/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +48 -11
    olay bulgaristan ve romanya\\\'da geçiyor, inanmayanlar için gereken kanıtları atarım.
    birkaç kişi kendini belli etsin hemen başlıyorum beyler.
    ···
  2. 2.
    +15 -2
    olay bunda 4 sene önce geçiyor okulumu bitirmiş ne yapacağım diye düşünürken bulgaristan'da yaşayan kuzenim gelsene olum buraya bi iş ayarlarız sana illa nabıcan orda diyip yanına çağırdı. benimde kafama yatmıştı zaten az biraz bulgarcam vardı, babamlar bulgaristan göçmeni çünkü. bende hemen kendime bir çanta hazırlayıp ufak bir birikimim olan birkaç bin tlyi aldım. giderken sağolsun dedemde biraz ateşledi ve çıktım yola. çıktım çıkmasına ama kuzenim ne iş ayarlayacaktı ve o ne iş yapıyordu hiç bilmiyorum. yaklaşık 12 saatlik otobüs yolculuğunun sonunda sofyaya gelmiştim. otobüsten iner inmez kuzenim karşıladı ve arabasına bindik. arabasını görünce şaşırmıştım. kuzen buraya geleli 2 sene olmuştu daha ve son model güzel bir mercedesi vardı. acaba ne iş yapcam diye dşünürken eve vardık bile. hemen yemek yiyip tv karşısına geçtik ve kuzenle konuşurken konu yapacağım işe gelmişti.
    ···
    1. 1.
      +2
      normal bi iş kalmadı zaten ona bi şey demiyorum ama farkındaysan bende gidip mühendislik işi yapmadım orda aq
      ···
  3. 3.
    +15
    bana bi arkadaşının ufak bi telefon yedek parça dükkanının olduğunu ve onun yanında parçaları teslim etmek için çalışabileceğimi söyledi. yani açıkçası pek kafama yatmamıştı iş daha cafcaflı şeyler bekliyordum ee tabi bide 4 yıl üniversite okuduk hayaller yüksek. dedim bu kaç para kazandırıcak bana basit bi iş sonuçta. günde 250 leva demişti yaklaşık 125 euro. öyle diyince benim gözler açıldı tabi ama ne taşığımı bilsem ve kuzen beni gibmese bu paranın iki katını alırmışım. neyse oralara daha sonra gelicem. ee sen ne iş yapıyorsun anlat falan derken ilk bi düşündü. sonra bende ticarete başladım burda galericilikte çok para var almanya'dan falan ucuza gelen arabaları güzel karlarla satıyorum burda dedi. içimden ulan amk beni de öyle bi işe soksana dedim ama ilk başlarda günlük 250 leva iyi paraydı. 2şer tane heineken içip yatıp uyuduk. sabah 9 gibi kuzen beni uyandırdı...
    ···
    1. 1.
      +1
      Şuku rezz
      ···
  4. 4.
    +17 -1
    kalkıp hazırlandık hemen dışarı çıkmak üzere. hemen evin köşesindeki dükkandan baniçka (oranın böreği gibi düşünün) aldık. ayak üstü dükkanın önünde yerken ben etrafa bakınıyordum. sofya\'ya daha önce çok gelmiştim ama yine de farklı geliyordu. baniçkalarımızı bitirip kahve içmeye gittik. kuzene işe noldu benim diye sorduğumda yarın başlicaksın. bugün dinlen biraz daha. sana yarın arabada vericekler hem ehliyetini yenilettin mi sen diye sordu. neyse ki yeniletmiştim onunla uğraşmadık birde ama keşke yeniletmemiş olsaydım da o işe girmeseydim diyorum şu an. bütün gün takılıp dolaştık bi ara beni galerisine zütürdü. gerçekten sağlam galerisi varmış amcığın. porsche bile vardı huur evladında. biraz daha zaman öldürüp gece eve geçtik. yarın sabah yine 9 da kalkacağım için 1 gibi yattık. sabah yine kuzenin beni uyandırmasıyla tüm olaylar başlıyordu...
    edit: o galerinin de mevzusunu anlatıcam birazdan. bizim türkler bildiğin kartelleşmişler avrupada.
    ···
  5. 5.
    +11
    okuyan varsa belli etsin kendini beyler tüm her şey başlıyor.
    ···
  6. 6.
    +10
    heh okuyacak adam akıllı iki kişi geldi başlıyorum beyler yazmaya.
    ···
  7. 7.
    +14
    yine 9 gibi uyandırdı kuzen beni. bende hemen bi duş alıp iş görüşmesine gider gibi şık bi şekilde giyindi. yine aşağıya inip birer baniçka yedik ve atladık arabaya. meşhur katedrali bilen bilir sofya da onun biraz ilersinde bi camii var. caminin oralarda bi dükkana zütürdü beni. gerçekten de bi yetkili telefon servisi havası vardı dükkanda. içerisi standart telefoncu. oranını sahibinin adı güner'di. güner abi 37-38 yaşlarında hafif yapılı, sert bakışlı ama etkili bi konuşma üslubu olan bir adamdı. kuzen tanıştırdı işte bak bu zurnaci benim kuzenim senin acil yedek parça işlerini o taşıyacak falan diye. adam bi boydan süzdü beni şöyle. sonra normal sorular sordu. okudun mu ne işler yaptın vs. o da ehliyetin var mı diye sordu. sonra tamamdır hayırlı olsun sana günlük 250 leva ve işte araba diyip anahtarları uzattı. bu arada 250 leva çok uçuk bi rakam bulgaristan'da yevmiye maaşı olarak. o dönemlerde insanlar 40-70 leva arası yevmiye alıyordu. sonra adam bi navigasyon tarzı cihaz uzattı bana. bunu arabaya takarsın, sana verdiğimiz adresleri burdan bulursun dedi. sonra kuzen gitti kendi dükkanına. bende pineklemeye başladım bizim dükkanda. ortalıkta dolaşıyor her tarafı gözlerimle süzüyordum. dükkanın bi ön kısmı vardı bi de arka tarafta teknik servis kısmı. ama o teknik servis kısmında bi oda daha vardı. fakat kapısı kapalı ve kimse girmiyordu. güner abiye sorduğumda orda pahalı yedek parçalar var o yüzden öyle dikkat ediyoruz o parçalara girene çıkana vs, o yüzden senin orasıyla işin olmicak genelde ben hallederim o odada ki işleri dedi. tamam diyip geçiştirdim bende ne biliyim o an. sonra sıkılıp kendime bi kahve yapıyordum makinede, tam o sırada güner abi hadi bakalım ilk teslimatın geldi diyip çanta verdi bana. içinde 2 tane siyah naylon torba aynı kargo paketi gibi iki tane paket vardı. boyutları bi telefondan biraz daha büyüktü. yine aynı kargo paketleri gibi ağzı sağlam bi şekilde yapışkanlıydı. bunları sakın açma bu parçalar çok pahalı ve açarsan müşteri asla almaz paket başına senden çok para almam gerekir. ve açıp zarar verirsen kovulursun bu yüzden dedi. garipsemedim o an sonuçta elektrik cihaz parçaları vardı pahalı olmaları gayet normaldi. bulgaristandayız sonuçta bulması da zordur o yüzden para eder burda dedim ama öyle değilmiş işte o iş.
    ···
  8. 8.
    +10
    bana verdikleri araba 2005 model bi audi a3 idi. atladım hemen arabaya yazdım navigasyona adresi , yaklaşık 30 km bi yol gösteriyordu. sofyadan pernik'e gidicektim. radyoyu açıp sigara mı içe içe gittim. rahat işti baya o an düşündüğümde. mutlu olmuştum. pernik'e ulaştığımda bi oto yıkmaya geldim. navigasyon burayı gösteriyordu. içeri girip bulgarca dobar den dedim. bu iyi günler demekti. adam hoşgeldin kardeşim güner'in yeni elemasın di mi dedi. evet abi demeye kalmadan çekmeceyi açıp bi zarf çıkardı. ee nerde bizim paketler dedi direk. paketleri verip zarfı aldım. bana zarf alacağımı falan söylememişlerdi ama diye düşünürken neyse diyip zarfı alıp çıktım. zarfında ağzı kapalıydı. ama belli içinde para vardı. hemde baya para. iki tane telefon parçaşına göre baya baya çok bi para vardı. herhalde dedim küçük kağıt paralardan verdi. 2 leva dan başlıyor orda çünkü kağıt paralar. aynı şekildegeri dönüp dükkana gittim. girer girmez güner abi arka tarafa çağırıp zarfı ver dedi. hemen çantamdan çıkarıp verdim ona. bekle burda diyip o odaya girdi. 10 sn geçmeden hemen çıkıp elinde aynı paketlerden 3 tane daha verdi. bugün işler biraz yoğun dedi ve paketlerin 3ünde de aynı şeyler var 2sini buraya ve kalanı buraya diyerek iki adres daha verdi elime. hemen dükkandan çıkıp arabama bindim. tam arabayı çalıştırıp kemerimi takarken dükkana...
    ···
  9. 9.
    +13
    3 tane takım elbiseli adam girdi. pek takmadım o an ama o şapkalı ortadaki adam daha sonra karşıma çıkıcaktı. bunu bilmiyordum ve keşke hiç bilmesydim. neyse sonrasında paketlerden ikisini yakın bir yerde olan bi bilgisayarcıya diğer paketi de bir büfeye bıraktım. ilk başta oto yıkama ve şimdide büfe. garipsemiştim. herhalde gelip sahipleri bunlardan alıcaklar diye düşündüm. tipik esnaf kafası bizim türkiye'deki paketleri teslim edip tekrar dükkana döndüm. güner abinin yüzü gülüyordu. tekrar arkaya geçtim su içmek için. güner abi gelip zurnaci gülüm şanslı adammışsın yeni iş bağladım artık daha fazla parça satıcaz sende daha yoğun çalışıcaksın ilk günden uğurlu geldin bize dedi. tabi işleri istediğimiz gibi giderse sende zam alırsın dedi. vay amk dedim kendi kendime bizim kuzene bak sen ne delikanlı çocukmuş on numara iş pasladı bana diyordum içimden. ulan huur çocuğu bunu düşman düşmana yapmazdı. sizde hak vericeksiniz ilerleyen zamanlarda. neyse günü bu şekilde tamamlamıştım. akşam saat 8 gibiydi güner abi hadi kapatalım dedi. tamam diyip çıktık dükkandan. anahtarları tam güner abiye vericekken kalsın sende hem yeni geldin arabanda yok kullan kafana göre dedi. vay amk diyorum ya ne ballıyım. sonra eve geçip kuzenin gelmesini bekledim. 45 dk sonra falan gelmişti. yorgun değilsen gel hadi senle yemek yemeye gidelim dedi. sonra çıktık bi yere yemeğe gittik. bilen bilir bulgarların güzel bi tavuk çorbası vardır sebzeli falan böyle pileşka supa derler. onunla köfte yedim. yanında biri falan içiyoruz orta da shopska denilen çoban salata tarzı bi şey. nasıl mutluyum amk. kuzene diyorum keşke okumasaydım önceden buraya gelseydim 4 senede şimdi türkiye'de iş kurmuştum falan. en son dönerken zütüm de koca bir kazık olarak 100.000 euro borçla dönceğimi bilsem asla gelmem aq. neyse yemek falan yenildi biraz turladık hadi dedi cluba gidelim. yine bilen bilir sofya'da bedroom premium diye bi gece clubü vardır. girdik içeriye...
    ···
  10. 10.
    +11 -1
    kapıda ki bodyguardlar kuzeni tanıyorlarmış. bulgarca hoşgeldin naber vs konuşup masaya yönlendirdiler bizi. ortam adeta yıkılıyordu. kuzen ne içelim falan diyince viski dedim. hala da en sevdiğim içki viskidir. garsonlar gelip hemen sipariş aldı. 2 dk sonra blue label geldi masaya aq. içimden biz bunu nasıl öderiz falan diyorum kendim. bi an bulgaristan'da olduğumuzu unutarak. şu an tr'de 70'lik blue label mekanlarda yaklaşık 4-5 bin tl. neyse buzlu bademler çikolata meyve vs derken masaya aşırı şık giyimli, sarışın, ela gözlü, güzel bi fizikli ve dolgun göğüslü bi kadın geldi. kuzene naber nasılsınız bi isteğiniz var mı eğleniyor musunuz bi sıkıntı olursa haberin vs gibi şeyler söyledi. ondan sonra benimlede tokalaştı. kadının adı teodora. ahh teodoram hala bitiyorum sana. zaten olayların tüm merkezinde bu yüzde 50 türk yüzde 50 bulgar olan huur yatıyor. neyse biz o gece sakince mekanda takılıp manita kestik. düşürme girişimi olmadı hiç zaten. içip içip bakıyorduk. ama benim gözlerim sürekli teodorayı arıyordu ve her gördüğümde delicesine kesiyordum. birkaç defa göz gözede geldik. neyse baya takılıp eve geçtik kuzenle. artık mevzuyu hızlandırıyorum panpalar olaylara girişi yapıcam bi an önce.
    ···
  11. 11.
    +12
    ertesi sabah işe gittim yine. 1-2 gün bu şekilde geçti. günlerden cumaydı o zaman. yine sırt çantama paketleri atıp teslimatını yaptım. güner abi hiç falso vermeyip gerçekten beni çalıştırıyordu. öğlen bi ara kendime bi şeyler almak için büfe tarzı bi yere gittim. orda minik büfemsi dükkanlar oluyor isimleri lafka googleden bakabilirsiniz resimlerine. kendime sigara alıp yaktım hemen bir tane. kahvemi beklerken gazetelere bakıyordum öyle sanki çok anlıyormuş gibi. tam o sırada teodora önümden geçti ve lafkadan bi şeyler aldı ben ona bakarken birden bana bakıp gözlerini kıstı. tanımaya çalışıyor gibiydi. ve tanıdı da. aa şeyy eee merhaba gibi bi şeyler söylendi. bende merhaba dedim hemen bende. sen erdoğan'ın kardeşiydin di mi dedi. hayır kuzeniyim ben dedim. aa pardon evet kuzeni şeklinde düzetti hemen. ee nabıyosun sen falan derken biraz ayaküstü sohbet ettik. 2 dk sürmeden bende o da kahvelerimizi almıştık. bu gece gelsene clube dedi ve öyle sözleştik. ondan sonra bende dükkana dönüp bi teslimat daha yaptım ve hızlıca bi yerde akşam yemeği yiyip eve geçtik ve başladım hazırlanmaya. ne giydiysem olmamış diyip çıkarttım ve kuzenin dolabına gittim beyaz bi gömlek çalıp ondan hazırlandım. ve sonra kuzende hazırlandı beraber çıktık başladık clube gitmeye...
    ···
  12. 12.
    +8
    bu sefer kapıda ki bodyguardlar değişmişti ama kuzen onları da tanıyordu. yine girdik içeriye vgibimizi söyledik ama benim gözlerim teodorayı arıyordu. aradan yaklaşık 1 saat geçtikten sonra gördüm onu. biraz dolaşıp yanımıza geldi. kuzenle konuştu yine ilk. sonra benim tarafıma gelip naber nasılsın vs dedi. biraz hal hatır sorduktan sonra sen burda ne iş yapıyorsun diye sordum. mekanın organizatörlüğünü ve karşılamasını yapıyormuş. kısaca çalışanları yönlendirip bizim gibi para bayılan müşterilerle ilgileniyor. bunları anlatırken biri çağırdı ve gitti. o gidince kuzen bana güner abiyi sordu. nabıyor çok teslimat falan var mı gibi sorular yöneltti. iyi baya olmaya başladı hatta ilk gün yeni müşteri bağladı daha çok iş çıkmaya başladı yavaştan dedim. bak şu bine dedi. noldu diye sorduğumda hiç diyip viskisini yudumladı. sonradan anladım güner'in kuzenle ortak olduğunu ve bu işi gizlediğini. biraz daha karı kız kesip etrafı seyrettik, ben wc ye gittim. çıkarken teodora ile karşılaştık ve bana hızlıca kokteyl sever misin dedi. evet dedim severim üniversitedeyken barda çalışıyordum zaten bu arada. benmle gel diyip bara geçti. o iç kısmındaydı ama. barmene bi şeyler söyledi ve o da yaptı. sonra 2 shaker ve 2 shot bardağı geldi önümüze. ilk önce sex on the beach tarzı bi şey koydu. kırmızıydı böyle ama tamda sex on the beach değildi. hafif bi nane aroması vardı. likörlüde olabilir bilmiyorum. sonra nasıl falan diye sordu. pek tarzım değil diyince ikinciyi döktü. bunu seversin o halde dedi. rengi viski gibiydi ama daha açıktı. shotu atınca anladım bu gingerdı. en sevdiğim kokteyllerden biri. zaten viski varsa hepsini severim. sonra bi shot daha doldurdu bana ama kendine koymadı. sende içsene be diyince çalışıyorum abartamam dedi. mantıklıydıda. onu içip teodoraya döndüm. ee sen anlat birazda dedim. bildiğin gibi işte sen anlat asıl haberlerin sende olması gerekli dedi. ne haberi olcakmış dediğimde ee erdoğanın kuzeni olan sensin deyip gülümsedi. sonra bi shot daha doldurdu bana. onuda içince kafamda şimşekler çaktı amk. laf arasında birden numaranı versene dedim. telefonunu açtı yaz dedi. o an kafamda bi şimşek daha çaktı amk kendime hat almamıştım. durumu açıklayıp kendi telefonuma onun numarasını yazdırdım. sonra kuzenin yanına döndüm. kuzen yan masada kızlarla konuşuyordu. bizim masaya geçip viskimi içmeye başladım. kuzen çağırdı ama gitmedim. sonra bana sen benim arabayla git ben kalcam dedi. sinirlendim gittim bende. direk yattım yatağa. öğlen gibi uyandığımda salondan sesler geliyordu...
    Tümünü Göster
    ···
  13. 13.
    +8
    tahmin ediceğiniz gibi kız sesi. ses etmeden yattım yatağımda. 1 saat falan takıldım ama kız sesi kesilmedi hala. en son kuzen geldi odaya. gel hadi kahvaltı edelim diye. ne kadar sinirli olsam da ona çok açtım ve kalkıp gittim. ilk önce bi tane kızla karşılaştım muhtemelen bulgar diye düşünüp devam ettim salona. salona girince kuzen ve teodorayı gördüm. garipsemiştim. ve bi an yoksa teodorayı mı gibti bu bin diye düşündüm. o an kuzen sen çağırmamışsın ama ben davet ettim kahvaltıya senin yerine dedi. meğer bu bin diğer bulgarı düşürünce sabah kahvaltıya teodorayıda çağırmış gece. sonra oturup kahvaltı ettik. kahvaltıdan sonra teodora hadi dışarı çıkalım falan dedi ama kuzen siz çıkın biz evde takılırız dedi. iyi mi oldu gelmemesi kötü mü karar veremedim ama çokta takmadım hemen hazırlanıp teodoracığımla arabaya atlayıp kahve içmeye çıktım. onun arabasına binmiştikk direk kapının önünde diye ve o da mercedese biniyordu. zaten burda arabalar çok ucuzda ne biliyim amk herkes de lüks arabaya mı biner. teodorayla lüks bi cafeye gittik. birer americano söyleyip sohbet etmeye başladık. normal tanışma sohbeti ederken laf arasında erdoğanın seni bu işlere sokması iyi oldu sayesinde tanıştık ama dikkatli ol dedi. nasıl yani dedim. sizin işler işte sıkıntılı hani o yüzden öyle söyledim. bi de sizin eski ortak mevzusu falan, ama halloldu o dedi. ne işi be ne ortağı dedim. birden kaşlarını çatıp...
    ···
  14. 14.
    +10
    !!!reis devam ediyoruz da kendinizi belli edin bi bende ona göre yazayım!!!
    ···
    1. 1.
      +7
      dıbına koyduğum daha ne kadar belli edelim burdayız ya

      Edit:Bu hikaye yarım kalırsa giberim seni panpam hikayeni beğendim çünkü
      ···
  15. 15.
    +3
    yemek molası vermiştim beyler benzini aldım devam ediyorum hemen
    ···
  16. 16.
    +8
    nasıl yani ne iş yaptığınızı bilmiyor musun dedi, biliyorum niye bilmiyim dedim bende salak gibi erdoğan galerici bende kuryelik yapıyorum işte dedim. haa öyle mi dedi. nasıl yani ne biliyorsun dedim. bi şey bilmiyorum ama erdoğana sor ben bi şey anlatamam sana dedi. kafam allak bullak olmuştu bi anda. daha fazla üstelemedim bende. sonra kalktık yürümeye başladık. teodora benim evim burda gel sana evimi gösteriyim dedi. girdik apartmana. dairesine girince direk köpek geldi ayağıma, refleks olarak tekme atıcaktım az daha. sonra hemen kucağına aldı. köpeğiyle tanıştırdı beni. adını hatırlamıyorum şu an cidden. sonra evini gezdirmeye başladı. gayet temiz ve yeni bi evi vardı. köpeğine mama koyup yatak odasına çağırdı beni. odanın balkonu varmış oraya çıktık. iyi bi manzarası vardı. neyse bu detayları geçiyorum. sonra akşama beni yine clube çağırdı. biraz evinde takılıp bende eve gittim. o da hazırlanıp işe gidicekti. saat baya ilerleyince kuzene söyledim gidelim diye. o da sabah ki kızı alıp gideriz dedi. hazıralnıp kızı alıp clube gittik. masaya oturunca hemen teodora geldi yanıma...
    ···
    1. 1.
      +1
      Ne mal adamsın be zurnacı, tornacılık mı okudun 4 sene
      ···
    2. 2.
      +1
      vay amk çok yaklaştın helal olsun. makine ressamlığı bitirdim.
      ···
  17. 17.
    +8
    selamlaşıp laflamaya başladık. konuştun mu erdoğanla dedi bana. yoo dedim. başını sallayıp gitti. erdoğan kızla dans ediyordu, bi fırsatını bulup sormalıydım ona. ama karı dibinden ayrılmıyordu. en sonra karı tuvalete gidince yapıştım erdoğanın yakasına. dedim kuzen bak bi biz ne iş yapıyoruz. birden gözleri kocaman oldu. ne demek ne işi ne söylemeye çalışıyorsun. dedim senin eski ortak falan ne ayak. ne işler çeviriyoruz olum biz. kim söyledi sana bunları yoksa teodora mı dedi. hayır onla bi alakası yok der demez arkasından güner ne ayak ne taşıttırıyor bana diye sordum. diğerine cevap veremeden bunu sormam daha da korkuttu onu. telefoncu olum adam dedi bende galericiyim. yeme beni kuzen dedim ona . anlat her şeyi er ya da geç nasıl olsa öğrenicem. tamam anlatıcam ama şimdi değil derken kızı işaret etti. kız tuvaletten dönüyordu. sonra normal takılmaya başladık yine. bi ara teodoranın yanına gidip lafladım biraz. ağzını aradım ama hiç ipucu vermedi. o an sohbet ederken yüzlerimiz birbirine çok yaklaştı. birden ona farklı duygular hissetmeye başladım. ardından normale döndü duruşumuz ve geceyi ekstra bi şey olmadan bitirip eve gittik ben kuzen ve yanında ki karı. sabah erken kalkıp bi duş aldım ve salona oturup kuzenin kalkmasını bekledim. ama fark ettim ki evde değil. vakti geldi diyip dışarı çıktım ve kendime bi hat aldım. ardından ilk kuzeni aradım. kızla çıkmıştık sabah dedi istersen gel sende kız gidicek birazdan dedi. hemen arabaya atlayıp yanına gittim kuzenin. kız yoktu yanında. oturup kendime bi americano söyledim ve dün gece ki soruları sormaya başladım...
    ···
  18. 18.
    +4 -1
    beyler ha gayret biraz daha zorlayalım trende çıkıcaz sonra sabaha kadar beraberiz.
    ···
    1. 1.
      0
      zaten trenndde 1.sin bütün entryleri upluom hikaye sardı ve orijinal devdıbını bekliyorum
      ···
  19. 19.
    +10
    ilk soru güner ne ayaktı. gözlerine bakıyordum. yalan söylemesine izin vermemeliydim. güner benim ortağım dedi. ben galeriye arabaları almanya'dan çekiciyle getirirken içinde gizlice uyuşuturucu geçiriyorum o da burda kendi parçalayıp müşteriler buluyor dedi. yani bende o parçaladığı malları dağıtyorum dedim?. hepsi mal değil bi kısmı telefon parçası dedi pişkince yüzüme. sinirden kuzene saldırıcaktım zor tutuyordum kendimi. bana taşıyenlik yaptırıyormuş bin meğersem. sinirlendiğimi anlayınca sakin ol zaten sana söylicektim sadece yapıp yapamayacağını test ediyordum dedi. ulan daha bulgaristana geleli bir hafta olmuş düştüğüm işlere bak dedim kendi kendime. kuzen hızlıca hamle yaparak söze girdi ve eğer yaparsan bu işi daha iyi kazandırırım sana dedi. bi süre ortamı tanı işi çöz zaten güneri aradan çıkartıcam benden habersiz işler çeviriyor dedi. ne işi dediğimde eski ortağımla işleri ayırdık biz o da büyüttü bende o yüzden güner'de bana çalışıyordu diğer elemanı da o aldı ama benden habersiz yine güner'e iş bağlamış dedi. kafam allak bullaktı. ne yapsam ne etsem geri mi dönsem diye düşünüyordum. kuzen bak dedi bu iş gizli yakalanma şansımız yok işimi çok temiz yapıyoruz dedi. sadece biraz daha öğren işi güner'i saf dışı bırak senle ortak olalım. hem hayatımızı kurtarırız hemde ailemiz bizimle gurur duyar dedi. kafanı gibiyim lan ne gururu insanları zehirliyoruz derken birden sus amk diye bağırdı bana. yapıcaksan yap yapmicaksan dön türkiye'ye dedi. birden r yaptım o an ne kadar istemesem de tamam sakin ol biraz daha düşüneyim diyip yatıştırdım onu. para tatlıydı, dedikleri de mantıklıydı hem yakalanma riski düşüktü hemde bi süre bu işi yapıp sonra türkiye'ye dönerek iş kurabilirdim. ama yanlıştı bu iş. kafama yatmaya başladığını fark edince ikinci hamlesini yaptı. bende senin gibi düşünüyordum ilk başta şimdi bak sıfırdan başlayıp kendi galerimi açtım ve daha çok kazanıyorum her yerden geliyor vs gibi laflarla manipüle etmeye başladı. etti de aslında. tamam dedim lan yapalım bu işi...
    ···
    1. 1.
      +1
      kaptırdım seri devam up up up up up devam devam hadii
      ···
  20. 20.
    +12
    cafeden kalkıp atladık arabalara. ben kuzeni takip ediyordum. galerisine gittik beraber. 2 çalışanı vardı. arabaları yıkayıp gelen müşterilere yardımcı oluyorlardı. dükkana gidince park ettik arabaları bahçeye. çekicisinin yanına gitti. bak işte dedi. kısık sesle buna yüklüyorum iki araba markasına göre malları gizliyorum zaten lüks arabalar getirdiğim için dikkatte çekmiyor çok aramıyorlar da dedi. dedim iyi iş amk. bu yönden yakalanma durumu zayıftı zaten yakalansa da ucu bana dokunmazdı. önemli olan şehir içinde dağıtımıydı ama. şehir içinde dağıtımları da güner üsleniyor dedi aklımı okumuş gibi. ama dedi güneri şutlarsak o kısım sana kalır kendi düzenini kurar elini bile sürmeden dağıttırırsın dedi. zaten ülkede çevirme arama olayları olmuyor çok fazla çevirseler bile türksün zaten ver rüşveti bak yoluna dedi. burda polisler rüşvete bayılır maaşları az olduğu için. git gide kafama yatıyor ağzım sulanıyordu düşündükçe. sonra ofisine geçip kahve içmeye başladık. almanyada ki ortağını falan anlattı. onunda tedarikçisi vardı neticede. onun parasını o ödeüyor buraya geçiriyor ve malı günere veriyor. yüzde 65 komisyonunu alıp yoluna bakıyor. aynı zamanda da ordan getirdiği arabaları satıyor. sana da açarız göstermelik bi dükkan ne üzerine istersen sende ordan çevir işlerini sağlam adamda ayarlarız onda problem yok buranın halkı paraya aç dedi. yapman gereken müşterileri bulmak ve onlarla iletişimi geçmek. elinden kaçırma yeter dedi. zaten büyük satışlar yapıyorduk. tamam dedim kuzen yapalım bu planı ikimiz yürüyelim burdan hayatımızı sağlama alalım ilerde rahat edelim. kuzen zaten ben aldım olum hayatımı sağlama sen alıcak dedi. haklıydıda. biraz daha sohbet edip ben kalktım kuzenin vermesi gereken araç satışları olduğu için o kaldı. bende arabama binip merkeze doğru gitmeye başladım. o arada aklıma teodora geldi. hemen aradım onu. 2 kere çaldı çalmadı telefonu açtı hemen...
    ···
    1. 1.
      +1
      seri devam evet bekliyoruz up up up up up şuku şuku herneyse
      ···