/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +52 -7
    Sigarayı dudaklarının arasına zütürdün.Her zaman birinin yanında içerken öksürmekten korkmuştun. Karizman çiziliyor gibi hissediyordun.

    "Kuzen şaka bir yana eniştendeki cesaret kimsede yok ha.Düğün sonrası partide dansöz oynatmak nedir ya ahaha" dedi Tuğçe

    içine çektin denizi süzerek.
    "Lan ablamın sesi çıkamıyor ki,zoruma gidiyor valla"

    "Ne hissediyosun ya insanın içi bir tuhaf olur"

    "Oğlum çok pis gibişiyorlardır şimdi var ya bak içim acıyor ama kabullenmek gerek makine gibi adam. Yarın ablam yürüyemez bile"

    "Bozma moralini kuzen ya öpücük"

    Yüzünü ona çevirmenle ıslak dudaklarını senin kurumuş dudaklarına bastırıp çekti seri bir şekilde. Tuğçe senin tek kız arkadaşındı.5 yaşındaki ne olduğunu bilmeden öpüşmüştünüz. Sonra 7 yaşındayken gizlice yılbaşında ve daha sonra oyun haline getirip her sene.20 yaşına gelmiş hala içinizde en ufak sıkıntı hissettiğinizde birleştirip çekiyordunuz dudaklarınızı.Bu sizin aranızdaki bir sihirdi.

    Gözünde bugün ki gerdek gecesini canlandırmamaya çalışarak sigarayı Tuğçeye verdin. Sertleşen gibini ustaca bir hamleyle sola yatırdın ve tişörtünle kapattın üzerini.

    Arkadan gelen bir darbeyle irkildin tam da gecenin siyahına bulanmış denize odaklanmışken
    ···
  2. 2.
    +13
    amk kronik mastürbasyon rahatsızlığımı var sende ne biçim iş bu. sürekli asılıyorsun
    ···
  3. 3.
    +12
    FiNAL

    Özgür bir insan olarak ölmek, özgür bir insan olarak yaşamaktan çok daha değerlidir arkadaşlar demişti öğretmen ve sen midem bulanıyor bahanesiyle çıktından sonra da devam etmişti.

    "Bu sözümü iyi düşünün lütfen ve sorgulayın.Az önce arkadaşınızın rolünü herkes anlamıştır sanırım.Özgür bir insan olarak dışarı çıktı fakat dışarıda bundan daha özgürce birşey yapabilecek midir? Belki de tutsak edilecektir bunu bilemeyiz.Ben özgürüm demek önemli değildir önemli olan son nefesinizde "Ben özgür yaşadım!" diyebilmektir."

    Ve sen bu dersi geçemedin. Dudağında hala Tuğçe'nin kanı vardı. Tadına vara vara yavaşça emdin.O ne kadar iğrenç bir şekilde tutsak edilse de son nefesinde yine de sihrini yapmış seni dudaklarına çekmişti.Bu özgürlüktü ve sen her dudağını emişinde onun ölümünün tadını alıyordun.Ölümü özgürdü, ölümü hiçbirşeyden ödün vermeyecek kadar sihirli ve özgürdü.Şimdi gülümsüyordun çünkü gerçekten, yaşamamın gayesini ve anldıbını bilerek özgür öleceğin bir hayata başlamaya gidiyordun. Dudaklarındaki kandan özgürlüğü tadıyordun. Müziğin sesini açtın ve köpeğin gözlerine baktın. Gözleri her şeye cevap veriyordu yaşadıklarına rağmen ayakta duran küçük köpeğin. Tekrar baktın Tuğçeye

    "Teşekkürler"
    ···
    1. 1.
      +4
      Tek kelimeyle mükemmeldi
      ···
    2. 2.
      +2
      Yenisi geldi be oley be
      ···
    3. 3.
      +2
      Sen kitap çıkar parti kur şirket aç desteklemeyenin dıbına koyim
      Eline sağlık mükemmeldi panpa
      ···
    4. 4.
      0
      Süperdi
      ···
    5. diğerleri 2
  4. 4.
    +12
    Helal kardeşim Türk inci sözlük ferre yazarlığına yeni bir bakış yeni bir nazım getirdin tarih seni Orhan veliyi unutmadığı gibi asla unutmayacak tam gaz devam
    ···
  5. 5.
    +10 -1
    "Ozaan. Ablacım yapılır mı öyle" dedi Tuğçe.

    "Ya şaka yaptık Allah Allah" dedi. Ozan 16 yaşında temiz yüzlü bir çocuktu. Olmadık zamanda olmadık şeyler yaptığı için daima üzerine birinin tepkisini çekerdi. Birgün bilgisayarlarında geçmişe bakıp "ablamı gibtim ciks hikayeleri, ablamla gibişimiz hikaye oku" tarzı siteleri görünce bakışın değişmişti. Sonraki bir hafta ozanla tuğçeyi sevişirken düşünüp 31 malzemesi yapmıştın kendine.

    "Lan oğlum büyü büyü" dedin çok da üstünde durmamana rağmen.
    Ozan umursamaz bir yüz ifadesi takınıp aranıza oturdu.Ne zaman ben de sigara içicem dese ensesine birinin tokadını yediği için bu sefer ses etmedi.

    Ablan geldi yine aklına. Ulan şimdi kanı temizlemişlerdir, yarrağa alışmaya çalışıyodur diye düşündün. Melek gibi masum bir kız şimdi patlamaya hazır bir bombanın altında kadın oluyordu. gibin patlayacak gibi sertti
    ···
  6. 6.
    +11
    -Hey Umut. Orada mısın?
    +E e evet buradayım.
    Umut arabanın içinde telefon beklerken birden bire o sesi duymuştu yine.
    -Çok kolay oldu değil mi? istediğimiz herkes geliyor.
    +E evet geliyorlar.
    -Aferin hayatım,bu tamamlandığında inan çok daha hafif hissedeceksin kendini, ailemizin bir parçası olacaksın. istiyorsun değil mi?
    +i i i istiyorum çok istiyorum. Mükemmel olacak
    -Şüphem yok şekerim, görüşmek üzere
    +Gö gö görüşmek üzere şekerim.
    Kafasının içindeki o yumuşak,her seferinde tahrik eden, vücudunda hafifçe okşayarak gezen ses kaybolduğunda Umutun telefonu çaldı.
    "Alo kardeşim indiniz mi?"
    ···
  7. 7.
    +10
    Muzaffer dilini yutmuş gibi garip hırıltılar çıkarıyor artık dizlerinin titremesinden ayakta duramayarak nefes almanın sınırında duruyordu. Yüzü git gide şişerken Umut bir anda tavana baktı ve korkuyla masanın hemen üstündeki diğer küçük kutudan anahtarları alıp muzafferin yanına koştu. Boynundaki tasmayı açtığı anda muzaffer yere yığıldı.

    "Umut lütfen" diye bağırdı Dar anüslü şeyma."Lütfen biz aynı kandanız lütfen" dedi ağlayarak.

    Tuğçe ise ayakta kalması için ozanı sakinleştirmeye çalışıyordu.

    "Sus" diye bağırıp Şeymaya güçlü bir tokat attı Umut. içinden " sen bittin oğlum ananı gibicem" dedin gözlerinden akan yaşlarla."Ben bu kanı istemiyorum,ben onların kanını istiyorum" dedi."kimin kanı umut kimin" diye seslendi Tuğçe. Tuğçeye dik dik baktı, sanki gözlerinin altı kararmıştı bir anda. Yüzündeki çizikler arttı adeta. Sonra muzafferi masanın yakınlarına sürükledi ayağından tutup.

    Kutunun içinden büyük bir çekiç çıkardı "kaçmamalı" dedi.

    "Şimdi bişey yapıcam bakın kaçamayacak"
    ···
  8. 8.
    +10
    Genç adam taze karısının morarmış kalçalarında ellerini gezdirdi. Tatillerinin bitmesine az kalmıştı. Artık evli olduklarına göre bütün fantezilerini deneyebilirdi, bütün uçları görmek istiyordu. ciksin bütün dokunaçlarını hissetmek istiyordu. Genç kadının deliklerinden 4 farklı kişiye ait sperm akıyordu. Yarın baygın kadın yerinde kıpırdanmaya çalıştı fakat yapamadı. Kocası kalçalarını ayırdı ve dilini deliklerinde gezdirerek spermleri dağıttı çevrelerine.

    iri, kalın penisini çıkarıp arka deliğine dayadı ve yavaşça yüklendi.Bu arada ondan beklediği işareti alan zayıf, vücudu pislik içinde olan gri sakallı evsiz adam bakımsız, ekşi çöp kokan aletini önündeki kadının ağzına zorla ittirdi ve iki adam aynı ritimle git gel yapmaya başladı. Birkaç gün önceki düğününü düşündü kadın, partinin çıkışında ard arda camel dark marka sigarayı yakan kardeşini düşündü ve de ailesini. Sonra hepsini birden sildi ve içinde bulunduğu fantezinin doruklarına çıkmak istercesine ağzındaki penisi kanayan dudaklarıyla somurmaya başladı
    ···
  9. 9.
    +10
    "Ohhh kökle aslanım ohh kocamsın ohhh iyi ki lisedeyken vermişim sana yoksa kanı silmekle uğraşıyordun şimdi" Yeni evlenmiş kız azgın bir yılan gibi kıvranıyor kasıklarına yapıştırıyordu kocasını. Genç adam omzunu dişliyordu gidip gelirken.O kadar sert köklüyordu ki içine genç kadınının kasıklarının morarmaması mümkün değildi. Kadın ensesinden sımsıkı kavramıştı erkeğini ve kulağını yalayarak "hadi şu çantalarımızı taşıyan çocuğu çağır da konuştuğumuz fanteziyi yapalım" dedi. Adam başını sallayıp saniyeler içinde genç kadının dıbının derinliklerine akıttı spermlerini
    ···
  10. 10.
    +9
    Muzo ve Dar anüslü Şeyma ikizler. zütlerinin şekli ve iriliği aynı olduğundan Dar anüslü Şeyma ne kadar ciksiyse Muzo da işte o kadar itici koca züt bir herifti. Sucuk,salam gibi ürünler için karısını ve çocuklarını zenci kerhane sahiplerine satacak bünye sezmiştin onu ilk gördüğünde. Fakat ikizini rüzgarlı tepelere çıkarıp ılık güneşe marşı domaltıp gibme fikri aklından çıkmıyordu.

    Ozan ise eli gibinde bir ergenden ibaretti. Kuzenim Tuğçenin ise cılız bir görüntüsü vardı. Kemikli,çıkık olmayan ve optimus prime gibmediği sürecede çıkık olamayacak bir züte sahipti. Daima siyah giyer, Uzun düz saçlarını yıkayıp taramadan evden çıkmazdı.Bu yüzden daima vanilya kokardı. gibinin vanilyaya karşı bir zaafı vardı.

    Umutu ise ne zaman görsen bir kızı kesiyordu. Yavşak üstüne yavşak fakat tarz sahibi güzel vücutlu bir çocuktu. Kız olsam verir miyim diye uzun uzun boş duvara bakarak düşündün
    ···
    1. 1.
      +2 -2
      Her hikayende millet birbirini gibiyo diablo kafan baska seye calismiyomu
      ···
      1. 1.
        +4
        entry-nick uyumsuzlugu
        ···
  11. 11.
    +9
    Dakikalarca çekmedin dudaklarını dudaklarından. Yıllar geçsin istedin.Öyle yaşlanmak ve öyle ölmek.Çocukluğunuzda ne zaman düşseniz dudaklarınız birleşti,ne zaman dayak yeseniz,ne zaman elinizi kesseniz dudaklarınız kavuşmuştu.

    Ve sonra kötü notlarda buluşmuşlardı, ayrılıklarda,sevdalarda ve hüzünlerde.Her sigarada buluşmuşlardı.

    Ruhun bozuk olması diğer ruhları da bozuyordu. Umutun ailesi tamamen hastaydı.Ve tek ruh hastası bu aile değildi.Tam şu sıralarda bir adam önce köpeklerine enişten olan adama tecavüz edip parçalattırmış ve daha sonra aynısını ablana yapmıştı.Şimdi ise ablanın parçalanmış kanlı cesedi içerisinde git gel yaparak kendimi tatmin ediyordu

    Tanrının bozuk ruhlardan oluşan bir ordusu vardı dünyada. Bugün sen ve yavru köpek kurtulmuştunuz fakat kazanan onlar olmuştu. Senden sen koparılmıştı işte tam da şu kapağın altında.

    Çekmedin dudaklarını dudaklarından.Çünkü buluşmuşlardı verilen her hayat ve alınan her canda
    ···
  12. 12.
    +9
    Kancanı çıkarttığında çoktan arkasını dönmüştü Umut.

    Kutuya doğru bir iki adım atmıştın ki Tuğçeyi kanlı kolları arasına almış iç çamaşırının üstünden tam kadınınlığına saplayacak şekilde tutmuştu bıçağını.

    "Yeni ailem kaçanları sevmiyor" dedi. Kaşlarını çatmış, bıçağı daha da bastırmıştı Tuğçenin kadınlığına.

    "Tamam" diyebildin sadece."tamam beni geri bağla ama ona zarar verme"

    Ozan zincirinin orta halkalarından birini aceleyle kancaya yerleştirmişti.Bir gözün onda diğeri umuttaydı. Tuğçeyi kanlı kollarıyla sarmış jilet kadar keskin bıçağı kadınlığına bastırmaya devam ediyordu. Umut bir anda tavana baktı.

    "Ta ta tabi annecim" dedi. Bıçağı yarısına kadar saplayabildi. Hızlıca çekti ve bıçağı ozana fırlattı. Bıçak ıskalasa da dengesini kaybeden çocuk güç kalmamış kollarını bıraktı ve havada asılı kaldı.Kol ve bacaklarına giden kan aniden kesildi ve sadece çırpınabildi son anlarında. Dilini ısırmış koparmıştı. Yere kanları damlıyordu.

    Tuğçe ise bir eliyle kanlar içinde kalan kadınlığına bastırırken diğeriyle zinciri tutuyordu.

    Ve sen. Senin sadece iki seçeneğin vardı
    ···
  13. 13.
    +9
    Valiz almaktan son anda vazgeçirdiğin Tuğçe şişkin sırt çantasındaki tüm sütyenlerin ve kilotların siyah olduğunu biliyordun minibüste ilerlerken. Ablanın gibildiğini bilip derin düşüncelere dalıp dalıp çıkan baban sana sağlam bir harçlık vermişti.Sen de olur da bulamam diye çantanın yarısına camel dark depoladın.

    Tuğçe ise her şeyi boşvermiş peşine takılan ozana direktifler yağdırıyordu.
    "Ozan bak herkes senden büyük patavatsızlık sululuk saygısızlık yok tamam mı bak lütfen ablacım. Sıkıntı çıkarmazsan valla bir dahakine annemgile ben derim ozan da gelsin diye"

    Ozan uslu uslu başını sallarken ablasının uzatmasından da sıkıldığını belli etmişti.

    "Tamam sıkma ya çocuğu biz onunla takılırız" dedin.Bir of çekti Tuğçe ve ozanın telefonuna gömülü olduğunu kendi içinde teyit edip hızlıca dudaklarına bir öpücük kondurdu
    ···
  14. 14.
    +9
    Güneş batarken yavru köpek kalan son gücüyle gelip başıyla çeneni dürttü. Kurumuş gözyaşlarını yanaklarından sildin ve köpeği kendine daha da yaklaştırdın.Her yeri kandı.Tam şu sırada annen ve baban ablanın durumunu öğrenmişti. Yaşlı insanlar kalp krizi geçirdiklerinde genelde ölürlerdi.

    Dudaklarını yavaşça çektin Tuğçenin dudaklarından. Güneş ufukta yarılanmıştı bile. Tekrar omzuna aldın onu ve arabaya taşıdın.Ön koltuğa oturtup emniyet kemerini bağladın. Direksiyona geçip kucağına yavru köpeği aldın. Yavaşça çıktın otoparktan ve ıssız yolda sürmeye başladın. Arabada bilmediğin hüzünlü bir şarkı çalıyordu. Zamanın geri alınamayacağını anlatan imkansız bir aşk şarkısıydı bu.Tuğçeye baktın bir süre ve sonra tekrar yola. Gülümsüyordun
    ···
  15. 15.
    +9
    Yemekten sonra hemen bir sigara yaktın kapının önünde. Belli belirsiz bir ezan sesi ya geliyor ya gelmiyordu. Tuğçe de birkaç dakika sonra geldi ve sigarayı senden teslim aldı. Birlikteyken iki sigara yakılmaz, dönülürdü.
    "Öpücük kuzen"
    Yavaşça bastırdı dudaklarını dudaklarına ve geriye çekilim gib kadar boyuyla anca yetiştiği omzuna başını yasladı.
    "inşallah keyifli olur ya ben severim böyle kaynaşmaları falan eğlenceleri" dedi.

    "Ben de ya aksiyon maksiyon da oldu mu tam seviyorum" dedin. gibiş sokuşu kastettiğini anlamadan "evet evet aynen" dedi. içten içe gülüp geri aldın sigarayı. Biraz sonra Umut ve ve Dar anüslü Şeyma da çıktı kapının önüne.

    "Oha camel dark mı içiyorsunuz?" diye samimi bir şaşkınlığa büründü Şeymanın yüzü.

    Tuğçeyle aynı yüz ifadesiyle döndünüz ona. Aynı anda
    "Anca" dediniz
    ···
  16. 16.
    +8
    Umut gidince gözlerini açıp hafif doğrularak Dar anüslü şeymanın zütüne baktın. Arkasını dönmüş bacaklarını göğüslerine çekmiş cenin pozisyonunda uyuyordu.

    Elini örtünün altından gibine zütürdün ve tutup sertçe sıkıp sıkıp bıraktın. Herkes uyuyordu. Umutun sesini duyar duymaz gözlerini kapattın fakat elin gibinde kalmıştı. Neyseki örtü kamufle ediyordu durumu.

    Neredeyse kapalı gözlerinle hiçbirşey göremiyordun. Sadece umut ağır ağır yaklaştı ve yanında diz çöktü.
    "Gardaş niye uyumadın ki" dediği anda boynunda bir yanma ve ardından buz gibi bir soğukluk hissettin.Öyle bir soğuktu ki bu canlıydı, içine akıyor ve ilerliyordu. Umut iğnenin birazını enjekte edip teker teker diğerlerinin yanına gitti. Herkes uyanmış fakat tek bir ses bile çıkaramamıştı. Faltaşı gibi açılmış gözlerinizle birbirinize bakmaya çalışıyor fakat hareket edemiyordunuz. Gözlerin kararmadan önce Tuğçe ile göz göze geldin. Tişörtünün yakasından içeri bir el uzanıyordu
    ···
  17. 17.
    +8
    Tuvalete girip çişini yaptın, sessiz işeme noktasına başarılı nokta atışlarıyla tamamladın ve elini yıkamak için musluğu açtın.Su soğuk olduğu için sadece parmak uçlarını değdirip çektin bir kaç saniye.

    Bu Tuğçeden öğrendiğin bir taktikti. Daha sonra parmak uçlarıyla bütün elini nemlendiriyordun ve kimse yıkamadığını anlamıyordu. Umut telefonundan Suzan Kardeş&Cem Yılmaz-Ah bu gönül şarkıları adlı parçayı atmış odayı dolduruyordu. Muzo ve Ozan kendi aleminde ve siz kendi aleminizdeydiniz.Şeymanın amı pijamasından ha belli oldu ha belli olacak diye bekliyor ard arda bakışlar fırlatıyordun. Tuğçe bacaklarını dizine koymuş uzanıyordu sen de ayak parmaklarıyla oynuyordun.

    Millet ufak ufak esnemeye başladı konular illuminati, uzaylılar ve kuranı kim yazdı konularına kayarken
    ···
  18. 18.
    +8
    Bilincin yerine gelmişti fakat hala uyuşuktu bedenin. Göz kapaklarını dakikalarca kaldırmaya çalıştın ya da bir parmağını oynatmak için tüm gücünü harcadın. Fakat kılın bile kıpırdayamamıştı.

    Tek hissettiğin boynundaki sert soğuk tasmaydı. Sonradan anladın ki ses de yoktu. Kulağın mı kesilmişti? Gözlerim mi oyulmuştu. Hatırladığın son şeyi anımsamaya çalıştın.Dar anüslü şeymanın zütü canlandı zihninde. Göğsün sıkışıyordu fakat bunu tam olarak hissedemiyordun bile, boğulmak gibi birşeydi.Ya da bir alev denizinde yüzmek. Kurtuluşu mümkün olmayan bir hiçliğe hapsolmuşken ufak ufak dönmeye başladı çevrendeki dünya.Her dakika biraz daha hissettin hücrelerini.Ara sıra hafifçe oynayan zincir seslerini duyuyordun.Ve yavaşça gözlerini açtın.

    Ne ara ölmüş ve cehenneme gelmiştin?
    ···
  19. 19.
    +8
    Tuğçe gözlerini şoka girdiği için umutun yaptığı şeye sabitlemiş, senin veya diğerlerinin yaptığı gibi başını çevirememiş ya da gözünü kapatamamıştı.Şimdi midesi sökülürcesine kusuyordu. Kusarken sarsılıyor tasması boğazını sıkıyordu. Kusmuğu boğazında kalıyor ve daha şiddetli şekilde çıkıyordu dudaklarının arasından. Gözleri baygın baygın bakıyordu bittiğinde.Dar anüslü şeyma ise elleriyle gözlerini oyarcasına kapatmış başını iki yana hızlı hızlı sallıyordu tasmanın derisini tahriş etmesini umursamadan

    Sen ise Tuğçenin önündeki kusmuk havuzuna bakıyor ozana başını çevirmemesi için bağırıyordun.Çocuk gözlerini sımsıkı kapatmış hatta dudaklarını da ağzının içine çekmişti.

    Bu arada umut muzafferin karnını dikmeyi bitirmişti. Heyecanla ayağa kalkıp kanlı elleriyle muzafferi işaret etti.

    "Şimdi" dedi.

    "Bir doğuma şahit olacaksınız"
    ···
  20. 20.
    +8
    Masasının üzerinde içinde ne olduğunu bilmediğiniz büyük kutudan birşeyler seçmeye başladı. Belli aralıklarla aniden başını tavana kaldırıyor heyecanlanarak daha hızlı hareket ediyordu.

    "sizinle işim bittiğinde gerçek ailemle tanışmanızı çok isterdim" dedi. Kutudan pense boyutunda bir tel kesici çıkardı.
    Sana döndü "sence bu olur mu?" dedi.Üstünde gerçek kişiliğini saklamıyor olmanın rahatlığı vardı.

    Sadece boğazından ağzına gelen acı suyun hissettirdiği şeylere odaklanmaya çalıştın. Hızlı adımlarla yanına yaklaştı ve tel kesicinin ucuyla köprücük kemiğinin hemen üstündeki deriyi kıstırdı.
    "Olur olur tamam olur" diyebildin acıyla ve ardından tel kesicinin ucunu kapatıp muzaffere yöneldi. Seni açılan yaradan göğsüne akan kanlar ve yaşadığın acıyla başbaşa bıraktı
    ···