yok mu lan şöyle sağlam bi şakirt

@93 yine her zamanki gibi kendiniz çalıp kendiniz oynuyorsunuz * @95'te söylenen şeyin aynısı olmuş işte. Benimle satranç oynamaya kalkmışsın ve @99 da bütün taşları devirerek tahtanın ortasına sıçmış sonra da göğsünü gere gere yürümüş gitmişsin (kendini aşmak istersen yardımcı olurum ne lan?, artist * )

Şimdi ben sana yardımcı olayım. hayır, araştırmıyor, uyuyordum. Bunu vakt-i zamanında zaten araştırmıştım. En mantıklı teori, uzaydan bir gök taşıyla dünyaya gelen sporlardır demişsin de öyle birşey hiç duymadım. ilk canlının var oluşu deyince aklınıza direkt olarak "paaat! al sana bir canlı" gibi birşeyin gelmesi de son derece ilginç bir durumdur.

ilk canlının oluşumu kademe kademedir kardeşim. Bir virüs veya bir bakteri aniden bir virüs veya bakteri olarak yaşama merhaba dememiştir. Şimdi açıklayacağım şeyi en iyi şekilde kavrayabilmek için biraz tümevarım biliyor olmak gerekir. Dünya okyanuslarında, şu an periyodik cetvel dediğimiz element anahtarında bilinen tüm elementleri serbest halde dolaşırken bulabiliriz. bunun yanında çeşitli karışımlar ve bileşikler de mevcuttur. Suyun kendisi h20 bir bileşik, okyanusun tuzlu suyu ise h20 + nacl bir çözeltidir. sadece su ve tuz değil, dediğim gibi bütün elementler atomik veya moleküler halde deniz suyunda mevcuttur. endotermik Kimyasal bir reaksiyonun oluşması için bazı şartların sağlanmış olması gerekir. Örneğin yeterli derecede enerji (Isı) dışarıdan sağlanmış olmalıdır. deniz suyunda, uygun atom kombinasyonu bir reaksiyona girerek ilk serbest amino asitleri oluşturur. bu reaksiyonun olması için bahsettiğim yeterli enerji (ısı) ise reaksiyon tarafından birçok yoldan elde edilmiş olabilir. örneğin denize düşen bir yıldırım buna sebep olmuş olabilir veya denizin dibinde, dünyanın tektonik yapısı sebebiyle mağmanın meydana getirdiği ısı buna sebep olmuş olabilir. okyanusta Enerjiyi (ısıyı) bulmak kolaydır *

bu, okyanusta serbestçe takılan aminoasitler, canlılığın ilk yapı taşlarıydı. bir canlının yapı taşı genetik materyalidir (dna ve rna), bu genetik materyalin yapı taşı ise aminoasittir. Aminoasitlerin bir araya gelmesi ise ilk genetik materyal (dna ve/veya rna) denizde serbest olarak yüzmeye başlamıştır. ilk canlı dediğin şeyi bir virüs olarak kabul edersen, bu genetik materyalin oluşturduğu hücre kökü, kendisini zar ile kapatmış ve ilk virüsü oluşturmuştur. bundan sonrası ise şiddetle reddettiğiniz şey yani evrimdir.

Yukarıda anlattığım şey milyonlarca yıl süren bir süreçtir. Hiçbir şey çamurdan yaratılmadı! Hiçbirşey allahın "ol" demesiyle olmadı. bu kadar müthiş bir düzenin, bu kadar karışık bir sistematiğin (canlı bedeni ve hayat kavramı) arkasında illa bir yaratıcı aramak, tembellikten başka birşey değildir * insanoğlu, dini inançlarına dayanarak "tamam allah yaptı bunu" demeyip, tembelliği bırakıp araştırsaydı, belki de bugün kafamızdaki bütün sorulara cevap bulabilecektik. Örneğin cüppeli ahmet diyor ki "nasa salaklıktır! Milyonlarca dolar harcıyorlar ve gelmiş bana uzayı araştırıyorlar siz aptalsınız, verin bana yüz bin dolar ben anlatayım size 7 gök semayı, hepsi kuranda yazıyor işte" diyor, videosu da burada: http://www.youtube.com/watch?v=trFB2YnDT7g

Cüppeli ahmet ve onun gibi binlerce kişi yaşamış ve ölmüştür bu dünyada. işte bu insanlar böyle düşünmeyip olaya dahil olsalardı, aklımızdaki bu soruları cevaplamak için daha fazla insan, daha fazla beyin efor sarfetmiş olacaktı ve çözüme ulaşmış veya yaklaşmış olabilecektik. Din kavramı işte tam olarak bu şekilde düşünceyi, düşünmeyi, fikir yürütmeyi, birşeyleri bir yerlerden bulup çıkartlamyı bloke etmekte ve engellemektedir.

Gerçi buna da bir kılıfınız var * "Cüppeli ahmet yobaz, biz onun gibi değiliz biz gerçek müslümanız" he? * Cüppeli gibi değilsen, olaya bu şekilde yaklaşmıyorsan, ne şekilde yaklaşıyorsun açıkla bi bakalım. Cüppeli, kurana dayanarak böyle diyor, sen cüppelinin yobaz olduğunu düşünüyorsan ve söylediklerine katılmıyorsan öz kitabını yani kuranı reddediyorsun demektir.