1. 1.
    +26 -3
    esra erolda kendine koca aradığını öğrendim. allah kimseye o anı yaşatmasın...
    --spoiler--
    geçen başlığın özeti : ailecek gittiğimiz mhpnin konferansında, annem mhpli oktay vuralın sözlerini yanlış anlayıp, ülkücü hareketle bütün bağlarını koparmış ardından iflah olmaz bir enternasyonalist olup, zimbabwe deki devrimci harekete katılmıştı. babamın pgibolojisi, annemin bu geçiş evresine dayanamayıp bozulmuştu.. önce saçını maviye boyatmış, ardından da cinsiyetini değiştirip evden kaçmıştı..bense kardeşimle beş parasız ortada kalıp son çare kardeşimi kangren edip kolunun kesilmesini sağlayacaktım.. onu dilendirmeyi düşünüyordum.
    (bkz: marksist annem yüzünden yuvamız dağıldı/#103627316)
    --spoiler--

    malum olaydan 2 ay geçmişti..o gece kardeşimin kolundaki lastiği çözmüştüm. onu kangren edip dilendirmek fikri çok vahşice gelmişti. en azından bana yakışmazdı.ben bu kirli dünyada temiz kalmaya ant içmiştim... elimden geldiğince onu bu olaylardan uzak tutmalıydım. onu bu yüzden kışlıkların arasına kaldırmıştım.son 2 aydır orda. umarım hala hayattadır.
    2 ay içinde annem den yalnızca bir mektup aldık. babam hakkındaysa mahallede dönen dedikodular haricinde hiç bi bilgimiz yoktu. annem mektubunda, zimbabwe ordusunu devirmek üzere olduklarından bahsedip devrimi tüm latin amerikaya yayacaklarını söylüyordu.zimbabwe halkının bu mücadeleyi desteklediğinden bahsediyordu... ama ne yalan söyleyim annemin, zimbabwe nin latin amerikada olmadığını bilmemesine gerçekten üzülmüştüm.

    babam hakkında duyduklarımız ise hiç iç açıcı değildi. kimisi "ankara da sarı tutku takma adıyla pavyonlarda danslar edip, konsa çıktığını"... kimisi " marmarisde bir bulaşıkhanede karın tokuluğuna çalıştığını "... kimisi "anneme özenip, ama o kadar uzaklara gitmeye üşendiğinden, komşumuz esedin ölüm makinelerine katıldığını" söylüyordu. ama hiçbirinin kesinliği yoktu. hepsi mahallenin kulislerinde konuşulan birer spekülasyondu. babamı görsem tanırmıyım bilmiyordum. sonuçta 24 yıl boyunca onu hiç eli ojeli görmemiştim. tanımama ihtimalim vardı.
    babamın beşibiyerde'sini satıp, annemi bulmak için zimbabwe nin yolunu tuttum. cebimdeki para bi müddet yeterdi.
    zimbabwe ye girdiğimde duvara yazılmış bi yazı dikkatimi çekti. "titre oligarşi parti cephe geliyor" yazıyordu. yazı türkçe olduğuna göre annem buralarda biyerlerdeydi. kaderin şu oyununa bakar mısınız. eskiden "olim garşiden al ekmee, oranın ki daha taze" diyen kadın, oligarşiyi titretmek için adeta antlar içmişti.

    yorgundum... bi köy kahvesine gireyim dedim. o da ne? uydudan esra erolu izliyorlardı.vay be zimbabwe de de izleniyormuş dedim. sıla hasretimden olsa gerek bende hemen izledim. yoksa izlemem... kamera geçiş yaparken biri gözüme çarptı. hayırr dedim içimden . bu kadar da uzun boylu değil. sonra yakın plan çekimde o olduğunu anladım. bu babamdı! http://imgim.com/fz5v8.jpg işte bu oydu! bir takım fiziksel değişimlere uğrasada o gözleri nerde görsem tanırım..babamın cüneyt bey e cevabını öğrenmek üzereyken yayın kesildi... farkında olmadan "umarım cüneyt beyle bi çay içmeyi kabul etmiştir.. hayatı kurtulur... cüneyt beyin, evi var arabası var, alaçatıda yazlığı var. bu arada babamın saçları da güzel olmuş" diye düşünürken ,çırağın " oturacaksan bişey iç yoksa gibtir git " demesiyle kendime geldim. ve acilen birşeyler yapmam gerektiğini hatırladım... apor topar kahveden çıktım...

    • **devam edecek... pm den atarım devamı geldiğinde***
    ···
   tümünü göster