Alara bir gun çat kapı çikacak. O zamani sabirsizlikla bekliyorum

REZil hadii

iyi çocuksun hoş çocuksun eyvallah ama alaraya yaptığından sonra sevimliliğini kaybettin..

SÖZLÜĞÜN SAĞLAM HiKAYELERi RAFINA KOYULDUNUZ.

Bu teleri tam pekekent ya her kizi ayarliyor

Konuşarak geldik yurdunun önüne, döndü,

"Teşekkür ederim Teleri, bıraktığın için (:"

"sen istemiş oldun sonradan ama bir şey değil" dedim gülümseyerek, güldü prenses.

Derin bir nefes aldım(gizlice.. hem derin hem gizlice..)

"şey.. bu cezalar konusunda falan soru sormam gerekirse sana nereden sorayım?" dedim utanıp gülümseyerek.

"çok mu suçlu birisin?" dedi gülerek.

"yok ya sadece merak ettiğim için diyorum" dedim.

'hımm, ders sormak için diyorsun?" dedi gülümseyerek.

"büyük olasılıkla (:"

"anladım telefon numaranı veriyim, öğrenmek istediğin bir şey olursa söylersin" dedi tatlı tatlı gülümseyerek.

Gülümsedim bende, biliyordu telefon numarasını istediğimi, o da oyuna ortak oldu yani.. ama hiç bir şey belli etmiyordu.. daha ilk gün aq, ne belli edecek ki?

Kaydettik numaralarımızı..

"görüşürüz sonra" dedi gülümseyerek.

Gülümsedim sadece..

Amk bizim ndn sap oldugumuz belli Teleri beyfendi 6,7 kizla yatiyor bize ne kalcakki amk

Yolda yürürken bide ne göreyim Fatihi döven binler. Mahalleyi toplayıp gelmiç. Hiç takmadan yanlarından geçtim. Bunlardan biri " Kime nasip kime kısmet " der demez çocuğa kafamı bir geçirdim. Gözümü hastanede açtım.

Teleri bunu gibmezsen adam değilsin

Hadi usta verdin heyecani, aman burada bitirme

Panpa 12 kelime/dakika hızla yazıyosun. Biraz daha hızlan lütfen

Daha hizli "Teleri" (:

Sarılmadık, zaten öyle bir beklentim de yoktu. Gülümsemesi bile yeterdi benim için. Yurdun kapısından girene kadar onu izledim, girerken arkasına baktı, beni farketti. Sırıttı, el salladı hafifçe. Bende salladım elimi, gülümseyerek.. girdi içeri..

Kalbim kulaklarımda ata dursun, yüzümden eksilmeyen gülümsememle yurda döndüm. Girdim bizim odaya, Selim'lerde burda. Selam verdim, birden,

"ooo epik lovv", " yakışır bee", "adam aşık yaaa", " huaayarraaam" diye hayvanca bağırmaya başladılar.

Fatih.. dıbına koyim senin kanka..

"kesin lan" dedim gülerek, üzülemezdim asla o gece.

Selim,

"otur lan otur anlat bakıyım her şeyi" dedi. Anlatmak istiyordum zaten birilerine, tüm dünyaya sevgimi..

Oturdum yanlarına, özet geçerek anlatmaya başladım,

"bugün.. o kafede işte.. girince sarılma arefesindeyken gördüm Hazal'ı.. birden noluyor aq? dedim, kalbim flan hızlanmaya başladı, heyecanlandım.. sonra da işte Beyza'nın yardımıyla tanıştım.. yurduna bıraktım.. bir de telefonunu aldım işte.." dedim hala olan heyecanla..

"bizi de kovdunuz la hemen" dedi Yusuf. Güldük.

En sonunda,

"inşallah olur kanka" tarzı dilekler sonrasında bunlar kendi odalarına geçtiler.

O gece Fatih'le iyice kritiğini yapacaktık durumumun..

Rezervulllahh

Huaaayarrraammm diyen kim dıbınakoyim hahahah

işte gerçek arkadaşlık ortamı amk

Bence yusuftur o

Yuzatmış

Daha sonra odama geçtim..

Kapıyı açmamla feleğimin şaşması bir oldu.. Burak.. Burak Fatih'in elini kolunu bağlamış elindeki vazelini Fatih'in zütüne boca ediyordu.. "Noluyor lan" diye bağırdığımı hatırlıyorum, arkadan gelen sert darbeyle bayılmışım...

Acıyla uyandım. Uyandığımda eski Fenerbahçeli Moussa Sow'a benzeyen bir zenci 35lik borusunu bana düşüyordu. Burak boşalmış öylece uzanıyor, bir yandan kendini ikinci postaya hazırlıyordu..

Sow da bana acımasızca gömçürmeye devam ediyordu, o vurdukça küçük Teleri sallanıyor, kendi kendine "deprem oluyor galiba lann" diyordu.

Burak da Fatih'e bir posta daha attıktan sonra bana geldi, sabaha kadar Sow'la birlikte bana gangbang yaptılar...

Nasıldı peki durumum?

Beklemediğim bir anda aşkın tokadını yemiş, ardından türlü hınzırlıklarla ve tabi ki Beyza'nın da büyük yardımıyla aşık olduğum kızla tanışmış, telefon numarasını almıştım. Telefon numarası hah! evet..

Yatmadan hemen mesaj attım,

"iyi geceler avukat hanım (:" diye.

Biliyorum çok dandik, 20 yaşındaki bir bebeden ne bekliyebiliriz ki? edebiyatın anasını ağlatması falan mı? ağlatmasına ağlatır ama fazla kaçar(deme öylee).

Bekledim.. tam 2 saate yakın cevap vermesini bekledim, ama gelmedi mesaj.. uyumuş olabilirdi ya da "yapıştı gitmiyor bela ya" diyebilirdi kendi kendine. Bilmiyordum ne düşündüğünü.

Aklımdan bin bir şey geçmeye başladı, ama boşa yere düşünüyordum.. yarın ola hayrola dedim, yattım..

Pazar sabahı, Fatih hala uyuyor, saate bakmak için telefonu aldım elime.. saat 11:26.. bir de mesaj var, sabah 9'da gelmiş..

Baktım hemen heyecanla..