1. 51.
    +2
    artık okula giderken sigara vişne suyu alıyorduk, ama ekmeğin yerini vodka almıştı. yarım litreden daha az doldurup veriyordu tekelci. bir gün akşam eve 11 gibi geldim, babama gittim para istedim. ne içindi hatırlamıyorum amk ama verdi babam. çok mutlu olmuştum, sarıldım öptüm falan. mutluluğumun sebebi de ertesi gün vodka alıp ilk defa gerçek bir vodka şişesinden içecek olmamızdandı.

    sabah 11 de çıktım evden, yukarı kata uğradım leventi çağırdım, annesi babası içeri aldı beni zorla kahvaltı yaptırdılar. sonra çıktık leventle, ferhatı da aldık. dedim ki bende çok para var gidip bir şişe vodka alıp içelim. ferhat dediki olum öğle saatinde içilmez çarpar. ben dedim çarpsın amk. ferhat yok falan dedi ama razı ettim ben.

    gittik bir tane vodka aldık 70 lik. 3 tane liseliyiz amk. levent belki orta sondadır tam hatırlamıyorum. gittik vişne suyuna koyarak içiyoruz takunu çıkarmadan. sonra ben alkol ortamında yapılabilecek en büyük hatalardan birini yaparak itiraf etmeye başladım. eda'nın dilek diye arkadaşına aşığım ben dedim. aynı mahallede oturuyoruz ama hiç konuşmuşluğumuz yok. seviyorum ben o kızı dedim. başladım saçmalamaya.

    ferhat normalde ağırbaşlı bir fırlatma olmasına karşın başladı gazı vermeye. git konuş, belki o da sana bir şeyler hissediyor ama söyleyemiyordur. bu esnada vodkam bitti, bu bana şişeyi uzattı ben mal gibi kafama diktim o şişeyi. elimden alana kadar onlar bayağı bir sek vodka içmiştim. deli gibi midem bulanıyor ama kusamıyordum. haykırdığımı hatırlıyorum.

    burada flashback var beyler.

    kendime geldiğimde ferhatın oturduğu evin arkasında levent ve ferhatın ayaklarının üstünde yatıyordum. her yerim sırılsıklamdı, deli gibi zütüm acıyordu amk. gözlerimi açtım yavaş yavaş.

    noluyor lahhnnn? zütüm neden acıyor, gibiyor musunuz muallaklerrr falan demeye başladım. meğer o vodkayı içtikten sonra deli gibi koşmaya başlamışım. bir tane pencere kırılmış mahallede koşmuş koşmuş zütümü açıp üstüne oturmuşum. kafaya bak amk, hafiften i,bnelik mi başladı falan diye düşünmüştüm o zamanlar. bunlar da bir kova su almış bakkaldan kafamdan aşağı dökmüşler ayılayım diye. kendime geldiğimde böyle bir durumdayımdım beyler.

    en kötüsü de kafamı sağa çevirdiğimde bana bakan dileğin gözlerini görmemdi. hafiften tebessüm ediyordu. lan dedim bir de sevdiğin kıza madara oldun salak herif. serde delikanlılık var kıza bağırmaya başladım. dileekkk neye bakıyorsun dilekkkk! zütüm çok mu hoşuna gitti falan, tam o esnada ferhat zütümden çıkarmakta olduğu bir cam parçasını zütüme soktu. acı bir çığlıkla bunun suratına baktım. sus zütünü giberim dedi.

    ben o kafayla gitmiş dileğe seni seviyorum demişim, o da ben de senden hoşlanıyorum demiş. gidip kırık pencerenin üstüne oturmuşum bende sevinçten amk.

    ferhatın gaz vermesinin nedeni de buymuş. eda söylemiş dilek liseli atmığından hoşlanıyor diye. vay amk. bu iki isim yan yana gelince kötü oldu. dilek ve liseli atmığı, ironiye bak ekşici olduk beyler.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster