yeter bende anlatıyorum

dinleyen 3-5 kişi olsa yeter. hayatımı nasıl tak ettiğimi anlatıcam.

9 yaşında büyüdüm ben. hiç istemesemde büyümek zorunda kaldım. babam ben 6 aylıkken ölmüş, annem başka birine gitmiş ve kardeşimle beni 1 yaşında babanneme bırakmış. o baktı bize. ben babanneme anne dedeme baba diyerek büyüdüm. yalnız 9 yaşındayken babam bildiğim dedemide kaybettim. işte o zaman anladım bu hayatın yamuğunu.

evde bi kalabalık var, anlamsızca ağlıyorlar, bağırıyolar. oda da oturuyorum. aile fertlerinden birisi yanıma geldi ve deden babanın yanına gitti dedi. bir damla göz yaşı dökemedim. zaten o gün bugün hiç ağladığımı hatırlamıyorum. sorumluluk aldım çocuk yaşta. ne yapacağımı bilmiyordum. vakit geçtikçe büyüdüm, 15 li yaşlarda yaşıtlarım tatilin bilmem neyin zevkini çıkarırken ben parkta orda burda garsonluk yaptım. haftalık 7 tl'ye hemde. 3 aylık yaz tatili boyunca paramı biriktirip okula giderken harçlık yapıyordum. arkadaşlarıma bişey ısmarlayamıyordum. ama halimden anlayan arkadaşlarım vardı çok şükür. ilk okulu bitirdim. orta okula geçtim, yine masraf. yine para. çalıştım, gündüz okula gittim akşamları internet cafede çalıştım.

orta okulda bilgisayar merakım başladı. akşamları internet cafede çalıştığım için boş vakitlerimde incelemeye çalışıyodum. bu nedir? ne işe yarar? merakım git giderek arttı. 6. sınıfta bi kıza aşık oldum. bigün futbol maçı yaparken ara verdiğimizde arkadaşların gazı ile kızın yanına gittim. seni seviyorum dedim direk, oda bende dedi. böyle bir mutluluk yok. maçın 2. yarısında 8 tane gol atmıştım. velhasılı vakit geçtikçe anlamaya başladım. bu hayat iyileri barındırmıyor ama kötüleride yaşatmıyor. destekçim yok, sırtımı sıvazlayanım yok, bir ben vardım birde sigara.

7. sınıfta sigaraya başladım. bir kibrit yüzünden. ama teselli olmamı sağlıyordu. derken içime çekmeye başladım. böyle böyle sigaraya alıştım. artık kazandığım paralar bana değil tamamen sigaraya gidiyordu. 8. sınıfta tamamen bitmiştim. alkole başlamamak için zor tutuyordum kendimi. 8. sınıfın 2. döneminde internet cafeyi bıraktım. yaşadığınız semtlerde mutlaka olur böyle özendiğiniz mahalle kabadayısı insanlar. benimde vardı, nuri abi. küçük hareketlerle nuri abinin yanına yaklaşmaya başladım. dediklerini yapıyodum, sigarasını alıyodum. mekanı kahveydi. okul çıkışı eve gitmeden kahveye gidiyordum. evden iyice kopmuştum artık.

@8 yaşım 24 kardeşim.

gece geç saatlerde gidiyordum eve. bize bakan babannem yani annem kapıda beni beklerdi, her geç geldiğim gece için kıçıma oklava yedim. oklava yedikçe geç geldim. nuri abinin parası çoktu. ismi vardı, adamları vardı. 8. sınıfı bitirdim. liseye geçtim bu arada okumama nuri abide yardımcı olmaya başladı. akşamları yanına gittiğimde cebime para koyuyordu ki ben günde 1 tl harçlığım vardı. nuri abi cebime 5 tl koyuyordu 10 tl koyuyordu benim için büyük nimet. lise dönemlerimde karamsarlığım baş gösterdi. umutsuzluğum ortaya çıktı. artık kahveye gittiğimde nuri abinin dediklerini ben yapmıyordum. o bana söylüyordu ben başkasına söylüyordum. lisede bilgisayar yazılım bölümünde okudum. 3 sene boyunca bilgisayar ile ilgili ne varsa öğrenebildiğim kadar öğrendim.

lise son sınıfta alkolle tanıştım nuri abi sayesinde. o gece bira içtim 1 şişe, evin yolunu bulamamıştım. ertesi gün annem sigara paketini önüme attı, bu ne lan? dedi. sigara görmüyomusun dedim. annemde sigara içtiğimi öğrendi. beni karşısına aldı dedi ki; oğlum, bu hayatta sana senden başka dost olmaz. gözünün önüne bak, etrafındaki adamlara dikkat et. evden koptun, bizden koptun dedi. o zaman anladım nuri abinin bana zararlı olduğunu. ama taka batmıştım bi kere. nuri abinin yanına gitmeyi bıraktım. liseyi bitirdim. başka bi internet cafede işe girdim. güzel para alıyordum ama günde bi paket sigara üstüne alkol parası hepsini zütürüyodu. arkadaş çevrem olmuşu. derken temmuz 2008, sabah cafeyi açtım.

çayı koydum, makinaları açtım derken telefonuma mesaj geldi. nasılsın diye. yabancı numaralara hep küfür ederek cevap veririm. sen kimsin lan yarram yazdım. bu nedemek şimdi tanımadın mı kız beni dedi. dedim ben kız değilim yanlış attın hadi git işine. sen kimsin ben kimim derken, kız benim ortaokuldan arkadaşım selma çıktı. benin dönüm noktam o sabahtır. selma ile luzümsüz saçma bi konuşma içine girdik. sabah 8de cafeyi açıyordum gece 12 de eve gidiyordum. bu saat içinde sürekli mesaj sürekli mesaj. derken buluşmaya karar verdik. okulun bahçesine randevulaştık.

patrona dedim bana bi kaç saat müsade ver bi işim var, tamam dedi. gittim bahçeye orda oturuyor. meraba dedim, kafasını kaldırdı bana o gözlerle bir baktı ki, bütün hayat filmim gözümün önünden geçti. resmen büyülenmiştim. o karanlıkta parlayan yeşil gözler. selam hoşgeldin dedi. oturdum yanına. ee nabıyosun falan diyor ama ben kendimden geçmişim. sesini duyuyorum ama ne dediğini çözümleyemiyorum. o gün öyle konuştuk ertesi gün oldu yine buluştuk. 5 gün boyunca her gece buluştuk.

@16 nuri abiye gelicem güzel kardeşim, merak etme.

5. gece selma bana seni seviyorum dedi. böyle bir mutluluk yok. ama işte bi sorunumuz vardı. sigara tamam ama alkol kullandığımı bilmiyordu. geceleri sarhoş olduğum için telefonlarına bakmıyordum ertesi gün uyuyakalmışım diye yalanlar uyduruyordum. selma ile sevgili olduk. ağustos 2008, üniversiteye gitmeye karar verdim. selmaya söyledim bunu, çok sevindi. cafeden aldığım para 750 tl idi. bunun 300-400 ü sigara alkole gidiyordu. 100-150 arasıda selma ile yiyordum. bana kalan 250-300 tl civarı birşedi. meslek lisesi çıkışlı olduğum için 2 yıllık üniversiteye geçiş yaptım.

selma ile vedalaştık ve ben üniversite için ıspartaya gittim ekim 2008de. yerleştim, ettim derken başladık bi şekilde. selma ile sürekli telefonda internette görüşüyorduk. 2009 şubat ayıydı. selmaya mesaj attım, cevap vermedi. aradım açmadı. saatlerce mesaj attım aradım cevap vermedi. beynimden vurulmuşa döndüm amk. neler oluyordu acaba? hastaneden rapor aldım, okula verdim. otobüs biletimi aldım doğru selmanın yanına. ertesi gün kapısına dayandım. annesi çıktı. selma nerde dedim? kızımı bi alkolik ile görüştürmem ben dedi. selma alkolik olduğumu öğrenmiş. kimden mi, o huur çocuğu nuri abiden. nuri abinin yanına gittim, çok sakin bi şekilde naber abi dedim, vay seko iyidir sen naptın dedi görünmüyosun dedi. ne yaptığımı gerçekten bilmiyor musun abi dedim senin gibi bi adam dedim.

üniversite okuduğunu duydum birde kızın birine fena kaptırmışsın diye duydum sadece dedi. ben sakinliğimi koruyorum. doğru duymuşsun abi dedim, eğer sıkıntı olmazsa dışarıda konuşabilir miyiz özel dedim. tabi koçum gel dedi. kapının önüne geçtik, ama orası olmazdı. kahvenin yan tarafına geçtik karanlık yere. nuri abi delikanlı adam olarak biliyosun mahallede bir sürü kişi yanına gelmek için can atıyor bende o yaşlarda can atıyordum ki geldim yanına. cebime paramı koydun ettin çok sağol ama ispiyonculuk delikanlılığa sığar mı dedim. ne diyosun koçum sen akıllı konuş dedi. biraz didiklesem selmayıda tanırsın sen şimdi dedim, selma kim dedi? hatta takunu çıkarsam kesin ona aşıksındır dedim. senin kafan güzel git başka zaman konuşalım dedi, yok dedim bi yere gitme şimdi bitiricez bu işi dedim.

internet cafede çalıştığım zamanlarda tanıştığım cello bello adamlara önceden haber salmıştım. kahvenin tam çaprazındaki pılesteyşın kafede bekliyolardı. nuri abi delikanlısın madem, sorduğum sorulara doğru cevap ver dedim. yeter lan senle mi uğraşcam sor dıbınakoyum dedi. diyaloğumuz;
1- selmayı tanıyor musun?
tanıyorum.
2- nerden tanıyorsun?
bizim cartın curtun akrabasının bilmem neyi dedi.
3- alkol içtiğimi sen mi söyledin?
ben söyledim evet.
4- niye abi? ne yamuğumu gördün? neyin hesabındasın?
bak evlat, selmaya bende aşığım
demesiyle yumruğu ağzına geçirmem bir oldu. arkadaşlarda cafeden çıktı. nuri abiyi haşat ettik. kahveden adamlar geldi ayırdılar.

arada bende yumruk tekme yedim, dudağım patladı kaşım açıldı falan. neyse o gün öyle geçti ama nuri abinin peşimi bırakmayacağımı biliyorum. aldığım rapor 4 günlüktü. 4 gün içinde selmaya gerçeği anlatıp gönlünü almam gerekiyordu. 1. günü bitti. 2. günün sabahında selmanın kapısına yine gittim. çaldım, annesi çıktı yine. dudağım patlak kaşım dikişli görünce noldu sana dedi dedim bişey yok selmayla konuşmam gerek nolur izin ver cemile teyze dedim. olmaz dedi, yalvardım, ettim en sonunda ikna ettim. selma kapıya geldi. suratımı görünce panikle noldu sana diyim elleriyle dudaklarıma dokundu. ne acım kaldı nede başka bişey.

ben iyiyim selma, birşeyim yok dedim. vaktim çok azaldı dedim, sana gerçekleri anlatmam gerek dedim. sonra erkekliğe tak sürdürmeyecek ya hemen çekti ellerini, anlatacak bişey yok dedi. dedim, seninle ne zamandır birlikteyiz lan? şu zamandır, sana yalan söyledim mi? hayır. kalbini kırdım mı? hayır. kötü bişey yaptım mı? hayır. o zaman beni dinlemek zorundasın dedim. hıh mıh yaptı ama onuda ikna ettim. alkol kullandığımı öğrenmişsin dedim. cevap vermedi. nuri abiyle hukukun nedir dedim? o güzel yeşil gözlerini iyice açıp suratıma baktı. sen nuri abiyi nerden tanıyosun dedi? şimdiden benim gözlerim açıldı.

her çocuk gibi bende çocukluğumda ona özenip yanına girdim dedim. ordan tanışıyoruz dedim. seni bu hale sokan nuri abi mi dedi? ne hale sokması dedim, git ona bak sen dedim. tmm sana inandım aşkım dedi, öptü beni falan bende salak gibi sığır gibi konuyu kapattım. bi öpücüğe durdurabileceğim bi faciayı es geçtim. 3. gün buluştuk ettik 4. gün tekrar ıspartaya döndüm. bi gece arkadaşlarla içerken kafama dank etti. olm böyle böyle bi durum vardı kız birden kapattı mevzuyu nedir diye kendi kendime sordum. o an kendimi kesesim geldi, öldüresim geldi. hemen selmayı aradım.

dedim, sen bana sordun cevabını verdim de ben sana sormadım, sen nerden tanıyorsun nuriyi dedim? aşkım kapat bu konuyu lütfen dedi. yok yok konuş dedim, nazını yediğim naz yapmadan bi tak yapmaz. en sonunda bir anlatmaya başladı ki, selmanın ailesinin dıbına koyayım. kızı küçük yaşta nuri abiye vermeye kalkmışlar, parası var itibarı var diye. sen ne anlatıyosun lan dedim doğru mu bunlar dedim. ağlamaya başladım. dedim sakın evden luzum olmadıkça çıkma ben 2 ay sonra yaz tatiline gelecem dedim. tamam dedi. bi yandan da arkadaşlardan nuriyle ilgili haberler alıyorum. cemile teyzeyle gizli gizli görüşmeler var, babasıyla kahvede okey oynamalar var, bi gün nuri abinin tanımadığı bi arkadaşımı nuri abi, kızın babası bi adam bide o okey masasına oturmasını istedim. oturdu da.

telefonunu açık bıraktı, masadaki muhabbetleri dinliyorum. nuri kızın babasına sürekli göndermede bulunuyor. kızın duruyo mu cevat amca, kızının elinden çay olsada içsek, kızın evde mi, evlenmedi mi yarak kulak. kan beynime sıçadı. dıbına koduğumun gevşek cevat amcasıda tıs tıs gülüyor anca, demiyor ki kızım benim ne biçim konuşuyosn lan sen diye. ama işte anasının da babasınında gönlü var. neyse, haziran 2009, yaz tatiline girdik hemen memlekete gittim. selma otogarda beni bekliyomuş, indi otobüs sarıldık ettik. eve doğru giderken nuri abi ve saz arkadaşları çıktı karşıma.

seloyu aradım hemen çabuk otogara gel selmayı zütür burdan. selo durumu çakmış gelirken bi kaç kişide o getirmiş. ben yol değiştirme bekleme bilmem ne derken biraz oyaladım onları. selo geldi 3 kişi getirmiş, dedim selmayı evinin yakınına bi yere bırakıver sonra görüşürüz tmm dedi. 4 kişi nurilerin üzerine doğru yürüyoruz. hoşgeldin koçum dedi, eyvallah dedim. büyük bi çarpışma olacak belli ki. o gün bana yaptıklarını hatırlıyosun değil mi dedi, evet dedim. şimdi ödeşme vakti dedi. canın nasıl isterse nuri dedim. ilk defa abi demedim yaşım 19 karşıdaki adam 30 yaşında. derken pata küte girdik birbirimize. elimin küçük parmağı kırıldı, kaburgam çatladı. burnum kırıldı, bu sefer onlar haşat etti bizi ama nuriye 3-4 tane sağlam yumruğum var.