/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +84 -13
    Uyandığınızda ağzınızda tak kokusu vardı. Apartmanınızın tozdan başka bir gib olmayan bodrumunda bileklerinizden tavana asılısınız fakat yalnız değilsiniz. Sıraya dizilmiş şekilde apartmanınızdaki herkes sizinle aynı kaderi paylaşıyor. Yalnızca Nursel teyzenin 7 aylık bebeği bir kaç metre önünde boğazı çok az kesilip bırakılmış şekilde bekliyor. Belli ki bilerek kan kaybından ölmesi istenmiş.

    Herkes iç çamaşırıyla duruyor. Hemen 4. kattaki koca zütlü Melis ablayı arıyor gözünüz. Yıllardır düşleyerek 31 çektin ve sonunda onu görebilme umuduyla yarı baygın yana eğiyorsun başını. Daha baban annen ve ablan aklına gelmemişken yanında onları görüyorsun.ilk uyanan sen değilsin. Yöneticinin karısı sessiz sessiz ağlıyor karşısında koltukaltlarından çengellerle tavana asılmış kocasına bakarak.Çoktan ölmüş olan yöneticinin koltukaltları ceset ağırlaştıkça yırtılıyor ve bir miktar kan daha yere süzülüyor. Seni uyandıran şıp şıp sesi hatırladın değil mi? işte seni uyandıran da bu kan sesiydi
    ···
  1. 2.
    +1 -5
    Copy pastee
    ···
    1. 1.
      +3 -2
      Harika lan devam melis ablaya bes postaa ananda 2 ahhaha bacinada 10 ahabbah

      Adam babasini giber mi ya
      ···
  2. 3.
    +10
    Nasıl bir manyaksin
    ···
  3. 4.
    +11 -1
    melis ablaya 3 posta
    ···
  4. 5.
    +22 -1
    Küçük şirin bir apartman olmasına rağmen kasvetli, karanlık bir bodruma sahip olmak başlı başına bir ironi.iç çamaşırlarına yapılmış idrar kokuları duvarlara sinmiş bile. Korku filmlerinden edindiğin tecrübelerle hiç sesini çıkarmıyor, gözyaşlarına bile haykırmak için izin vermiyorsun. Fakat gerçek farklıdır, gerçekler mutlu sonla bitmezler

    Önünde hareketsiz yatan bebeğin boynu bir maket bıçakla kesildi. Neredeyse paslıydı ve ilk seferinde kan kaybından öldürecek kadar kesemeyince bu işin mimarı bir kaç kere daha bıçağı sürmek zorunda kaldı. Etrafa biraz daha baktığında bir takım çantası olduğunu gördün. Ayaklarınıza bağlı zincirler sıkmamasına rağmen hareket etmek olası değildi.Çünkü zincir sesi her an birşeyi üstüne çekebilir.

    Bir öksürük sesiyle etrafına bakıyorsun. işte birisi daha uyandı.
    "Allaah Allah uyanın uyanın yardım edin, YARDIIIM" ve zavallı Mithat amca lacivert lastik kilotuyla yerinden oynuyor.O zaman farkediyorsun yukarıdaki düzeneği. Herkes bir banta bağlı.Bir anda bant oynuyor ve Mithat Amca öne doğru ilerliyor yavaşça.Şimdi biraz da sola ve evet herkesin görebileceği şekilde.

    Millet yavaş yavaş uyanırken iri kıyım yüzünde maske var sandığın bir adam hızla koşarak herkesin ağzını seri hamlelerle bağlıyor ve ortalıktan kayboluyor. Sıra sana geldiğinde yüzünün maske değil yüzlerce jilet yarasyla deforme olduğunu hayal ediyorsun. Koca zütlü Melis Ablayı hala göremedin.

    Bodrumun kapısı açılıyor ve içeriye siyah önlüklü gözlüklü bir adam giriyor. Gayet cılız, açıkta kalan kollarından kar gibi beyaz tenli bir adam. Yanında ise belindeki silahı göstermekten çekinmeyen 200-250 kiloluk bir sığır duruyor tam bir huur çocuğu olduğu gözlerinden belli.
    ···
    1. 1.
      +1
      gibiş var
      ···
    2. 2.
      0
      Reserved
      ···
  5. 6.
    +25 -1
    Bildiğin duaları çoktan okudun fakat insanın insana yaptığı zulümler genelde çok sonraları karşılığını bulur. Kimsenin çırpınışı fayda etmez. Beyaz tenli adam ve sığır hiç konuşmadan Mithat amcanın yanına gelip süzüyorlar.Şişko daha önceden getirdiği sandalyesine koca zütünü yerleştirip yanındaki masaya da silahını koyuyor. Beyaz tenli adam takım çantasını açıyor ve içinden yepyeni bir pense çıkarıyor. Yoluna çıkan bebeği sertçe kenara itip biraz daha hızlı kanının akmasına neden oluyor. Kurumuş kan yerini taze olana bırakıyor.

    Beyaz tenli adam penseyi pantolonunun arka cebine koyup "Şunu biraz indir" diye bağırıyor ve bir anda Mithat amca alçalıyor. Beyaz tenli adam kemer ve fermuarını açıp pantolonunu indiriyor. Eğilip mithat amcanın arkasına geçiyor ve kalçalarını ayırıyor.Dil sesleri kulaklarınızda çınlarken sığır adam kayıtsızca olanları izliyor sakınızını çiğneyerek.

    Birkaç dakika devam ettikten sonra kalkıyor ve Mithat amcanın arkasını olabildiğince sertçe ve hırıltılar çıkararak zorluyor. Mithat amca ağlıyor, bantlı ağzından küfürler savuruyor gözlerini kapatıp ve bir süre sonra sadece dua ettiği anlaşılıyor. Karısı ise bantlanmış ağzından küfürler savurup çığlık atmaya çalışırken bayıldı. Diğer herkes de aynı durumda çırpınarak ağlıyor. Yanında baban iki de bir sana dönüp bakıyr ve başını sallıyor.

    Adam kan içinde kalmış penisini çektiğinde Mithat amca yarı baygın öylece duruyor."Tamam yükselt şimdi" Mithat amca yükselirken beyaz tenli adam bir sigara yakıp bir fırt çekiyor ve masada bırakıp geri dönüyor. Pense ile önce Mithat amcanın testislerini hızlıca patlatıp bayılmasını bekliyor. Daha sonra yine yeni olan bir maket bıçağıyla keserek açıyor ve içini boşaltıyor.

    Gözünü kapattın diğer herkes gibi. Sadece Koca zütlü Melis ablayı, küçükken bu bodrum katına gelip öpüştüğün yareni ve de seni milli yapan gülayı düşünüyorsun. Yarengil taşınalı yıllar oluyor. Gülay ise evlendi ve gibtir olup gitti.Şimdi babası Mithat amca ise iğrenç bir şekilde işkenceye maruz kalıyor
    ···
  6. 7.
    +1
    Rezerve
    ···
  7. 8.
    +20 -1
    Bir zincirin çözülme sesiyle yarı sarhoş bir şekilde kendine geldiğinde bacaklarını sıkmayı bırakıp biraz gevşetiyorsun. Gözlerini açtığında içi boşaltılmış Mithat amcanın derisini görüyorsun. Kusursuz bir ustalıkla zarar verilmeden derisi çıkarılmış bir Mithat amca. Domuz gibi şişman olan adam bir hortumun ucunu tutarak geliyor ve Mithat amcanın derisini güzelce yıkıyor.iki kadın ise küreklerle iç organlarını kovalara doldurup gidiyor ve yeri özensizce siliyor.Çoğu kişi baygın ve belki de yaşlılar çoktan kalp krizinden öldü. Sadece genç sesler duyuluyor. Bunlardan birisi de ablan ve o kadar ses içinde gerçekten rahatsız edici bir ses tonuyla ağlıyor.Sen ise sessizce gözyaşları döküyorsun.Bu rahatsız edici ağlamayı tek sen değilsin, beyaz tenli adam bir süre yanık tenli, uzun siyah saçlı ablanı süzüyor. Penseyi masaya koyup yaklaşıyor. Baban ve annen çaresizce üstüne atılmaya çalışıyor fakat elleri ve ayakları bağlı olacak şekilde havada asılılar, diğer tüm apartman gibi.

    Beyaz tenli adam yaklaşıp ablanın iç çamaşırını yana sıyırıp biraz inceliyor. Parmağını sokuyor ve bekleyip çıkarıyor. Köşe tavandaki kameraya dönerek "Bu" diyor. Kamerayı ilk o zaman farkediyorsun.Bir kaç saniye sonra gürültülü zincir sesleriyle ablan yavaşça bantta ilerliyor. Biraz sağa doğru yol alıyor ve Mithat amcanın az önceki konumuna yakın biryerde duruyor. Beyaz tenli adam sigarasını bitirip "bugün bitmeyebilir hepsi ya yorucu valla" diyor. Sığır adam ilk kez konuşuyor.
    "Ya kardeş sen yapabildiğini yap sıkıntı yok daha buradayız ayarladık biz"
    ···
    1. 1.
      +2 -1
      Hepsini tek tek gibecekler
      ···
  8. 9.
    +18 -1
    Ablan baygın bir şekilde beklerken sen bütünüyle onu izliyorsun.Sol göğsünün yakınlarındaki beni yıllardır görmemiştin. Baban ve annen yarı baygın bir şekilde ağlıyor. Boğazları patlarcasına bağırmaya çalışıyorlar ama artık sesleri sadece bir hırıltı şeklinde çıkıyor. Beyaz tenli adam ablana yaklaşıp biraz dokunuyor.iç çamaşırlarını nazikçe çıkarıyor ve bekliyor."gibmese bari" diye geçiriyorsun aklından gülmek istiyorsun ama gülemiyorsun. Ablanın bacaklarının iç tarafında görünen kahverengi şeyin herkes ne olduğunu biliyor fakat herkes aynı durumda.

    Beyaz tenli adam takım çantasından bir çekiç alıyor bebeğin olduğu yerden ablanı inceliyor. Ayağıyla bebeğin başına basıp bir top gibi yuvarlıyor düşünürken ve kan yayılmaya devam ediyor. Tüm kan boşaldığında adam hızla gidiyor ve ablanın dizlerine çekiçle sert darbelerle vuruyor. Kemiklerin kırılma sesi ablanın boğuk çığlıkları arasında eriyip gidiyor.

    Maket bıçağını çıkarıyor ve ablanın ensesinden makatına kadar ince bir kegib açıyor. Kesiği git gide derinleştirip omurgasının etrafını etten sıyırıyor. Pense ile birkaç yeri sıkıp küçük ÇIT seslerinden sonra omurgayı söküyor. Ablan artık ölü. Omurgayı hızlıca yanındaki bir kutuya atıp işine devam ediyor.Bu sefer izleyebildiğin kadar izliyorsun.Bu olanların nedenini sorguluyorsun ablanın derisinin et ve kemikten sıyırılışını izlerken. insanların bantın kenarından taşan kusmuklarını görüyor, duyuyor ve kokusunu içine çekiyorsun ister istemez. Boşalan iç organları ve diriliğini kaybetmemiş memelerini izliyorsun. Memeler ölmez diye geçiriyorsun aklından. Yine gülemiyorsun. Beyaz tenli adam şimdi tekrar pantolonunu indiriyor ve tekrar sesleniyor.
    "Şunu biraz aşağı indir"
    ···
    1. 1.
      +2
      Acımadan gibecek.
      ···
  9. 10.
    +15 -3
    Görmemek için gözlerini o kadar sıkı ve uzun süre kapamıştın ki açtığında birkaç saniye daha göremedin.Öğürtü sesleri beynini uyuşturmuştu. Karşına baktığından ablanın derisini yıkayan şişko adamı gördün.Bir elinde 3 ekmekli döner diğer elinde ise hortum vardı. Aynı kadınlar tekrar temizliyordu ortalığı.Bu sefer bebeği de bir kovaya koyup kayboldular.

    Beyaz tenli adam dönerinden bir ısırık aldı ve sıradaki kişiyi bulmak için hepinizi incelemeye başladı. Gözleri sana değdiğinde kalbin birden duracakmış gibi oluyor daha sonra tekrar kaburgalarının arasından çıkmak istercesine kan pompalıyordu vücuduna.

    Sıranın başlarına gittiğinde rahatladın beyaz tenli adam.Bir süre sonra geri dönüp dönerinden ısırdı ve "koca zütlü kız" dedi. Aman allahım koca zütlü ve kız kelimesi yanyana geldiğinde akla tek bir isim gelebilirdi.Bu,bu koca zütlü Melis ablaydı. Tekrar boğuk çığlıklar ile bant ilerlemeye başladığında bu sefer çığlıklar seni rahatsız etmiyordu. Koca zütlü Melis abla göründüğünde onu baştan aşağı süzdün.Çırpınan bedeninde dalgalanan bembeyaz zütü ve memeleri dans ediyor gibiydi. Bordo dantelli takım iç çamaşırları aynı hayalindeki gibi vücudunu o kadar sıkıyordu ki kırmızı izler bırakıyordu derisinde. Biraz sola doğru ilerledi ve herkesin aldığı yeri aldı.

    Beyaz tenli adam iç çamaşırlarını çıkardığında güzelliği 1000 kat daha artmıştı. incecik beli kalçasının üzerinde yükseliyor ve cinsel organının üstündeki çok az tüy ona benzersiz bir doğallık ve vahşilik katıyordu. Beyaz tenli adam takım çantasının önünde oyalanırken birden kapı açıldı ve içeriye çırılçıplak cılız bir adam girip beyaz tenli adamın kulağına birşeyler fısıldadı. Konuşurken sana bakıyordu sen kalkmış olan penisini saklamaya çalışırken. Beyaz tenli adam başını sallayıp seni baştan aşağı süzdü.Çıplak adam hızlıca koşarak yukarı çıktı. Beyaz tenli ve şişko adam birbirine bakıp güldü.Şişko sığır huur çocuğu yerinden kalkıp sana doğru yürümeye başladı
    ···
    1. 1.
      +2
      Kanırta Kanırta gibecek
      ···
  10. 11.
    +18 -1
    huur çocuğu sığır adam zincirlerini hızla çözdüğünde birden yer düştün. Daha ayağa kalkma fikri beyninde şekillenmemişken kollarından tutup ayağa kaldırdı. Ensenden sıkıca tutup koca zütlü Melis ablanın yanına kadar ite kaka zütürdü. gibin çoktan küçülmüştü bile korkudan fakat yaklaşımca Koca zütlü melis ablaya kaçamak bakışlar atmaktan kendini alamadın.O da senin gözlerinin içine bakarken Melis ağır ağır alçakdı ve dizlerinin üstünde kala kaldı.

    "Bu durumda bile malı nasıl kaldırıyorsun genç" diye sordu beyaz tenli adam. Konuşamadın.
    "onu istiyor musun, özgürce"
    Hayal gibi birşeydi. Yıllardır onun hayalleriyle geçmişti 31lerin ve onun yüzünden sayısız 31 orucu bozmuştun.Şimdi ise milletin derilerini yüzen bir adam sana bu fırsatı tanıyordu hem de "özgürce."

    Sadece başını sallayabildin. içinde ise 60 yılbaşını birden kutluyormuş gibi bir coşku vardı.
    "hadi çabuk bitir işini" dedi şişko adam. ikisi de gidip sandalyelerine oturdular. Herkes sessizce durmuş olanları izliyor koca zütlü Melis abla ise hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Arkasına geçip baksırını indirdin. Hayallerini düşündün ve biraz dudakları arasında malı dolandırıp hızlıca yerleştirdin içine. Bodrum şap şap şap şap diye yankılanırken annesinin ve erkek kardeşinin gözlerine bakıyordun. Kendini kaybetmişçesine saçlarını kavrayıp o beyaz kalçalarını tokatlayıp kızartarak daha da hızlandın. Ağzındaki bantın varlığını bile hissetmeden inleye inleye derinliklerine ulaşıyordun.Bir anda çıkarıp arka deliğini zorladın ve boğazı yırtılana kadar bağırdı koca zütlü Melis abla. Evet durumu açıklayan kelimeler aklından geçiyordu "kanırta kanırta" " kütür kütür" " çatur çutur" ve tavana bakıp spermlerini kanayan bir makatın derinliklerine bıraktın. Geri çekildiğinden annen ve babanın suratlarındaki o ifadeyi gördün. Artık sana yabancılardı onlar için bambaşka birisiydin.Şişko adam seni tatlı rüyandan uyandırdı ve zincirlerine geri takıp astı bileklerinden. Yarı ereksiyon halinde olan penisin ise Koca zütlü melis ablanın sıvılarıyla parlıyordu.

    Az önce içine girdiğin kızın şimdi gözleri bir kaşıkla çıkarılıyordu canlı canlı
    ···
    1. 1.
      +5
      Kanırta Kanırta gibecek dedim.
      ···
  11. 12.
    +20
    O nasıl bir giriş dıbına koyayım neden ağzımızda takla uyanıyoruz
    ···
  12. 13.
    +1
    Rez seri gelsin cok sardi
    ···
  13. 14.
    +5
    Melis ablaya 4 posta
    ···
  14. 15.
    +2
    REZalet
    ···
  15. 16.
    +16
    Nursel teyzenin üstüne küçükken kaynar süt sıçradığından deforme olmuştu. Deforme olmuş derinin bir işe yaramayacağını düşünen işinin ehli, işine aşık olan beyaz tenli adam kafasını kesip atmıştı bir köşeye.Hem de sen tam Nursel teyzenin içine spermlerini fışkırtırken.Bir tarafı kesilmeden domaltılıp sana sunulan Nursel teyze bir ara ohhh diye inlemişti hatta garip bir şekilde. Fakat kafası kasap bıçağıyla hızlı birşekilde kesildiğinde tüm duyguları dünyadan uçup gitmişti. içinden korkuyla çıktın spermlerin dışarıya taşarken.Şişko huur çocuğu sığır adam göbeğini tutarak güldü
    " Ulan senden ferre yıldızı bile olurmuş haa" diyerek ensenden tuttu ve köşene sürükledi. Kimseyle göz göze gelemiyordun artık, zincire de bağlanmıyor bir köpek gibi şişko adamın sandalyesinin yanında bekliyordun.Ve şimdi de verdiği bir avuç fıstığı afiyetle yiyorsun.Önce tuzunu emiyor, kabuğunu yiyor daha sonra fıstığı iyice çiğneyip yutuyordun.

    Bir tabak yemek için ne ara dağı taşı gibece hale gelmiştin? Ama yok.Sen zaten aslında hep o haldeydin.Sen insan doğasının kendisisin. insan özünde hassas olmayan, kolay adapte olup kolayca vahşileşebilen bir hayvandır. Bizi insan yapan normal koşullarda yaşıyor olmamızdır. Extreme koşullarda herkes vahşi birer hayvana dönüşür.Bu kaçınılmazdır.Bu doğadır.

    Sıra Top Sefaya geldiğinde hemen ayağa kalktın ve onu kahkahalara boğdun. Beyaz tenli adam bile gülmüştü. Kameradan izleyen kişilerin bile gülüşünü hissediyordun sanki.Top sefa ise bir yaratığa bakar gibi bakıyordu sana.

    Onun hikayesi farklıydı. Karısını borçları yüzünden otel odalarında başkalarıyla paylaşmış daha sonra pişman olup karşı koymaya çalıştığında ise bir düzine adam üstünden geçmiş saatlerce tecavüz etmişti. Daha sonra yalnız kalınan Sefa zamanla top sefaya dönüşmüş, kadınsı bir abiniz olarak apartmanın son katındaki yerini almıştı.

    Top sefanın tangasını koklayarak arka deliğini yalarken bir an için zevk bile aldın ama bir gözünle beyaz tenli adama baktığında içine girmenin zamanı olduğunu anladın. Hemen koca bir tükürük bıraktın deliğin tam üstüne fakat buna gerek bile yoktu.Top sefa seni kolayca içine aldığında bir ohhhh çekti derinden. işte tam bir ciks adamı, işkenceyle öleceğini bile bile son kez zevkini çıkarıyordu içindeki orta boylu yılanın.30 saniye olmamıştı ki patladın içine.

    Sadece koca zütlü melis ablayı gibmek isterken kalkmış penisin kameralara yakalanmıştı ve istediğin olmuştu.Şimdi ise tüm apartman altından geçiyordu. Köşene gittiğinde anne ve babanın korkulu bakışlarını gördün. Baban kalp krizi geçiriyor gibiydi.

    Biraz daha fıstık yedin ve başını çevirdin. Sıra kimdeydi?
    Tümünü Göster
    ···
  16. 17.
    +10
    Valla eline saglik hem hikaye sariyo hemde primciler gibi 10 saatte bir yazmiyosun takir takir geliyo iftari beklerken cok iyi geldi
    ···
    1. 1.
      +2 -2
      Böyle iftar mı beklenir orrrroospu çocuğu
      ···
  17. 18.
    +24
    Küçük apartmanınızdaki iki ergen kız,6 yaşında bir oğlan. Kısmet teyze, apartmanın bekar delikanlı abisi suat, annesi fulya. Annen ve baban kalmıştı görünürde fakat ergen kızlardan birisi nefes darlığı ile, kısmet teyze ve annen de büyük ihtimal korkudan ölmüştü.

    Bir yarım saatlik uyku molasından sonra ergen kızı gibip biraz fıstık ve bir yaprak marul yemiştin. Yerken ise canlı canlı yapılan işkenceyi izlemiştin.

    Kızın saçlarını maket bıçakla yolmuştu beyaz tenli adam. Başından kanlar süzülürken kızın ağzının içine bantı yırtıp kasap bıçağını sokmuş. Ağzının içinde gelişigüzel gezdirmiş ve dudağını yanağına kadar yararak çıkarmıştı.

    Kız artık ses bile çıkaramıyor kan kusarak ağzından kan kaybediyordu. Bekaretini bozmanın gururuyla sen marıl yaprağını yavaş yavaş, üstündeki suyu emerek yerken.

    Sonrasında kızın sararmış derisimi çekiştirerek çıkarttı. Beyaz tenli adamım yorulduğu belliydi. Sırtına bir kegib açıyor,iç organlarını ve omuriliğini çıkarıyordu. Daha sonrasında kaburgalarını düzgünce çıkarıp içine su tutup eliyle sıyırıyordu. Memelerin içindeki yağsı dokuyu elleriyle tutup çekerek çıkardığında balon gibi sönüyordu.Ölmüş olanlar sona bırakılıyordu belli ki.Beyaz tenli adam herkesi değişik şekillerde işkencelerle yüzüyordu.

    Ve sen bir sonraki kişini nasıl bir işkenceye maruz kalacağını, nasıl öleceğini ve onu nasıl gibeciğini hayal ederek izliyordun
    ···
  18. 19.
    +20 -1
    6 yaşındaki çocuğun içine girmen için gayet makul bir teklif.1,5 iskender, istediğin kadar şalgam, domates ezmesi, soğan salatası, közlenmiş soğan, güveçte mantar sote,3fındık lahmacun ve bir porsiyon çiğköfte.

    Yiyeceğin yemeğin hayalini kurarak tokatlaya tokatlaya içinde gidip geldiğin 6 yaşındaki çocuğun patlatılmış testislerine senin yardığın makatın kanları akıyordu ve birlikte yere düşüp şıp şıp sesi çıkarıyorlardı. Fakat bu ses senin kalçasına attığın tokatların sesi arasında kaybolup gidiyordu. gibini çıkarıp beline boşaldığında beyaz tenli adamdan sağır edici bir tokat yedin kulağına

    "Derisine attırma pis huur çocuğu"diye bağırdı. Tokatı yediğinde yavru bir köpek gibi hızlıca sahibin olan şişko huur çocuğunun yanına koştun.O ise yemek siparişini çoktan vermiş senin saçlarını okşuyordu bir köpeği okşar gibi.

    Burnuna şimdiden kokusu geliyordu yiyeceğin yemeklerin. Başka kim kendi kendine ölmüştü acaba. Kimseye bakamıyordun şimdi.

    Yemeğini güzel giyimli uzun sırım gibi boylu takım elbiseli bir genç getirmişti bodruma. Kamerayı izleyenlerden birisi bu olmalıydı.Aç bir kurt hayır bir ayı bir fil gibi yiyordun. Herkes seni izliyordu sen yerken. Akıttığın salyalar yemeğinin üstüne damlıyor, kimsenin bakışına aldırmadan hırsla koklayarak yiyordun

    O kadar derinden kokluyordun ki yemekler burnuna bulaşıyordu. Yemek,bir kaba kusmak ve o kaptan tekrar yemek istiyordun. Artık başından beri düşündüğün babanı gibme düşüncesi bile sana olası geliyordu.Hem de bir bedel, karşılık istemeden.

    Mahallenin bekar delikanlı Suat abinin annesi işkence yerine doğru geliyordu. Beyaz tenli adam onu zincirlerden kurtardı istediği yere geldiğinde. Kadın halsizce yığıldı kaldı. Suat abi kalan enerjisiyle kendini paralıyor, kıllı göğsünü kanartıp küfürler savuruyordu bantlı ağzından.

    Annesi ise çaresizce bekliyordu senin çiğ köfteni bitirmeni.Son lokmayı ağzına attığında hemen ayağa kalktın ve beyaz tenli adamın yanından geçip Suat abinin annesini sırt üstü çevirdin. Kadının ön kısmı daha öncekilerin kanlarına bulanmıştı.

    Şimdi üstüne yattın ve kimin kanına bulandığı belli olmayan göğüs uçlarını emerek yaşlı kadının içine girdin.Bir yandan şeytani bir gülümsemeyle suat abinin gözlerine bakıyordun.

    Gözyaşları içinde ettiği son küfürlerle sesi boğuklaşmış bir hırıltıya dönüşmüştü. Hızlı hızlı gelip gidiyor vücudunu kanlı gövdesime bastırıp iyice abanıyordun. Kadının boğazını sıkarak doruk noktasına doğru yaklaşmaya başladı ve gözleri kapanıyor evet. Gözlerinin önünde uçan siyah noktalar git gide büyüyor ve kadın ölüyor, gözleri kapanıyor ve sen içine boşalıyorsun 78 yaşındaki kadının. Size her sene aşure getiren kadın, parmağında siğil çıktığında okuyup üfleyerek 1 haftada geçmesini sağlayan kadının üstünden kalktığında kanlı bedeninle suat abiye baktın. Seni dövecekleri zaman sopayı kapıp en önde koşan Suat abinin gözlerinin içine bakıyordun. Paran bittiği zaman yanına gidip " abi kızla buluşucam da " dediğin anda cebindeki bir 10luk bir 20liğe bakıp 20liği sana veren sen giderken "lan dur dur" diyip 10 lirayı da cebine sıkıştıran Suat abinin gözlerinin içine bakıyordun.Bir köpek gibi şişko huur çocuğu sahibinin yanına geçip senin üstüne su tutmasını bekledin beyaz tenli adamın yaşlı kadının ölü bedenini kaldırmaya tenezzül etmeden yüzüşünü izleyerek
    Tümünü Göster
    ···
  19. 20.
    +14
    Şimdi iki seçenek kalmıştı.Ya Suat abin ya da baban. Baba ? Baba da ne demek artık bilmiyorsun. Sana komşudan 10luk almayı öğretmek istersen bir türlü anlamayınca kalp krizi geçiren babanı hatırlıyor musun ki artık? YGS sınavına gireceğin zaman arkadandan topal ayağıyla koşup " oğlum oğlum paran var mı?" diye kendini yırtan kişi mi senin baban? Sınavda bile oğlunu parasız bırakmamak isteyen şu baba, zincirde asılı olan. Senin baban mı sahiden?

    Şimdi beyaz tenli adam Suat abine doğru gidiyor. Daha sonra babana doğru ve kararsız kalmış gibi düşümüyor.Şişko sahibin gürlüyor

    "kes işte dıbınakoyim sabah oluyor"

    "Sanat bu sanat bir sus, düşünmeliyim"

    Şişko adam saçlarını okşuyor. Beyaz tenli adam babanı gösteriyor ve kameraya bakıyor.

    "Bu"
    ···