şimdi öylece duruyor ya

korkma aslında ama çok büyük felaketlere sebep olabilir. neden mi bahsediyorum ? önemsiz konulardan, mesela bak sana olan aşkım.

bir saniye, sana olan aşkımdan bahsediyorum sözümü kesme. evet sana olan aşkımdan bahsediyordum ya en son sana olan önemsiz konulardan

bremurathan demiş ekgib babalardır bazı çocukların tüm eşcinselliği diye, birhan keskinin vardı bi şiiri, heh ruth diye.

ruth, mutsuz meleğim, ekgib kalanlar çoğalıyor aramızda demiş. bak yine söylüyorum beni çok yıpratma

beni çok yıpratma beni çok yıpratma yoksa ah muhsin ünlü gibi çıkıp ben okuma bilirim diye savunabilirim kendimi

yapabilirim, olabilir

h
e
r
ş
e
y
o
l
a
b
i
l
i
r
.

yani önemsiz konulardan mesela sana olan aşkımdan

aslına bakarsan çok özür dilerim sana günahlar yüklüyorum buraya yazdıklarımı sana duyuramayarak.

aslına bakarsan çok özür dilerim bu aralar çok kafayı yiyorum, sana olan aşkımdan.

hangi poetrixti tam hatırlamıyorum ama gri sümüklerden ve rektumdan bahsediyordu. dur kusma

benim derdim eroin falan değil sandığın gibi değil bak hiç öyle olmamıştı aslen

seni gördüm sadece, olaylar gelişti. bana yapabilecek bi şey bırakmadın, yine yine bi mori şarkısı ! bam !

hahahah felaket kahkahalarla geberip gidiyorum aklımın odaları tecavüz eşiklerinde

bak güzelim altı üstü sigaram bitmiş, çok abartma. çok abartma çünkü çokluklara tahammülüm yok bu ara

fazla değil 3 dakika daha dursan sonny boy i çenemizi kıracak

ve ben seni başına gelen diğer felaketlerde olduğu gibi, koruyamayabilirim. neden diye sorma

bu hep böyle olmuştur, insan zaten aruoba okusa evet nefesin kesildi, değil mi ? biliyorum aruoba okusa

intiharlar gayet meşru olabilir.

her geçen günüm bir ziyan
ruh bir arı vücut kovan !

hüdaiyi bu kadar esrik yapan şeyin altında senin avuçiçlerin var.

tamam hadi paralel evren de var.

aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa !

derinsiz çığlığım benim kucağım güzelim alım rengim portakalım

bir ah ettim içim ıslak tahta

umut tacirleri sararsa etrafını ilk işin papatyalarını saklamak olsun. şimdi öylece duruyor ya ? artvin'in dağından koparıp almışım 3 papatyayı camlaştırmışım adına. adımıza

bizim adımıza neler oluyor ? bu aralar rleri söyleyesim yok.

bi arkadaşım demişti çaresizliğimi kabul etmek istemiyorum diye. kabul et sürünürsün demiştim. sürünemem bile demişti. sürünemem bile işte sürünemem bile

çok yorgunum dostlar

werther seni gördükten sonra dedim ölüm can almaya diye.

masada yürüyen bir böcek gördüğüme yemin edebilirim.

çalgılar sussun herkes ölsün. sen de uzan öylece birkaç şaraplık cümlem var fazla tutmam seni merak etme. al militanlığım da senin

sen gülesin diye gelmişti ya şehre kervansaraylar kapılarından geçtiklerinde selam etmişlerdi sana, gül değil papatya getirdik ey papatya !

hatırlamıyorsun, değil mi ? olsun. olabilir hem her şey olabilir

umudum kırıldı umudum çok değil !

hiç çok olmadım neydi azaldıklarım oysa !

iyi denemeydi.

tek başına koltuksuz, pencereleri örtememiş perdelerin ardında, öylesine duran bi ev lambasını görmezden gelerek yerdeki koltukların yerini almış altında halısı olmayan minderlere karşı ayrı bir tragedya sergilemen. ah bu asiller, ölürken ne çok bağırırlar ?

konuşamamıştın fazla, ama dedim ya iyi denemeydi. kaçtı bilmiyorum ama gece 3.02 civarıydı, güzel bir yıldız kaydı. yanlış dilek tuttun. knockout ! yerdesin evet. pekidevamet.

içine çektin bağırarak, rektum.

rektum dedin, titreyerek. 3.02, ortada eroin boşluğu.

uyuyamıyorum

bana yazmadıklarını özledim

gözkapakların uzanmış, hitler savaş kaybetmiş, sigara söndürülmüş, meşenin göbeğine ise kocaman bir çürük.

ölüyoruz, farkında mısın ?

ne güzeldi ellerin

ojesiz

afrika'da putları öldürüp 4 ormanı 4 ucundan ateşe verip kapının önüne gelmiştim

henüz erkendi kabul ediyorum

ama ben ayakadımlarını saymıştım bi gün onları hatırladım rakamları sayıları hatırladım, birden matematiği ve pisagoru sevdim

seni bekledim

akşam ve karanlık dilimdir benim

dumanlar olmasa sessiz kalırdım, sence bu kalbin içinde ne saklı ?