi yandan kitapları dizmeye devam ediyoruz.
    -sedayla ayrılıp iremlemi çıkmaya başladın
    +öyle oldu.
    -yenisin ama hızlısın baya diyip güldü. bende gülerek cevap verdim. sedayla neler olduğunu vs. sordu. iremle ilgili çok az konuştuk. arkadaş gibiydi , hiç hocam bile diyesim gelmiyordu. genel olarak şehir ve ortamımla ilgili soruncada
    +pek arkadaşım yok , irem var sadece dedim. bu lafımın üzerine
    - benimde çok arkadaşım yok , hele boşandıktan sonra okuldaki diğer öğretmenler biraz mesafeli davranmaya başladılar , o yüzden öğrencilerle aram bu kadar iyi. arkadaş olmaya çalışıyorum hepinizle.
    Duygu hocaya hak vermiştim. Girerken aklımdaki düşünceler gitmişti. arkadaş olalımmı dedi. zaten arkadaşız hocam diyip gülerek cevap verdim. bi önceki ders o manzarayı ne çabuk unutupta arkadaş oluyordum bunu bende bilmiyorum. insan domalan arkadaşının zütüne bakarmı lan diye suçladım kendimi.
    -dersim olmadığında kütüphanenin işleriyle ilgileniyorum işte , öğretmenler odasında kimseyle pek aram yok. sende ara ara uğra o zaman konuşuruz, dertleşiriz.
    onay verdikten sonra o ders saatide bitince görüşürüz diyip ayrıldık. ne düşüncelerle gitmiştim , ne görmüştüm.. insan hocasına yan gözle bakarmı lan bin diyip kendime kızdım. o da arkadaşsızlıktan şikayetçiydi. hem çocuk değildi , kocaman kadındı. kendi yaşıtlarımla arkadaş olmamamın nedeni beni sevmemeleri yada dışlamaları değil, benim onları sevmememdi. çocuksu hareketlerinden nefret ederdim. oturduğumuzda arabalar, sigara , futbol ve kızlardan başka mevzu bilmeyen boş tiplerden nefret ederdim. yılışık , salak tiplerdi. böyle olmayanlarda dersten başka bişey düşünmeyen ineklerdi. kızlarıda sevmezdim , sabahtan akşama kadar züt göbek büyütüp yatmaktan başka bişey yapmazlar , evlilik programı ve benzeri tv programlarının muhabbetlerini yaparlar , hiç bi kitaptan , sanattan, spordan , siyasetten anlamazlar , anlayanlarada sıkıcı derlerdi. bütün işleri güçleri süslenip erkek dedikodusu yapmak olan zavallı bi tür olarak görüyordum bi çoğunu. bu yüzdende onlara duygusal olarak bağlanmanın aptallık olduğunu düşünüyordum. Çoğu böyle olsada kızlara erkekler olarak ihtiyacımız vardı , benimde vardı , 4s kuralını hep uygulamıştım.. aralarında düzgün olanları yokmuydu? tabiki vardı. reyisin kızı sinem boş bi kız değildi , kültürlüydü , üstelik sayısalda okuyor ve sene sonunda mühendisliğide hakederek kazanmıştı. iremse yavaş yavaş kalbime hitap eden ilk kız olacak gibiydi.
    işte bu yüzden duygu hocayla arkadaş olmayı kabul ettim , bi derdim olduğunda , konuşmak istediğimde onun yanına gidecektim.
    iremle yılbaşı alışverişine çıktık , çok fazla vakit kaybetmek istemedik ve hemen bişeyler seçip çıktık. Ön sıralarda oturan sakin , çalışkan bi kıza harper leenin bülbülü öldürmek adlı kitabını aldım. iremde bi çocuğa fenerbahçeli olduğundan büyük bi alex posteri aldı. 2012 yılına girecektik. Yılbaşı haftasonuna denk gelmişti. O yüzden hediyeler cuma günü son ders verildi. Fazla beklemeden iremle hediyelerimizi verdik. ireme bi kızdan cüzdan hediye edildi. Hediyesini beğenmişti ama bana hediye alan şerefsiz saklanmış hala vermemişti , biraz etrafa bakındım ama gelen giden yoktu. gibtiret dedim. Çıkışta irem arkadaşlarıyla beraber gidecekti. Onunla yanaktan öpüşüp ayrıldıktan sonra yoluma baktım. Hava soğuk hafif yağmurluydu , tenha bi yola girip kabanımın kapşonunu kafama örtüp okuldan 100 150 metre uzaklaşmıştımki bikaç saniyedir tam arkamda birinin yürüdüğünü farkettim. Aynı ritimdeki ayak sesleri aynı mesafede beni takip ediyordu. Arkama dönmedim , biraz daha yürüdüm , bi dükkanın tam arkamı gösteren buğulu camlarından bi kız olduğunu anladım ve tehdit hissetmediğimden durup döndüm. Karşımdaki sedaydı..
    +benimi takip ediyosun sen
    -evet
    +neden?
    -okuldan biraz uzakta konuşmak istedim
    +???
    -senin ismin bana çıktı. Hediyeni orda vermek istemedim yanlış anlaşılmasın diye.
    +bunun içinmi takip ediyodun , gerek yoktu mahcup oldum şimdi, ıslandın boşuna.
    - yok ya ne mahcubu. neyse veriyim hediyenide kaçıyım artık.
    + dur zaten eve geldik sayılır 100 metre kaldı. Islandın o kadar evin ters tarafta , gel bizimkiler evde yok. yağmur dinince dönersin.
    -yaa bilmemki
    +hadi gel , ıslandın benim yüzümden o kadar.
    -tamam.
    Kız iyi niyetle yanlış anlaşılmasın diye benim için ıslanmıştı o kadar , tamamen iyi niyetle eve zütürdüm sedayı. Ev boştu , iş çıkışı babamla annem eski şehirimizdeki hastalanan yakın bi akrabamızın ziyaretine haftasonu gideceklerdi. Tüm iyiniyetle sedayı zütürürken aklımdan geçmişimiz , sedanın geçmişi , evin boş oluşu ve yalnız kalacağımız geçiyordu. Sedanında aklından bişeyler geçiyor olmalı ki hiç konuşmadık eve varana kadar. Sonunda geldik , kapıyı açtım , içeri aldım. Artık yalnızdık , hemde boş bir evde. Normalde hediyesini vericek , yağmur dinincede gidicekti ama öyle olmadı..
    Tümünü Göster
    ···