1. 174.
    0
    Memo her gün ormanda, dağda, kırda dolaştı
    Yaren diye tavşana, kuşa, kurda yanaştı
    Bulamadı muhabbet etmek için bir kişi
    Barrağını sokmaya mütenasip bir dişi
    Tabanları şişse de ormanda dolaşmaktan
    Hiç yılmadı damcığın peşinden koşturmaktan
    Fersahlarca yol tepti fiki daim havada
    Hep otuzbir çekerek yaşadı şu dünyada
    Damcık için ormanlar, dağlar, tepeler aştı
    Nihayetinde bir gün yolu şehre ulaştı
    Şehrin sokaklarında günlerce aç yürüdü
    Barrağını yollara, duvarlara sürüdü
    Büyük kalabalıklar vardı hep bu yollarda
    Görmemişti bu kadar damcığı bir arada
    Sürekli dama köte ve memeye bakmaktan
    Düşünmedi ne olur acep halim açlıktan
    Etrafından dilberler kıvırtarak geçtikçe
    Her dakika çıkarıp beş otuzbir çektikçe
    En sonunda Memo'nun gözü kararıverdi
    Fiki sıvazlıyorken düşüp bayılıverdi
    Gözünü açtığında ahali toplanmıştı
    Başında eğilmişler, bazısı yaslanmıştı
    Biri dedi: "Bilader, kalk, neyin var bir söyle"
    Ötekisi su verdi "iç hele, konuş öyle"
    Memo sudan içerek, dedi: "Her yer köt dolu
    Yok mu bir tanesini fikmenin acep yolu
    Şu yaşıma gelmişken bir kez damdan fikmedim
    Her halde bayılmışım, ölecektim ölmedim"
    Dediler: "Ayol derdin sokmaksa eğer fiki
    Gel sana domalalım severiz biz fikfiki"
    Biri dedi: "Açılın, ben bir uzman hekimim
    Adam az hava alsın ben de iyi edeyim"
    Siyahlara bürünmüş çatal sesli bu adam
    Yardı kalabalığı baktı biraz yukardan
    Sonra çömdü Memo'nun hemen başı dibine
    Eliyle yoklayarak baktı gözün içine
    Eğilmiş suratına bakıyorken yakından
    Gayet kısık bir sesle fısıldadı bir yandan:
    "Gecenin yarısında taş köt altında bekle
    O vakit ister damdan istersen kötten kökle."
    Memo hissettiğinde suratında nefesi
    Baktı bu adam değil bir kadındır kendisi
    Kadın halka dönerek erkek gibi seslendi:
    "Ey ahali, adam aç, biraz yemek yemeli"
    Az önce fikfik için hevesli kalabalık
    Bir lahzada dağıldı, bomboş oldu ortalık
    Memo baktı siyahlı hekim kadın da gitmiş
    Bilumum kalabalık kendisini terketmiş
    Boş midesi açlıktan ağrıyarak doğruldu
    Zorla ayağa kalkıp tekrar yola koyuldu
    Tekrar dolaştı şehri bir baştan öbür başa
    Ulaşmak amacıyla köt şeklindeki taşa
    Velakin gezdiyse de şehri otuz beş kere
    Aynı meydandan döndü yirmi kere boş yere
    Gündüz geceye dönüp hava kararıyorken
    O sokak senin olsun bu sokak benim derken
    Her hangi bir şekilde taş bir köt bulamadı
    Yine dönüp dolanıp aynı meydana vardı
    Meydanın ortasında vardı bir at heykeli
    Üzerinde komutan, pek büyük, pek heybetli
    Memo aç, susuz, yorgun, geldi atın yanına
    Biraz dinlenmek için yattı atın altına
    Dedi "Taş köt falan yok, nerdeyse öleceğim
    Son kez, ölmeden evvel, otuzbir çekeceğim"
    Çıkardı fiki tuttu uzun uzun okşadı
    Mecalsiz barrağıyle göğe doğru attırdı
    Atmıkları heykelin altına sıvandılar
    Taştan atın karnını ıslak ıslak yaptılar
    Taş ıslanınca rengi hafiften dalgalandı
    Bazı yeri koyuldu bazı yeri açıldı
    Memo bir de baktı ki at artık at dağildir
    Üzeri şekil şekil sanki bir kitabedir
    Resimde bir köt vardı, kötün altında barrak
    Adeta koca köte hemencik sokulacak
    Memo dedi "O taş köt bu köt olsa gerektir
    Benim yapmam gereken, resmi incelemektir
    Resimdeki taş kötü bulur isem eskaza
    Resimdeki taş barrak benimkidir mutlaka.."
    Kötle fik bir köprünün altında duruyordu
    Üstlerinde bir kule yukarı uzuyordu
    Kulenin külahında gökte üç yıldız vardı
    Köprü, kule üç yıldız hepsi bir hizadaydı
    Memo tekrar başladı şehirde dolaşmaya
    Kendini vakfetmişti köprü, kule bulmaya
    Şehirde tek bir tane yüksekçe kule vardı
    Lakin köprü sayısı beş şüz tane kadardı
    Bu sebepten evvela gökte üç yıldız buldu
    Geceyarısı gidip kuleye karşı durdu
    Kulenin külahıyla yıldızı hizaladı
    Geri geri giderek yavaşça adımladı
    Üç gece uğraşarak beş köprü belirledi
    Beş gece dört köprünün altını eşeledi
    Altıncı gün geldiği köprü son umuduydu
    Köprünün üstündeyken akan su sesi duydu
    Baktı altta su akar aksi kendine bakar
    Dolunay suda yansır parıl parıl parıldar
    O an midesindeki açlık geldi dayattı
    Kendini kaybederek gözlerini kapattı
    Düşerken suya dedi "Ne ummuştum ne buldum
    Bir taştan köt uğruna bak işte mefta oldum"
    Akan suya çarparken çoktan bayılmış idi
    Çarpmanın kuvvetiyle sular yayılmış idi
    Bir karanlık içinde öldüğünü sanırken
    işitti tokmakları davullara vururken
    Zorlukla araladı kızarmış gözlerini
    Görmeye çabaladı çevresindekileri
    Tam karşıda duvarda bir kadın heykelinin
    iki arşındı boyu yalnızca bir elinin
    Siyah cübbe içinde on-on beş kişi vardı
    Sıraya dizilerek etrafı sarmışlardı
    Rutin davul sesine eşlik ediyorlardı
    Hepsi bir kelimeyi mırıldanıyorlardı
    Memo ortalarında sunakta yatıyordu
    Sunağın pürtükleri sırtına batıyordu
    Kalkıp oturmak için eliyle hamle etti
    Bu, tutsak olduğunu anlamasına yetti
    Elleri, ayakları zincirliydi sunağa
    Mümkünatı yok idi kalkmasının ayağa
    Cübbelilerden biri ellerini kaldırdı
    Çatal çatal sesiyle "Durun!.." diye bağırdı
    Memo tanıdı sesi, bu o kadın hekimdi
    Hekim değilse eğer acaba ne fikimdi?
    Kadın dedi "Toplandık bu gece bu mabette,
    Yüce Fikküminati!.. Kurtuluş bekarette!.."
    Cübbeliler bir anda çıkardılar cübbeyi
    Memo bir anda gördü tonla dam ve memeyi
    Çıplak yirmi kadının arasında kalınca
    Fiki oldu kaskatı, öncekinden kalınca
    Her birinin göğsünde vardı bir fik dövmesi
    Memo dedi pek hoştur bunları bir fikmesi
    Sevindi için için dedi "Her halde buldum
    Bugün bu taş kötlerden birine kesin vurdum"
    Kadın, heykele döndü, dedi "Fikküminati!..
    işte sana getirdik bakire erkek fiki!.."
    Hızlandı tokmakların davullara vuruşu
    Değişti kadınların yerlerinde duruşu
    Hepsi başladılar ovmaya damlarını
    Başkan kadın Memo'ya yasladı mabadını
    Dizlerine dayanıp çıktı sunak üstüne
    Ardını dönüp fiki sürtündürdü kötüne
    Sürttükçe Memo'nun fik öncelikle kızardı
    Sonra damarlanarak morardıkça morardı
    Kadın kötünü fike her ne kadar sürtse de
    Sokmuyordu dama da das daracık köte de
    Ne zaman yaklaştıysa Memo için attırmak
    Sarsılmaya başladı bağlı olduğu sunak
    Üstlerindeki mabed zangırdıyordu şimdi
    Karşıdaki taş heykel birden hareketlendi
    Gövdesini ayırdı yapıştığı duvardan
    Bir adımda ulaştı Memo'ya hiç durmadan
    Başkan kadın atladı sunaktan yere doğru
    Secde etti canlanmış taştan heykele doğru
    Dedi: "Fikküminati!.. Yücelerin yücesi!..
    Var mı fik dünyasında bakireden iyisi
    Biz bakire kızlara sen güç ve kuvvet verdin
    Bizden yalnızca kurban bakir erkek isterdin
    işte gördüğün bu zat ömrünce fikişmemiş
    Şu kapkalın barrağı damcığa ilişmemiş
    Al bu bakir barrağı, bizden kurban kabul et
    Versin senin ruhuna güç, kuvvet ve de kudret!.."
    Memo o an anladı köt möt fikecek değil
    Bu çıldırmış kadının maksadı fikfik değil
    Lakin kurtulmak için bir hamle yapamadı
    Zira dev taş kadından gözünü alamadı
    Bakakaldı heykelin kocaman damcığına
    Aklı gitti bu damın nasıl fik aldığına
    Kocaman memelere baktıkça şaşakaldı
    Dev taş köt salındıkça Memo'nun fik kabardı
    Fikküminati tuttu Memo'yu tek eliyle
    Çekip aldı sunaktan kopan zincirleriyle
    Öbür eliyle tuttu Memo'nun barrağını
    Doladı mor barrağa beş büyük parmağını
    Çekiştirdi koparmak maksadını güderek
    Memo biraz inledi açık açık gülerek
    Dev heykel kadın baktı ne gülüyor bu diye
    Bıraktı mor barrağı tutuyorken eliyle
    Dev kadın bırakınca Memo tez yakaladı
    Kadının bıraktığı işi o tamamladı
    Sıvazladı fikini attırasıya kadar
    Otuzbir çekti hızla, attırdı katar katar
    Atmıkları kadının her tarafına doldu
    Büyü bozuluverdi kadın tekrar taş oldu
    Bacaklar taşımadı koskocaman heykeli
    Kırıldı bileklerden yana doğru devrildi
    Çıplak kızlar kaçıştı cübbeleri giymeden
    Kopan koca kayalar üstlerine değmeden
    Memo taş el içinde düştü yere çarparak
    El un ufak dağıldı Memo'yu kurtararak
    Memo düştü peşine kaçışan dilberlerin
    Tez zamanda ulaştı dışına o mabedin
    Dışarda söküyordu şafak artık yavaştan
    Memo çıkmış gibiydi adeta bir savaştan
    Üst baş yırtık perişan saç sakal hep yolunmuş
    Fikte parmak izleri morarıp yol yol olmuş
    Açlıktan zayıflamış, kemikleri incelmiş
    Uykusuzluk, yorgunluk, tam iflahı kesilmiş
    Kalan son kuvvetini toparlayıp zor bela
    Adeta sürünerek vurdu kendini yola
    Şehirden çıktı gitti en uzak yere kadar
    Durmadı bitap düşüp bayılasıya kadar
    Bayıldığı noktada bir gün sonra ayıldı
    Elma ağacı buldu hemen elma kopardı
    Karnı doyunca tuttu, doğrulttu barrağını
    Dedi: "Memo, neyleyim senin yapacağını
    Bir taştan köt peşinde koştun koştun yoruldun
    Bak işte yine geldin otuzbire koyuldun
    Baştan heves etmesen eğer fiki sokmaya
    Şu ölümlü dünyada hiç bir derdin olmaya... "
    Tümünü Göster
    ···
  2. 173.
    0
    galiba indie'ci bir bin kardeşimiz. foals dinliyür, giber.
    ···
  3. 172.
    0
    galaksiye gelmiş en gerizeklı adam
    ···
  4. 171.
    0
    senin de bayrdıbını kutlarım zamki
    ···
  5. 170.
    0
    çok kaliteli biridir. seviyeli, daşşaklı bir yazardır. neslinin yüz akıdır, panpalarına örnek olan yüce şahsiyettir. yardımseverdir.

    adamın anasını giber atar. sözünün eridir. adam gibi adamdır, verdiği sözü tutar. gececi tayfadandır. am üstünde am bırakmayan neslin öncülerindendir.

    panpamızın lafı üstüne laf söyleyen katıksız huur çocuğudur.

    özet geç bin diyenler için : taşşağını yalayın binler, taşşaklı yazardır. zütünüzden şırangayla kan alır. vesselam..
    ···
  6. 169.
    0
    gay amk
    ···
  7. 168.
    0
    üçüküncü ama bkz. vermeyi bilmiyo
    ···
  8. 167.
    0
    yardımsever reyizdir
    ···
  9. 166.
    0
    anası huurdur.
    ···
  10. 165.
    0
    Adamın dibisn panpa
    ···
  11. 164.
    0
    tam bir geri zekalı
    ···
  12. 163.
    0
    bildiğin gerizekalı
    ···
  13. 162.
    0
    mal dıbına kodugumunun oglu
    ···
  14. 161.
    0
    adamsın lan
    ···
  15. 160.
    0
    amlıysa cok fena sıkebılırım
    ···
  16. 159.
    0
    sen de yak bi cigara.
    ···
  17. 158.
    0
    sen git elini gib amk
    ···
  18. 157.
    0
    gibtim la ben bunu
    ···
  19. 156.
    0
    bu huur çocuğunu gibe gibe bıktım artık amk.

    o artık emekli...
    ···
  20. 155.
    +1
    gibtim lan ben bu bini
    ···