1. 1.
    0
    yeşil anarşinin kökenleri

    anarko-primitivist eleştiri, anarşistik bir devlette yaşamak gibi doğal dünyayla birlikte milyonlarca yıllık insanın birlikte var olduğuna ve şimdiye kadar da var olan tek yaratık olduğuna işaret etmektedirler. öyleyse yeşil anarşinin kökenleri devletin kökenlerine kadar uzanmaktadır. anarşi, her ne kadar, belirli bir takım ilişkiler olmasa da, sadece devlet veya hiyerarşik/güç ilişkilerinin yokluğunu işaret eder. yeşil bu yaşam biçimini mümkün kılmaya çalışan ekolojik bir hayattan bahsetmektedir. sadece dünyayla denge içinde yaşayarak var olabiliriz, bu dengeyi kırmak bizi şu an neredeysek o hale getirir.
    yeşil anarşinin kökenleri boyutları açısından küçük değildir. uygarlaşmış yaşama zorlanan ve onu redden insanlar aynı kaotiği dışa vurmaktadır ve vahşi yaşam özgür ve otonomik bir biçimde yaşamayı yaptırmaya çalışmaktadır. anarşi zor gibi ona karşı hareket edene karşı gelecektir. bizler, bilgimize göre terim bugüne kadar kişisel olarak kullanılmasa da yeşil anarşist üzerinde düşünebilirdik. köklerimizi burada aramakta, çıkarlarımız esasen bugünkü yeşil anarşist çevreye ilham vermiş olan bilinçli anarşist direnişçilerde olacaktır.

    kızıl ve yeşil anarşist ayrılığı

    anarşist çevrede olan bir problem anarşistler olarak hepimizin aynı şey için çalıştığımız fikridir. devlete karşı olmamız aynı zamanda aynı şeyleri de düşündüğümüz anldıbına gelmez. "kızıl" anarşi, tarihsel ve toplumsal tanımlanmış olarak uygarlığı reforme etmek ve hatta hiper-teknolojik uygarlığın bugünkü durumunu daha da geliştirmek gibi solcu amaçları hedefleyen bir hareketten söz etmektedir. bu düşünce, kapitalist/üretimci sömürünün gücü altındaki ik dünya uluslarından çıkmaktadır. bu düşüncenin birincil düşünürleri ve aktörleri üretim araçlarını elegeçirmek ve toplumu yeniden yapılandırmak ve özel mülkiyetin ortadan kaldırılması için uğraşmışlardır. yeşil anarşistler sadece çalışma ve sömürü gibi kurumları gerektiren öz olarak yıkıcı endüstriyelizmi reforme etmeyi ve devam ettirmeyi umud etme düşüncesinin bütününü suçlamıştır. bizim gözümüzde, uygarlık ekolojik olarak yıkım yaratan bir süreçtir, ve var olduğu sürece, otonomik ve sağlıklı bir yaşam biçiminin önünde durucaktır.
    "yeşil" anarşi ekolojik olarak otonomi ve kendi kendini tayin anlayışından söz etmektedir. çıkarımız, gezegen üzerinde geriye kalan yaşam üzerindeki birkaç kalıcı etkiye müsaade veren yıkım araçlarını ortadan kaldırmakta yatmaktadır. uygarlık, kendi doğasına göre, sentetik gerçeklik ve olanaksız ütopya için geleceğe bakan insan merkezli moddaki bir yaşam tarzının karşısında duran toplum yaşdıbınının aksamasını gerektirir.

    anlaşmazlıklar burada sadece konularda değildir. her hangi bir soyut felsefe türü için kişilere karşı çıkmıyoruz, bizler yıkımın bu biçimini sürdürmek isteyen insanlarla, vahşi yaşamla yeniden ilişkiye geçmeye çalışan ve bütün yaşamın kaotik akışında akmasını isteyen insanlar arasındaki muazzem farklılıkların farkındayız.
    temeldeki bu farklılık her iki tarafta bitmek bilmeyen ileri geri tartışma ve münakaşalara neden olmuştur. muhakkak ki hepimiz birbirimiz hakkında izinsiz konuştuğumuzda suçluyuzdur, fakat bu bizlerin aynı şeyin arkasında olduğumuz anldıbına gelmiyor. isyanın çıkarlarında, bu farklılıkların farkında olmayı ve ilerlemeyi umud ediyoruz. bizler yaşamın bu biçimini ortadan kaldırmak için çabalıyoruz ve bizler yok eden bir şirkette veya güler bir yüzle veya uzun bir ölçekte çalışan bir işçi kooperatifi arasında hiçbir fark görmeyeceğiz. bizler vahşi yaşam ve yaşamla yeniden ilişki kurmak için varız ve ileride bütün soyut ve yapay bölünmelere karşı duracağız.

    yeşil anarşiler?

    tek başına yeşil anarşi görüşü diye bir şey yoktur ve aramızda muhakkak ki her şeyde olduğu gibi bir çok bölünme vardır. yeşil anarşistler arasındaki birleştirici prensip güç ilişkilerinin ekolojik olarak yönlendirilmiş bir kavrama gücüdür. farklılıklar esasen, evcilleşme sürecine bağlı olan tartışmalardan kaynaklanmaktadır.
    kapasiteye gereksinimimiz var ve “yeşil anarşizmin” bütün farklı fikirlerini listelemek istiyoruz. bu kategorilerin isteyerek değil, basitliklerinden verilmiş olduğunu vurgulamak isteriz. ideolojik kısıtlamalardan hiçbir çıkarımız yoktur ve böyle özetlerde hiçbir mutlak inancımız yoktur. belirli eleştirilere ayırt etme işareti sadece basmakalıp nedenlerden dolayı kullanılmıştır!!

    işte başlıca görüşlerin bazıları;

    anarko-primitivizm: bu eleştiri “insan doğası” ve kapasitesine bir bakış olarak yaşam ortaklığı içindeki insanın milyonlarca yıllık vahşi birlikteliğine bakar. gücün kesinlikle ahlaksızlaştırdığını düşünsek de, bundan şu sonuç çıkar ki, uygar insanın mitine zıt olarak şans verildiğinde insan kötü değildir.
    eleştiri, evcilleştirmenin bugün geldiğimiz noktanın ilk aşaması olduğunu savunur. anlayışımız şu ki, sadece kapitalist ilişkiler zulm etmezler, ayrıca yerleşik tarım mülkiyete yol açmış ve bu da erkin ortaya çıkmasına neden olmuştur. bu nokta, her şeyin kendi kullanımımız/sömürümüze sunulmuş objeler olduğunu düşündüğümüz bugünkü dünyanın oluşumuna neden olan başlangıç sürecini göstermektedir.

    iddianın bazı başlıca noktaları bu eleştiriye göre bu saklı olan anlamda gizlidir. john zerzan uygarlığın altüst edilmesi için sembolik düşünmenin ortadan kaldırılmasını gerektirdiğini ileri sürüyor, oysa diğerleri sembolik kültürün daha büyük ve daha farkında olunması gereken bir sorun olduğunu söyler. her iki görüş de tarımsal yerleşimden daha da geriye gidilmesi konusunda hem fikirdir.

    uygarlık karşıtlığı: bu eleştiri anarko-primitivizm anlayışıyla benzerdir, fakat bütünü oluşturan unsurlar anarko-primitivizmin belirli bir insan/zamanı fazla idealleştirdiğini düşünürler. bu görüşün geleneği kendisini anarko-primitivizmle aynı kalıba koyulmasını istemezler.

    yeşil anarşizm: yukarıdaki iki kategoriyi kullanmayanlar için genel bir terim olarak kullanılmaktadır ve kesinlikle hiçbir saf tutarlılığı yoktur ve genel başlık bu grubun tamamı için tasarlanmamıştır.

    bu kategori içindeki fark, uygarlığın yıkıcılığının anlaşılmasını aramak için ne kadar geriye gidileceği sorularında yatmaktadır. bazıları evcilleştirmenin ve tarımın ekolojik olarak sürdürülebileceğini veya tercih edilebilir olduğunu söyleyebilir. diğerleri de teknolojinin kendisinin asıl sorun olmadığını ileri sürebilir.

    birleştiren prensip, bir yıkıcı olarak mega-teknolojik devlet’i anlamakta ve ekolojik bir temelde gizlidir.

    yukarıda bahsedilen felsefik düşüncelerin başka bir etmen tarafından eşlik edilme eğilimindedirler. yeşil anarşizm içinde şunları barındırır;

    devrimci yeşil anarşistler: anarşistik bir dünya için araç olarak bir kitle hareketi ve devrim için uğraşırlar ve,

    isyancı yeşil anarşistler: sistemi daha birey temel üzerinde yok etmek amacıyla burada ve şimdi isyan isteyenlerdir.
    burada içten bir bölünme vardır, fakat bu fark birinin bütün uygarlaşmış varlığı yok etme yaklaşımları üzerinde büyük bir etkiye yol açmaktadır.

    büyük bir iddia ardakalmaktadır ki, ikisi de ayrılmazdır ve her hangi bir isyan eylemi uygarlaştırılmış düzene darbe indirmektedir. bazıları ayaklanmanın devrimin alt yapısını hazırladığına işaret edebilir. bu iki görüş arasındaki tartışmaya bir örnek olarak, ted kaczynskininsisteme yaralanacağı yerinden vurungreen anarchy #8 ve saf nefretlesisteme yaralanacağı yerinden vurun ya bu arada ne yapacağız (green anarchy #9) yazılarını okuyun.

    sosyal ekoloji üzerine bir not
    sosyal ekoloji, genel olarak murray bookchin ve onun sosyal ekoloji enstitüsü ile ilişkilendirilir ve tipik olarak yeşil anarşinin içinde bir öğe olarak tutulur. black and green network, coalition against civilization, bring on the ruckus society, ve green anarchy dergilerinin her biri açık bir biçimde bu görüşün anarşiyle ilişkili olmadığını açıkladılar. bob black`ın anarchy after leftism (columbia: c.a.l., 1998) kitabında ayrıca bu görüşün altında yatan otoriter prensipleri çizmiştir.
    sosyal ekoloji veya özgürlükçü belediyeler öz olarak sadece yeşil bir uygarlık yaratmaya çalışan otoriter, demokratik ütopyalardır. bizlerin aktif olarak bu günlük yıkıcı gerçekliği reforme etmek ve sürdürmek için uğraşanlarla ilişkide bulunmak için nedenimiz yoktur.
    ···
  1. 2.
    0
    http://www.facebook.com/groups/6689532871/
    ···
  2. 3.
    0
    bunu okursam zütüme ağaç girsin bu ne amk özet geçsene binç
    ···