Taksiye bindiğim gibi amca, "evladım hayırdır ne oldu, iyi misin? hastaneye zütürmemi ister misin?" dedi, teşekkür ettiğimi ve beni sadece vereceğim adrese zütürmesini istedim. Tabiiki verdiğim adres Buket'in adresiydi, hesaplaşacaktık bana yaptıklarını, yaşattıklarını, canımdan daha çok acıyan kalbimin hesabını verecekti, ve buketlerin evinin önünde inip taksici amcaya parasını verdikten sonra, yürümeye başladım zorlanıyordum hala, daha aynada kendime bile bakamamıştım. Bayılıp bayılıp duruyordum, amca uyandırdı sürekli. Zile basmıştım, megafondan kim o dedi, Can ben dedim, açtı kapıyı yavaş adımlarla yürümeye başlamıştım, sallana sallana... Kim bilebilirdi, o güzel geceden sonra sallana sallana çıktığımız merdivenler, onun hakkında öğrendiğim, iç yakıcı şeyler sonrasında dayak yemiş halde, sallana sallana çıktığım merdivenlerle aynı olacağını? Keşke bilselerdi..

"Sen" diyerek başladım cümleye, sen benim hayatımla oynadın, ya da herşey benim sadece yanlış anlamamdı, ben daha önce Aşk felan tatmadım, sadece amacım ciksti, açık açık söylüyorum, bu gün seni zaten son görüşüm olacak dedim ve devam ettim, ben dedim senin için dayak yedim, senin için gözyaşı döktüm, senin huur olduğun cümleleri işittim, içim yandı acı dolu çığlıklar attım, öldüm ben be öldüm, dedim. Neden herşeyi baştan anlatmadın beni umutlandırdın, oysa ki ne kadar da güzeldi her şey, ben ömrümü senin ömrüne bile katmak isterken, senin için herkesi karşıma almaya hazırken, " SENiN BANA YAPTIĞIN HAK MI LAAAAAN" diye bağırmaya başladım bir anda, ve yaşlı gözleriyle bana baktı, gözlerini kapattı ve bana ıslak dudaklarıyla yapışmaya başladı, kendimi çekmeliydim, çekmek istiyordum yapamıyordum nasıl da kıyardım cennet yüzlü kadınıma, bu bana yakışır mıydı? Ve kısa bir süre sonra dudaklarımı çektim, ve konuşmaya başladı. Ben böyle biriydim buna mecburdum çünkü bilmediğin şeyler var bende seni ilk zamanlarda sadece takılmalık, gezmek, eğlenilecek bir av olarak gözüme kestirmiştim ama, sen zannettiğimden daha delikanlı, güçlü, erkek gibi erkek çıktın, ve bende sana karşı seninle aynı duygulara kapıldım ve hep bundan korktum, lütfen gitme kal benimle dedi ve sarıldı,

Gitme kal deyince meleğim kıyamadım, kıyamazdım elimde değildi çünkü bu ben değildim artık biliyordum, fakat onunlayken huzurlu oluyordum, tamam yanında kalacağım dedim ve tekrar başladık öpüşmeye, beni elimden tutarak kaldırdı ve yatak odasına zütürmeye başladı, nefes nefeseydi, gelen kokusu o kadar tahrik ediciydi ki tüm, bitkin, yorgun,acılı halim gitmiş enerjisi ve kendine güveni tam bir adam olarak duruyordum orada, üstüm başım kan içindeydi, ama umrunda değildi belliydi sadece beni istiyordu, ve tabii bende onu nefes nefese öpüşmeler sonrasında , t-shirtini çıkarttı ve cennetin ta kendisi tam karşımda duruyordu elini üstüme attığı ve tek hamlede t-shirtimi çıkarttı vücudumu ilk kez görüyordu deli gibi süzmüştü bu insan işi değildi, kendinde olmadığı çıldırdığı belliydi, konuşmaya çalışmıştı, nefes nefese kalmaktan konuşamamıştı göğüs uçlarımı emmeye başladı, kulaklarımda ve ensemde titreme hissettim, ben bu değildim, geleceğimi düşündüm ama sadece düşünmekle kalmıştım, çünkü hayatımı şekillendiren, arzuladığım ve böyle bir şeyi yaşamak istediğim tek kadın karşımda duruyordu, bu saygısızlık, hakaret, aybım olurdu. Diyerek bunu ters çevirip altıma aldım ve südyeninin demirlerini açtığımda karşımdaki manzara karşısında, tüm yaşadıklarımı unutmuştum muazzam 2 tane seni tüm dertlerinden arındıracak göğüsler, bedenimiz alev alevdi yanıyorduk adeta benim onu istediğim kadar o da beni istiyordu, keşke istemeseydik...

Göğüsleri tüm kararlılığı ile karşımda duruyordu, kulak memesinden başlayarak, boynuna kadar 3-5 dakika kadar emerek git gel yaptım, bu benim hayatım boyunca yaşadığım, belki de yaşayacağım en güzel andı bunu boşa çıkartamazdım, mis gibi kokuyordu her yanı gözlerim kayıyordu adeta, çikolatalı bir parfümü vardı ölene dek unutamam, bu sefer nefes nefese kalan ben olmuştum, o da çıldırıyordu ve karnını emmeye başladım bu arada koltuk altlarından kavramıştım bile onu, bir süre orada gezdikten sonra, günün anlam ve önemini taşıyan bölgeye gelmişti sıra, altındaki kot şortu çözdüm, gördüğüm manzara karşısında gülümsedim, sırılsıklam olmuştu kilodunu tem hamlede aldım altında ve klistorisi bulmakta zorlanmadım, parmağımla sağ sol yaparak onun iniltileriyle beraber yükseliyorduk beraberinde, kulaklarıma "beni çok sevdiğini, beni deli gibi arzu ettiğini, hayatında yaşadığım en güzel şey olduğumu söyleyip duruyordu" Öyle değilmiş.. Bir süre sonra ellerimi çektim ve kafamı eğdim aşşağı, başladım dil darbeleri yapmaya, sadece 1 kaç dakika sürmüştü, ve artık benim sıram geldiğini düşünmüştüm söylemeye kalkarken, zaten o da bunu istiyormuş. Yataktan doğrulduğu gibi pantlonumu çıkarttı, boxerimin üstünden oynadı yüzüme bakarak, gülerek diş darbeleri atıyordu, sessiz sessiz initliler eşliğinde ölüyordum adeta derken boxerimi çıkarttığı gibi ölüm sessizliği oldu, şaşırmıştı.. Ateşli bir önsevişme ardından başladı emmeye ama öyle desen değil böyle desen olmaz.. Hayatımda yaşamadığım kadar keyf alıyordum, kuduruyordum yatağı sıkıyordum ellerim acımaya başlamıştı, iç geçirten sözler söyleyerek beni daha da cezbediyordu..

Söylediği sözler kulağıma ninni gibi geliyordu kendimi kaybedercesine sen benimsin, hep benimle kal kadınım diyip saçını arkadan elimle toplayıp penisimde olan kafasını kaldırıp dudaklarıma yaklaştırdım, ve ufak bir öpücük alıp ani bi hamle ile onu altıma aldım, cayır cayırdı artık tam kıvamındaydı, hiç böylesini görmemiştim, gir artık diyordu, hayır daha zamanı var dediğimde, lütfen diye yalarıyordu adeta eriyordu, meleğime ceza verebilirdim, onu oracıkta terk edebilirdim. Ama yapamadım hiç bir şekilde kıyamadığım gibi çünkü o bana verilen en büyük armağandı.. Sadece olaylar nasıl buraya geldi diye düşünürken, artık girmenin zamanı olduğunu düşündüm ve ellerimi kayganlaştırarak vajinasına doğru yol aldık.. Artık içindeydim ve sesi hızlı hızlı kegib kegib çıkıyordu nefes alışverişini artık kulaklarımın içinde hissediyordum çünkü misyoner pozisyonundaydık, kulaklarımı emiyor sırtımı çiziyordu adeta " Sen çok iyisin, muhteşemsin, bir tanem" diye kelimeler ediyordu gül yüzlüm, aslında ben hiç iyi biri değilim, ama sana dayanamıyordum işte, derken giderek hızlandım içindeyken kahroluyordu sanki, ellerini avcumun içine aldım ve yukarı kaldırarak adeta kilitledim onu, bu onun hoşuna gitmişti, gamzeli yanaklarıyla gülücükler atıyordu bana, nefes nefeseyken, ben hala içinde gidip geliyordum, amaç zaten en başında buydu, peki ya buralara bu şekilde geleceğimizi, Kim bilebilirdi?