yönetimi şu dk dan sonra ele alıyorum piçler

sözlüğün sahibi.
başlığı altında yoğun bir tartışma var.
eğer bir yerde bir tartışma, bir kavga varsa orda mutlak bir rant kavgası vardır.
burdaki rant kavgası ne.
en son ssg'nin anayasa paketi hakkında yaptığı yorumlar bahane edilerek aslında sözlük paylaşılamıyor.
aslında burda yazan yobazlar ve liboşlar sözlüğü ssg ile paylaşamıyor. bütün mesele bu.
nasıl karl marx bütün dünya tarihi bir sınıf savaşından ibaret diyorsa, nasıl mustafa kemal bütün bir dünya tarihi bir iktisat meselesidir diyorsa sözlükte bir tür bir iktisat ve rant savaşına sahne oluyor
çünkü önünüzde rantı çok değerli bir şey var. o da ekşisözlük.
ekşisözlük şu an ssg'nin tak başına kodlarla tasarladığı bir yapıdan çok şey ifade ediyor. görüşleriniz bu yapıda daha fazla kamuoyunda ses getirebiliyor, yazdığınız iyi bir entry gerçekten bu yapıda daha fazla duyuluyor. onun için de ssg'ye kızan liboş ve yobazların sözlükten gitmeye cesareti yok. çünkü ellerinde, fikirlerinin daha fazla ses getirebileceği değerli bir sözlük yazarlığı var. sözlük yazarlığı onlar için nerdeyse çil çil altınlar kadar değerli.
şu anda liboş ve yobazlar sözlük paylaşımı için kavga veriyorlar.
jean jacques rousseau, özel mülkiyeti bir adamın belirli bir toprak çevresini çitlerle çevirip burası benim demesi olarak tanımlar. bütün dünya tarihi aslında bu adamın çevirdiği özel mülkiyetin halk tarafından alınıp halkın tümü tarafından paylaşılma savaşıdır.
karl marx halkın özel kişilerin elinde bulunan üretim araçlarını ele geçirip, üretim araçlarını, toprağı ortak olarak paylaşmasını komünist mücadele olarak tanımlamıştır. ve insanlığın geleceği nokta üretim araçlarının tümüyle halkın eline geçeceği bir noktadır der.
bu yüzden insanlar bütün tarih boyunca özel kişilerini ellerinde olan üretim araçlarını ve toprağı ele geçirip geniş halk kitlelerinin mülkiyetine geçirmeye çalışmıştır. bunun için ilk önce derebeylikler yıkılmış, sonra imparatorluklar parçalanmış ve topraklarının bir ulusun tümüne ait olduğu devletler ve kamu diye özel tanımlı bir yapı ortaya çıkmış.
burdan bakınca; ekşisözlüğü ssg ortaya çıkardı. sözlük tümüyle onun malı. jean jacques rousseau'nin özel mülkiyete ilişkin tanımını ssg ve ekşisözlük için de tanımlayamayız. çünkü ssg başkasının hakkı olan toprakları çiftle çevirmedi. kendi aklındakileri kaynak kodlarla yapılandırdı ve ortaya kendi malı olan ekşisözlük ortaya çıktı. ekşisözlük annesinin aksütü gibi tümüyle onundur anlayacağınız.
şimdi yobazların geldiği nokta ne gariptir ki bir komünist mücadelesidir. şu an yobazlar sözlükte komünist bir mücadele veriyor. aynı komünist partilerin iktidarı hedef alıp devletin imkanlarını komün olan halka paylaştırılmasını istedikleri gibi yobazlar da ssg'den iktidarı almak istiyor. ama tabi bu iktidarı sözlük yazarlarına mı paylaştımak istiyorlar yoksa kendileri mi iktidar olmak istiyorlar orası meçhul.
yıllarca bu yobazların ağababaları komünist mücadeleyle savaşırken burdaki yobazların komünist bir mücadele vermesi bana biraz trajikomik geldi.
yani sözlük şu an ssg'nin aklından çıkan çok çok değerli bir meta haline geldi. ve sözlükteki yobazlar sözlüğün kimin malı olduğuna bakmadan, kendilerinde de böyle birşeyi tasarlayacak kafa olmadığından sözlüğün iktidarını istiyorlar. mesela onlar açısından ilk aşamada liboş veya yobaz bir moderatör, sonra dine ağır eleştirler getiren entry'lerin yavaş yavaş silinmesi, sonra ssg'nin etkisinin azaltılması, azaltılamıyorsa ssg'ye saldırılması, ssg'nin yıldırılması hepsi birer iktidara karşı bir mücadeledir.
tüm bunların üzerine söylemek istediğim;
umarım bu tür bir mücadeleyi en yakın zamanda kendi tanrınıza karşı da yaparsınız.