yerleştirdim rezler alınsın başlıyorum

kuzenim kuzenim liseyi bitirdi ve hem üniversite sınavına hazırlanmak için hem de üniversite okumak istediği yer olan eskişehir'e geldi

biz de bu yollardan geçtiğimiz için ona yardımcı olmak istediğimi isterse ben de kalabileceğini söyledim zaten tek kalıyorum hem bana arkadaş olur hem de ona istediği şehirde okuması için yardımcı olurum diye düşündüm ama ben nereden bileyim başıma bu kadar büyük işler açacağını meğer içinde bir huur varmış da benim haberim yokmuş

olaylar daha ilk günden patlak vermeye başlamıştı bavulundaki eşyaları yerleştirmek için benden yardım istedi ben de 'tabii seve seve' dedim bavulunu açtığında gördüğüm iç çamaşırlarını izlediğim en ciksi ferrelarda bile görmemiştim şaşkın gözlerle kuzenime baktım hafifçe gülümseyerek 'rahat oldukları için giyiyorum' dedi aklımda yavaş yavaş kötü düşünceme belirmeye başlamıştı

bugün kuzenimin ne yaptığını öğrenecektim ve onu takip edecektim sabah olmuştu kuzenimi uyandırdım

kahvaltı yaptıktan sonra kuzenim 'bugün önemli işlerim var alışveriş falan yapacağım izin veriyor musun' dedi dün ona söylediğim şeyleri kast ederek ben de onu biraz darlamak istedim çünkü onun bir hata yapmasını açık vermesini bekliyordum 'daha dün bir bugün iki öğleden ne bu dışarı çıkma arzusu sen buraya ders çalışmaya gelmedin mi' dedim 'ya sana da şaka yapmaya gelmiyor hemen kendini babam zannetmeye başladın' dedi ve hızla çantasını alıp evden çıktı

beklediğim gibi olmuş ve telefonunu unutmuştu o evden çıktıktan hemen sonra telefonunu alarak ben de peşinden çıktım telefona bir mesaj geldi mesaj alper isimli birindendi 'hadi seni merak ettik nerede kaldın' merak ettik mi yani birden fazla kişi nasıl yani ben 3 senedir buradaydım ve sayılı arkadaşım vardır ama kuzen ikinci günden arkadaş ortamı kurmuştu bu işte bir bit yeniği olması yüksek ihtimaldi zaten onu her an adım adım takip ettiğim için birazdan ne olduğunu öğrenecektim

Kapıyı tedirginlikle beraber çaldım önce ses gelmedi sonra merakımı yenemedim tekrar çaldım. Kapı yavaşça açıldı kalbim yerinden fırlarcasına çarpıyordu kapıyı itekleyip araladım kimse yok gibiydi. Kuzenim koridorun sonundan seslendi gelsene diye köşeyi döndüm koridoru geçtim sonra arkamdan biri bel hizamdan dokundu arkama dönmemle beraber kafama bir şey çarptığını hissettim uyandığımda zütüm başım açık vaziyette deliğim sızlıyordu. Zenci abilerde okeye oturmuştu. Yarı çıplak vaziyette apartmandan çıkıp eve koştum. O günden sonra kuzenimi bir daha görmedim zütüm hala sızlıyor.

rezervasyon

aman tanrım adam kzuenci 😱😱😱

cebimden telefonu çıkarıp zoom yapmaya çalıştım artık zar zorda olsa hangi katın tuşuna bastığını seçebiliyordum 7nci kat o girdikten hemen sonra girmem lazımdı ama fark edilmemem gerekiyordu

bunun için bir plan kurmak zorundaydım ama vaktim kısıtlıydı nihayet kuzenimin girdiğini görünce kapının önüne geldim ben de girmeliydim ama nasıl apartmanın önünde düşünmeye başladım apartmanın yaşlı teyzelerinden birisi meğer beni izliyormuş bana seslendi 'hayrola kime geldin' ama bu soru yardım etmek için değil tipin bana güven vermedi şeklindeydi 'mehmet amcamın yanına geldim ben yeğeniyim' diye bir yalan uydurdum yaşlı teyzeye 'amcama geldiğimi haber verir misiniz' diye sordum

ama apartmanda işler böyle ilerlemiyordu biliyordum ve beklediğim oldu teyze kimseyle muhatap olmak istemiyordu standart aprtman insanı işte yalan söylediği her halinden belli olan bir şekilde 'peki sana güveniyorum kapıyı açıyorum ama yüzünü aklıma kaydettim' dedi kapı açılmıştı kat aklimdaydi ve nihayet kuzenin girdiği kapının önündeydim

geldiğinden beri elindeki telefonuyla meşguldü ne ile ilgilendiğini sorduğumda ise 'ya üff babam ya da abim gibi konuşma' diye geçiştirdi

ben de ne de olsa o artık yetişkin ne yaptığını biliyordur diye düşünerek pek ses etmedim ertesi gün eve geldiğimde kuzen yoktu nereye gittiğini de söylememişti

eve geldiğinde 'sen ne yapıyorsun seni bana emanet ettiler ya başına bir şey gelse ben ailene ne diyeceğim' dedim biraz utandı ama bu utanma azarlanmış birisinin utanması gibi mahcup bir utanma değil övgü almış birisinin kibrini saklamak için örtü olarak kullandığı bir utanma gibiydi 'peki bir daha geç kalmam merak etmene gerek yok' dedi çocuk taklidi yaparak

galiba o benim ona yaklaştığım gibi kardeşçe bir tavırla yaklaşmıyordu bana artık bunu anlamıştım ve daha yeni geldiği şehirde bu kadar çabuk nasıl sosyalleşiyordu nereye gidiyordu geleli daha 1 gün bile olmamıstı benimse onu henüz gezdirme fırsatım da olmamıştı gelince biraz dolaşır hem de takilırız diye düşünürken ona nasihat vermek zorunda kalmıştım ve gerçekten şüpheye düştüm ertesi gün ise onu takip etmeye karar verdim

başla bakalım

oooh kuzen hikayesi en sevdiğim

kuzen hahveleri içerken 'sinemaya gitme teklifini unutmadım' dedi ben de 'teklifim hala geçerli hatırlıyor musun çocukken aksiyon filmlerini izlemeyi çok severdin' dedim 'ya ama şimdi pek ilgimi çekmiyorlar o yüzden filmi ben seçeyim' dedi onu kıramadım ve ' peki' dedim

sinemeya vardığımızda warm bodies( sıcak bedenler) diye bir film adı söyledi ben de 'herhalde görüşmeyeli gerilim/dram filmelerine merak salmış diye düşündüm ve kabul ettim içeriye girdiğimde insanların çift olarak izlediğini fark ettim ve kafamda şimşekler çaktı bu bir romantik komedi filmiydi ama üzülmesin diye geçtik geçtik koltuklara oturduk kuzen film izlerken elini bacağımın üzerine koydu ama ben ne de olsa kuzen kardeştir diye düşünüyorum mısır alırken sürekli olarak ellerimiz temas etmeye başladı artık kötü düşünmemek için kendimi zor tutuyordum

nihayet film bitti gerginliğimi atmak için kuzeni eve bırakıp bir bara gitmeye karar verdim ama ben bu kuzeni nasıl evde tek başına bırakacaktım ki nasıl güveneyim çok gergin olduğum ve acilen içmem gerektiğini de biliyordum bu yüzden bir plan yaptım kuzeni eve bırakacaktım o görmeden markete gidip birkaç şişe bira alacaktım ve planımı harekete geçirdim 'kuzen ben bugün çok yoruldum hem zaten saat 21:00 oldu eve mi gitsek' dedim o da kabul etti ama sanırım planlarım umdugum gibi işlemeyecekti

o gece biraz film izleyelim dedik ama kuzenin ne işler karıştırdığını öğrenmeyi kafaya koymuştum üzülmesini istemiyordum ama öğrenmek zorundaydım biraz içki koydum gece uzundu nasıl ile öğrenirdim

'bu alper kim nereden tanışıyorsunuz' dedim geleli daha birkaç gün olmuştu içkinin etkisiyle çözülmeye başladı 'alper benim internetten arkadaşım bana bu şehri çok övdü ben de nasıl olsa burada dağ gibi kuzenim var gelir bakarım seversem kalırım dedim geldiğimi öğrenince gel bir gün beraber takılalım' dedi

ne de olsa artık çocuk değildi o yüzden pek de baskı yapmak istemedim 'bunu bana söyleseydin keşke hem arkadaşım kim onu da öğrenirdim'dedim 'izin vermezsin kaç gündür buradasın dersin' diye korktum dedi evet diyeceklerim bunlardı ama ağzından laf almaya çalışıyordum o yüzden suyuna gittim

'iyi peki bizi tanıstırırsın artık' dedim 'olanları biliyorum karakolda hakaret etmişsin' dedi meğer alper bu yüzden benden korkmuş ve kuzen bunları öğrenmişti 'uyuyalım mı artık ben alper'le bir daha görüşmem istersen' dedi ben de 'isterim' dedim yanakları kızardı 'beni senin önemsediğin kadar babam bile önemsemedi' dedi sarıldı

ben de 'aramız madem düzeldi o halde yarın sana şehri biraz gezdireyim' dedim 'tamam' dedi ve omzumda uyuyakaldı yatağa kadar taşıdım aslında beraber uyumak da istemiyordum ben pek alışkın değilimdir çünkü böyle şeylere saat 3'e gelmişti ben de artık uyuyayım dedim ve yattım

5 saat ara ne kuzenini gibtiim yaz artik elim gibimde kaldi

At yalanı, gibeyim inananı.

oradan doğruca eve gittim kuzenim eve gelmişti geldiğimde banyodan su sesleri geliyordu çıkmasını bekledim onu sağlam bir şekilde azarlamanın vakti gelmişti

banyodan çıktı üstünü giyinip yanıma geldi daha ağzımı açmama fırsat vermeden 'telefonumu gördün mü hiçbir yerde bulamıyorum' dedi açıkçası pişkinliği artık canımı sıkmaya başlamıştı sanki hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu

'telefonun bende gelen mesajları da gördüm bunlar ne demek' dedim 'sana ne' deyip geçiştirdi sinirlendim 'bana ne mi bugün senin yüzünden başıma gelenlerden sonra bana ne mi ben sadece seni düşündüğüm için bugün bir suçlu, hırsız hatta vandal muamelesi gördüm' dedim bir anda ağlamaya başladı 'kusura bakma öyle demek istemedim kırılmana neden olmak istemedim' dedi başını omzuma koyup bana anlatamayacağı şeyler olduğunu söyledi onun için üzüldüm ne de olsa kuzenimdi ne kadar sorsam da ağzından alabildiğim tek laf 'kendimi güçsüz olduğumu hissediyorum bugün beraber uyusak olur mu' ben de kabul ettim ama olacakları tahmin edememiştim

sabahleyin saat 10 gibi kalkmıştım kuzenin odasına gittim acaba bizi bugün ne bekliyor diye düşündüm ama hiç beklediğim gibi bir şey olmadı öylece yatıyordu 'hadi kalk kahvaltı yapacağız sonra da takılırız belki sinemaya falan gideriz' dedim 'önce alışverişe gitsek olmaz mı' dedi onu kıramadım ve kabul ettim evden nihayet dışarı çıkmıştık

kuzen kendisine pantolon bakmaya başladı daracık 4 tane pantolon aldı ve 'bunları denemek istiyorum' dedi ben de peki dercesine başımı salladım 'öyle olmaz ama senin yorumunu da merak ediyorum gelsene' dedi

daracık pantolonları giyiyor ve özellikle arka kısmının nasıl olduğunu soruyordu ilk defa o gün kuzenime karşı kendimi dizginlemeye çalıştığımı fark ettim kendi kendime 'saçma sapan şeyler düşünme bu neresinden bakarsan bak ahlaksızca' dedim

ve bu olayın bir an önce bitmesi için gösterdiği pantolonlardan birine yalandan 'evet bu sana çok yakıştı bunu almalısın' dedim kuzen o anda 'ama benim bunu alacak kadar param yok ki sadece denemek istedim' dedi

o an kafamın içinden insafını merhametin gibtiğim beni deniyorsun pantolonu mu diye geçirdim ama tabii dışından bunu söyleyemezdim 'neyse boşver daha sonra alırsın en iyisi bir kafeye oturalım hem de biraz dinleniriz' dedim ve en yakındaki kafeye oturduk 2 kahve ostedik kafede sürekli bana temas etmeye çalıştığını fark ettim bayağı bayağı çiftleşmeyi arzulayan vahşi bir hayvanın temaslarıydı bunlar etraftaki insanlar bile bazen başını çevirip bakıyordu kahvenin gelmesi için içimden saniyeleri sayıyordum adeta ve nihayet gelmişti 'bak kahvelerimiz geldi' dedim nihayet benden başka bir şeyle ilgileniyordu ve biraz olsun rahatlamıştım

uyduramadı heralde

Bizim sülalede normaldir bu tür mevzular. O yüzden yadırgamamıştım benle yatma teklifini ve altında çirkin bir şey aramıyordum bunun. Dayımla eniştem, babamla kaynatası vs normal şeyler yani.
Tüm gün yaşadıklarımdan sonra fark ettiğim şey, kahvaltı bile yapmamış olmamdı ve kurt gibi açtım. Hadi bir şeyler yiyelim kuzen dedim ağlamaya başladı. Aç kalmana sebep olmak istemezdim dedi. Böyledir bizim kuzen. Durup dururken lak diye ağlar. Bir anda ortam öyle bi manasızlaştı ki ben de o çelik kapıyı nasıl bir vuruşta duman ettim onu düşünüyordum. Onu da geç, içerde nasıl kimse yoktu. Gizli bir geçit vardı kesin. Dönen duvarlar ardında keçi kesmeli bakire kanı akıtmalı ayin yapıyorlardı muhakkak. Hüllümünatinin işi olmalıydı bu. Kesin kuzeni bozmuşlardı. Bunu nasıl ispatlayabilirdim? Hem gelenek yerini bulsun, hem de bu esrarlı olayı çözmem için tek yol vardı. Kuzenimi gibmek... Ama nasıl? Yüzümdeki ifade iyice ciddileşti. Bağdaş oturup kahyanın karısını gibmek isteyen şahin k gibi sesli düşünmeye başladım. Nasıl etsem de gibsem şu kuzeni, çoh hoşuma gidiyor valla. Ev benim değil mi.? Bi kapıya koysam açlıktan geberecek. 12 köyün ağası triplerine girmiştim bile. Kuzen de ağlamış bi tatlı olmuş, kalk gidek yatak dedim, olur dedi. Yatağa girer girmez tam kerkinecektim kapı çaldı. Açın polis.. Kapıyı açar açmaz yatağın altından alp muallaksi çıktı. Kumpas kurmuşlar, 20 metre yakınlaştırmak için yatağa çekmiş beni kuzen. Bana 20 metreden fazla yaklaşmayacan demedik mi am düdüğü seni diyince kan beynime sıçradı. Kuzen de kakara kikiri gülüyordu. Ulan ev zaten 90 metrekare. iyice işi garantiye almak istemişler.

kenzie reeves

fotoğrafa geldim, gidiyorum.

hadi be gibişmeye gel