Öncelikle merhaba beyler birtane tarihi bir yapıda olan birtakim paranormal olayları ve şahmeranı gördüğünü idda eden birinin yakınından dinliyoruz. Bende tesadüfen duydum bu hikayeyi . Bu hikayeyi yakın akrabasına anlatan adam şuan hala akil hastanesinde Neyse uzatmadan başliyorum anlatmaya o bizzat yaşayan adamın ağzından anlatiyorum . Ahmet diye bir dostum vardı böyle hazine olaylarını felan çok araştıran birisiydi . Birgün gene o tarihi eserin tepesindeyiz bir yandan içiyor bir yandan sohbet ediyoruz ben ahmet birde hakan hakan bizden 2 yaş buyüktü oylece sohbet ederken ahmet birden karşımizdaki magrayı gösterip burda eskiden romalilar varmış bu magrada kimbilir nekadar altın vardır lan dedi . Hiç ciddiye bile almamıştım ama magraya doģru gitmeye başlayinca meraklanip bende ayağa kalktım ve mağranın içine baktık içerisi 1 metre kadar derinlikteydi ama yan tarafta bir giriş vardı ahmet mağraya dogru indi ben korkmaya başlamıştım olm yürü gidelim başımıza iş aççaz dedim yok olm zengin olucaz zengin dedi . Sonunda nasil yaptı bilmiyorum hakanla beni ikna etti beraber magranın içine girdik ve surune sürüne yandaki tünelden ilerlemeye başladık telefonumun ışığını açtım yerlere baktığımda eski zamandan kalma tuhaf şekiller vardı 100 metre felan ilerledikki sanki filimlerdeki gibi 3 odası olan biyere geldik ben çok korkmaya başlamıştım ve geri dönelim diye israr ettim ama ahmet beni dinlemedi ve odaya dogru biraz daha ilerledi o sırada mağaranın içinden kaya düşüyormuş gibi bi ses geldi .

Ahmetle hakanı toprağa verdik bu arada benim aklımda o kitap vardı kitabın içindeki yazıları yaşlı bir kitapcıya okuttuğumda orada hazine olduğu ve kralın şahmeranı onun için görevlendirdigi felan yazıyordu bu olay benim dikkatimi iyice çekmeye baslamıstı artık ne olursa olsun o mağaraya giricektim ama nasıl diye düşünmeye başladım . En sonunda mağarayı biraz arastirmayi düsündüm acaba kac girisi var felan diye 7 tane ayrı girişi varmış ve bunlardan en tehlikesiz olanı bizim köye 400 metre kadar uzaktaydı ama tek gitmk istemiyordum bu arada altınların yeri kitapta yazmiyordu o 3 odadan biriydi ama o odaların içi zehirli gazla doluydu yani bi nevi tuzaktı asıl hazinenin yeri kitapta yazmıyordu yada ben öyle sanıyordum .

Bunu duyunca hemen ahmetle hakanı aradım ve kahveye cagirdim halil amcaya onlarada anlatmasini soyledim hatta direk bizi okula zütürmesini istedim oda saolsun kırmadı bizi hemen okulun bodrum katina gittik ve tunelin bitiminin oldugu yere geldik tunelden assagiya igib tuttugumuzda 1.5 metre felan derindi ama icindeki deligin yuksekligi 2.5 metre felandi sanki yer altı carsisi bulmus gibiydik . Ahmet dayanamadi ve iceri girdi hakanla bizde pesinden girdik ahmet telefonunun isigini acti ve ilerlemeye basladi bizde pesindeydik halil amca bizimle gelmek istemedigini söyledi ve gitti . Viz baya bi ilerledik magra aydınlıktı ama bazı yerlerde telefonu açmak zorunda kaliyorduk gene o 3 odalı olan yere gelmiştik bu sefer kapisını felan net gorebiliyorduk ahmet zaten eski olan tahta kapıya birtane vurduğu gibi kapı yıkıldı . içeriye baktigimda kanımın iliklerimden cekildiğini hissettim iceride yatan yilan vücutlu bir kadın vardı ama olmüş gibi yatiyordu masa gibi bi taşın üzerinde yanındada bir kitap vardı (ilgı yoğun olursa üşenmeden gider o kitabı fotografa cekerim kitap şuan o adamda hala ) neyse ißte kitabin sayfalarında bazı şekiller vardı ve bu sekillerden anladığım kadariyla birinci sekilde şahmeran ve kral konusuyordu 2. Sinde şahmeran krala kuyruğunu gösteriyordu kitabin ortasinda bir sayfayı actığımda osmanlıca yazilar yaziyordu . Kitabi alip hemen disari cikicaktikki yan odalarada bakmak istedi ahmet bu onun yaptığı son hataydı ben ve hakan ileride bekliyordukki ahmet diger kapiyida kirdi ama diger kapiyi kirmasiyla iceriye çok kötü bir kokunun yayilması ve ahmetin bir anda düşmesi bir oldu ben o korkuyla onu bırakip kactım ama hakan onu taşımak için gitti ben cıkip yardım getirmeye koye döndüm ama geldiğimizde ahmetle hakanın kalbi coktan durmuştu . Devammı beyler

Sesin oldugu tarafa dogru baktım ama hiçbirşey yoktu bu ses yukaridan geliyor olmalıydı pek umursamadım kaya felan düşmüştür dedim ahmete baktığimda zindan gibi olan bir odanın duvarindaki delikten baktı hiçbirşey gözükmuyordu

olum önceden annem masal anlatırdı . şahmeran masalına acayip merakım vardı. hep yılan zütlü bi kız hayal ederek uyumakla geçti çocukluğum

Bana dönüp burda birseyler olabilir dedi ben diger odalarada bakalim dedim ama diger odaların duvarlarında hiç içeriyi görebilcegimiz şekilde bir delik yoktu gece olmaya başlamıştı olm yüruyün gidelim hem yarın tekrar geliriz araştırmada yapalım biraz dedim onlarda ikna oldular yarın geliriz dedimilk başta yok felan dediler ama sonradan onları ikna ettim . O gece eve gidip sabaha kadar o magrayı düşündüm bi ara aklima magranin kapisindaki yılanla kadın karışımı bişeyin cizildigini hatirladim hemen internete şahmeran yazdım ve araştırma yaptım sabaha kadar aradım ama hicbirşey bulamadım yarin gidip birilerine sorarım büyuklerime felan diyip uyudum sabah uyandığimda kahvaltımı bile yapmadan köyun kahvesine gidip o magrayı felan sordum . Hic kimse bisey sölemedi ama halil amcanin ineği o magranın öbür girişinden düşmüş halil amca magraya ışık tuttuğunda ineğini içeri çeken birşeyin olduğunu görmüş butün kahve buna güldü ama benim dikkatimi çekmişti anlatmaya devam etmesini istedim ve başladı anlatmaya sabah olunca bi umut ineğini aramaya gitmiş biladeriyle beraber biladeri kaybolmasin diye uzun bir ip baglamış buna ve mağranin diger girişinden girmiş baya bi içeri girdikten sonra eski bi okulun altına çıkan bir çıkış bulmuş ama inekden haber yok tabi

Baktığımda odanın içerisi yilan doluydu belki 100 bin belkide 500 bin yılan içerideydi işin ilginç olan tarafı ve beni şaşırtan tarafıise şahmeranin orada ki masada yatıyor olmasıydı onun buraya gelmesine imkan yoktu . Bu arada yılanlardan çıkan tıs sesi beni okadar rahatsız ediyorduki kulaklarımı kapatıyordum öylece şahmerana bakıyordum hiç hareket etmiyordu yüzünü tarif etmk imkansız gibi birşeydi böyle burnu felan çok tuhaftı gözleri kapalıydı işin garip tarafı onlrın olduğu odanın kapısı yoktu ama yılanlar ne bana doğru geliyordu nede hareket ediyorlardı sadece tıs sesleri geliyodu . O korkuyla hemen mağaradan çıkmak istedim ama merakıma yenik düştüm ve yılanlara biraz daha yaklaştım . Etrafa bi şöyle bi bakındım ama hazine felan yoktu . Yılanların olduğu odadan doğer odaya geçiş vardı ama korkuyordum yılanların gitmesini beklemeye başladım . Hem yilanlar gidince şahmeranada yaklaşıcatım . 2 3 saatmi ne sonra yılanların harektlenmeye basladigini gördüm teker teker etrafa dağılıyolardı bende 50 metre uzağa gidip izlemeye başladım .

Kitabıda yanıma alıp tekrar yaşlı kitapcinin oraya gittim . Adam butün sayfaları teker teker inceledi ama hazinenin yeri yazmiyordu hazine olduğu ve şahmeranın bunu korumak için görevlendirildiği yazıyordu sade o gün köyden bir arkadaşımla telefonda konuştum ve magraya tekrar girme kararı aldık . Ama o beni ekti bende yanlız başına maģranin girisine gittim burasi en tehlikesiz olan girisiydi yada ben öyle saniyordum mağaraya girdim ve biraz ilerledikten sonra telefonumun ışığını actim yolda kücük kücük yılanlar gördüm ilk basta korktum bide tektim geri dönmek istedim ama dönmedim biraz daha ilerledigimde şekillerle dolu bir odada buldum kendimi odadaki sekillere baktığimda hicbir anlam çıkartamadım ama yaklastigima emindim ve daha ileriye gittim tam karşımda bir oda vardı ama odada gördüklerim beni dehşete düşürmüştü ve o korkuyla yerimden bile kıpırdayamadım .

Kapıyı zorlamaya basladim ama açılmıyordu ne yaptiysam kapiyi acamadim çaresizce ölümü bekliyordum içeriye çok ağır koku vardı yolun snuna geldigimi hissettim artik para gözlülugüm yüzünden canımdan olucaktım boyle düşüncelere dalmistimki kapanan kapiyı biri zorlamaya basladi kapinin diger tarafindan sesler geliyordu anladımki bu telefonla aradigim magaraya beraber girecegim çocuktu bide arkadasi gelmisti kapıyı tekmeliyordu ama kpı çok tuhaf ve saglamdı ben oraya girerken kapı yoktu . Biraz daha zorlamaya basldilar sonunda basarmistilar ve kapiyi actilar hızlı hızlı çıkışa gidiyorduk en sonunda mağradan çikmayi basarmistik ben onlara gördüklerimi felan anlattım hazineyi felan ama girmek istemiyordum birdaha oraya kurtulduğuma şükrede ede evin yolunu tuttum eve vardıgım gibi rahat bir uyku cekmek için yatagima yattim bi yandanda bu olanları düsünüyordumki o sırada telefonum çaldı.

Kitabin sayfasina baktigimizda heryer belli oluyordu adeta bir labirent gibiydi ve siyah çizgiye dogru yola çıktık . Hoca yol boyunca sürekli okudu okadar tehlikeli yerlerden geçtikki yılanlar akrepler doluydu en sonunda siyah işaretin olduğu odanın kapısına geldik içerisi gözükmuyordu ama içeriden çok tuhaf sesler geliyordu . Hocam iceridemi dedim evet ama alamayız şuan mümkun degil dedi hocam napıcaz peki dedim o sırada odanin kapısı açılmaya başladı bukadar paranormal olayı kaldırdığıma innmıyordum para harbiden insanin gözünü kör ediyormuş neyse kapı açildı ve kapıdan iceriye baktığımızda hazine oradaydı ama iceriye girmeye çalistigimizda basimiz felan dönüyordu . Gözümüzü para hirsii bürümüştü içeriye girmemle bayilma bir olmuştu uyandığımda sedyeyle magaradan çikarılıyordum ve şuan akıl hastanesindeyim aklı olan oraya girmesin hoca ve arkadasimda şuan piskolojik destek göruyor o hazinenin gizemini hala çözemdiler diyip cumlelerini bitirdi . EVET BEYLER BANA ANLATILAN BUKADARDI SARDIYSA NE MUTLU BANA BUNUYAŞAYAN ADAMIN AGZINDAN ANLATTIM ADAM ŞUAN HALA AKIL HASTANESINDE BANA BABASI ANLATTI HiKAYEYi OKUDUĞUNUZ iÇiN TEŞEKKURLER

En son bir kaç tane yılan kaldı ve kosarak o odayı geçtim ama tam diğer odanin girişindeydimki şahmeranin oynadığını hissettim . Kuyruğunu kaldırdı indirdi yada bana öyle gelmisti sonunda girişine olduğum dadan içeriye baktım ve iceride hazineyi gördüm . iceride altin dolu bir oda vardı ama çok ağırda bir koku vardı sonumun ahmetle hakan gibo olmasını istemdiğim için geriye doğru kaçmaya başladığım sırada şahmeranın olduğu odanin kapısının kapalı oldugunu gordum artik delirmek üzereydim biran once ordan cikmak istiyordum para pul umrumda değildi.

Beni kurtaran arkadaşım arıyordu adı cenk bu arada cenk bana kardeşim mağaraya tekrar girelim dedi ben yok kardeşim ben mağaraya felan girmem daha dedim ve telefonu yüzüne kapattım 5 dakika sonra kapıma geldi konuşmaya başladık en sonunda beni ikna etti ve magraya dogru yola ciktik benim aklima cami hocasi geldi hemen gidip hocaya haber verdim ve bizimle gelmesini istedim hocaya hazinedende bahsettim be buyü olabilir hazinenin üstünde dedi ben hocam herseyi baştan anlatayım size dedim ve bastan anlattım hoca içeriye girip bir çantayla çıktı ve magraya dogru yola ciktik hocaya yolda kitabida gosterdim hoca az buçuk biseyler anladı büyülü bu hazine dedi . Hocam sahmeran felan buyünün bi parcasimi dedim evet dedi ve birseyler okumaya basladi birseyler okuduktan sonra mağranin icerisine girdik ve hocayı şahmeranı gördügüm odaya kadar züturdüm hoca daha odadan iceriye girmeden hazinenin yeri değişmiş dedi . iceriye kosup şahmeranin oldugu yere baktım ama orada yoktu demekki ilk gordügümuz yerdede basindan beri aslinda hazineyi bulmustuk peki ya hakanla ahmet neden ölmüştü onların ölümüne sebeb olan neydi diye düsünmeye basladim o magranin icindeki gaz olsaydi o bizide oldürürdü şuana kadar hocam şimdi napicağız dedim kitabı ver hele oğul dedi verdim bende kitabı en arka sayfasını açtı o sayfayı hiç görmemistim 3 tane yer kırmızı koyu bir kalemle isaretlenmişti o isaretli yerlerden biri hakanla ahmetin oldügü yerdi diger 2 side sahmeranı gördügüm yerdi birde siyah bir cizgi vardı hoca hazineyi buraya tasidilar galiba dedi .

Devam ediyom beyler

Beyler çok yuksek müsadenizle bi sigara içip geliyorum hemen

Beyler bana anlatılan bu yalansada kusura bakmayin belkide dayi uydurdu zütünden

Panpa ben Kahramanmaraşlıyım bu hikâye buralarda çok anlalır ve bana kalırsa gerçek olan bu değil

Revezyavson

Rezerved

Neyse devam ediyom panpalar

Okudugunuzu belli edin devm edim