Bu hesabı siz gibi değerli arkadaşlar için açtım. Maksadım başımdan geçen tüm olayları artık dışarıya yansıtmak Tabi fotoğraflı ve kanıtlı olarak. Diğerleri gibi yok 3-5 entry gelsin öyle başlayayım demeyeceğim direk başlayacağım kardeşlerim Okumak isteyenler buyursun harfi harfine yazacağım

--Olayların Başlangıcı Fabrika.

Bismillahirrahmanirrahim.

Unutmayın, her ise besmele ile başlayın.

Selamun Aleykum sevgili dostlarım, kardeşlerim. Kendimizi tanıtalım önce. Adım Faruk 24 Yaşındayım. 7 Yıldır Ağrıda bulunmaktayım. Aslen ağrılıyım buraya gelmeden önce çocuklugum Konya/Ereglide geçti. Babamın Seker Fabrikasinda
Çalişmasi ve tayini sebebiyle Ağrıya yerleştik.

Memleketim olduğu için pek sıkıntı yaşamadım. Kısa surede uyum sağladım fakat sağlamaz olsaydım keşke ne geldiyse cevrem yüzünden geldi hâlâ bile devam ediyor sıkıntılarım.

Hemen konuya geçip sizi sıkmak istemiyorum. Olayların nasıl başladığını ve nereye gittiğini, gittikçe arttığını size anlatacağım.

Boşluk bırakarak yazma sebebim gözünüzü yormak istemiyorum. Böyle daha akıcı okuyacağınızı ümit ediyorum. Şuan telefon bunları yazarken bile surekli kapanıp açılıyor. Yazmamı istemediklerinden mı böyle oluyor yoksa tekniksel bir hata mı bilmiyorum ama her ne olursa olsun daha fazla saklamak istemiyorum. Artık geçiyorum konuya.

Henüz olaylar patlak vermeden 3 yıl önce haftada bir gittigim Babamın çalıştığı fabrika olan Şeker fabrikasina gitmistim. Lojmanda oturduğumuz için yakındı gidip geliyordum. Fakat son gidisimde duyduklarım yüzünden çevresinden bile geçmedim.

Fabrika başlıkta kullandığım resim.

Babamın arkadaşı olan Ercan abi ile konuşuyorduk fabrikada. Adam 30 yaşın da oyle de yasli degil Ercan abi laboratuvar bölümünde gece vardiyesin de çalışıyor. Neyse Çayımızı içiyorduk sohbet ediyorduk fakat benim tanıdığım ercan abi gayet neşeli çok konuşmayı seven güzel bir insandi. Nedenini bilmediğim halde bir durgunluk gelmiş sesi pek çıkmıyordu ben konuşuyorum o dinliyor.

En son dayanamayıp sordum. \\\' abi cenazen falan mi var \\\' diye espriye vurdum. Kafasını sağa sola salladi keşke cenazem olsaydı dedigi an biraz afalladim. Yanı bir insanın başına en kotu ne gelebilirdi ki. Ben de fazla irdelemedim ama o gün gece vardiyesin de kalan herkes de bir gariplik vardi. Açıkçası biraz irkildim o gün ne yalan söyliyim.

Günü de öyle geçirdim eve geldim babamla tabi yolda gelirken sormadim değil onun da haberi yokmuş malum adam gündüz gidiyor. Gece vardiyesine 500 kişi çalışıyorsa 50 kişi falan kalıyor.

O günün akşamı gerçekten kafama takılmıştı ne olup bittiği. Öğrenme zorunluluğunda hissediyordum Lanet olsun ki neden kurcaladim hala bile pişmanım.

Saat 23.15 gibiydi saati bile unutmadim. O gece ercan abiyi aradim. Bir kaç kez mesgule attı. Sonra kapattı telefonu. Fazla kurcalamak istemedim. Belki durumu iyi değildir evde birşey yaşamıştır diye geçiştirdim yatağa yoneldim yarım saat falan dolandim yatakta telefonum çaldı. Telefonda ercan yazısını gorunce bi an heyecanlandim. Açtım telefon açıktı fakat cızırtı tarzı ses geliyordu. Bir kaç kez alo alo diyince ercan abinin sesini duydum

Ercan abi \\\' buyur faruk niye aradin kardesim \\\' falan dedi sesi biraz uzaktan geliyordu

\\\'Abi kusura bakma gece vakti rahatsız etmek istemedim ama o gece ne olduğunu anlatır misin \\\' dedim.

Ercan abi önce geçiştirdi, bisey yok ne olması gerekiyor falan dedi. Ama ısrar edince sonunda neler olduğunu aynen yazacağım şekilde anlattı;

Besmele Çekip okumanizi
Öneriyorum bu tur olayların anlatımında gerçek olduğu için besmele çekip öyle okunmalıdır.

\\\' Bak faruk sana guveniyorum senle kardeş gibiyiz o yüzden sana ne olduğunu söyleyeceğim ama kurbanının olayım kimseye anlatma. Sabah ezanına yakındı saati tam hatırlamıyorum ama hayatımın en korkunç sabah namazını kıldım faruk. Bizim biliyorsun oda da büyük bir kanepe var orada uzanıyordum. O gece de sadece bizim bölüm gece vardiyesinde idi. Neyse yarı uykuya girecek gibiydim ezan okunsun yatayim diye beynimle oyalanmaktan dalmisim. Ama öyle çok değil 10-15 dakika sonra büyük bir gürültü ile uyandım. Kapıya çok güçlü bir şey vuruyordu. Kapıyı açmaya korktum. Vuruyor kapı yerinden çıkacak gibi oluyor ama kapıda sadece kırılma oldu başka birsey olmadi. Birazdan sana fotoğrafım yollayacağım bakarsın. Bu kapıya vurma 20-30 saniye sürdü. O an Allaha bi an önce bitsin diye yalvarıyor bir yandan da Kapıya yaslıyordum kendimi , neyin vurduğunu bilmeden kapının arkasında kapının açılmaması için güçlükle sabitledim kendimi en son vuruşta kendimi yerde buldum. Bir kaç dakika bekledim sabah ezanı da okunmaya başlayınca durdu. birşey vurmuyordu artık kapıya yerden hızla kalktigimda ezanın da kudretiyle kapıyı açtım. inanmayacaksin biliyorum fakat yaklaşık 1.50 uzunluğunda ve iri bir kedi aşağıya doğru kaçtığını gorunce kalbim yerinden çıkacak gibi oldu. O ani unutamam faruk.\\\'

Bunlari anlatirken sesi titriyor ve benimde kalbim yerinden cikacak gibi atiyordu. Bu zamana kadar ilk kez bu kadar korkmus ve gece uyumamistim. Kapatti telefonu , bu arada Ben kendi konuşmalarımi çıkardım. Sadece ercan abinin konuştuğu bölümleri yazdım yukarıya kısa olması için

Ercan abinin attığı fotoğrafı özelden isteyenlere atabilirim kapının kırılmış fotosu.

fotoğrafa dakikalarca baktım. Tanıdığım ercan abi yalan soylemezdi hem de bana hem korku hem şüphe vardı içimde zaten fabrikaya bu olay için gitmem asıl sıkıntıların başlamasına sebep oldu.

Diğer bölüme biraz ürkütücü fotoğraflar ile yazmaya devam etmeyi dusunuyorum.

5 kişide okusa devdıbını yazacağım.
Evimde olanları anlik olarak çekip atmayı düşünüyorum. Bana değil aileme zarar vermeye basladilar. Bugünluk yeter kardeşlerim iyi akşamlar

Allah bizimledir.

http://www.turkseker.gov....esimleri/AgriSekerFab.jpg

elimi kapının kulpuna atamadım. Birşey sanki elimi çekiyor elim de ona uyup geri çekiyordu kendini. Pes ettim bekle dedim faruk cumartesiyi bekle dedim. Geri çıktım yukarıya beni karanlık bodrumdan çıkarken gören komşum başta irkildi korktu normal olarak.Ne yapıyorsun faruk orada öyle diye sordu. Aldırış etmeden yukarı çıktım eve girdim. Söyleyecek yalan bulamamıştım. Akşamın bir vakti karanlık bir yerden çıkan insan ne yapıyor olabilir ?

Açtım telefonu aradım bizim hocayı. Söyledim hocam cumartesi günü bir ziyaret gerçekleştireceğim daha doğrusu onlar gerçekleştirecek diyince hoca baya kızdı. Sen aklını mı kaçırdın? Bizim gibi bu işin ehli olan insanlar korkuyor sen nasıl yapacaksın? dedi. Ama bir kere karar vermiştim. Kimse vazgeçiremezdi. Hocaya tamam tamam diyip yarıda kestim konuşmayı. Saat 22.40 gibi yatağa girdim. Yaklaşık 2 saat yatakta dolandım her gece ki gibi. Gece 1-2 gibiydi yanlış hatırlamıyorsam telefonu aldım elime sevgilim vardı o zamanlar size bahsetmeyi unuttum daha doğrusu ben bile unutmuştum neredeyse. Aklıma geldi mesaj attım yaklaşık 2-3 hafta arayıp sormadım beni arıyordu cevap veremiyordum mesaj atıyor dönüş yapamıyordum. Mesajda uyuyor musun diye yazdım cevap gelmedi uyumuştur diye başka birşey yazmadım. Telefonu tam kapatıyordum ki bir mesaj geldi. Mesaj da 'yok uyumuyorum sabah buluştuk ya ne çabuk özledin' diyince bi an duraksadım. Direk sabahı düşündüm öyle bir şey yapmam imkansızdı çünkü o gün hiç dışarı çıkmamıştım. Belli etmemek için ' olsun yine bir konuşalım' dedim. Tabi bunları yazarken ter dökülüyor. Yutkunuyorum.

Soruyorum bugün nasıldım falan diye. Çünkü bu kadar da olacağını düşünmüyordum. Nasıl olabilir benim yerime girip nasıl görüşebilir düşünüyorum işte mesaj geldi. Bugün baya sinirliydin pek konuşmuyordun duraksayarak konuşuyordun Arada değişik cümleler kuruyordun açıkcası korkuttun beni dedi. O an ki korku var ya işte gerçekten yazılması söylenmesi imkansız. Cinler çoğu insanın kılığına girip size gözükebilir. Bazı insanlar ölen bir yakınını gördüğünü söyler ya işte doğrudur o ölen yakınıdır fakat CiN'dir. Eğer yanınıza pek konuşmayan veya sürekli gülen birisi gelirse Bir EUZU BESMELE çekin. Cinse yanınızdan yavaş yavaş uzaklaşacak veya size saldırıp söyleme diyecektir.

Dağıtmadan konuyu devam edeyim. Ereni aradım işte dedim kardeşim sevgilim böyle birşeyler söyledi doğru mudur dedim. Kesinlikle doğrudur kardeşim , dua et saldırmamış kıza dedi. Biraz daha konuştuk kapattı telefonu tabi hala olayın şoku içerisindeyim. Bunu yapan kafir bir cin aileme bile ulaşabilir diyordum. Düşündüm ter akıyor bir yandan bi anda ezan okundu içime bir huzur doldu. Allahım Sen büyüksün YARABBiM! Sen bağışlayıcısın Sen affedensin Sen bu kullarına yardım eyle yarabbim.

Kardeşlerim bugün biraz başım ağrıyor erken yatacağım inşallah sabah kalkar kalkmaz yazacağım devdıbını. Bazıları anlattıklarıma çamur atabilir eyvallah yaşamayan bilmez ama Lütfen biraz daha saygı çerçevesinde yazın yorumlarınızı Allaha Emanetsiniz kardeşlerim

Aşağıda Fotoğrafını attığım yer evlerinin son hali. Fotoğraflar bana aittir. Google'da aratabilirsiniz kardeşlerim

http://i.hizliresim.com/Wkgqp4.png

Şuan ev boş durumda nedeni ise evin için komple yanmış, fakat dışında pek bir sıkıntı yok. Gerçekten çok garip bir durum.

Evinde bir oda vardı kapı kitliydi bana orayı gösterdi sakın girme yoksa çıkamazsın gibi ilginç şeyler söyledi. Ben de o korkuyla dinledim yani yapacak birşeyim yoktu. Salon gibi olan bir yere geçtik. yerlerde bir sürü arapça kağıtlar duvarda kör bir dedenin resmi vardı. Kim bu dedim dedi bu benim dedem. Havas ilmini bana bu adam öğretti. Gözünün kör olması onlar yüzünden oldu dedi. Evde ki korkum biraz daha arttı. Genelde cin ziyaretlerini bu evde gerçekleştiriyormuş. Şehirde ki evlerin de ailesi olduğu için köyde ki evlerinde ancak yapıyormuş.

Sordum, Gece yaşadığım olayı ve ercan abinin benle ne tür bağlantısı olduğunu öğrenmem gerekiyordu. ilk önce Geceyi sormuştum neden oldu bana ne yazıp verdin işte aradığım hocayı söyledim. Aynen şunu söyledi "Güzel kardeşim, sence o kağıt neden yırtıldı ? eğer o kağıt olmasaydı benim gibi işkenceye benzer dayak yiyecektin" diyince yüzüm bembeyaz oldu. Nasıl yani cinler dövecek miydi peki sen neden dayak yedin o zaman" diye sordum. " Benim kağıtlık işim kalmadı sen daha başındasın ben sonundayım , belki de hayatımın sonundayım dayanamıyorum artık. Ben kendimi kurtaramadım bari seni kurtarayım kardeşim" dedi. Tabi o an kilitli olan kapıdan tencere düşünce gürültülü ses çıkar ya öyle bir ses geldi.

Korkudan yerimden fırladım pencereye doğru yöneldim. Ne olur ne olmaz birşey çıkarsa direk kaçacaktım. Eren bana sakin olmamı dua okumamamı ve besmele çekmememi söyledi. Ben tabi korkuyla sormadım pencerenin önünde bekliyorum hava kararmaya yakın böyle. Gitti mutfağa tüpün orada birşeyler yaptı. Elinde tas gibi birşeyle çıktı. içinden dumanlar çıkıyordu ve et gibi kokuyordu. Kapıyı açtı tabi arkasından gitmedim daha doğrusu gidemedim. Girdi içeri kapıyı kapattı bende kapıya bakıyorum. Bi an gürültü çoğaldı ve erenin sesi yükselmeye başladı değişik arapça kelimeler sarf ediyordu. Sanki birine bağırıyor karşıda ki de ona bağırıyordu. Yaklaşık 5-6 dakika sürdü. Kapı yavaşça açıldı. Ama nasıl korkuyorum eren mi çıkacak yoksa başka birşey mi 2-3 saniye böyle bir düşünce geçti aklımdan

Eren kardeşimle o gece bodrumda bazı pis şeyleri çıkartmıştık uzaklara atmış ve yakmıştık. O gecenin sabahı yola koyulmamız gerekiyordu. Tabi her zaman ki gibi yatamamış yorgun bir halde çıkmıştım yola oğuz kardeşimin arabasının hasarı o kadar da çok değildi tamponda bir de arkada biraz eğilme ve kırılma vardı. Sanayiye gidemezdik çünkü araba lazımdı öyle hasarlı arabalarla yola çıkmak tehlikelidir. Herhangi bir polis çevirmesinde hem ceza yerdik hemde arabayı çekebilirlerdi. Bu yüzden dikkatli gitmemiz gerekiyordu. Eren bana ercanın yerini tam öğrenememiş olsakta gidiyorduk oraya doğru, ne kadar erken gidersek o kadar iyidir. Yine bütün hazırlıklarımızı yaptık 3 kişi yola koyulacaktık her ne kadar duruma alışmış olsak ta gittiğimiz zaman bizi neyin beklediğini bilmiyordum. Belki gidersek dönemeyeceğiz bu korkuyla gitmiştim aileme 2 gün kadar arkadaşlarımla evde sınava çalışacağız diye yalan atmıştım. O zamana kadar bu olayları nasıl aileme bahsetmedim bende bilmiyorum ama en iyisini yaptığımın farkındaydım.

Ç... a Köyüne doğru gitmeye başladık. Erenin dediğine göre ona ercanın orada bulunduğunu ve kafir cinlerle anlaşmalar yaptığını söylenmiş. Sandığımızdan daha tehlikeliydi bu adam. Neyse yolda giderken sevgilimi arayıp olan biteni sadece ona söyleyecektim. Bilmesi gerekiyordu çünkü bir cinni ona zarar verirse vicdan azabı duyacaktım. Onun başının benim yüzümden tehlikeye girmesine izin veremezdim. En az 20 defa aradım sürekli meşgule atıyordu en son aradığımda telefonu kapatmıştı galiba. tabi huylandım erene söyledim. Sence başına birşey mi geldi kardeşim, yoksa bir cinni'nin saldırısına mı uğradı diye sordum. Eren bana sakin olmamı herşeyden bir sonuç çıkarmamamı söyledi. Belki de kafir cinler onu benden soğutmuştu. Büyü etkisini göstermiş ve benden nefret etmeye başlamış olabilirdi. Bu tür büyüler gerçekten çok etkilidir. Cinler sürekli sevdiğiniz kişiye çeşitli yalanlar söyler farkında olmadan onu sizden soğutur. Büyük ihtimalle de soğumuştu benden.

Ercanın işini gördükten sonra sevgilime herşeyi açıklayacaktım o yüzden pek kasmadım kendimi Ya Allah dedik gidiyoruz köyde merkezden 35-40 km uzaklıkta merkezden uzaklaşmıştık. Akşam 17.30 gibi orada olmuştuk. Köyün girişine yaklaştık Biraz büyük bir köy ve tepelerin arasına kurulmuş olan bir köydü bakın fotoğrafı da google'dan buldum şöyle ;
http://u.koyu.com.tr/-koyu-mehmet-di--288626.jpg

Bir de bu köyün farklı özelliği ise 2-3 kez imam öldürüyor bu köyde sürekli farklı kişiler tarafından. Hatta bir tanesi haber konusu olmuştu. internetten bakabilirsiniz.

duyumlar böyle kardeşlerim. Yani gittiğimiz köy baştan beri sorunluymuş neden bu işin içindeydim neden başkası değilde ben? sürekli bu soruları kendime soruyordum. Kafamda binlerce soru ve düşünceler vardı gördüklerim duyduklarım hissettiklerim her insanın kaldıracağı şeyler değildi. Dayanmak zor olduğu kadar güçlü olmakta gerekliydi. Cinler zayıf insanlara daha çabuk musallat olurlar ve kişinin intihar etmesine sebep olurlar. Ne olursa olsun güçlü durmak zorundaydım ve öyle de yapıyordum. Yarabbim ne kadar büyük bizler sadece tasmalı birer insanız. iplerimiz Allahın elinde o yüzden her işimizde onu anmalı ve zikretmeliyiz.

Işık yanan evlerden birine gittik bilmiyorduk hangi evde olduğunu, kapıyı açan kişiyi görünce korktum ve şaşırdım. Çünkü kapıyı açan bizi cin düğününe davet eden o değişik adamdı. Bunlar tesadüf mü yoksa planlanmış mıydı ? adam bana baktı ve yine değişik bir gülümseme attı. Biliyordum, geleceğinizi haber aldım diyince ayrı bir korku oluştu. Tabi oğuz daha fazla korkuyordu kalkın gidelim şu yerden diye sürekli söyleniyordu. Adama dayı bırak bu işleri de bize ercan kafirinin nerede olduğunu söyle dedim. Elini sert bir şekilde omzuma attı ve aynen şunu söyledi ; Buraya gelmekle hata yaptın. Bunları söylerken de sürekli arkasına sağına soluna bakıyor. Sizi izliyorlar ve dinliyorlar buradan bir an önce gidin yoksa onlar gönderecek dedi. Ondan sonra eren ile gözgöze geldik gitsek mi kalsak mı der gibi baktık. Eren bana şehadet parmağıyla yukarıyı göstererek ' bizi koruyan ve gözeten Allah vardır, kafirler inşallah birşey yapamayacaktır' dedi. Onu söylemesiyle anında kendimi güvende hissettim.

Ağlıyorum elim titriyor Allahım affet dayanamıyorum, birazdan yanına geleceğim diyorum. Kardeşlerim ölüme yakınlaştığınız an tüm geçmişiniz siliniyor. Birşey hatırlamıyorsunuz. Diz çöktüm. Parmağımla tetiğin yarısına kadar bastım. O anda arkamdan bir ses Faruk dedi. Ses ercan'a aitti.. Duraksadım çektim elimi tetikten. Kalktım ayağa yavaşça döndüm arkamı üzgün gibiydi çökmüştü. Başta konuşamadım çünkü şaşkınlık kin nefret karışık duygular oluştu. Neredeydin dedim. Alan boş onu orada öldürsem kimsenin haberi olmayacaktı. Üzgünüm dedi çok üzgünüm. Hali perişandı belki benim kadar olmasa da o da çökmüştü.

Bir hataya bulaştım Faruk başına onlarca bela açtım. Onlara verdiğim sözü tutamadım dedi. Ağlamaya başladı bu sefer o diz çöktü. Beni burada vur dedi. Zaten öldürecekler bari erken öleyim dedi. Size olayın başında anlattığım kedi olayı o yüzdenmiş kardeşlerim. Ercan bilmiyorum ne sözü vermiş fakat tutamamış. Onlarda ercanı öldürmeye karar vermiş. Neden yaptın dedi ağlayarak neden görüyormusun ne haldeyim beni bu hale sen getirdin dedim. Yüzüme baktı. Sen kurtuldun. Şeyh seni kurtardı dedi. O Bunları nereden biliyordu ? herşey bitti dedi. Bunları dinlerken yumruk attım buna sersemledi. iki üç dört kaç kez yumruk attığımı hatırlamıyorum artık yarı baygın gibi duruyordu.

Doğrulttum silahı omzundan vurdum. Amacım öldürmekti fakat vicdanım el vermedi kardeşlerim. Kafasından vurmak aklımdan geçti fakat bu sen değilsin faruk dedim. Silahın sesi yankılanmış olacak ki fabrikadan 3-4 kişi çıktı üstümüze geldiler. Onları umursamıyor ercana bakıyorum elimde silah tuttular beni aldılar silahı elimden ercanı kaldırdılar. Polis, ambulans çağırdılar. Hiçbiri umrumda değildi. Kaldırdılar hastaneye ercanı poliste kelepçeleyip zütürdü beni.

Ercanın durumu ağırdı. Öldü mü ölmedi mi bilmiyordum fakat yapacağım en iyi şeyi yaptım ilk kez yüzüm güldü. Babam karakola geldiğinde ne yaptın oğlum dedi. Anlattım herşeyi. Neden yaptın oğlum sen ne yaptın diye sitem ediyordu. Yaşadıklarımı görmedin mi diye bağırdım sustu haklıydım çünkü. Hapise girmem ercanın durumuna bağlıydı kendine gelene kadar karakolda olacaktım. Direk özet geçeyim buraları uzatmayayım. Ercan ölmedi. Üzüldüm gerçekten üzüldüm. Şikayetçi falan olmamıştı. Hastaneden çıktıktan sonra nereye gittiği belli değil şuan kayıp kardeşlerim. Şuan bile gelse bu sefer kafasından vuracağım kardeşlerim.

Karakoldan sonra gittim şeyh'in yanına sarıldım artık adamdan korkmuyordum. Beni kurtardı Allah ondan razı olsun. Anneme olanı sordum zamanla geçecektir sondu o dedi. Mutlu oldum kardeşlerim.

Bu yazıma başladıktan sonra rahatsız olmuş olacaklar ki sesler yeniden gelmeye başladı bilgisayarım da ve telefonum da sıkıntılar oluyor. neyse Ereni soracak olacaksınız erenin şuan neden kayıp olduğu nerede olduğu belli değil. Belki de onun başına bela oldular bilmiyorum ama inşallah durumu iyidir.>

Yaşadıklarım bu kadar kısa değildi siz değerli kardeşlerimi sıkmamak için çoğu yeri özet geçerek yazdım kardeşlerim Sorularınızı merak ettiklerinizi istediğiniz fotoğrafları özelden yazabilirsiniz hepinize cevap vereceğim Allah Emanetsiniz Kardeşlerim