1. 26.
    +8 -23
    kurbağa ya torpil bağladım beyler karınca yaktım kaplumbağanın kabuğunu kırdım trenyoluna kedi bağladım hala gözlerimin önünde kedicik
    ···
  2. 27.
    +21 -10
    kuzenim bana dayamıştı beyler bu sayılır mı ? :(
    ···
  3. 28.
    +5 -26
    6-7 yaşlarındayım ovaya gitmiştik. sulama kanalının suyunu kesmişler her taraf kurbağa amk. gittim çakıyısını aldım babamın 1 tan kurbağa yakaladım karnının derisini yardım bilimum iç organlarını birbirine bağladım bıraktım kurbağayı. hayvan o can havliyle 2 zıpladı düştü. sonra 10 tanesine daha aynı işlemi uygulamıştım amk. üzülüyorum şimdi...
    ···
  4. 29.
    +17 -14
    Kedilerın hep dört ayak ustune dustuklerını bılıyodum 3.kattan attım cıdden dustu bı tak olmadı bıde posete koyup attım ozur dılerım pısmanım
    ···
  5. 30.
    +18 -12
    karıncaları basket topula ezmem
    solucanlara şırıngayla su doldurmam
    bakkaldan çaldığım panços
    tavuğun zütüne torpil soktok yaktık patladı zütü açıldı tüyle uçuştu çok caniceydi
    reklamlar
    laptopda üçgen yapmayı öğretiyorum
    ···
  6. 31.
    +10 -20
    beyler ben ne bıcım cocuktum ya.koye gıttıgımızde ben hatırlamıyom akrabalar anlatıyo. bı ara ortadan kaybolmusum. Dedem tankerden bıdona su doldururken su kesılmıs tankerın kapagını actıgında butun tavuk, ordek, kazlar ıcındeymıs. Yazık lan hepsı telef olmus. Hep anlatırlar kufur eder dedem hala bana
    ···
  7. 32.
    +21 -8
    ilkokulda zambak dergilerini kullanırdık biz.. derginin son sayfasında da kare bulmaca vardı. derste işlediklerimizi bulmaca olarak soruyodu.. bende her sene olduğu gibi yine kütüphane kulubündeydim (kulübü ne alan ağız alışkanlığ işte kütüphane koluydum) hoca zorla bu kola sokardı beni. sevdiği öğrenciler arasında tek erkek bendim amk. tenefüste 4 kişi kitaplığı düzenliyoruz masada da hocaya ait olan zambak dergisini gördüm.. ve işte olay.. 12 kareli bi cevap buldum ve tükenmez kalemle huurçocuğu yazdım diğer elemanlara çaktırmadan. derste bulmaca bölümüne gelince hoca bi çığırdı amk benim ödüm koptu. hemen 4ümüzü çıkardı tahtaya kim yaptı diye bağırıyo karı. bende böyle suratımı ekşitiyorum kim bu rezil der gibisinden. bunları bi tokatladı amk.. bana gelince a... oğlum sen görmedin mi kimin çizdiğini. bende yok öğretmenim kitaplıkla ilgileniyodum ben hep dedim.. tamam yavrum geç otur dedi.. diğer 3ünün ağzına sıçtı tahtada amk. ve bi kere daha çalışkan&efendi&zeki öğrenci olduğum için paçayı sıyırdım.. aklıma gelir gülerim hep benden başka da kimse bilmez olayı iyi sır tutuyorum galiba ahaha

    ---------

    bu olayda da 8 yaşında falanım ama sadece tanık oldum. komşu çocuklarıyla beraberiz onların evindeyiz hepsi benden büyük amk 10-12 yaş aralığındalar.. bunlar masa üzerine konan sineklerin üstüne mavi nivea kapağını kapatıyolardı çok iyi hatırlıyorum. sonra kapağı hızlı bi şekilde ileri geri titretiyolardı sinek de sersemliyodu. kapağı açtıklarında sinek sersemlediğinden öylece duruyodu ve iğneyi batırıyolardı sineğin karnının ortasından.. iğneyi su dolu bardağa batırıp çıkarıyolardı amk son olarak da çakmakla yavaş yavaş ısıtıyolardı ayakları kanatları yanarken zzzzzzz diye yüksek ses çıkarırdı amk sineği de.. bazı sinekleri tamamen yakarlardı bazılarını boğarlardı bazılarını tuzruhu türünden maddelere batırırdı amk şizofrenleri...

    tam profesyoneldiler anlayacağınız.. kimse ben küçükken sinek yaktım demesin.. böyle olay görmedim amk dehşetle izliyordum..

    ben asla yapmadım.. zaten tiksinirim her türlü böcekten şu an bile odada bi kelebek var yüzüme doğru her hamle yapışında halay çekiyorum amk.. öldüremiyorum da..
    ···
  8. 33.
    +27 -1
    ben kıza dalgayı göstermiştim amk ilkokulda kız ilk bişey demedi bakıp guluyodu bende abartıp yanına gittim diğer ders açıp eline tutusturdum gitti hocaya söyledi hoca müdüre müdür babama kızla fazla muhabbetim yok şimdi ama facede falan arkadaşım evleniyo yakındada amk :D
    ···
  9. 34.
    +20 -7
    annem yeni duştan çıkmıştı bende zıpır ufaklık koltukların tepesinde dolanıyordum annem televizyon izlerken annemin sırtına oturup saçına işemiştim. kadıncağz tekrar duşa girmek zorunda kaldı canım annem benim..
    ···
  10. 35.
    +5 -22
    Arkadaşımı kovalarken ayağını kalorifer demirine geçirmişti bu bacak tarafıı..Çocuğun eti orada kalmıştı ve ömrü boyunca koşamayacak amk halen seke seke yürür ... of of
    ···
  11. 36.
    +4 -23
    ▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓
    ▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓
    ▓▓▒▒▒▒▒▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓
    ▓▓▒▒▒▒▒▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓
    ▓▓▒▒▒▒▒▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓
    ▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓
    ▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓
    ▓▓▒▒▒▒▒▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓
    ▓▓▒▒▒▒▒▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓
    ▓▓▒▒▒▒▒▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓
    ▓▓▒▒▒▒▒▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓

    ▒▒▒▓▓▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▒▓▓▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓
    ▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▒▓▓▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓
    ▒▓▓▒▒▒▒▒▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▒▓▓▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓
    ▒▓▓▒▒▒▒▒▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▒▓▓▓▒▓▓▓▒▒▓▓▓
    ▓▓▒▒▒▒▒▒▒▓▓▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▒▓▓▓▒▓▓▓▒▒▓▓▓
    ▓▓▒▒▒▒▒▒▒▓▓▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▒▓▓▓▒▒▓▓▓▒▓▓▓
    ▓▓▒▒▒▒▒▒▒▓▓▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▒▓▓▓▒▒▓▓▓▒▓▓▓
    ▒▓▓▒▒▒▒▒▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▒▒▒▒▒▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▒▓▓▓
    ▒▓▓▒▒▒▒▒▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▒▒▒▒▒▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▓▓▓▓▓▓
    ▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓
    ▒▒▒▓▓▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▓

    ▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒
    ▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒
    ▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒
    ▒▒▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒
    ▒▒▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒
    ▒▒▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒
    ▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒
    ▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▒▒▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒
    ▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▒▒▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒
    ▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▒▒▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒
    ▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▓▓▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒
    ▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒
    Tümünü Göster
    ···
  12. 37.
    +3 -24
    ananı bacını gibtim çok pişmanım.
    ···
  13. 38.
    +9 -18
    ha bir de yavru kediyi taşın altına gömmüştüm. çıkartıp dövmüştüm. sonra yetinmeyip en alt kattaki kapıcı dairesinin tuvaletinin camından içeri atmıştım. sevimli savunmasız şeylere zaafım vardı valla can yakasım geliyordu. yazık lan bi tak olmadı ama hayvana merak etmeyin. şimdi evimde kedi besliyorum sevişiyoruz
    ···
  14. 39.
    +18 -7
    orta 1'e yeni başlamışız. sınıfta herkes yavaş yavaş birbirini tanımaya başlıyor. yavaş yavaş erkek, ergenlik, rüyalanma evrelerine geçişimiz gerçekleşmekte ve dünyaya daha başka bir gözle bakmaya ve algılamaya başlamaktayız haliyle..
    gerek orta okul atılganlığı ve gerek kendimizi tanımaya başlıyor oluşumuz sebebiyle ilk yıl bol serserilik, bol zayıf ve bol disiplin dertleriyle geçen yılımız olarak tarihteki yerini alıyor...
    araya yaz tatili giriyor; bu dönemde çalışma hayatının ağır eziciliği(evet fakiriz ve ev geçindirmek zorundayız.. tabi bu ayrı mevzu) ve bu ezicilikten kaynaklanan ağır bir kimlik bunalımıyla seyreden sessizlik, dinginlik ve ağır ruh hali omuzlarımıza çöküyor.. insanları daha iyi tanıyor ve gözlemliyoruz... içimizde heyecan ateşi sönmüş desek yeri midir, yeridir...
    orta 2'ye başlıyoruz eylül'ün ortaları... seneyi hatırlamakta zorlanıyorum, kusuruma bakmayın...
    sınıfımızda özlem adlı bir kız daha o yaşlardan okul eteğini kısaltmış, sosyete ebeveyn ve çevresi sebebiyle hafiften makyaja başlamış ve rahat tavırlarıyla olağandan farklı bir hava çizmekte... tabi sınıfın tüm erkek populasyonuda bu fındığın farkında, sağ eli sıvazda sol eliyle matematik çözmekte... bende tabi... içimizdeki ateş yeniden alevlenmiştir yani velhasıl...
    gel zaman git zaman sınıfta özlem'e yazan tek erkek biz kalıyoruz, çünkü rakiplerimizi; derslerdeki başarılı notlarımız, entellektüel zekamız, okul içindeki sanatsal faaliyetlerdeki aktifliğimiz ve tüm öğretmen tayfasıyla kurduğumuz rahat diyalgolarımız sayesinde hem eziyor hem de eliyoruz... ve bu bizde özgüven patlaması ve şımarıklığa yol açıyor...
    öyle ki, matematik için kopya yalvaranlardan tutun da, "yerine okulda nöbetçilik yapayım sen de bu arada benim kompozisyona yardım et" diyen sıra arkadaşlarımıza kadar herkes bir şekilde bize ulaşmakta ve çare aramaktalar bendenizden, bizse taşağın adeta dibine vurmaktayız...
    aynı zamanda sınıfımızda nevriye isimli oldukça bakımsız, konuşması doğudan göç etmesi sebebiyle bize göre biraz bozuk olan, güzel olmamakla beraber tarafımızca böcek gibi görülen ve değersiz addedilen bir kızda bize yazmakta, deli divane olmakta, bizle başbaşa kalıp içini dökmek için çırpınmakta, aksine bizde kızdan zütüm zütüm kaçmaktayız... zira aklımız özlem ve bacaklarında... aklımız çelinmiş işte... gerçi yaz tatilinde fuarda çekirdek ve mısır satarken turistlerin am, züt, memelerinin dibine vurmuşuz ama sınıftaki bir kıza yakın olmak başka bir şey...
    özlem de bizim fakirliğimizden adeta utanmakta, bizden uzak durmaya çalışmakta... kaç-kovala... nevriye bize, biz özlem'e sonra hepimiz uşağa...
    beden eğitimi salonunda kasa üzerinden takla atma sırasına girmişiz... saatler sabahın 9 buçuğu... ilk iki ders beden... günlerden çarşamba...
    özgüvenimiz o kadar yüksek ve okulun gözbebeği olma sebebiyle o kadar zütümüz kalkmış ki, önümüze gelene bir tekme edasıyla her şeyle taşak geçiyor, yerin dibine sokuyoruz... takunu çıkarmışız anlayacağınız...
    nevriye'nin; bu patlak tekerli yokuş aşşağı gidişe "dur" diyeceği aklımızın ucundan geçmez... hem kim ki o allasen...
    takla atma sıramızda beklerken, herkes ip gibi dizilmişken, biz otla takla dalga geçerken, beden salonunun cdıbının kenarında daha önce bir çocuk tarafından bırakılımış pis sakızı elimize alıp sıranın başında olan nevriye'ye uzatıp, "nevriye al sana sakız aldım, çiğnersin" gevşekliğimize kızın verdiği "ben sakız çınnamam" cevabına karşılık olarak "o zaman kulakların çınnasın, huhahahaha" nidalarımızın ardından kızın elini yüzüne kapatıp dersi terketmesi ilk şoka uğrattı bizi...
    ama kendimize verdiğimiz "salla gitsin, iki ağlar düzelir" telkinimiz bir ara ruhumuzu rahatlattıysa da aklımızın kurcalanmasını engelleyemedi ve kızdan özür dilemeye karar verdik...
    lakin nasıl olacaktı bu iş... daha önce sınıftaki kimseden özür dilememişiz, aksine herkesi dize getirmişiz aklımızca...
    yanına yaklaşır, "özür dilerim" der ve hızlıca uzaklaşırız diye düşünüp sabahın olmasını bekledik...
    sabah oldu, derslere girip çıkıp öğleni yaptık.. öğlen çıkışta nevriye'ye yaklaşıp "özür dilerim" deyip uzaklaşmaya kalkıştık... o çelimsiz kız kolumuzu tuttu bir anda ve "ben seni çok seviyorum, az bak sana bir şey göstereceğim" deyip kenara çekti bizi okul bahçesinde ve defterini gösterdi...
    bizle ilgili aldığı notlar, ikimizin ismini kalp içinde betimleyen çizimleri, çiçekli, renkli silgi kokulu o ilkokul küçük boy çizgili defteri kızın elinde kocaman oldu bir anda, üzerimize üzerimize geldi, hançerledi zihnimizi... adeta tekme tokat dövdü bizi o sayfalar...
    eve giderken "boşver eve gitmeyi, al bir sigara yak otur şu çayır çimende, kimsin nesin bir bak kendine" dedik ve eve geç gittik o gün...
    ertesi gün haliyle yüzüne bakamadık nevriye'nin... sadece ertesi gün değil uzun süre konuşamadık kendisiyle...
    son darbeyi yıl sonunda yine kendisi vurdu...
    bir gün yaklaşıp, "boş ver artık, geçti, üzme kendini... bende özür dilerim senden" dedi...
    sonrası sonsuz boşluk desek yanlış olmaz... sonsuz... boşluk...
    ne zaman az şımarma moduna geçsek o günler gelir aklımıza ve sakinleşiriz...
    içimizden çıkaramadığımız bir garip çocuktur nevriye... içimizde büyümüş, ruhumuzu küçültümüş...
    Tümünü Göster
    ···
  15. 40.
    +14 -10
    durun lan bi tane daha anlatacam amk bu benim veletliğimden kalma içimde yaradır amk.

    mahalleden bin bi arkadaşla taksi çağırma düğmelerine basıp kaçıyoduk amk. bi köşeye pısıp muallak taksicinin gib gibi bekleyişini kahkahalar eşliğinde izliyoduk. sonra bu muallak arkadaş bastı taksi gelmedi dur amk bide ben basıyım dedim tam basacakken oç taksici yakaladı. çok pis kulağımı çekmişti amk çocuğu. hala unutmam o muallak taksiciyi şimdi bi bulsam... bi tak yapmam amk bizim yaptığımız binlikti adamların işine engel oluyoduk *
    ···
  16. 41.
    +7 -17
    ha bir de sanırım 7.sınıftaydım.

    bir tane kedi yavrulamış yavrularını karton kutunun içine koymuştu.

    sonra karabaş tarzı bir köpek belirdi anne kediyi kovaladı oradan yavrulara saldırmaya başladı.. ben de oradaydım binler sırf zütüm köpeği kovalamaya yemedi diye sadece izledim. öylece izledim.

    köpek işini bitirip karton kutunun içine baktığımda karınlarından deşilmiş 4 tane yavru kedi gördüm binler :(

    allah benim belamı versin ne tür bir huur çocuğuymuşum
    ···
  17. 42.
    +5 -19
    lisede bana aşık kızla sevgili olmuştuk..bir iki ay kızla takıldıktan sonra kızı eve atmıştım film izleme bahanesine.. kız da içten içe biliyordu ne olacağını ki ona göre gelmiş.. neyse kamera kurmuştum yatak odasına kızla çatur çutur gibiştikten iki hafta sonra falan ayrılmıştım.. o zaman görüntüyü sadece ilerde 31 çekerim falan mantığıyla kaydetmiştim de kızın başkasıyla çıktığını görünce kıza gösterdim dedim ayrılıcaksın ondan yoksa tüm okula gösteririm dedim kız da pisi pisi ayrılmıştı.. okul bitene kadar 2 sene boyunca kız sevgili yapamamıştı amk. şimdi hatırladım da pişman değilim yine olsa yine yaparım ahahahahah
    ···
  18. 43.
    +14 -9
    aslinda bu pek vicdan azabi sayilmaz ama cok oturmustu bana..

    ortaokulda ki ortamlari bilir herkes, herkes herkesle kardes gibiydi yani lisedeki gibi ya da uni gibi grup falan yoktu pek.. sinavlarda herkes birbirine kopya verirdi, odevler tenefuslerde yapilirdi falan, herneyse konuya giriyorum..

    hic unutmam onumde bi cocuk oturuyordu, hoca ders anlatirken ( ben tabi puuur dikkat hocayi dinliyorum) bu cocuk bazen sebepsiz yere arkasini doner bana gulumserdi.. bende yuzyilin odunuyum cocugum daha bi tak anlamiyorum..

    matematigi cok kotuydu onun, benimde sosyal bilgilerim cok kotuydu( sosyal bilgiler yazinca icim bi garip oldu, yaslanmisim..) bi gun anlastik bu cocukla matematik sinavinda ben ona kopya verecekdim, o bana sosyal bilgiler sinavinda..

    matematik sinavi sirasinda bi gun guzel verdim kopyayi.. bi kac gun sonra sosyal bilgiler sinavimiz vardi, ona dedim ki ' bak unutma silgiye yaz sorularin cevabini' (ben silgimi cantama koymustum sanki silgim yokmus gibi, onun silgisini kullanacam amacim kopya tabi )

    herneyse yazili basladi yaptim biseler ama cok iyi hatirliyorum yaptiklarim dogru ciksa bile 3 bile alamiyordum o derece berbattim.. silgisini istedim sonra silginin uzerine yapamadigim sorularin numaralarini yazip cocuga verdim..

    sonra cocuk silgiyi geri verdi silginin uzerinde ' sse ' yaziyordu, lan dort tane secenek var a b c d ne s'si ne e'si, elimle cikardim silgiden yazdigi seyi tekrar numaralari yazip ona verdim o yine ayni seyi yazip bana verdi..

    ama ben bi sinir oldum.. kafayi yicem o derece, tenefus zili calinca hoca ' herkes onundekine versin kagitlari ' dedi ( herkes bi ondekine veriyor yaziliyi en on siradaki de hocaya, herkes anlamistir umarim) oyle bir verdim kagidi cocuga suratima attim gibi biseydi, bu oturdugu yerden silgiyle falan oynadi sonra biseler yazip ondekine verdi hoca kapinin onunde baska bir hocayla konusuyordu..

    sonra kagitlar hocanin eline gitti tabi, benim moral sifir, ona guvenip calismamistim bile..

    cocuk yanima gelince bagirdim cagirdim buna, bu susuyor... sonra yerimi bile degistirdim o kadar gicik olmusum, vay be. bi kac hafta sonra hoca sinavlari acikladi 5 almisim, inanamadim nasil ben 5 alirim lan diyorum kendi kendime, o cocukda 2 almisti ( hoca cocuu seviyor die 2 vermisti yoksa o kagida 1 bile fazlaydi), hoca cocuga 'niye boyle oldu bu sefer' dedi, cocukda 'hastaydim calisamadim' dedi.

    cocuk isimlerimizi degistirmisti.. sok olmustum neler demistim cocuga.. ne dediysem affetmedi, bi kac ay sonra okullar kapanacakdi -son aylar da hic gelmedi okula, sonrada farkli liselere gittik zaten.

    ne zaman aklima gelse kotu olurum, ben cocuga sayip duruyorum neler diyorum ama.. o tek kelime etmiyor, kagitlari degistirdigini bile soylemedi.

    sse nin ne oldugunu konusunda hic bi fikrim yoktu taa ki liseye gidene kadar, bi kiz arkadasimin sevgilisi msj yazma ozurlusuydu bunun telefonuna ss yazip yollamis, bende gordum tabi seni seviyorum demekmis.. e'de zaten adimin bas harfi..

    seni seviyorum e. yazmis cocuk, ne odunmusum..
    Tümünü Göster
    ···
  19. 44.
    +6 -17
    ilkokulda caminin wc'sinde 31
    ···
  20. 45.
    +8 -15
    @1 ilkokulda silgimi hep kaybederdim. kızın birini suçlamıştım hocam bu alıyor benim silgileri diye. kız mimlenmişti sınıfta amk kimse yanına oturmuyordu1 yıl boyunca kimse konuşmadı kızla hırsız kız kalmıştı adı. vay amk içim acıdı
    ···