1. 1.
    -2
    şaft
    Bir makinenin dönme hareketini öteki parçalara aktaran ve ucuna dişli çarklar, tekerlekler veya pervane bağlanan demir mil
    Örnek: Çok geçmiyor, şaftın dönmesiyle pervane çalışıyor. Z. Selimoğlu
    Bk. dingil
    Shaft.
    Axle.
    Türetilmiş Kelimeler (bis)
    şaft dişi, şaft üzerinde yuvarlanan fıçı, şaft yatağı, şaftmili, şaf, şafak, şafak atmak, şafak fenomeni, şafak ötüşü, eksantrik şaftı
    dingil (nedir ne demek)
    Tekerleklerin merkezinden geçen ve taşıtın altına enlemesine yerleştirilmiş mil, aks
    Örnek: Öyleleri görülür ki arabanın dingilleri üzerine oturtulmuş büyük kafesler sanırsınız. R. N. Güntekin
    Aptal, salak.
    Kaba saba.
    Dönen işlerge parçalanın taşıyan ve aygıtın eksenini oluşturan metal çubuk.
    Dönen işlerge parçalanın taşıyan ve aygıtın eksenini oluşturan metal çubuk.
    Tekerlek, yuvgu, çark vb. nin özeklerinden geçen çubuk.
    Axis.
    Axletree.
    Arbor.
    Axlee.
    Spindle.
    Spindle tree.
    Journal.
    Spindal.
    Shaft.
    Axle.
    Achse
    Schaft
    Axe
    Essieu
    makine (nedir ne demek)
    Herhangi bir enerji türünü başka bir enerjiye dönüştürmek, belli bir güçten yararlanarak bir işi yapmak veya etki oluşturmak için çarklar, dişliler ve çeşitli parçalardan oluşan düzenekler bütünü
    Örnek: Tıraş makineleri ile usturalar çekmecelerde dururdu. N. Cumalı
    Bir alet veya taşıtın hareket etmesini sağlayan mekanizması.
    Araba, otomobil.
    Bk. işlerge
    Bk. işleteç
    Press.
    Mechanism.
    Workings.
    Machine.
    Engine.
    Device.
    Contraption.
    Machinery.
    Motor.
    Mechanical.
    Workhorse.
    dönme (nedir ne demek)
    Ameliyatla cinsiyet değiştiren kimse.
    Biçimi değişmeyen bir şeklin ekseni çevresindeki hareketi.
    Başka bir dindeyken Müslüman olan, mühtedi.
    Dönmek işi
    Bir cismin bir eksen çevresindeki devinimi.
    Resim eşlemesinin bozulmasından dolayı almaç görüntülüğünde resmin aşağıya ya da yukarıya doğru yavaş ya da hızlı olarak yer değiştirmesi.
    Bk. inversiyon
    Bir bağırsak halkasının kendi ekseni etrafında lümenin daralmasına neden olacak tarzda dönmesi, volvulus.
    Linehold, rooll (of frame).
    Rotation.
    Turning.
    Turn.
    Apostle.
    Relapse.
    Reversal.
    Revolution.
    Turnabout.
    Member of a Jewish community which converted to Islam in the seventeenth ce.
    Apostasy.
    Volvulus.
    Torsion.
    Conversion.
    Convert.
    Circumvolution.
    Cycle.
    Deflection.
    Deflexion.
    Facing.
    Gyration.
    Loop.
    Proselyte.
    Renegade.
    Spin.
    Swing.
    Tumble.
    Twist.
    Veer.
    Wheel.
    Whirligig.
    Winding.
    Transsexual.
    Circulation.
    Rotative.
    Rotary motion.
    Regress.
    Circuit.
    Rolling.
    Return.
    Currency.
    Circular motion.
    Curling.
    Warping.
    Whirli.
    Vertikal Ablenkung, Durchfallen, Bildurchfallen
    Drehung
    Défilement vertical
    Rotation
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +2
    tipini gibimin kibarcasi..
    ···
  3. 3.
    -1
    şakülün kaymış demek istemiş...
    ···
  4. 4.
    +1
    yamulmuşun amk
    ···
  5. 5.
    +1
    şirazen yan yatmış demek
    ···
  6. 6.
    +1
    tam ben yazacaktım ki @8 yazmış bile..
    ···
  7. 7.
    0
    @2 yamulmuşun ne demek?
    @3 şirazen yan yatmış ne demek?

    lan bunlar kötü yorumlar mı?

    halbuki çok beğenmiştim o resmimi...
    ···
  8. 8.
    0
    facebook'a son yükledğim resmimde bi arkadaşım resmin altına
    "kardeşim senin şaftın kaymmış"
    diye yazdı...

    Ciddiyim, lan aydınlatın beni!

    edit: resmimi sileyim mi?
    ya da yazan arkadaşın yorumunu kaldırayım mı?
    kötü bir şey mi demek istemiş?
    ···
  9. 9.
    0
    pas pas cekmısın demek
    ···
  10. 10.
    0
    up up up up up up up up
    ···