1. 51.
    +1
    @41 http://www.youtube.com/watch?v=zTWf3UGA3hQ
    ···
  2. 52.
    +1
    panpa şarkı değil ama çok iyi http://www.youtube.com/watch?v=Q9Inuju8A4I

    saz versiyonu : http://www.youtube.com/watch?v=fqX3wVawouY
    ···
  3. 53.
    0
    @40 sevdim
    ···
  4. 54.
    0
    @42 kimden nerden alındıını da paylaş panpa ..yani müthiş... devdıbını okumak isterim..
    ···
  5. 55.
    0
    Hasar

    aslında sadece bunu diyecektim:
    durmadan hurdayım yanımda özen ve ısrar
    yanımda boyuna kızaran yüz, burası dağılan dikkat
    aslında düşünün sadece, bellek buyurun
    nerdeyim, tam görünmüyorum, yalanlar uğrayacaktı bana
    nerdeyim, üstelik telaşım da yok ortada

    bilinir ki sadece bunu diyecektim:
    iki kış bir karış devletle burdayım aslında
    burdayım, burası oğulluğumun özenle suya bırakılmış semender hali
    sözdü nemlenmeyecektim, sözdü sadece eğilip suyu sevecektim
    ahh, kalmayacaktım kimsenin kimseye bir tespih kadar olmadığı günlerde
    yalnız yüzümün karışlarına kanıp o devlete asla surat asmayacaktım
    kandım, kaldım ve anladım
    önümde beş öğün yangın, sonumda Sivas'ı dökülmüş ülke
    herkes en çok kendine diğeri, kendi kendine surat
    şaş dedim son dedim
    şaş! ve olma zurnası kırık babamın davul eli
    sonunda annem, elinde onun vasiyet tefi
    vur haa! vur haa! vur haa...
    ahh, sonra pişman pişman
    annem annem
    yüzüm gözüm birer birer
    beni vur! vurma cinnet ikizlerimi

    aslında sadece bunu diyecektim, burdayım ve bu bir oyuk
    burdayım, burası hâlâ ve öylesine ağırlandığım durak günleri
    dalgın yarımda şüphe, bıraktığı bıyıkta sebep arayan dedem
    yanımda annem yanımda cinnet ve cinayet ikizlerim
    yanımda savruk bir çift kabadayının dağılmış tespih taneleri

    sorma, sadece oraya gidecektim, kötü çekilmiş bir fotoğrafa
    o kimsenin kimseye bir devlet kadar kasrı yok günlerde
    duası ezber, avluları dar ve toz
    çeşmeleri ısrarla bozuklu çocukluğumun
    orada değil, aslında durmadan burdayım burası çatık zamanda ısrar
    burası özenle pişman, iki karış yüzümde terleyen telaş
    sordum: sır kızıl, devlet unutkan, gördüğüm her surat tenha
    sordum: törenler giz, zamanlar az, şakayla karışık:
    hâlâ severken öldürülen o yavruya mı benziyor aşklar

    ben buraya aslında kal diyen her yerden çıkıp geldim
    şaştım, geçerken hiçbir hayata taşınmadan kaldım
    taş attım kendime, kuyu kazdım
    özendim kaldım geçerken uğrayan babanın çocuğuna
    durmadan kendime geçtim, geçmeye devam
    ben ısrarla uğrayanı özenle sevdim, sevmeye devam
    elbet kendi kendine sağanak
    elbet babadan kalma bir yağış biçimi
    yine de ahh: gümüş ömürlerin altınkesimi
    canım canım
    teker teker
    tane tane söyle babadan kalma oyuk günleri

    aslında sadece bunu diyecektim. burdayım!
    burası dövülmüş bir yüzün yüz üstü düşme hâlleri
    Tümünü Göster
    ···
  6. 56.
    +1
    al kafana sık dinledikten sonra...

    http://www.youtube.com/wa...R=1&feature=endscreen
    ···
  7. 57.
    0
    @43 bayıldım amkiim o nedir lan?... bu arada sezai abimiz gerçek bir şizofrendir okurum şiirlerini...
    @47 iimiş panpa ama nerden alındığını yazarsanız daha iyi olur.. emeğe saygı sonuçta..
    @48 kafama sık... *
    ···
  8. 58.
    0
    @8 O şarkıyı eski sevgilim bana ayrıldıktan sonra atmıştı iflağımı gibtin gece gece bin
    ···
  9. 59.
    0
    al kardeşim ezelde çok sevdiğim sahnelerden biri

    http://www.youtube.com/watch?v=fF_C1XxQrew
    ···
  10. 60.
    +1
    https://e-okul.meb.gov.tr...gretim/Veli/IOV00001.aspx
    al kanka darlan biraz
    ···
  11. 61.
    0
    http://www.youtube.com/watch?v=PxWjKXLBbhY
    ···
  12. 62.
    0
    soğuk ve şehirlerarası
    otobüslerde vazgeçtim
    çocuk olmaktan
    ve beslenme çantamda
    otlu peynir kokusuydu babam...

    Ben seninle bir gün Veyselkarani'de haşlama
    yeme ihtimalini sevdim.

    ilkokulun silgi kokan, tebeşir lekeli yıllarında
    (Ankara'da karbonmonoksit sonbaharlar yaşanırdı o
    zaman) özlemeye başladım herkesi.. Ve bu hasret öyle
    uzun sürdü ki, adam gibi hasretleri özlemeye başladım
    sonra..

    Bizim Kemalettin Tuğcu'larımız vardı...
    Bir de camların buğusuna yazı yazma imkanı...

    Yumurta kokan arkadaşlarla paylaşılan
    kahverengi sıralarda, solculuk oynamaya başladık..
    Ben doktor
    oluyordum sen hemşire, geri kalanlar kontrgerilla...
    Kırmızı boyalarla umut ikliminde harfler yazılıyordu,
    pütürlü duvarlara ve Türk Dil Kurumu'na inat bir
    Türkçeyle... Ağbilerimizden öğrendik, Ş harfinden
    orak çekiç figürleri türetmeyi..

    Ankara'ya usul usul karbonmonoksit yağıyordu.
    Ve kapalı mekanlarda sevişmeyi öneriyordu
    haber bültenleri..
    Oysa Ankara'da hiç sevişmedim ben.
    Disiplin kurulunda tartışılan aşkım olmadı benim..
    (Sınıfça gidilen pikniklerde kıçımıza batan platonik
    dikenleri saymazsak..)
    Ankara'ya usul usul kurşun yağıyordu.. Ve belli bir
    saatten sonra sokağa çıkmamayı öneriyordu haber
    bültenleri.. Oysa hiç kurşun yaram olmadı benim..
    Ve hiçbir mahkeme tutanağında geçmedi adım..
    Çatışmaların ortasında sevimli bir çocuk yüzüydüm
    sadece..


    Sana şiirler biriktiriyordum fen bilgisi defterimde ama
    sen yoktun.. Ben, senin beni sevebilme ihtimalini
    seviyordum, suni teneffüs saatlerinde.. Okul servisi
    seni hep zamansız, amansızca bir lojman griliğine
    zütürüyordu.. Ben, senin benimle Tunalı Hilmi
    Caddesine gelebilme ihtimalini seviyordum..

    Ben senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum.

    Yaz sıcağı toprağa çekiyordu tenimin çatlamaya hazır
    gevrekliğini.. Sonra otobüs oluyordum,
    kırık yarık yolların çare bilmez sürgünü..
    Ne yana baksam dağ ve deniz sanıyordum Muş
    ovasının yalancı maviliğini.. Otobüs oluyordum bir
    süre.. Yanımızdan geçen kara trenlerle yarışıyordum,
    yanağım otobüs cdıbının garantisinde..
    Otobüs oluyordum.. Bir ülkeden bir iç ülkeye..
    Çocukluğuma yaklaştıkça büyüyordum...

    Zap suyunun sesini başına koyuyordum şarkılarımın
    listesinin.. Korkuyordum.. Sonra iniyordum otobüsten..
    Çarşıdan bizim eve giden, ömrümün en uzun, ömrümün
    en kısa, ömrümün en çocuk, ömrümün en ihtiyar yolunu
    koşuyordum.. Çünkü sonunda annem oluyordum babam
    kokuyordum sonunda...

    Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim,
    çocuk olmaktan..
    Ve beslenme çantamda
    otlu peynir kokusuydu babam...

    Ben seninle birgün Van'daki bir kahvaltı salonunda...
    Ben seninle (sadece bilmek zorunda kalanların bildiği)
    bir yol üstü lokantasında...
    Ben seninle, Ağrı dağına mistik ve demli bir çay
    kıvamında bakan Doğubeyazıt'ın herhangi bir toprak
    damında..
    Ben seninle herhangi bir insan elinin terli
    coğrafyasında olma ihtimalini sevdim..

    Ben senin,
    beni sevebilme ihtimalini sevdim !
    edit:sevmem kendisini ama güzel bir çalışması yılmaz erdoğanın
    Tümünü Göster
    ···
  13. 63.
    0
    rezerved
    ···
  14. 64.
    0
    @51 ne geliosa karılardan gelio lan başımıza töbeler töbesi...
    @52 uyu panpa sen
    @53 panpa rakı olaydı dedim ya ama bunları ekliorum playliste...
    ···
  15. 65.
    0
    Diss to @54

    http://www.youtube.com/watch?v=KJu7w0jOlxs
    ···
  16. 66.
    0
    alın pnpalar ünideyken bi ara kafayı yediydim 1289 kere dinledim bi gecede..:)
    http://www.youtube.com/watch?v=1eqpw69Io7w
    ···
  17. 67.
    +1
    @57 güzel çalışma.. sanata saygımız var.. sonuçta o da bi sanat ..:)
    ···
  18. 68.
    +1
    alın mk hüzünde boğulun ya da birlikte kendimizi keselim
    http://www.youtube.com/watch?v=WAHNTnhpPOI
    ···
  19. 69.
    +1
    beyler bu bitirecek sizi
    http://www.youtube.com/watch?v=VlmnEMm9uc0

    2:30-2:50 arasını dinleyn sonra defolun
    ···
  20. 70.
    0
    @60 bugün işyerinde arkadaşım dinletti lan bayıldım amkiim kap şukunu...
    @61 adamı giber panpa...
    ···