ünide siktiğim beyni kaşar entirikalı kızı

okuyucular çok isteksiz yazasım gelmiyor panpalarım. rezerveler yeterli değil ne yazık ki...

lise mod on
ananı bacını giberim bizi karımı sandın lan naz yapıosun reverveleri zütüne sokarım devam et oç.
lise mo off
sakinim beyler tamam

yatağa yaklaşmaya başladık ve oturdu ben ayaktaydım.

yanına oturttu bir hamleyle bende henüz üstümdeki çarşafı çıkarmamıştım.

hamamdaki peştemaller gibi üzerimde duruyordu.

salak mıydım ben?

bu durumda üzerimde peştemalle ne yapıyordum bu sex timsali kızın yanında?

kafamdaki bölünmüş karakterler bana ne söylüyordu? şizofrene bağlamak üzereydim.

şok içindeydim bu yaşadıklarım gerçek olamazdı kızı çok küçümsemiştim sanırım. ağına çekiyordu beni adım adım.

neyse

Dediğim gibi önlüğün göğüs kısmındaki düğmeler açıktı.

göğüslerinin sadece uçları görünmüyordu. kız ne yapacağını fazlasıyla biliyordu.

Evet yine başa sarmıştım sanki hiç boşalmamışım gibiydim sanki yıllardır sex yapmayan abazanlar gibi tekrardan tahrik olmuştum…

bu nasıl bir elektirikti kızdaki?

bunu nasıl başarıyordu. korku-şehvet-heyecan bütün duyularım birbirine girmiş gibiydi.

üzerimdeki çarşafı attım ve

üzerindeki laboratuar önlüğünün düğmelerini teker teker açmaya başladım…

ne o? kendimi mi bırakıyordum yoksa???...

şuku vermek üzere ara veriyorum dostlar sizde verin şevklendirelim birbirimizi.

beyler çıkmam gerekiyor. kaldığımız yerden devam edeceğiz uplamaya devam edin. enrikalar henüz başlamadı. hikaye daha yeni başlıyor!!!

Biraz daha devam etsem kanımı bile boşaltabilirdim.

Bu an kendime hâkim olmam gereken andı.

Daha önceden planladığım ve cevabı olası sorulardan bir kaçını soracak ve bunu bahane edecektim.

Böylece onu becermeyecektim. ona direk bu şekilde yaklaşmak işte asıl kullanılmak o olacaktı.

çünkü kız istediğine istediğini yaptırıyordu...

bu tarz kızları bilirsiniz geri çevrilmek onları "kırmızı boyaya düşmüş ve camın yansımasından kendini görmüş boğa" gibi yapıyordu.

ilk reddedilişi onu dumur etmeye başlayacaktı.

plana göre yalvarmasını/çocuklaşmasını sağlamak için adım adım planımı uygulamam gerekiyordu.

evet beyler uplayın yazmaya devam ediyorum.

Parmağımla beş-on dakika klitorisine “sihirli parmak” uygulaması yaptım.

Tuğra! Tuğraaayyh! iniltileriyle yatakta kıvranıyordu.

Elini değdiği her yere tırnaklarını geçiriyordu.

Ve sonunda parmak uygulamasını bırakıp,

cinsel bölgeleri temas ettirmeye tekrar başladım.

yavaştan>hızlıya doğru ivmeli hareket yaparak devam ettim.

çıldırmak üzereydi ne kadar profta olsa insandı...

ve beni korkutanda buydu bende insandım.

ya hata yaparsam? ya tam tersi olurda bu kız beni dumur ederse vaziyetleri beynimi kemiriyordu.

artık atak yapma zamanıydı.

hem kendimi hem de onu sınama zamanı gelmişti.

benim için çok zor olacaktı.

ama belimi hafifçe sıksam o kaygan benim için hazırlanmış yoldan içeri hızla ve yumuşakça girebileceğim kısma gelmiştik...

burada onu çıldırtmalıydım... ve...

Sol elimin başparmağıyla klitorisini yukarı çektim.

hafifçe bastırıyor ve dairesel hareketler yapıyordum.

çıldırıyordu ellerini belime, sırtıma koyuyor ve koyduğu yeri parçalayacak gibi davranıyordu.

benim oğlanı bastırarak parmağımın olduğu yerden aşağıya doğru çok yavaş bir şekilde kaydırmaya başladım.

parmağımla uygun şekilde..

ileri seviye tahrik edici sesler çıkarıyordu.

bu kadar yavaş ve dingin yaklaşmam beni de çileden çıkarıyordu.

amacım onu çıldırtmaktı evet ama bir yandanda ben çıldırıyordum.

istenen bölgeye geldiğinde yani yolun ağız bölgesine geldi.

ve yolun ağzı olduğu için de orda durdu.

ben yarım bırakmam için gereken o sorulardan birincisini yönelttim...

+Kız mısın?

işte ölümcül soruyu sordum.

Hiç birşey söylemesem zaten bir sorun yoktu.

kızın ne olduğu zaten belliydi.

ayrıca belimden içine girmem için de çekiyordu.

bu soru kızın bakış açısıyla çok gereksizdi.

ama amacıma hizmet etmesi açısından çok önemliydi ve öylede olacaktı.

Kör etmek amacı varmış gibi sıktığı gözlerini hafifçe açtı...

o zirve bölgesindeyken ve birbirine aç iki organın bu kadar yakınlaşmasını engelliyordum.

diğer bütün uzuvlarımız buna tepki göstersede hepsini ben yönetiyordum...

O loş ışıkta zor görebildiğim göz bebeklerinin nokta gibi olup tekrar büyüdüğünü görebilmiştim...

Arkasına geçtim duvara döndüm

+iyi geceler tatlım.

dedim ve uyumaya geçtim...

Bu burada bitmeyecekti.

“Daha çok uyuyacaksın da seni yinede becermeyeceğim, yanımda seni kölem yapacağım huur” diyordum içimden.

içimde bir yanımda “ya tam tersi olursa rakibini hafife alma” diyordu

içimdeki o ses olabildiğine haklıydı.

Kızlar zaten tehlikeli varlıklar bu ise kaşarlaşmış versiyonuydu.

Korkak olmak başka şey akıllı olmak başka şey derler ya,

Akıllı olmak lazımdı yoksa bu kız insanı köpek ederdi

hem de kendi tasmasını kendi takan köpek...

Geldi ve

-ne olacak şimdi. Dedi.

+ne demek ne olacak. Dedim

-bozdun beni ne kadar rahatsın yaaa. Dedi

+haaa öyle mi? dedim böyle pişkin bir rahatlıkla.

içimden ise yazılarımı bekleyen okurlarımın bana ettiği küfürleri ediyordum fahişeye...

@8 şuku

gençler biri soksun şunun yalanına. ben yaşlandım artık...

sonunda film bitti saat 23'ü geçmişti çoktan sibelle arif kaybolup duruyordu. bir ara mutfağa gittiler falan. buse yanıma geldi bende bilgisayarda spider solitaire oynuyorken
"biraz önce sen ne yaptın yaa öyle" dedi kulağıma 3-5 sn yakından ama benim bütün kıl/tüy herşey diken diken oldu. kasıklarıma doğru sancılar girdi ki anlatamam. kız işini çok iyi biliyordu bu her halinden belli oluyordu...

Balkona arifle fazla gelen kanepeyi atmıştık. Ona oturmuş etrafı izliyor ve birasına devam ediyordu.
Kendime sürekli “asıl amaç gibmek değil tuğra onu biraz işi bilen eli yüzü düzgün herkes yapabilir. Sen yalvartacaksın, süründüreceksin, dumur edeceksin erkeklerle köpeği gibi oynayan bu motoru” diyordum. Ama kızın ciksiliği, güzelliği, belinin kıvrımı, hareketleri bu planımı kendi kendime kurduğum ve gurur meselesi yaptığım amacımı öyle bir baltalıyordu ki; rüzgârına kapılmamak için aynayla konuşur hale gelmiştim. Balkona gittim yanına oturdum arkama yaslandım dirseğimi kanepenin üst kısmına koydum böyle gibimde değil tavrıyla hiç konuşmadan yanında oturuyordum.
-Sibeller nerde onlarda ne çabuk kaynaştılar yahu! Dedi pis pis güldü.
+O kadar dil döktüm daha tanışmadan çıkmaya başladılar baksana hiç yabancılık çekmediler. Dedim
-Sende az çöpçatan değilsin haa. Dedi
+Ben bunları senin için yaptım bana ne Arif ten bana ne Sibel den. Dedim
-Öyle miii?? Dedi
Elimi tuttu içeri zütürdü salona…

Tekli koltuğun üzerinde basshunter – boten ana müziği eşliğinde.

Çılgınca öpüşmeler başladı.

Bir yandan öpüyorken “sutyene falan ihtiyacım yok” diye haykıran göğüslerini okşuyordum.

Baksırım(boxer) zevk suyundan cımcılık olmuştu.

Bir ara elimi bunun göbeğinden aşağı kaydırmaya başladım yavaşça hayallerini kurduğum taptaze vajinasına giydiği penye eşofmanın üzerinden ulaşacaktım.

Titriyordu elimi tam üzerine getirdim orta parmağımla çok az bastırarak yukarı aşağı hareketlendiriyordum...

Ne kadar nemlendiğini, ıslandığını o 3-5 saniyede hissediyordum ki buse’nin sözüyle bölündü bu ateşli dakikalar.

-Şşşşttt, yaramazlık yok. dedi ve tebessümle elimi göbeğine koydu.

Hiçbir şey söylemedim.

Ve içeri gittim.

Derhal boşalmam lazımdı yoksa bütün plan kızın yaydığı cinsel ateşte kül olup elimde kalacaktı...

başlığımızın rezerve sayısına göre anlatım hızını belirleyeceğim panpalarım.

Tuvalate girdim bu kadar kısa sürede ve bu kadar fazla boşaldığımı hiç hatırlamıyorum.

Yangın söndürme hortumunun ateşi söndürmek için su sıkıyor edasıyla hunharca ve saniyelerce boşaldım.

“Ben bu sevişmenin ardından elimle (bkz: otuz bir) boşaldığım halde bu kızla tam bir sex yaşasam ne olurdu” soruları kafamı gibiyordu.

Aklımı alan zevki biraz dizginlediğim için artık içeri gidip plana devam edebilirdim.

Evet ilk gün ne olursa olsun onu gibmeyecektim.

Süründürecektim huuryu.

Onu gibtiğim zamanları asla unutamaması için gereken altyapıyı hazırlamak için sabretmeliydim...