şeytanın fısıldadıkları emre yılmaz

selam panpalar size 10 sene önce tanıştığım 6. sefer bitirdiğn ve hayatıma yönveren bu kitabı 7. bitirişimde aldım elime ve panpalarıma bahsedeyim azıcık dedim. bu adam dünyanın dıbına koymuş ünlü bi iş adamıdır ve herşeyi tattıktan sonra varını yoğunu dervredip ortalktan kaybolmuştur. söylentilere göre bi göl kıyısı kasabasında tek başına hayatına bi filozof edesıyla devam ediyormuş. kitap şöyle başlıyor.

--meleklerin ninnileriyle büyütüldüyseniz, şeytanın fısıldadıklarını daha iyi duyabilirsiniz..

sözlerini paylaşmaya devam ediyorum...

edit: bunu en başta okutmalıydım panpalar

Toplum ne ikiyüzlüdür yarabbi
Kadının çapkınına huur derler.
Erkeğin huursuna ise çapkın

edit2: sanırım kitabın yarısını yazdım. nasıl kendimi kaptırdıysam artık. sayenizde 8. kez bitirdim. herkezin okumasını şiddetle tavsiye ediyorum.

-adminlerden ricam emeğe saygıdır.-

bu bir ergenin veya yetişkinin hayatını olabildiğince etkileyecek kitabı daha fazla okura kavuşturabilirsek ne mutlu bize.

gerçeklerin sahteliğiyle ilgili sevgiğim bi yazı daha

çıplak gerçekler müstehcendirler. işte bu yüzden biraz giydirildikten sonra insan içine çıkarılırlar
Diyerek fısıldadı geldi şeytan.
Diz çöktü önüme usulca
Ve sildi elinin tersiyle gözyaşlarımı
Okşayıp yanağımı hafifçe
Fısıldadı:
Kahpece seven kahpece aldatılır.
Ya mertçe seven?
O enayide mertçe aldatılır.

ccc ateist ccc lere gelsin

Tanrı yoktur diyen ve bunu savunan adam gerçek bir mümin kadar tanrısıyla beraber yaşamaktadır. Bu yüzden aklı başında bir Tanrı sadece kendine gerçekten inananları ve gerçekten inanmayanları sever.

Tanrı’yı hiç düşünmeyenlerin, ona tamamen kayıtsız kalanların aklında ve gönlünde Tanrı tamamen yok olmuştur. Ateistin dilinde tanrılar olmayabilir ama zihni onlarla doludur. Üstelik tanrı yok demek onun varlığını daha başından kabullenmektir.

Hey dostum kim yok dedin?
-Tanrı yok
-Kim yok dedin sen, Kim?
-Tanrı.
-Ha şöyle, yola gel bakalım!

Erkekler deli gibi aşık olurlar zamanla akıllanırlar. Kadınlar ise akıllı gibi aşık olurlar zamanla delirirler

--Sonsuza kadar sürecek yegane aşklar yarım kalmış aşklardır

--sonsuza kadar süremeyeceğini bilerek yaşadığımız bir aşk daha uzun sürer.
Ne kadar sürer?
--Kim bilir, beklide sonsuza kadar sürer

--bir ömür boyu : ya ömür boyu değildir; ya da aşk değildir.

--en hızlı yatıştırıcı cikstir. En etkin sakinleştirici ise kısa ve küçük bir aşk.

-itiraf ederiz. Neden mi?
Çünkü bizde aynı suçu işlemişizdir.
Affederiz. Neden mi?
Çünkü bizde aynı suçu işleyebilirdik.
Unuturuz. Neden mi?
Çünkü bizde aynı suçu işleyeceğiz.

-Hiç düşünmeden yaşamak kolaydır.
Hiç yaşamadan düşünmek de.
Hem düşünmek hem de yaşamak mı?
işte bu imkansızdır.

Benim beynim yol geçen hanıdır. Her isteyen, her isteyen kalır, her isteyen gider. Gönlüm ise padişah haremedir. En iyileri, en güzelleri ve en keyiflilerini toplarım ve asla bırakmam.

Arsızca düşünmek keyifli bir sohbettir. Tutarlı düşünmek ise can sıkıcı bir monolog.
Hayatta önemli olan da keyif ve sohbettir zaten. Doğrular ve gerçekler değil.

Düşünerek doğru bulunmaz. Bulunmuşsa o muhakkak ama muhakkak yanlıştır. Doğru yanlışların, aykırılıkların, paradoksların arasından sezilir gibi olur. Yani doğru koklanır. işte bu yüzden tutarsızların burunları beyinlerinden daha kıymetlidir

Nihilistin kafa karışıklığı

Her şey hiçtir.?
Eğer öyleyse hiç de hiç’tir. Bak inanacak bir hiç’in bile kalmadı işte geriye? diye fısıldadı şeytan

Sinik’in kafa karışıklığı
-her şeyin tersi de doğrudur? dedi sinik
-ya bu son söylediğinin? diye fısıldadı şeytan

@2 gibmiş panpalar

ccc şeytan giber ccc

Evlilik üç türlüdür. Ya iki zaaf evlenir, ya iki çıkar, ya da iki aşk.

çok doğru lan hay amk. dediğim yazısı

Erkeklerin kıskançlığı biraz daha farklıdır. Erkek ihanet eden kadınını kıskanmaz; öbür herifin talihini, cazibesini, neşesini ve keyfini kıskanır. Erkeklerin kıskançlığı kadınlarına duyduğu güvensizlikle ilgili değil, kendi erkekliklerine duydukları güvensizlikle ilgilidir.

Erkekler ve kadınlar affetmek ve unutmak konusunda da biraz farklıdırlar. Erkek çabuk unutur ama asla affetmez. Kadın derhal affeder ama asla unutmaz.

lise 1 deki sevgilim 7 sene sonra beni faceden buldu ve o zamanlar ondan ayrıldıktan sonra cıktığım kızı hala unutmamış
http://www.upload.gen.tr/...iv8fuo/caps_caps.JPG.html

Kötü kız olmak ara sıra farkına varılan küçük bir günahtır, iyi kız olmak ise her zaman büyük bir pişmanlık.

bu söz hayatımın bi evresinde karşıma cıktı. 22 yaşında biz sevgilim bekaretini kaybettikten sonra:

çok pişmanım. bilseydim evlenene kadar bekareti saklayamayacağımı 14 yaşında başlardım sex yapmaya. 8 sene kendimi bu zevkten mahrum bırakmışım. pişmanım

içgüdülerimiz olmasa kimse kötü çikarlarimiz olmasa kimse iyi olmazdi.
diye fisildadi seytan. ve ekledi, üstelik iyiler can sıkarlar.

üstelik kötülük iyilikten herzaman daha dürüsttür. kötülügün dogasidir
dürüstlük. kimse mahsuscuktan kötülük yapmaz. işte bu yüzden bütün
günahlarimiz masumdur. sevaplariniz ise...

kimse esit dogmaz.
ama herkes esit ölür.
ölümün yasarken tanidigimiz tek keyif veren yani da budur.

--gencken azmayi beceremeyenler yasliliklarinda hem azar hem beceremezler (size gelsin panpalar)

en çok uyguladığım teorisi budur:

Beni acıtabilmek için önce nereye vuracağını çok iyi bilmelisin
Nereye vuracağını bilmek için beni çok iyi tanımalısın
Beni çok iyi tanıyabilmek için sevgilim olmalısın
Sevgilim olman için seni çok sevmeliyim
Yani?
Yani seni çok seversem; beni acıtabilirsin
Eeee?
Ne eee’si?…… Ayrılıyoruz…

insan yalanını itiraf ederken bile düzinelerle yalan söylerler. Detaylar yumuşatılır, sahneler değiştirilir, figüranlar gizlenir. Bazı dostlar aklanır.

itirafçılar akıllıdır. Ayrıntıların toplamından ortaya çıkacak manzara, itiraf edilen o alelade gerçekten çok daha katlanılmazdır çünkü. Büyük ve asıl yalan hep ayrıntılarda gizlidir. Ve hiçbir zaman, en içten itiraflarda dahi ortaya çıkmasına izin verilmez. Kimse ama hiç kimse gerçeğin tamdıbına katlanamaz – içimizdeki en mert ve en cesur olanlarımız dahil