1. 1.
    +4 -1
    honki ponki toni nok

    çalona bimbo bori rok

    muşi muşi hubobo kozi zok

    çiki çiki şayne tiki tak tok
    ···
  2. 2.
    +2
    @3 puhahaha başlığın ciddiyetini gibip atmış amk.
    isviçre'deki bilim konferansında faruk k'nın sahneye fırladığını hayal ettim
    ···
  3. 3.
    0
    konusunda ışık tutacak tezimi sizlere açıklıyorum.

    zaman makinesi ne işe yarar ; zamanda yolculuk yapmaya ve bu makine gelecekte -teorik olarak konuşursak- icat edilebilir.

    şimdi,

    misal mesela bugün bm kanalıyla tüm milletler toplanıp örneğin 3 bin yıllık bir sözleşme imzalasalar ve sözleşmeye göre zaman makinesi gelecekte icat edilmesi durumunda, zaman makinesini icat eden kişi/devlet/kurum vs. zaman makinesi kullanıp zamanda yolculuk yaparak yarın yani 3 ağustos 2011 günü bm binasına bir ziyaret gerçekleştirip zaman makinesinin gelecekte icat edildiğini bildirmek zorunda olsalar.

    nasıl fikir ? sizce bu dikkate alınmayacak bir düşünce midir ?
    ···
  4. 4.
    0
    tek gerçeklik bizim şuan yaşadığımız evren ise yapılmamış veya ilerde yapılacaktır ama farklı evrenler ve farklı zamanlarda var ise coktan gelip bu tarz şeyler olabilirdi. yada oldu tekrar gelip düzelttiler. öyle gibik bişiler. yasası felan vardır belki olabilir yani
    ···
  5. 5.
    0
    ben tez diyorum, elalem liseli damgası vuruyor.
    ···
  6. 6.
    0
    Bundan önceki bölümlerde, zamanın doğasına ilişkin görüşlerimizin yıllar
    içinde nasıl değiştiğini gördük. XX. yüzyıla kadar insanlar mutlak zamana
    inanıyordu. Yani, her olay "zaman" denilen bir sayıyla benzersiz bir şekilde
    tanımlanabilmeli ve doğru çalışan bütün saatler iki olay arasındaki zaman
    aralığı konusunda örtüşmeliydi. Ancak, ışık hızının -nasıl hareket ederse
    etsin- her gözlemciye göre aynı olduğunun keşfi, görelilik kuramım ortaya
    çıkardı ve tek mutlak zaman düşüncesinin terk edilmesine yol açtı. Olayların
    zamanlan tek şekilde tanımlanamazdı. Bunun yerine, her gözlemci yanındaki
    saatin kaydettiği zaman ölçüsüne sahip olabilirdi ve farklı gözlemcilerin
    taşıdığı saatlerin örtüşmesi gerekmiyordu. Böylece zaman, onu ölçen
    gözlemciye göre daha kişisel bir kavrama dönüştü. Ancak zaman hâlâ
    dümdüz uzanan, üzerinde sadece ileriye ya da geriye doğru hareket
    edebileceğimiz bir tren yolu gibi ele alınıyor. Ya tren yolunun kavşakları ve
    kollan varsa; tren ileri doğru gitmeyi sürdürürken bir süre önce geçmiş
    olduğu istasyona geri dönmez nü? Bir başka deyişle geçmişe ya da geleceğe
    yolculuk yapmak mümkün mü? H. G. Wells, sayısız bilimkurgu yazan gibi,
    Zaman Makinesi kitabında bu olasılıktan araştırdı. Yine de bu konu,
    bilimkurgunun pek çok düşüncesi gibi -tıpkı denizaltılar ve aya yolculuk
    gibi- bilimsel gerçeğin konusu oldu. Öyleyse, zaman yolculuğunun
    olasılıkları nelerdir?
    Geleceğe yolculuk yapmak mümkündür. Yani görelilik, bizi zamanda
    ileriye sıçratacak bir zaman makinesi yaratmanın mümkün olduğunu
    gösteriyor. Zaman makinesinin içine girersiniz, beklersiniz, dışarı çıkarsınız
    ve Dünya'da geçen zamanın, sizin makinede geçirdiğiniz zamandan çok daha
    fazla olduğunu görürsünüz. Günümüzde bunu yapabilecek teknolojiye sahip
    değiliz, ancak bu sadece bir mühendislik sorunu; biz yapılabileceğini
    biliyoruz. Böyle bir makine yapmanın yöntemlerinden biri, 6. Bölüm'de
    tartıştığımız ikizler paradoksundaki durumu geliştirmektir. Bu yöntemde, siz
    zaman makinesinin içinde otururken, makine uzaya fırlar, ışık hızına yakın
    bir ivme kazanır, (zamanda ne kadar ileri gitmeyi istediğinize bağlı olarak)
    bir süre böyle devam eder ve sonra geri döner. Zaman makinesinin aynı
    zamanda uzay
    Zaman makinesi. Yazarlar
    zaman makinesinde.
    gemisi olması sizi şaşırtmamalı, çünkü görelilik kurdıbına göre zaman ve
    uzay bağlantılıdır. Her durumda, size göre bütün bu süreç içinde bulunacağınız
    tek "yer" makinenin içi olacaktır. Makineden dışarı çıktığınızda,
    Dünya'da geçen zaman, sizin için geçen zamandan çok daha uzun olacaktır.
    Geleceğe yolculuk yaptık. Ancak geçmişe gidebilir miyiz? Zamanda geriye
    yolculuk yapmak için gerekli olan koşullan yaratabilir miyiz?
    Fizik yasalarının zamanda geriye yolculuk yapılmasına gerçekten izin
    verebileceğiyle ilgili ilk işaret 1949'da, Kurt Gödel, Einstein'ın
    denklemlerine yeni bir çözüm keşfettiğinde geldi; genel görelilik kuramı
    yeni bir uzay-zamanı olanaklı kılıyordu. Pek çok farklı matematiksel evren
    modeli Einstein'ın denklemlerini doğrular, ama bu, modellerin içinde
    yaşadığımız evrene benzeyeceği anldıbına gelmez. Örneğin o evrenlerin
    ilksel ya da sınır koşullan farklı olabilir. Bu modeller, evrenimize benziyor
    mu benzemiyor mu karar vermek için fiziksel kestirimlere bakmamız
    gerekir.
    Gödel, bütün doğru hesaplamaların doğruluğunun kanıtlanamayacağını
    kanıtlamasıyla ünlü bir matematikçidir; kendinizi aritmetik gibi önceden
    belirlenmiş bir alandaki bütün doğru hesaplamaları kanıtlamakla şuurlaşanız
    bile, bunu yapamazsınız. Belirsizlik ilkesi gibi, Gödel'in ekgiblik kuramı, evreni anlama ve tahminlerde bulunma yeteneğimize
    belki de temel bir sınır getirdi. Gödel, daha sonraki yıllan Einstein'la birlikte
    Princeton'daki Yüksek Araştırma Enstitüsü'nde geçirdiği için genel görelilik
    kurdıbını muhtemelen biliyordu. Gödel'in uzay-zamanının tuhaf özelliği,
    bütün evrenin dönmekte olmasıydı.
    Bütün evrenin dönmekte olduğunu söylemek ne anlama geliyor? Bir şeyin
    etrafında dönmek, sabit bir referans noktasının varlığını gerektirmiyor mu?
    "Neye göre dönmek?" diye sorabiliriz. Yanıt biraz teknik olacak, ama
    aslında uzak bir madde, küçük topaçların ya da cayroskopların evrende işaret
    ettiği noktaya göre dönmektedir. Gödel'in uzay-zamanında bunun
    matematiksel yan etkisi şöyledir: Dünya'dan çok uzaklara yolculuk edip geri
    geldiğinizde, yola çıktığınız zamanın öncesine dönmeniz mümkündür.
    Genel görelilik kuramında zaman yolculuğuna yer olmadığını düşünen
    Einstein, denklemlerinin böyle bir olasılık taşıdığım öğrenince gerçekten çok
    üzüldü. Gözlemlerimize göre evrenimiz dönmediğinden ya da en azından
    döndüğü fark edilmediğinden ne Gödel'in bulguları, içinde yaşadığımız
    evrene uyuyordu ne de Gödel'in evreni bizimki gibi genişliyordu. Ancak
    bundan sonra, Einstein'ın görelilik kurdıbını araştıran bilimciler, genel
    göreliliğin olası saydığı diğer uzay-zamanların geçmişe yolculuğa izin
    verdiğini buldular. Oysa mikrodalga fonunun ve bol bol bulunan hidrojen ve
    helyum gibi elementlerin gözlenmesi ilk evrenin, bu modellerin zaman
    yolculuğu için öngördüğü eğriliğe sahip olmadığını gösteriyor. Eğer
    sınırsızlık önermesi doğruysa, aynı sonuç kuramsal alan için de geçerli.
    Öyleyse sorumuz şu: Eğer evren, zaman yolculuğunun gerektirdiği eğriliğe
    sahip olmadan başladıysa, uzay-zamanı zaman yolculuğuna izin verecek
    şekilde sonradan eğriltebilir miyiz?
    Yine, zaman ve uzay bağlantılı olduğundan, zamanda geriye yolculuk
    sorusunun, ışıktan hızlı yolculuk yapabilir miyiz, sorusuyla yakından
    bağlantılı olması sizi şaşırtmamalı. Zaman yolculuğunun ışıktan hızlı yol
    almayı gerektirdiğini görmek kolay; yolculuğun son bölümünde zamanda
    geri gitmekle, bütün yolculuğu dilediğinizce kısa bir zamanda yapabilir,
    sınırsız bir hızda yolculuk yapabilirsiniz! Ancak, daha sonra göreceğimiz
    gibi, bu durum tersine de işler; sınırsız bir hızda yolculuk yapabiliyorsanız,
    zamanda geriye de gidebilirsiniz. Biri olmadan diğeri mümkün değildir.
    Işıktan daha hızlı yolculuk yapma konusu, daha çok bilimkurgu yazarlarını
    ilgilendiren bir sorundur. Göreliliğe göre onların sorunu şu: en
    yakındaki yıldıza, yaklaşık dört ışık yılı uzaklıktaki Proksima Erboğa'ya bir
    uzay gemisi gönderdiğimizde, yolcuların geri dönüp, neler bulduklarını
    anlatmaları için en azından sekiz yıl beklenmesi gerekecektir. Galaksimizin
    merkezine bir araştırma yolculuğuna çıkılırsa, geri dönmemiz en azından
    yüz bin yıl kadar sürecektir. Bu, galaksi içindeki
    bir savaş üzerine yazmaya hiç de uygun bir durum değil! Yine de, 6. Bölüm'de
    tartıştığımız ikizler paradoksu uyarınca görelilik kurdıbının bir
    tesellisi var: Uzay yolcuları için yolculuğun, Dünya'da kalanlara göre çok
    daha kısa olması mümkündür. Ancak uzay yolculuğundan birkaç yıl
    yaşlanmış olarak dönüp, arkada bıraktığınız herkesin binlerce yıl önce ölmüş
    olduğunu görmek pek keyifli olmayabilir. Yani bilimkurgu yazarları,
    öykülerindeki insanların yararına, bir gün ışıktan hızlı nasıl yolculuk
    yapacağımızı düşünmek zorundaydılar. Bu yazarların çoğu, genel görelilik
    kurdıbına göre eğer ışıktan hızlı yolculuk yapabilirseniz, zamanda geriye de
    yolculuk yapabilirsiniz gerçeğini anlamış görünmüyorlar. Tıpkı aşağıdaki
    şiir gibi:
    Wight'in genç leydisi
    Işıktan hızlı gidebilirdi.
    Bir gün gitti
    Ama farklı bir yoldan.
    Ve gitmeden önceki gece geri döndü.
    Bu bağlantının anahtarı şudur: Görelilik kurdıbına göre bütün gözlemcilerin
    üzerinde birleştiği tek zaman olmadığı gibi, belli koşullar altında,
    gözlemcilerin olayın sistemi konusunda da fikir birliğine varmaları
    gerekmez. Özellikle, eğer A ve B olayı, uzayda çok uzaktaysa ve roketin
    A'dan B'ye ulaşmak için ışıktan hızlı gitmesi gerekiyorsa, hızlan farklı olan
    iki gözlemci, A olayı B olayından önce mi oldu, yoksa B olayı A olayından
    önce mi oldu konusunda anlaşamazlar. Diyelim ki, A olayı 2012
    Olimpiyatları'nda yüz metre koşusunun finali olsun, B olayı da Proksima
    Erboğa Kongresi'nin 100 004. açılışı olsun. B olayı bir yıl sonra, dünya
    zamanıyla 2013'te gerçekleşecek diyelim. Dünya ve Proksima Erboğa
    arasındaki mesafe yaklaşık dört ışık yılı olduğuna göre, bu iki olay
    yukarıdaki kriterleri doğrular: A olayı B'den önce olmasına rağmen, Adan
    B'ye ulaşmak için ışıktan hızlı gitmeniz gerekmektedir. Bu durumda,
    Proksima Erboğa'dan bir gözlemci için dünyadan neredeyse ışık hızında
    uzaklaşmak, olayların oluş düzenini değiştirecektir; B olayı, A olayından
    önce gerçekleşiyormuş gibi görünecektir. Bu gözlemci, B olayından A
    olayına ulaşmak için ışıktan hızlı yol alınabildiğinde, bunun mümkün
    olduğunu söyleyecektir. Aslında, gerçekten hızlı gidebilirseniz, yarışlardan
    önce dünyaya geri dönüp, kimin kazandığını bileceğinizden bahis
    oynayabilirsiniz!
    Işık hızı sınırını aşmada bir sorun var. Görelilik kurdıbına göre, uzay
    gemisi gitgide ışık hızına yaklaşırken, roket gücünün ivme kazanması
    gerekir. Bununla ilgili deneysel bir kanıtımız var; uzay gemisiyle değil ama
    Fermilab'da ya da Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi'nde (Conseil
    Europeen pour la Recherche Nucleaire- CERN) bulunan temel parça
    Tümünü Göster
    ···
  7. 7.
    0
    cık hızlandırıcılarıyla bu deney yapıldı. Parçacıkları ışık hızının yüzde
    99,99'u oranında ivmelendirebiliyoruz, ancak ne kadar güç kullanırsak
    kullanalım, ışık hızı sınırını aşmalarını sağlayamıyoruz. Aynı durum uzay
    gemileri için de geçerli; ne kadar çok roket gücüne sahip olurlarsa olsunlar,
    ışık hızım aşacak kadar ivme kazanamıyorlar. Zamanda geriye yolculuk
    ancak ışıktan hızlı bir yolculukla mümkün olabileceğinden, hem hızlı uzay
    yolculuğunu, hem de zamanda geriye yolculuğu olasılık dışı saymalıyız belki
    de.
    Oysa mümkün olan bir yol var. Uzay-zamanı bükebilirsek, A ve B arasında
    kestirme bir yol oluşabilir. Bunu yapmanın yollarından biri A ve B
    arasında bir solucan deliği yaratmaktır. Adından anlaşılacağı gibi solucan
    deliği, birbirinden uzak hemen hemen düz iki alam birbirine bağlayabilen
    ince bir uzay-zaman tünelidir. Bu durum, bir şekilde yüksek budağın
    eteğinde olmaya benzer. Diğer tarafa geçmek için normalde yüksek dağ
    sırtım tırmanır, soma tekrar aşağı inersiniz; ancak dağı yatay olarak kesen
    dev bir solucan deliği varsa bunu yapmanıza gerek kalmaz. Güneş
    sistemimizin çevresinden Proksima Erboğa'ya uzanan bir solucan deliği
    olduğunu ya da yaratıldığını hayal edebilirsiniz. Normal uzayda Dünya ile
    Proksima Erboğa arasındaki uzaklık yirmi milyon kere milyonken, solucan
    deliğinin içindeki mesafe sadece birkaç milyon kilometre olacaktır. Yüz
    metre yarışlarının sonucunu aldıktan sonra, Kongre'nin açılışına yetişmek
    için bir sürü zamanımız kalacaktır. Ancak Dünya'ya doğru yol alan gözlemci,
    Proksima Erboğa'daki Kongre açılışından soma yarışlar başlamadan
    Dünya'ya dönmek için bir başka solucan deliği daha bulabilmelidir. Yani
    solucan delikleri, ışıktan hızlı herhangi bir yolculuk gibi, geçmişe yolculuk
    yapmanızı da mümkün kılar.
    Uzay-zamanın farklı bölgeleri arasında uzanan solucan delikleri, bilimkurgu
    yazarlarının icadı değildir; çok saygıdeğer bir kaynağı vardır.
    1935'te Einstein ve Nathan Rosen, genel görelilik kurdıbının onların köprü
    dedikleri -bizim bugün solucan deliği dediğimiz- durumu olanaklı kıldığını
    anlatan bir makale yazdılar. Einstein-Rosen köprüleri, bir uzay gemisinin
    geçebileceği kadar dayanamadılar; uzay gemisi bir tekilliğe çarparken
    solucan deliği de kapandı. Yine de, gelişmiş bir uygarlığın solucan
    deliklerini açık tutabileceği ileri sürüldü. Bunu yapabilmek ya da uzayzamanı,
    zaman yolculuğuna izin verecek şekilde bükmek için uzay-zamanda,
    bir semerin yüzeyi gibi karşıt bir eğrilmeye gerek duyulurdu. Pozitif enerji
    yoğunluğuna sahip sıradan bir madde, uzay-zamanı pozitif bir şekilde
    eğriltir, tıpkı bir kürenin yüzeyi gibi. Öyleyse, uzay-zamanı geçmişe
    yolculuk yapılmasına izin verecek şekilde bükmek için negatif enerji
    yoğunluğuna sahip bir maddeye ihtiyaç vardır.
    Negatif enerji yoğunluğuna sahip olmak ne demek? Enerji biraz paraya
    benzer; eğer paranızın pozitif bir dengesi varsa, farklı biçimlerde
    dağıtabilirsiniz; oysa bir yüzyıl önce geçerli klagib yasalara göre, hesabınızdan
    fazla para çekemezdiniz. Yani bu klagib yasalar negatif enerji
    yoğunluğunu, dolayısıyla da zamanda geriye yolculuk olasılığını göz önüne
    almıyordu. Yine de, önceki bölümlerde anlatıldığı gibi, klagib yasaların
    yerini, belirsizlik ilkesine dayanan kuvantum yasaları aldı. Kuvantum
    yasaları daha liberaldir ve bakiye topldıbının pozitif olmasını sağlamanız için
    bir ya da iki hesaptan fazla para çekmenize izin verir. Başka bir deyişle,
    kuvantum kuramı enerji yoğunluğunun bazı yerlerde negatif olmasına izin
    verir; bunu diğer yerlerde pozitif enerji oluşturmak için yapar ki böylece
    toplam enerji pozitif kalsın. Böylece, hem uzay-zamanın bükülebileceğine,
    hem de zaman yolculuğuna izin verecek şekilde eğrilebileceğine inanmak
    için bir nedenimiz var.
    Feynman'ın çoklu geçmiş fikrine göre, zamanda geçmişe yolculuk, tek
    parçacıklar ölçüsünde meydana gelir. Feynman'ın yönteminde, zamanda ileri
    doğru giden sıradan bir parçacık, zamanda geriye doğru hareket eden karşıt
    parçacığa eşittir. Onun matematiğinde bir parçacık-karşıt parçacık çiftinin
    birlikte yaratıldığını ve birbirlerini yok ederek, uzay-zamanda kapalı bir
    devrede hareket eden tek bir parçacık gibi davrandığını görürsünüz. Bunu
    görmek için, bu süreci önce geleneksel yoldan hayal edelim. Belli bir
    zamanda -diyelim ki A zamanında-bir parçacık ve karşıt parçacık yaratıldı.
    ikisi de zamanda ileriye doğru hareket ediyor. Sonra, ileriki bir zamanda,
    diyelim ki B zamanında ikisi birbirini etkiledi ve birbirlerini yok etti. Adan
    önce ve B'den sonra iki parçacık da mevcut değil. Feynman'a göre bu
    duruma farklı bakabilirsiniz. A zamanında tek parçacık yaratıldı. Bu
    parçacık zamanda ileriye, B zamanına doğru ilerledi, sonra tekrar A
    zamanına döndü. Parçacığın ve karşıt parçacığın zamanda birlikte ileriye
    doğru hareket etmeleri yerine, Adan B'ye uzanan bir kapalı devrede hareket
    eden tek bir nesne vardır. Bu nesne zamanda ileriye doğru (Adan B'ye)
    hareket ettiğinde,ona parçacık diyoruz. Ancak bu nesne zamanda geriye doğru (B'den A'ya)
    hareket ettiğinde, zamanda ileri doğru hareket eden bir karşıt parçacık olarak
    görünür.
    Böyle bir zaman yolculuğunun gözlenebilir etkileri vardır. Örneğin,
    parçacık-karşıt parçacık çiftinden birinin (diyelim ki karşıt parçacığın),
    kendisini yok edecek parçacığı yalnız bırakarak bir kara deliğe düştüğünü
    varsayalım. Terk edilen parçacık da kara deliğe düşebilir, ama kara deliğin
    kenarından kaçabilir de. Eğer kaçarsa, uzaktaki gözlemci için parçacık kara
    delikten çıkıyormuş gibi görünür. Ancak, kara delikten yayılan ışınımın
    mekanizmasıyla ilgili farklı, ama sezgisel olarak eşit bir tablo görebiliriz.
    Parçacık çiftinin kara deliğe düşen üyesini (karşıt parçacığı diyelim), kara
    deliğin dışında zamanın gerisine doğru hareket eden parçacık olarak kabul
    edebiliriz. Parçacık-karşıt parçacık çifti birlikte göründüğü noktaya
    ulaştığında, kara deliğin kütleçekimi alanı tarafından dağıtılır;
    parçacıklardan biri zamanda ileriye doğru yol alır ve kara delikten kaçar.
    Kara deliğe düşen parçacığı da zamanda geriye doğru hareket eden ve kara
    delikten dışarı çıkan parçacık olarak düşünebiliriz. Yani kara deliklerin
    yaydığı ışınım, kuvantum kurdıbının zamanda geriye yolculuğu mikroskobik
    ölçekte olanaklı kıldığını gösterir.
    Bu nedenle kuvantum kuramı, bilim ve teknolojide geliştiğimizde nihayet
    bir zaman makinesi yapabilmeyi sağlar mı sağlamaz mı diye sorabiliriz. ilk
    bakışta mümkün görünüyor. Feynman'ın çoklu geçmiş fikri, bütün
    geçmişlerin toplamıdır. Yani, uzay-zamanın geçmişe yolculuğu mümkün
    kılacak şekilde bükülmüş olduğu bir geçmişi de içermesi gerekir. Fiziğin
    bilinen yasaları henüz zaman yolculuğuna izin verecekmiş gibi görünmese
    de, bunu, mümkün mü, değil mi diye sorgulamamızın farklı nedenleri var.
    Sorulardan biri şöyle: Eğer geçmişe yolculuk yapmak mümkünse, neden
    gelecekten biri geriye gelip, bunu nasıl yaptığını bize anlatmıyor? Şimdiki
    ilkel gelişmişlik düzeyimizde zaman yolculuğunun sırrını vermenin akıllıca
    olmayacağını düşünmesinin iyi bir nedeni olabilir; ancak insan doğası
    kökten bir şekilde değişmekte olduğundan, gelecekten gelen bir ziyaretçinin
    ağzındaki baklayı çıkarmayacağına inanmak zor. Elbette bazı insanlar
    UFO'ların yabancılar ya da gelecekten gelen insanlar tarafından ziyaret
    edildiğimizin kanıtı olduğunu iddia edeceklerdir. (Diğer yıldızların bizden ne
    kadar uzak olduğunu düşünürsek, yabancılar mantıklı bir sürede dünyamıza
    gelebiliyorlarsa, ışıktan hızlı yolculuk yapabiliyor olmaları gerekir ki
    böylece iki olasılık eşitlensin.) Gelecekten gelen ziyaretçilerin olmadığını
    açıklamanın yollarından biri şöyle olabilir: Gözlemlediğimiz kadarıyla
    geçmiş sabittir ve geçmişe yolculuk yapmayı mümkün kılacak bükülmenin
    olmadığı görülmüştür. Öte yandan, gelecek bilinmez ve açıktır; yani gereken
    eğrilmeye sahip olabilir. Bu, herhangi bir zaman yolculuğunun gelecekle
    Feynman'ın karşıt parçacığı.
    Bir karşıt parçacık, zamanda geriye yolculuk yapan parçacık olarak kabul edilebilir. Bu
    nedenle bir edimsiz parçacık-karşıt parçacık çifti, uzay-zamanda kapalı bir halkada
    hareket eden bir parçacık olarak düşünülebilir.
    sınırlı olacağı anldıbına gelir. Kaptan Kirk ve yıldız gemisi Atılgan'ın
    şimdiki zamana dönmesinin hiç yolu yoktur.
    Tümünü Göster
    ···
  8. 8.
    0
    bazı panpaların dediği gibi. zaman makinesi icat edilecek olsaydı gelecekten gelmiş olurlardı.
    ···
  9. 9.
    0
    Belki de bu, dünyanın neden gelecekten gelen turistlerle dolup taşmadığını
    açıklıyor, ama geçmişe dönüp tarihi değiştirmek mümkün mü,
    değil mi sorusundan kaynaklanan bir başka tür sorundan kaçamıyor: Neden
    tarihle sorunumuz var? Örneğin, biri geçmişe gitti ve Nazilere atom
    bombasının sırrını verdi ya da siz geçmişe gidip, büyük büyük büyükbabanızı çocuk sahibi olmadan önce öldürdünüz. Bu paradoksun
    pek çok biçimi var, ama temelde aynılar: Geçmişi değiştirmekte özgür
    olsaydık, çelişkiye düşerdik.
    Zaman yolculuğunun ortaya çıkardığı paradoksların mümkün olan iki
    çözümü var. ilkine tutarlı tarih yaklaşımı diyebiliriz. Buna göre, uzay-zaman
    geçmişe yolculuğu olanaklı kılacak şekilde bükük olsa bile, uzay-zaman
    içinde olanlar fizik yasalarıyla tutarlı olmak zorunda. Bir başka deyişle, bu
    bakış açısına göre, tarih zaten geçmişe gittiğinizi ve oradayken büyük büyük
    büyükbabanızı öldürmediğinizi ya da şimdiki zamana gelişinizin tarihiyle
    çatışacak bir eylemde bulunmadığınızı söylüyorsa, geçmişe gidemezsiniz.
    Dahası, geçmişe gitmiş olsanız da, kayıtlı tarihi değiştiremeyebilirsiniz,
    sadece onu izlersiniz. Bu bakış açısına göre geçmiş ve gelecek önceden
    saptanmıştır; istediğiniz şeyi yapmak için özgür iradeye sahip değilsiniz.
    Elbette özgür iradenin sadece bir yanılsama olduğunu söyleyebilirsiniz.
    Gerçekten her şeyi yöneten ekgibsiz bir fizik yasası varsa, tahminen
    eylemlerimizi de belirliyordur. Ancak insan gibi karmaşık bir organizmada
    bunu hesaplamak bir şekilde olanaksızdır ve kuvantum mekaniğine göre
    belli bir gelişigüzellik gerektirir. Yani bu duruma farklı bir şekilde bakabilir,
    ne yapacağını önceden kestiremeyeceğimiz için insanın özgür iradeye sahip
    olduğunu söyleyebiliriz. Yine de, eğer insan bir roketle gidip, gitmeden
    önceki zamana geri dönerse, onun ne yapacağını önceden kestirebiliriz,
    çünkü yapacakları kayıtlı tarihin bir parçası olacaktır. Yani bu durumda,
    zaman yolcusunun hiçbir şekilde özgür iradesi olmayacaktır.
    Zaman yolculuğunun paradokslarının diğer mümkün olan yoluna alternatif
    geçmiş varsayımı diyebiliriz. Buradaki düşünceye göre, zaman
    yolcusu geçmişe gittiğinde, kayıtlı tarihten farklı olan alternatif geçmişe
    girer. Böylece, önceki geçmişiyle uyumlu olmak zorunluluğu hissetmeyeceğinden,
    özgürce davranabilir. Steven Spielberg Geleceğe Dönüş
    filmlerinde bu düşünceyle eğlenmiştir; filmin kahramanı Marty McFly
    geçmişe gidip, daha başarılı bir geçmiş yaratmak için anne ve babasının kur
    yapmalarına müdahale edebilmiştir.
    Alternatif geçmiş varsayımları, 9. Bölüm'de anlatılan Richard Feynman'ın
    kuvantum kurdıbını çoklu geçmiş olarak anlatmasına benzer. Ona
    göre evrenin sadece tek geçmişi yoktur; tersine, her biri kendi olasılığını
    taşıyan, mümkün olan her geçmişe sahiptir. Yine de, Feynman'ın varsayımı
    ile alternatif geçmiş arasında önemli bir fark varmış gibi görünüyor.
    Feynman'ın çoklu geçmişi, geçmiş uzay-zamanları ve içindeki her şeyi
    ekgibsiz kapsıyor. Uzay-zaman o kadar bükülmüştür ki, bir roketin içinde
    geçmişe gitmek mümkündür. Ancak roket, tutarlı olabilmek için aynı uzayzamanda
    ve dolayısıyla aynı geçmişte kalabilir. Yani Feynman'ın çoklu
    geçmiş fikri, alternatif geçmişleri değil, tutarlı
    geçmiş varsayımlarını destekler görünüyor.
    Kronoloji koruma tahmini diyebileceğimiz bir yöntemle bu sorunlardan
    kaçabiliriz. Buna göre fizik yasaları, makroskobik cisimlerin geçmişe bilgi
    taşımalarını önlemek üzere bir düzen kurmuştur. Bu tahmin
    doğrulanmamıştır, ama doğruluğuna inanmamızı sağlayan bir neden var.
    Uzay-zaman geçmişe yapılacak zaman yolculuğunu mümkün kılacak şekilde
    büküldüğünde kuvantum kurdıbının kullandığı hesaplamalar, kapalı bir
    döngü içerisinde dönüp duran parçacık-karşıt parçacık çiftinin uzay-zamanı,
    zaman yolculuğunu mümkün kılan bükülmeyi önleyecek ve pozitif bir
    şekilde eğmeye yetecek büyüklükte enerji yoğunluğu yaratabileceğini
    gösterir. Durum böyle mi değil mi, henüz netlik kazanmadığından, zaman
    yolculuğu olasılığı açık duruyor. Ama bunun üzerine bahse girmeyin!
    Rakibiniz geleceği biliyorsa, haksız bir üstünlüğe sahip olacaktır.
    Tümünü Göster
    ···
  10. 10.
    0
    savaş olmuştur o arada teknoloji gerilemiştir lan ondan daha icat edilmemiştir. alternatif gelecekler de olabilir tabi. tesadüf olarak bulunan teknolojiler geleceği değiştiriyor. örneğin röntgen
    ···
  11. 11.
    0
    biri gibsin la şunu @seekteam olmedi
    ···
  12. 12.
    0
    beyin amcıklaması başladı bende.
    ···
  13. 13.
    0
    @27 daha dur sen uykuna girecek karabasanlar
    ···
  14. 14.
    0
    zamanda geri gidilemez amk. ileri belki gidersin. ışık hızını geçmek atomlarına ayrılmayı bırak, fotonlarına ayrılman lazım.
    hem öyle bişey olsa, kuran'da yazardı :P
    ···
  15. 15.
    0
    hepsini okudum yorumum :
    he amk ondan
    ···
  16. 16.
    0
    @1 uyusunda büyüsün niiinnii
    ···
  17. 17.
    0
    okuyanı gibeyim
    ···
  18. 18.
    0
    beyler dikkatli okuun.
    ···
  19. 19.
    0
    zaman makinası icat edildi evlat ben jonathan bu başlık seçilmiş başlıktı
    ···
  20. 20.
    0
    siz de bu tez hakkındaki düşünclerinizi yazın ben bi sahur yapayım,
    ···