/i/Günlük

    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    0
    Dün girdiğim iki sınavdan sonra bir daha kimsenin yüzüne bakmama kararı almıştım sevgili günlük. Evet sınavlarım çok iyi geçmişti evet profesörlerime sınav kağıdımın tekrar okunması için dava açacağım tabi ki. Yine de daha önce açtığım mahkeme yüzünden içeri alınacağım ama olsun.

    Bugün dün hedeflediğim şeyleri kısmen gerçekleştirdim sayılır tek konuştuğum kişi market sahibiydi. Ekmek almak zorunda olmasam oda olmayacaktı ama ne yazık ki oldu.

    Her neyse gelecek sene burs yatmayacak annemde babamda birlikte destek olacaklar bazen mezun olsam bile işsiz kalacağım zaten değer mi onların bu kadar destek olmaları diyorum ama annem okulu bitirmemi şiddetle istiyor. Hatta kaydımı dondurmak istemiştim bu sene kiradaki artıştan dolayı ama başka bir yer buluruz diye ertelediler. Benimde enerjim tükeniyor gibi ama bakalım.

    Yarın Ticaret Hukuku sınavım var haftayada 2 sınavım daha olacak daha sonra hafta sonu annemler gelecek o zamana kadar odamı toplamalı ve yeni kalacağım yeri bulmalıyım. Döndüğüm gibi de iş bulmakla uğraşacağım umarım yakın bir yerlerde bulabilirim en son bulduğum iş evime bir buçuk saat uzaklıktaydı ve oraya gidene kadar yoruluyordum zaten.
    ···
  1. 2.
    0
    Sevgili günlük bu sabah uyanıp dünden kalan kumrumu yedikten sonra bilgisayara oturdum ve film izlemeye başladım içeceğim her şey bitmişti ben de musluk suyuyla çay yaptım. Biliyorsunuzdur belki musluk suyuna florür katıyorlar ve florür zeka geriliğine sebep oluyor amacım buydu ama yine işe yaramadı.

    Öğlen saatlerinde annem aradı gelecek sene kalacağım yerler hakkında konuştuk halen seçemedim nerede kalacağımı. Daha sonra sınava kadar ders notlarımı tekrar tekrar çalıştım ama sınav yinede beklediğim gibi geçmedi çünkü final notunu yazan kişi cümle kurmayı bile bilmeyen bir özürlüydü. Sınavda da onunla alakalı hiç bir şey çıkmadı keşke kitaptan çalışsaydım diyorum şimdi de ama yapacak bir şey yok. Geçmem için en az 70 almam gerekiyordu yaklaşa bileceğime inanıyorum ama geçebilmemin mümkün olacağını sanmıyorum malesef.

    Daha sonra yurdu ziyarete gittim ve gelecek sene için eşyalarımı koyacak hiç bir yerlerinin olmadığını söylediler. Bu kadar ucuz olmasına şaşırmamalıydım sanırım. Her neyse her şey gelecek hafta çarşamba gününe kadar belli olmak zorunda artık daha fazla bu şehirde durmak istemiyorum bir an önce ankara dönüp iş bulmam gerek. Gelecek sene bursum da olmayacak zaten
    ···
  2. 3.
    0
    Bir daha tavayı yağlı bırakırsam şerefsizim kollarım koptu amk.

    Annemi arayıp gelecek sene o yurtta kalacağımı söyledim gelecek hafta sonu gelip eşyalarımı eve taşıyacağız.

    Onun dışında tatil günü yaptım bugünü hiç çalışmadım son sınavlarım çarşamba günü yarın 7-8 saat çalışmayı düşünüyorum ama bakalım
    ···
  3. 4.
    0
    Selam zaman yolcusu
    Selam zaman yolcusu
    Okuyan var mı bunları cidden. Sigaramın dumanı süzülüyor havada. Ben daha başlamamışım ama, sen beklendiği gibi bitirmiştin bile. Yakında gidecek olmak mıdır zor gelen yoksa hiç tanışamamış olmak mı? Platonik olamazdı elbet bunun için öncelikle sevgi gerek. Sevgi emek demişti Türkan Şoray. Ama sevmek için tanımakta gerekmez di Sevmek Zamanı geldiğinde. Yine de düşler bir kamyona yüklenmiş giderlerken ıssız yollarda anlamıştım geriye sadece elvedaların kaldığını.
    Elveda zaman yolcusu.
    ···
  4. 5.
    0
    Sular altında şimdi dünya ışığın girebildiği kadar
    Bir nefeslik mesafede şimdi görüldüğü gibi düşler
    Anlatırdı hayallerinin sadece düşünebildiği kadar
    Gerçekten arınmış ve ölüme yaklaştığın kadar
    Sana yakın ve sevecen gelen insancıklar

    Ben rüyalarımı gittiğim her yerde gördüğüm her yüzde aramıştım
    Ama hayallerde kırılırdı, soğuk bir rüzgar esip dünyayı esir aldığında
    Kalplerde kırılırdı çünkü arananlar ulaşılmaz bir sonbahar akşamında
    Sabahlara kadar beklemişlerdi ve ben onlara vermiştim tek kelimelik elvedayı.
    Anlatılırdı kalp yarası başka bir şeye benzemez derlerdi ama artık kalmadı
    Yaralanacak, unutulacak bir şeyler hissedebilecek bir kalp iki kafes arasında.

    Sevemez oldu gözlerim bir iskelet arkasından
    Acımasız oldu gerçeklerle yıkanan düşüncelerim
    Ama ancak güvensiz vebalı hayatlardan
    Sakınmalı insan o sevecen gülümsemelerini.
    Sonra ne derler aramaz, sormaz bir toprak,
    Ekin ister verimsizliğine aldırmadan.
    işte size ikame-i insan
    Kiminin binlerce seçeneği olur
    Kimisinin tek bir seçeneği olmaz.

    Sonuçta her insan reddeder onları bekleyenleri bir gün
    ···
  5. 6.
    0
    Soğuk bir rüzgar esiyor işte, güneşe doğru yürüyorum gökyüzünü izliyorum. Birileri geçiyor yanımda bulutlar geceyi kaplarken iç geçiriyorum. Hazırlanmam gerek artık. Hazırlanmalıyım...

    Bir kaç günüm kalmış kulaklıklarım düşmüş, varmışım bir yerlere, elimdeki anahtarı sokuyorum tanıdık bir kilide, açılıyor kapılar karanlık odalara. Vebalı gördüklerimde bir sorun yoktu aslın da. Bir fikrin istilasına mahsur kalıp vebayı kapan bendim belki de. Belki de ben de hastalıklı düşüncelerime ihanet edip bir tedavi niyetiyle sosyal medyayı aşılamalıyım damarlarıma. Bir kaç beğeni uğruna kişiliğimi paramparça etmeliyim birilerini kazanmak için olmadığım kişiler gibi davranmalıyım, umursamadığım olaylar sanki çokta hayatımın merkezindeymiş gibi anlatmalıyım. Aahhhhhh...

    Bir gün benimde yüzüm güler mi acaba? Çok gelişti yalancı gülümsemem gerçi hiç fark ettirmiyor, aynalar hiç yalan söylemiyor. Kabul ediyorum ben kendimi olduğum gibi ama internette bunu yapamam; kötü olan her bir yanımı gizlemeliyim ki herkes beni mükemmel sanmalı, yüz yüze gelince şoka uğramalılar, böylece bir şansım olur belki. Sanki çokta ihtiyacım olan şanslar insanlar dönmüşken deliye ben basit hayallerimle mutluluğu arayıp dururmuşum. insan mılar değil miler orası tartışılır amma velakin geldik gördük ki beğenmedik yalandan yaşanan hayatları ve anladık ki yalandan bir hayat istemiyorduk kendimize. Belkide sorun tamamen buydu kim bilir ben bile bilmiyorum neden yalnız olduğumun nedenini açıkçası.
    ···
  6. 7.
    0
    Ben ne söylemiştim ki neler anlaşılmıştı,
    Sen neler anlatmıştın ki ortalık karışmıştı.
    Kafamızda saçma sapan sorular dönerken,
    Birimiz her şeyin yalan olduğunun farkına varmıştı .

    Bir kış sabahıydı, kar yavaş yavaş inerken yeryüzüne,
    O beş on dakika beklettiği kahvesini yudumlamıştı.
    Gülümseyen gözlerimizin ışığı vurmuştu yüzümüze,
    Ve o belirsiz bir nedenden acısını benden saklamıştı.

    Ayrı kalmıştık bir kaç karşılaşma,
    Ve bir kaç havadan muhabbet ardından.
    Geçip gitmiştik elvedalarımızı
    Sakladıktan sonra kalbimize.
    Ayırmıştı bizi hava süzülen yapraklar.

    Sevmek ve sevilmek istemişti bayramda kapılarımızı çalan çocuklar.
    Bir avuç dolusu şeker uğruna vermişlerdi bize en içten gülümsemelerini.
    Kim bilirdi onların yıllar yıllar sonra bizim geçmişimiz olabileceklerini?
    Kim bilirdi dokunmanın, koklamanın mesafelerden daha önemli olacağını?
    Şimdi gözleri yaşlı rüyalar yaşlı yastıklara gömmüş kafalarını
    Görüyorlar en alakasız yarınlarını
    Ve sırtını dönmüş dünya
    homurdanıyor yatağında
    Lütfen hatırla beni,
    Geceleri kafanı yastığa koyduğunda
    ···
  7. 8.
    0
    Bilmiyorum sanki zararsız bir fırtına yaklaşıyor ben hayata atılmayı bekliyorum. Önümdeki sistemin bana tanıdığı uzun vadeli adımları atmayı beklerken insanlığımdan kaynaklanan ihtiyaçlarımı daha ne kadar uzun süre içime atıp saklayabileceğimi bilmiyorum. Gülümsemek geliyor bazen gözlerim kapalı şarkı söylerken. Gözlerimi açmak istemiyorum daha sonra tekrar tekrar yalnız bir dünya ya uyanmak istemiyorum artık.
    ···
  8. 9.
    0
    Kendimi yine dua ederken buldum balkonda sigaramı içerken. Öyle sure okumak falan değildi tabi daha çok yakarıştı. Pek duygusalda değildi aslında. Bir tesadüf istedim ondan bir şey vermesini istedim bana birazda yalvardım her zaman ki gibi.

    Bir kaç hafta sonra hiç bir şey olmadığını ve olmayacağını anladıktan sonra yine nefretim tutuşur ve ağlamaklı bir havada hiç biz zaman dinlemeyen biricik Allah'ıma kusarım o zaman.
    Same old Same old.
    ···
  9. 10.
    0
    Artık bağırmak istemiyorum klişe ve banelleşmiş şeyleri insanların yüzüne vururcasına. insanların yüzüne vuran yoktur belki de biz yüzümüzü onlara çarpıyoruzdur. Sanki bu mümkünmüş gibi. Hadi ben şakasına aşırı resmi konuşuyorum ses tonumda bunu belli ediyor siz neyin kafası amk aşırı iticisiniz. Ama konu bu değil. Birilerine bazı huylarımı söylemek istemiyorsam söylemeyeceğimdir. Birileri bu konular hakkında tartışıyorsa ben bu tartışmaya dahil olmayacağımdır.
    Klişeler sadece dalga geçmek amacıyla kullanılmalı, ciddi ciddi kilişeler kuruyorsa birisi bir daha konuşmam onlarla.
    He fark ettiğim bir şey var ben aslında affedemiyorum ve görmezden gelemiyorum karakteristik özellikleri dış görünüş belli bir seviyeye kadar umurumda değil zaten.
    Sonuç olarak sen senaryoyu seçersin ve ben de senin seçtiğin role göre oynarım hepsi bu, devamında benim karakterimden kaynaklanan onlarca farklı sorun ve senin sorunların benim için en ufak bir problem değildir eğer halen konuşmak istiyorsam istemiyorsam gibtir git zaten ne uzatıyorsun
    ···
  10. 11.
    0
    -Hiç değişme hep böyle kal tamam mı
    Aslında farkına varmadan sadık kalmıştı yıllar. Ben onun yokluğunda kendime uygun birilerini aramıştım ama bulduğumu düşündüklerim de zamanla değişmiş bir gün mutlaka nefret ettiğim insan tiplerine dönüşmeye başlamıştı. Ve ben anlamıştım artık bir önemi olmadığını kalmakta gitmekte aynı şeydi. ikisidw bir eylemdi en sonunda konuşulacak konular bitmiş ilgimizi ifade eden mumlar sönmüş ve ben kapıya doğru ilerlerken onlara hayal kırıklığı olarak bakarken onlar çoktan kendi hararetli konularına dalmışlardı bile.
    Lise 1deyken mahalleden arkadaşla akşamları yürüyüşe çıkardık 9 10 kişi olurduk genelde en sonunda bir kamelya ya oturup çekirdek ve kola eşliğinde konuşurduk. Daha doğrusu onlar konuşurdu ben dinlerdim en ufak bir ağırlığınm yoktu ve zamanla beni atmışlardı gruplarından. - - Çağırma şunu hiç konuşmuyor zaten.
    En sonunda bitirilmiştir bir şeyler benim seçenek hakkım bile olmadan arkadaşım yinede benim yalnız olmamı istememiş beni de çağtırmıştı yanında. Niye taşınıp gittiniz ki siz zaten alperen.
    Zamanla terk ediyordu dünya beni ben açık bırakmaya çalışıyordum kapıları kimi zaman kapılar benim yüzüme kapanırdı hiç bir şey yapamazdım.
    Kendi ismi mi sevmediğim için saçma sapan isimler vermiştim kendime
    Memoli78
    Shadow
    Khalkis
    EdwardLow
    Whitebe
    Bipolar ruh hastasi
    Gökyüzü...
    .
    .
    .
    End of Words
    ···
  11. 12.
    0
    Ve kelimelerim de bitmişti tabi ki. Aramızda uçurumlar oluşurken bir zamanlar yüzlerine baktığım insanlar bambaşka kişiler oldular. Geçmişimi taşıdım sırtımda. Ay dünyanın etrafında dünya güneşin etrafında güneşte galaxinin merkezindeki kara deliğin etrafında dönüyordu. En sonunda tek bir ışık kalmamak üzere her şey yok edilecekti bu kara delik sayesinde. Işığın ilerlemesi sayesinde kaçabilen fotonlar ve kaçamayanlar arasında koca bir boşluk oluşacaktı. Kaçanların ulaştığı yerde bizim hikayemiz anlatılacaktı ama benim ışığım tüm bunlar olmadan önce sönmüş olacak.
    Tabi konu bu değil. Diyelim ki... Demeyelim artık tek söz dahi etmeyelim bir birimize. Artık ne anlamı var ki ben hiç değişmemiş ve sen eskiden olduğun kişiden çok uzak ve bunda hiç bir sorun görmezken. Bir prensipti sonuçta benim geçmişte olduğum kişilere saygı duymam ve işte tamda bu yüzden çekip gitmiştim çünkü kalmak... Çünkü kalma gözümde tanrılaştırdığım kişiliğinin senin tarafından yok edilmesi demekti. Bense seni sevmeyi bırakmak istememiştim.
    ···
  12. 13.
    0
    Bugün dandik yasa dışı bir iş buldum ve bu sayede ülkemizdeki öğrencilere mexikadan abdye kaçak yollarla geçmiş göçmen muamelesi yapıldığını öğrendim. Haftada 7 gün günde 9 saat ve 65 lira sigorta yok
    ihlal no 1: Sigorta
    ihlal no 2: Haftada en fazla 45 saat çalıştırıla bilir 45 saatin üzeri %50 zamlı mesai ücretine tabidir
    ihlal no 3: Ayın 30 günü çalışsan bile asgari ücret kadar bir ücret elde edemiyorsun.

    Sonuç hiç yoktan iyidir. Öyle geri zekalı bir ülkede yaşıyoruz ki kimseye tecrübe edinme şansı verilmiyor ve mutlaka tecrübeli elemanlar işe alınıyor. Dürüst olarak işe girme şansınız %0 ile %1 arasında oynuyor. Az beklesinler bakalım yaklaşık bir 10 yıla kadar tecrübeli işçi mişçi kalmayacak ortada o zaman göreceğim ben de bu huur çocuğu işverenleri.

    Her neyse iş 10 liraya sensitive diş macununu belli bölgelerde satmaktan ibaret ve o kadar çağresizim ki gireceğim
    ···
  13. 14.
    0
    Bugün Çağdaş markette işe girdim pazartesi günü işe başlayacağım pek bir bilgim yok ama toplamam gereken bir çok evrak var başlamadan önce. Yarın uzun uzadıya uğraşmam gerekecek büyük ihtimalle.
    ···
  14. 15.
    0
    Aslında gelecekte öyle pek büyük hayallerim yok. 1+1 veya 2+1 evde kiracı olmak. Haftanın 5-6 günü çalışmak. Akşamları veya hafta sonları arkadaşlarımla veya sevgilimle vakit geçirmek
    Aslında duygusal birisi olmadığımı söylüyorlar, ne yazık bense en içten duygularımla yazmıştım şiirlerimi, paragraflarımı. Bırakıp gitmiştim umutlarımı da yalnız bırakılınca. Halbuki güzeldi güzel zamanlar geçirebilmek onlara sahip olduğunda bense çoktan yaşanmış anları tekrar tekrar canlandırmak zorunda kalmıştım ıssız gecelerde.
    ···
  15. 16.
    0
    işin 3.günündeyim dün çok yorulmuştum ama bugün biraz daha az yorucuydu. Hoş yine dizlerim ve ayaklarım sızlıyor ama olsun dünden iyi durumdayım. Bir kaç haftaya tamamen alışırım büyük ihtimalle.
    ilk hafta tatil yokmuş maalesef ama patronla konuştum salı günü için izin aldım.
    ···
  16. 17.
    0
    Bugün yan reyondaki ablaya yardım ederken teneke parmağımı kesti ben parmağımdaki kanı emerken Çağdaş usta ablaya "Ulan çocuk burada kaç gündür çatur çutur et kesiyor hiç bir yerini kesmedi bir sana yardım etti yaralandı" dedi
    Bende bunu yazarken ses tonunun ve söyleyiş şeklinin ne kadar önemli olduğunu fark ettim çünkü bir şeyleri hoş veya komik yapan şey kesinlikle ses tonlarıdır ne o öyle teknolojiyle okuyup geçince hiç bir şey hissedemiyorsun ki amk
    ···
  17. 18.
    0
    Ustam sadece hafta sonları çalışan dondurmacı kızın sürekli bana baktığını söylemişti. Biraz dikkat edince de haklı olduğunu görmüştüm. Daha sonra cumartesi günü molada boş koltuklar varken gelip yanıma oturdu telefonu açıp hiç bir şey söylemedi o hiç bir şey söylemeyince ben de kalkıp gittim.
    Sonraki gün molaya geç gelen ben oldum tek boş yer onun yeriydi amk kekoları kızdan birazcık kenara kaymasını isteyememiş yarısı ayakta sigara içiyordu. Gittim yanına biraz kenara kayar mısın dedim. Tabi dedi kaydı oturdum sigaramı yaktım telefonumdan manga okumaya başladım o diğer yanındaki çocukla tanışmanın ilk aşamalarını geçiyordu tedirgince. Mola bitince yine bana bakıyordu ama bu kez o çocukla birlikte sonraki molada yine yanına oturdum ve hiç bir şey demedim. Çocuk başka bir yerdeydi ve konuşmuyorlardı.

    Yavaş yavaş anlamaya başladım sevebilme potansiyelim olan insanlarla tanışamadığımı, konuşamadığımı birazcık mutluluk için uzunca bir süre tekrar acı çekmek istemediğimi...
    Artık bakmıyordu zaten bir kaç ay sonra üniversiteye gidecektim onu göremeyecektim bile. Sürekli olacak bir şey arıyordum belki de. Başkaları sürekli birileriyle tadarken aşkın şarabını ben dilim yanmasın, sonraki gün geceden kalma olmayayım diye kaçıyordum artık.

    Ve özünde ben farkına bile varamamışken sevmekten korkar olmuştum.

    Nefesim daraldı tezgaha yaslanırken, ustam müşteriyle ilgileniyordu. Göğsümden bir ısı dalgası dağıldı bedenime usulca terlemeye başlarken gözlerimde kararmaya başladı ben derin derin nefes almaya çalışırken ellerim titremeye başladı ayakta durmak daha bir zor gelmeye başladı müşteriye istediği kemik parçalarını uzatırken. Artık mutluluk ulaşamayacağım kadar uzaktaydı...
    ···
  18. 19.
    +1
    Eveeeeet
    Ustamla aramda 4 yaş fark var kendisi şişman kısa boylu ve saçları dökülüyor. Bana sinir olmaya başladığını rahatlıkla gözlemleyebiliyorum gizlemeye de çalışmıyor zaten. Neymiş efendim kısmetini kapatıyormuşum. Ulan senin gibi birisinin kısmeti olabilir mi?
    ···
  19. 20.
    0
    Ustamın tüm olayını anladım hemen yanımızda şarküteri var orada da bir kadın çalışıyor yaklaşık 27 28 yaşlarında ustamın yaş aralığına en yakın ve en alımlı kişi o yaklaşık 3-4 aydır birlikte çalışıyorlar. Eh ustamın karakterini de az çok öğrendim büyük ihtimalle bu kıza aşık bir hafta kadar önce tartıştılar bağıra çağıra. O günden beri bana da biraz tavır yapıyor.
    Bir kaç gün önce iş çıkışı gördüm bu kızı beraber yürüdük evlerimize kadar. Adam sonraki gün geldi yanıma ne soktu bu senin kafana gibi sözler söyledi yine kaçamak cevaplar verdim bilmezden geldim konuyu. Gün bitene kadar adam trip attı bana. Bugün de geldi mehmet sen *** çarşısının orada oturuyormuşsun söylesene bende orada oturuyorum bırakırım seni dedi. Halbuki onun evi o yolun tam ters istikametindeydi bunu biliyordum çünkü ilk geldiğimde sorduğum sorulardan biri bu olmuştu.
    Sonuç olarak Ustam hiç bir zaman olmayacak bir aşkın peşini şiddetli ve yanlış bir yolla bırakmayı tercih etmişti.
    Peki benim zamanlamam neden bu kadar kötüydü.
    ···