öz halam sandığım meğer neymiş anlatıyorum

beni bilen bilir şu an hayatına normal olarak devam eden saygın bir mesleği olan ama yine de sen-ben gibi bir insanım... ama hayatımın 4 senesini cehenneme çeviren, pgibolojimi alt-üst eden bir olayı siz panpalarımla paylaşmak istiyorum... dinleyen olursa ekime olmazsa... diyerek başlıycam birazdan

1-2 dikkat çekici up yapalım

yıl 2005 ögrenciyiz, ilk sene yurtta kalmışız ve 2005 yılının yazında 2 tane kafa dengi arkadaşımla ögrenci evine çıkmışım günler makara-kukara geçiyor tabi öğrenci adam ne yapar içer-sçar geyiğin dibine vurur okula gider veya gitmez ki bizim bölümde devam zorunluluğu yoktu sabahlara kadar oturur akşamlara kadar yatar sınavdan sınava giderdik...

bizim evin gelen gideni ekgib olmazdı,ev arkadaşlarımdan biri üniversite taraftar gruplarının(takım ismi vermeyeyim) başkanıydı ve eve gelen giden insanın haddi hesabı yok, muhabetin geyiğin de bir o kadar haddi hesabı yoktu.. bilen bilir bu ortamlarda yaş-kuru herşey zevk verir insana özgür olmanın da rahatlıgıyla.. günler böyle gırgır şamatayla geçiyordu...

bu panpalarla artık her gece toplanır olmuştuk, kimi dertlerinden kederlerinden bahseder kimi ortamı neşelendirir gider, günlerimiz böyle geçer olmuştu.. öğrenci adamdık.. yine böyle içip içip makara yaptıgımız bir akşam rakının ve kurunun dibine vurmuş iyiden iyiye tribe bağlamış her taka saçma sapan güler üzülür olmuştuk.. derken -ismini süleyman diyelim- bi arkadaş- “hadi cin çağıralım,ya o bizi çarpar ya biz onu çarparız ehehehe” dedi. lan dedim bi yol alın ben hayatta inanmam böyle şeylere...
demez olaydım...

bi sigara yakayım bu arada rezerveleri göreyim... merak etmeyin en fazla 45 dakikaya bitiricem diğer muallakler gibi günlerce uzatmayacağım hikayeyi ama bi sigara yakayım izin verin

küllük aldım geldim devam ediyorum, davulcu da tıngırdatıyor bi yandan

bu süleyman dedi ki aga har kesicez fincan koyucaz falan, ulan dedim öğrenci evinde fincan ne gezer en fazla nescafe içiyoruz zaten, ama dolapları karıştırırken bi tane shot bardagı bulduk ha dedim"fincan niyetine" koyalım bunu ortaya ama hala işin geyiğindeyim "bak dedim tekila fincanı sülo" getir getir dedi çağıralım onları, bir onları deyişi vardı ki inanın beni bile o an bi an olsun noluyoruz be dedirtti...

@28 öyle deme öyle deme ne olur

devam

bu sülo dedi ki tamam bu bardak olur ama herkes elini versin, 6 kişiydik o arada ulan dedim sülo bi el ele tutuşmadığımız bi muallakliğimiz kalmıştı onu da yaptıracaksın çarşı(bjk) ugruna -eksilemeyin aynen aktarıyorum- dedim güldüm ama buz gibi karşılandı tabi.. neyse el ele tutuştuk biz bi daire yaptık bizim emektar batak masası etrafında

ışığı da kapattı bu bizim sülo, sadece kenada bekleyen mertin sigarasından çıkan alevin ışığı ve sokaktan yansıyan sönük bi ışık aydınlatıo bizim öğrenci evinin salonunu.. anlamadığım bir sözler söyledi sülo güya kıkırdamak geliyor içimden gülmek geliyor ama yine de ayıp olmasın diye susuyorum kendimce dalga geçiyorum...
geçmez olaydım...

değişik dualar etti, fatihayı okuyun dedi, ben de yarım yamalak okudum yine diğerleri transa geçmiş gibi okuyor açıp gözlerimi bakıyorum, sülo kapatın dese de dayanamıyorum ki, herkesin dudakları kıpırdıyor, ulan desem gel şu ölmüşlerin ruhuna dua et desem o kadar içten etmezler..ben de okudum bildiğim kadarıyla ardından...

ortalık zifiri karanlık, bi yandan yansıyan ışıkla fincanı kesiyorum ulan diyorum bi kahve sigara yapsak daha iyiydi bi yandan da şartsız olaya adapte olmuş panpaların suratına bakıyorum gülmemek için zor tutuyorum kendimi, ama yavaş yavaş da olaya adapte olmaya başladım ve inanın böyle midemden kalbime kadar bir yol çizildiğini ve yandığımı hissettim ama sallamıyorum tabi la böyle şey mi olur adamların kafa bir milyon tabi saçmalayacaklar diye düşünüyorum... derken...

@47 üniversiteyi bitireli çok yıl mesleğe de başlayalı çok yıl oldu kardeşim... neyse ben seri seri hikayemi devam ettireyim

bi yandan bizim bin süloya yani elebaşına bakıyorum ama benim dışımda herkes ciddiye almış olayı, ulan noluyor diyorum bu allahsızlara imana geldiler herhalde... bi yandan da yalan yok içiyorum rakımdan yudumluyorum... tam o anda çok enteresan birşey farkettim, ama hala farkettiğimi sandığımı farzediyorum.. fincana baktım o anda süloya baktıktan sonra..o anki yaş-kuru karışımı mı ortamın mistik havası mı yoksa realite mi oldugunu o an için adlandıramadığım bir sebeple bizim shot bardağı 2 santim kadar süloya dogru kaydı (masa dikdörtgen ve sülo masanın kısa ucunda oturuyordu oturum başkanı gibi)..

benim de ihtiyacım var muallakler su içiyorum tuvalete gidiyorum falan di mi...
10 parmak da klavye kullanmıyorum yazıyorum işte..

ben -ki hiç bi taka inanmayan ben- ulan dedim yine halisünasyon görüyorum herhalde bu akdar kimyasalın etkisiyle, otokontrol yaptım ve yine baktım ama gerçekten bardak kaymıştı çünkü bardağı yeni yıkamış masaya koymuştum ve ıslak olan masa izi alenen gözüküyor ama bardak onun üzerinde değildi..yer değiştirmişti... bizim muallaklere bakıyorum sülonun hala daha devam eden sözleriyle transa geçmiş gibiydiler kendime bakıyordum sadece iyiden iyiye basş gösteren korkumu görüyordum ulan dedim *** noluyor hayırdır kendi kendime... dedim bunlar gibi gözümü kapatayım bakalım ben de ne olacak acaba...

@78 @81 ben eksilemedim ibiş doğaçlama yazıyorum uğraşmıyorum... diğerleri gibi copy-paste değil

2 dkya devam