1. 301.
    +8
    akşam 8 de gittim.
    kafamı gibeyim ne ademe ne fevziye haber vermiştim.

    mezarlığın orda bekledim.
    telefonum yine çaldı
    "nerdesin lan pekekent"
    "geldim lan kapıdayım sen nerdesin zütveren"
    "ayağımıza çağırıyoruz yine bulamıyosun dıbına koyduğum."
    "ayaklarını gibecem senin puşt"
    "kapat lan gördüm seni"

    kapattım.
    uzaktan, paltosunu gibtiğimi gördüm,
    siyah paltosunu savura savura
    matrixten fırlamış gibi geliyordu.

    dimdik durdum.
    yanıma kadar geldi.
    "vaay büyümüşsün bee boyun boyuma gelmiş" dedi.
    uzatma ne diyeceksen de, dedim.

    bugün ne saçmaladın lan telefonda
    yok adem madem,
    yanımda melis vardı dedim.
    "vaay" dedi
    "vaaaaay bee"
    döndü etrafımdaa
    "vay vay vaaay"
    vayını gibiyim niye çağırdın amk dedim.

    "olum harbiden seviyormuşsun sen bu kızı, 1 sene oldu, çektim gittim sivasa.
    dedim eğer dönünce bu bin kızdan ayrılırsa ne yapar ne eder
    tekrar elde ederim melisi.
    ama sen sağlam pabuç çıktın.
    ağzın burnun kan içindeyken bile seviyorum diye inliyordun.
    aferin sana" dedi.

    cevap vermedim.

    karşıma geçti
    "ama ben bunları kaldıramam koçum"
    sen istersen melisle 1 yıl değil 1000 yıl çık
    melis benim, benim gözümde dedi.

    ne saçmalıyorsun dıbına koyim dedim
    artık bırak peşimizi, işine bak
    ne takıntın varmış, bu ne saykoluk dedim.

    sen daha saykoluk görmedin koçum dedi.
    dibime kadar yaklaştı.
    karşımdaydı.

    neymiş başka saykoluğun dedim.
    kemerine bi hamle yaptı
    kafamda kick box derslerinde aldığımız sokak eğitimi geldi.
    "kesici veya delici aletlerden kurtulma"

    bıçağı çıkardı.
    kendimi geri attım
    o an sapladı, yerimde dursam karnıma geliyordu
    o anki hamlemle
    bıçağı üst bacağıma yedim.
    huur çocuğu bıçağı soktuğu yerden çekmedi.
    aşağı doğru indirdi bıçağı bacağımın içinde.
    tüm damarlarımın koptuğunu tek tek hissettim o an
    feryat ettim.

    bıçağı çektiği an kan fışkırdı üstüne
    koşarak gitti.

    mezarlığın köşesinde
    ağır yaralıydım.
    telefonum cebimde değildi.
    "allahım" dedim "yardım et"
    ···
   tümünü göster