çocukluktan kalma vicdan azaplarımız beyler

ben nasıl bir huur çocuğuymuşum yaa

bizim alt kapıcının 3 kızı vardı. yaş tabi 8-9 benim. 2 tanesi benimle yaşıttı. ablaları benden büyüktü zaten o da çirkindi. ben bunların evlerine gidip ablaları olmadığı zaman bu kızlara neler yaptım ne siz sorun ne ben anlatayım. kızlarda istiyodu gerçi. lan resmen o yaşta gurup ciks yapmışım. pipimi yalattığımı hatırlıyorum o sünnetsiz halimle. sonra taşındılar buralardan. ama kapıcı çok iyi adamdı. allah belamı versin

2 tane yaşıt kuzenim var. çok güzeller. bize kalmaya geldiklerinde deli gibi onları düşünür asılırıdım. ama hiç taciz etmedim. yine de vicdan azabı tavan beyler.

yan komşumun kızını gibemedim. o hikayeyide burada daha önce anlatmıştım zaten. şimdi kendisi deli gibi zengin binleri ile gibişiyor aklımı gibeyim.

yine mahallede kızlarla bodruma inmiştik. korkuyoruz ayağına boynuma sarılmışlardı. bende hiçbirşey yapmamıştım. şimdiki aklım olsa o binanın kolonlarını inletirdim.

haa aklıma geldi. 5 yaşında falanım. annanemlerin yan tarafta oturan bir kız vardı.ama kezban gibiydi. hayal meyal hatırlıyorum. 19 yaşındaydı. bu kız beni zorla öpüp dayattırmaya falan çalışıyodu. hatırlayamıyorum bile. şimdi kendisi evlenmiş istanbula taşınmış. o zaman çükümün olduğunu bile bilmiyorum. adaletini gibiyim dünya.

ilkokulda fakir gözlüklü bir kız arkadaşımız vardı. 8 sene boyunca dalga geçtik. pislikmiş gibi davrandık. kendisine burdan özür diliyorum. hepsi benim kardeşimdi o günleri de çok özlüyorum.

yine 6-7 yaşımdayken dayımla yengem yeni yeni tanışıyolar. yengemde ozaman 18 yaşlarında çok güzelmiş o sıralar. bende habire yengemi dudaktan öpmeye çalışıyomuşum. bizimkilerde bana çok gülüyolarmış. şimdi konu açılınca hep dalga geçerler bende hatırlamıyorum ayağına yatarım.

... ancak asıl ilginç olan şudur: yanlız kaldığımız zaman. yengem benimle resmen öpüşürdü. bildiğiniz french kiss beyler. dinimin üstüne yemin ederim. hayal meyal hatırlıyorum. dakikalarca öperdi beni. bende karşılık verirdim ama çük yok zaten öyle biterdi. hala dayımlara gidince biraz strese girerim utanırım. 3 tane çocukları oldu zaten. ( bunu da ilk burda anlattım )

bizim evin deposunda eski bir kanepe vardı. alt döşemesine kedi yavrulamış. kanepenin altından girip duruyolar. bizde arkadaşla kanepeyi kaldırıp ters bi şekilde devirmiştik. sonra unuttuk. aradan bi 3 sene falan geçti kanepenin sahibi almış. depoda temizlik yaparken bi baktım yerde yassı bir kedi yavrusu cesedi. kanepe üstünüe düşünce jilet gibi olmuş amk kedisi kimsede farketmemiş. 3 sene öyle kalmış.

7. sınıftayken suratı garip bir çocuk vardı uzaylı dalga geçerdik sınıfta. çocuk ta sırf bu yüzden para verdiği dershaneye gelmezdi. arada yine görürüm ama o beni hatırlamaz malum saç sakal aldı gitti.

Anneannemlerin karşı tarafta büyük boş bir arazi vardı. yazın savan topraklarına dönerdi boyum kadar otlar olurdu. birgün kibriti çakıp attım. en son balkondan mahşer yerine baktığımı, bütün mahallenin kova kova su zütürüp döktüğünü hatırlıyorum. ne malmışım.

daha geçen sene balık tutmaya gitmiştik. nehir kirlendiği için hiç balık kalmamıştı. en son oltaya parmağım kadar balık gelince sinirlenip nehre doğru tekme atmıştım. ayağıma öyle bir oturdu ki balık havada pervane gibi dönüp suya düştü. sonra yüzeyde kaldı. pişman değilim

ben annemin hakkını nasıl öderim bilmiyorum. bunu da yazıyım buraya.

ilkokuldayken astım hastalığım yüzünden 2 ay hastanede yattım. oda arkadaşım numa diye bir çocuk vardı. vücudu komple yanıktı. taburcu olurken küçük dinazor maketini ona bırakmamıştım. kimbilir şimdi nerdedir nolmuştur. affet beni kardeşim.

2 sene önce dedemlerin orda polat alemdar gibi takılan 12 yaşında atarlı bir bebe vardı. bildiğiniz sivri burun ayakkabı ceket giyiyodu. ankaraya dönerken. bu çocuğu evire çevire dövdüm. ellerim komple yara oldu. burdan da sözüm sana pişman değilim huur çocuğu yine görsem yine döverim. kurtlar vadisi mi lan bura.

5 yaş küçük kardeşim bana ismimle hitap ediyordu. birgün kemerle çok kötü dövüp bana abi diyeceksin dedim. o gün bu gündür bana abi der. kendisini hala çok severim. ona zarar verecek adamın hayatını giberim.

edit : aklıma geldiikçe eklicem buralara

aslinda bu pek vicdan azabi sayilmaz ama cok oturmustu bana..

ortaokulda ki ortamlari bilir herkes, herkes herkesle kardes gibiydi yani lisedeki gibi ya da uni gibi grup falan yoktu pek.. sinavlarda herkes birbirine kopya verirdi, odevler tenefuslerde yapilirdi falan, herneyse konuya giriyorum..

hic unutmam onumde bi cocuk oturuyordu, hoca ders anlatirken ( ben tabi puuur dikkat hocayi dinliyorum) bu cocuk bazen sebepsiz yere arkasini doner bana gulumserdi.. bende yuzyilin odunuyum cocugum daha bi tak anlamiyorum..

matematigi cok kotuydu onun, benimde sosyal bilgilerim cok kotuydu( sosyal bilgiler yazinca icim bi garip oldu, yaslanmisim..) bi gun anlastik bu cocukla matematik sinavinda ben ona kopya verecekdim, o bana sosyal bilgiler sinavinda..

matematik sinavi sirasinda bi gun guzel verdim kopyayi.. bi kac gun sonra sosyal bilgiler sinavimiz vardi, ona dedim ki ' bak unutma silgiye yaz sorularin cevabini' (ben silgimi cantama koymustum sanki silgim yokmus gibi, onun silgisini kullanacam amacim kopya tabi )

herneyse yazili basladi yaptim biseler ama cok iyi hatirliyorum yaptiklarim dogru ciksa bile 3 bile alamiyordum o derece berbattim.. silgisini istedim sonra silginin uzerine yapamadigim sorularin numaralarini yazip cocuga verdim..

sonra cocuk silgiyi geri verdi silginin uzerinde ' sse ' yaziyordu, lan dort tane secenek var a b c d ne s'si ne e'si, elimle cikardim silgiden yazdigi seyi tekrar numaralari yazip ona verdim o yine ayni seyi yazip bana verdi..

ama ben bi sinir oldum.. kafayi yicem o derece, tenefus zili calinca hoca ' herkes onundekine versin kagitlari ' dedi ( herkes bi ondekine veriyor yaziliyi en on siradaki de hocaya, herkes anlamistir umarim) oyle bir verdim kagidi cocuga suratima attim gibi biseydi, bu oturdugu yerden silgiyle falan oynadi sonra biseler yazip ondekine verdi hoca kapinin onunde baska bir hocayla konusuyordu..

sonra kagitlar hocanin eline gitti tabi, benim moral sifir, ona guvenip calismamistim bile..

cocuk yanima gelince bagirdim cagirdim buna, bu susuyor... sonra yerimi bile degistirdim o kadar gicik olmusum, vay be. bi kac hafta sonra hoca sinavlari acikladi 5 almisim, inanamadim nasil ben 5 alirim lan diyorum kendi kendime, o cocukda 2 almisti ( hoca cocuu seviyor die 2 vermisti yoksa o kagida 1 bile fazlaydi), hoca cocuga 'niye boyle oldu bu sefer' dedi, cocukda 'hastaydim calisamadim' dedi.

cocuk isimlerimizi degistirmisti.. sok olmustum neler demistim cocuga.. ne dediysem affetmedi, bi kac ay sonra okullar kapanacakdi -son aylar da hic gelmedi okula, sonrada farkli liselere gittik zaten.

ne zaman aklima gelse kotu olurum, ben cocuga sayip duruyorum neler diyorum ama.. o tek kelime etmiyor, kagitlari degistirdigini bile soylemedi.

sse nin ne oldugunu konusunda hic bi fikrim yoktu taa ki liseye gidene kadar, bi kiz arkadasimin sevgilisi msj yazma ozurlusuydu bunun telefonuna ss yazip yollamis, bende gordum tabi seni seviyorum demekmis.. e'de zaten adimin bas harfi..

seni seviyorum e. yazmis cocuk, ne odunmusum..