zenginlik nasıl bir şey anlatıyorum

yaşım sizlerden büyüktür. bir dönem iyi para kazandım. o parayı ne yaptım, nasıl harcadım, nasıl kaybettim, buyrun dinleyin.

lisanta iyi bi yerden mezun oldum. uzun süre iş aradım, bulamadım. daha önceki anlattıklarımı okuyanlar bilir, ben bir süre kumar oynadım.

bizim aile tümden kumarbazdır. genelde de kaybeden kumarbazlar, ama çok paralar kazanıldı, çok paralar kaybedildi. uzun süre kumara bulaşmadım.. biraz da annemi üzmemek için..

size las vegasa gittim, 5 milyon dolar kazandım hikayesi anlatmayacağım. öyle bişey yok. ne olduysa o.. dinleyin.

aranızda oynayan var mı bilmiyorum. ben poker oynarım. ilk başlarda istanbulda mekan bulamadım. malum yasaktan ötürü her yer kapalıydı.

köşede bucakta oynadım.. dört beş masalık lokaller.. kazancım günlük 100-150 tlyi geçmezdi. arada kavga olurdu, alırlardı kazandığım parayı..

bi gün, hiç unutmuyorum, masada 40-45 yaşlarında bi adam vardı. hamit abi diye oturttular. adamın 6-7 yüz lirasını yarım saatte aldım. adam kalktı masadan, bizi izlemeye başladı. oyun sabaha kadar sürdü. net karım o gün 2 bin lira civarındaydıi genelde 10-20 dolar falan.

hamit abi oyun sonunda, gelsene bi dedi. korktum, parama göz dikmiş belli. abi dedim gidicem uyuyacam ben. gel lan dedi, korkma.. bi çorbacıya gittik..

çorbaları söyledi. ne kadar kazandın dedi. netcen? dedim. güldü.. olm, ufak paralar bunlar dedi. yetiyo bana hamit abi dedim. lan gibtir git dedi, cebinden bi deste dolar çıkardı. gözlerin büyüdü hemen dedi; para hiç bi zaman yetmez dedi..

ne diceksen söyle dedim. hamit abi, bi yer biliyorum, oraya zütürecem orda oynayacaksın dedi. giriş paran benden, kazandığının yüzde 20sini bi de giriş parasını alırım.

abi texas mı dedim. texas texas dedi.. çorbasını içiyo bi yandan da, desteyi cebine geri attı.

işte onun zütürdüğü yerle başladı. gittiğimiz yer, etilerde küçük bi villa tarzı ev. en genci benim. kodamanlar, karıları.. giriş 500 dolar. dört beş masa var. mana yüzde on beş. mana dedikleri kasaya gidecek para. normalde yüzde 3-5i geçmemesi lazım, ama yasak memlekette olur böyle.

ben oturdum masaya. hamit abi uzaktan beni izliyo. kartı dağıtan çocuk kumarhanenin köyünden cin gibi bi velet. dört beş saat oynadım. bütün parayı kaybettim. masadan kocabaş rıza diye bi adam bütün parsayı toplayıp kalktı.

hamit yanıma geldi. canın sağolsun dedi. hamt abi dedim, kartlarda yamuk var.

nasıl lan dedi. bu dealer işler çeviriyo abim dedim. tam 16 el, bana şunları şunları verdi. bu imkansıza yakın bişey. finaldeki kişiyi kırmak için yere açtıkları hep kuvvetli şeylerdi. nasıl yaptığını da anlattım..

adam küfretti.. sonra bir ay aramadı..

dinlicem ya :(

bir ay sonra telefon etti. bu sefer hilesiz bi yer buldum dedi. emin misin dedim. eminim lan dedi.. akşdıbına, beylikdüzünde bi yere gittik. bu sefer kocaman bir yer.

en az 15 masa var. kalabalık.. giriş 1200 dolar. girdik gene. turnuva usulü oynanıyor. turbo gidiyor...

rezerved değerlenebilir

anlat panpa iyi gidiyo

okuyorum panpa seri yaz.

devam panpaaaa

yapay mutluluk

ilk turdaki masada turuncu gömlekli bi muallak vardı. bi yandan şaka yapıyo bi yandan parsayı topluyo..

bini masadan çıkarmam lazım.. ufak blöfler yapıyorum. bazen de kartımı açıyorum ki blöf yaptıgımı görsün bin..

yavaştan blöfe yatırdığım araları arttırmaya başladım.. masada az kaldık..

herkes masadakileri alt edip çıkmak istiyo, birazdan masadan artanlar birleştirilecek. kimse ayrılmak istemiyor..

elime düşük kart geldi üç üç, ama görmek için girdim. bizim muallak de girdi. diğerleri de girdi..

yere açılanlar 3, 8, kız.

Devam panpa

reserved

reserved , hızlı yaz panpa çok meraklandım.

renkler bu elde önemli değil.. oyunu bilmeyenler şimdi bi gibişin döneceğini anlamışlardır.

ben arttırmadım, pembe gömlekli 50 dolar attırdı, hepimiz gördük. dedim millette ne var amk. yere açılan sıradaki kart as.