üniversite ve ev arkadaşlığı

eli alçılı ya normalde yıkanmaz oç eli kaşındıkça banyo yapmam lazım diyor. resmen beni zarflıyor amk su dökte yıkanayım diye. neyse ya sabır dedim gel lan su dökeyimde yıkan diyorum. içimden de dedelerim genç versiyonu olur mu diye geçmiyor değil amk. neyse dedim herhalde donunu çıkarmaz oç boxerla falan yıkanır. neyse bir girdim banyoya herifin üzerinde atlet altında eşofman girmiş küvete dök diyor hahaahhah gözümün önüne geldi sahne amk. hahahahahahaha

çarşafını yıkadığını hiç görmedim. adamın çarşafta silüeti çıkmıştı sarı renk. cinayet mahallinde cesedin etrafını tebeşir ile çizerler ya aynı o sahneyi düşünün.

kyk başvrusu ve benzeri başlıkları görünce siz yeni ünili binlere ders olsun diye bazı anılarımı anlatmak istedim. üniversitede her bulduğunuz adamla eve çıkmayın.

- üniversitede genelde ev arkadaşınız ile ortak alışveriş yaparsınız yiyecek içecek vs. benim ev arkadaşım ben evde yemeyi sevmiyorum derdi. tamam dedim kendime alışveriş yapıyorum. geceleri ben acıktım derdi bizim yavşak bende dolap senin kardeşim ne istersen ye derdim. bir gün dvd lazım oldu istedim. çekyatın altında dedi. çekyatın altını kaldırdım. köşede çikolata, helva, peynir vs üzerine de tişörtünü atmış bin.

bir adam düşünün ekmeği ortadan ikiye kesip bir tarafına domates koyup tuzu basıp diğer tarafına çikolata sürüp yiyen. adamın odasının kapısında duran ev havlusu 4 sene boyunca sabit durdu. evden çıkarken ev sahibi demirbaş saydı vermedi.

bir akşam oturduğumuz çekyatın kol koyma kısmına kafayı taktı. "çürük lan bunlar" deyip duruyor. sağlam olmuyor vs derken "bir vuruşta göçer" dedi. ben daha hiç bir şey demeden karateci edası ile vurdu göçmedi bu sinir oldu seri şekilde vurdu. 4 - 5 kere vurmuştur. göçüremeyince vurmayı bıraktı tepki de vermedi eline bir şey olmamış gibiydi. neyse gece yatıyorum bir baktım tepemde yakmış ışığı elini burnumun ucuna sokmuş gözlerin yaşarmış amk. kanka benim elin kırıldı bence diyor. neyse gittik gece gece doktora ne diyorlar adına tarak kemiği olması lazım onu kırmış hıyar.

evi boşaltırken oçnin yatağının altından çıkanlar yarı yenmiş koyu yeşile dönmüş bim patentli rus salatası, sigara izmariti, çeşit çeşit kuruyemiş, pil, 3 - 4 lira edecek kadar para, artık topak olmayı geçip koyunum ben abi demeye başlayacak olan toz kütleleri, 4 - 5 adet top yapılmış çorap, bir kaç tane boxer vs. adamın yatağının altından 1 asker uğurlanır askere amk.

halı sahaya maça gidicez bu kramponlarımın ipi uzun dedi geçen maç sürekli çözüldü vs. neyse gitti mutfaktan bıçağı aldı. fazlalık ipi kesti bıçağı masanın üzerine koydu. 5 dakika sonra yıkamadan aynı bıçak ile reçel sürüp yedi.

bir hafta sonu balık tutmaya gittik nehir kenarından solucan çıkardım. kancaya takıp atıyorum. "benim kancaya da taksana lan ben tiksiniyorum" dedi. böyle bir şey yok sen o kadar pis ol solucana gelince tiksin amk. senin o solucanı şurup yapıp içmen lazım bin.

burada başık açıyorsunuz ya klozetteki taku sidiğim ile temizliyorum vs. diye siz bu adamın takunu sidiğiniz ile değil vidanjör çağırsanız temizlemez. gece yatmadan çişimi tutuyordum sabaha o tazyikle yine temizlenmiyordu. okulda tuvalete giden var mı diye sorulan başlıklar oluyor yine sözlükte alın burdan yazıyorum ben gidiyordum amk. en azından elin wcsi pisse pis görünce sinirim bozulmuyordu amk.

not: ben anlattıkça bu kadarda olamaz diyenler vardır ama malesef bu kadarı var panpalar.

Bir Pazar sabahı uyandık kahvaltı derdine düştük bu bin kahvaltıda patates kızartması yiyelim ben kızartırım dedi. içimden hangi dağda kurt öldü diyorum amk. Neyse benim odaya yere örtü serdik televizyon izleyerek kahvaltı yapıcaz. Bizimki mutfakta kızartmayı yaptı getirdi. Kızartmayı haslama gibi yapmış onu nasıl becermiş hala çözemedim ama mevzu bu değil neyse oturduk yiyoruz. 5 dakika falan oldu benim odanın kapısından içeri kara bir duman doldu ne oluyor dedim amk. Dumanda öyle bir gibimsonikki lost terk ahahahahahha. Koştum mutfağa göz gözü görmüyor. Ocaktaki yağ tutuşmuş. Mufak dolabını yakmaya başlamış. Koştum su doldurdum leğene söndürücem “dur” diyor kolumdan tutuyor muallak”kaçalım” diyor. Tek döküşte söndü zaten. Mutfak dolabının bir kısmı kapkara oldu evin içi desen kömürlük gibi. Depozitomu da alamadım oç yüzünden neyse üste borçlu çıkmadın en azından amk.

bir akşam yorganına çay döktü döktü dediğimse harbi döktü yarım bardak vardır en az. içten içe gülüyorum şimdi gibe gibe yıkayacaksın oç diye. adam yorganı topladı. kaloriferin üzerine attı. o akşam montla yattı(montla sıçmak ne ki). ertesi gün yorgan kurudu onla yatmaya devam etti.

bir gece sınıftan arkadaşlarda geldi bu kendi odasına topladı milleti. tozdan alayı seri şekilde hapşırığa bağladı. adamın çarşafını gören halıya oturdu halıyı görense ben bir sigara içeyim deyip balkonlara doluştu.

iki kız biri siyah saçlı kısa boylu yaşı maksimum 17-18 diğeri sarı saçlı yeşil gözlü orta boy gibi. Yaşı 19-21 tahmin ediyorum.

- selam bayanlar(feminist olsalar anamı giberlerdi) eğer vaktiniz varsa sizinle konuşmak istiyorum
+ ne konuda dedi(siyah saçlı)
- öncelikle her gördüğü kızla konuşmaya çalışan tiplerden değilim. Yanınıza da arkadaşım adına geldim(bizim oçyi göstererek). ismim …… sizinkiler nedir
neyse amk isimleri söylediler. Yanakları al al oldu siyah saçlının sarışında tık yoktu. Arkadaşı gösterip sarı saçlıya “arkadaşım sizden çok etkilenmiş tanışmak istiyor” dedim. Hiç duraksamadan “gelsin” dedi. sanki kerhanede yeni müşteriyi çağıran huur edası vardı.

sınıfta muhabbetim olan elif isimli tipsiz mi tipsiz bir hatun vardı. hani arkadan bakınca bile gideri var diyemiyorsun amk. ben bile ne bulsam giberim derim ancak bu gibilmez arkadaş. gözünü kapasan hayali gib kaldırtmaz böyle bir hatun. ev arkadaşları ile kavga etmiş bir akşam bizde kaldı. bende bizim binin oda da kaldım. bizimki diyordu abi şimdi gideceksin yan odaya buna çatır çatır döşeyeceksin. dıbına koyim nasıl bir gözü dönmüşse korkunçlu karıyı stoya görüyor. acizliğine çok gülmüştüm muallaknin.

bayramdı ama hangi bayramdı tam hatırlamıyorum kurban bayramı olabilir. ikimizde eve gitmedik. sabah kaldırdım gel kahvaltıya gidelim diye kalkmadı. ben gittim gezdim eve geldim. kalkmış bu "yemeği de yedin vs" diyor bana. dedim "sen aç mısın" "yok tokum dedi". az sonra kapı çaldı komşu teyze "oğlum boş tabağı ver bana siz öğrencisiniz ben yıkarım dedi". "ne tabağı teyze dedim" "börek getirdim onun tabağı dedi". gittim mutfağa tezgahta boş bir tabak. ayıptır oç 1 tane olsa bırakılır amk. dibindeki peyniri bile sıyırmış.

adamın odasına öküz bağla durmaz. odasının kapısını sürekli kilitlerdi sanki gece gibicez. kapısının açınca içerdeki topak olmuş tozlar vahşi batı filmlerinde rüzgarda savrulan ot topakları gibi hole doğru yuvarlanırdı.

bir kat altımızda şakirtler kalıyordu yeri gelmişken söyleyeyim sürekli kavga sesi geliyordu onlardan. bilirsiniz bunlar ilkokul talebelerine ders verirler evlerinde. bir gün zil çaldı kapıyı açtım. elinde defter kitap bir çocuk sen kimsin diyemeden "ben ders çalışacaktım" dedi. boşluğuma mı geldi ne olduysa ne dersi dedim. "matematik" dedi. ben hiç anlamam amk matematikten bizim oçye seslendim lan "burada bir çocuk var matematik çalışacakmış" dedim. arkadaş geldi "gel içeri anlatırım ben sana" dedi. neyse ben dışarı çıktım vs arkadaş ders anlatmış buna ama çocuk bir daha gelmedi amk. naptı artık bilmiyorum ama şaka bir yana çocuk şakirtlere gelecekken bize gelmiş. bizde oturduk ders anlattık ahahha

4 sınıfın başı bizimki yanında da bir arkadaşı ile beraber kampüsün içinde yürüyoruz otobüs durağına doğru. önümüzde 1.65 boylarında bir tıfıl yürüyor. elindeki kitaplar per olmuş ihaleye girecek sanki batakta bin. birinci sınıf olduğunu buradan anlıyoruz. huur çocuğu düşük bel kot giymiş hatta buna düşük bel denmez resmen düşük züt kot giymiş. üzerinde taşak kadar tişört. zütünün çatalı çıkmış meydana salına salına gidiyor. bizimki adımını hızlandırdı önce sonra ayağı ile bunun zütüne hafifçe dürttü. "o pantolunu çeksene lan gavat" dedi. hahahaha çocuk önce geri döndü sonra bizi gördü tek elinde kitaplar tek eli ile de pantolonunu çekip hızlıca uzaklaşması var ki aklıma geldikçe gülerim. ahahahaha

not: bizim oç aslında pasif bir adam ama mevzu züt olunca empati yapıyor.

Bizim oçyi çağırdım siyah saçlıya da müsaade edelim konuşsunlar dedim. Siyah saçlı kezbanın atası sayılır resmen. Arkadaşla sarışın konuşurken siyah saçlı da benim beynimi gibti erkek arkadaşı varmış ayrılmış vs. bizimkiler konuştu ayaklandı biz de gittik yanlarına kızlar biz önden gidelim dediler şehrin yerlisiymişler biz ünili sanıyoruz. Neyse arkadaşa sordum “telefonunu aldın mı “diye “yok” dedi. msnsini aldım dedi amk ahahahahhaahha ulan ya. Koştum peşinden telini istedim kızın arkadaşa verdim sonra. Bunlar birkaç kere görüşmüş iş olmamış. Arkadaşa soruyorum neden diye bir şey söylemiyor. Çok sonra söyledi oç 16 yaşındaymış lan kızlar. Herifin yüzünden sübyancılıktan içeri giriyorduk.

lise deyince aklıma geldi. başımıza gelen bahtsızlıkları anlatıyoruz birbirimize bu anlatıyor;

"lise de istiklal marşı sırasındayız diyor. rakam vererek anlatıyor. lise de 20 sınıf olsa her sınıfta 50 kişi olsa alanda 1000 kişi eder. tepede de martılar uçuyor bil bakalım o martı 1000 kişiden kimin başının ortasına sıçtı dedi. ahahah bir de eli ile gösteriyor tam kafasının ortasını. bunun kafa komple kel ama ortada hiç saç teli bile yok. "oğlum bak bu martı taku asitli olur araba boyasını bile çürütüyor, senin saçların dökülmesinin nedeni martı taku olmasın" dedim. ciddiye aldı oç "hakikaten lan" diyor. "zaten benim babam da dayılarım da kel değil" diyor. ahahahahahaah